AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-27-2014, 06:38   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Bir Kısım Gülen Cemaati, Devlet İçinde Paralel Yapı Kurduğunu Kabul ve İtiraf Etti
22 Temmuz 2014 tarihinde Paraleller'e yönelik olarak başlatılmış olan Paralel Yapı operasyonu sonrası Gülen Cemaati'nin mensupları olan bazı şahıslar ve Bir Kısım Gülen Cemaati medyası, Paralel Yapı'ya karşı başlatılmış olan bu operasyona şiddetle karşı çıkarak ve Paralel oldukları iddia edilen polisleri bütünüyle savunarak devlet içindeki paralel yapılanmanın varlığını kabul ve itiraf etmişlerdir.

Bir Kısım Gülen Cemaati medyası ve savunucuları, meşhur Türk filmlerinden Banker Bilo filminde Banker Mahmut'un, "Yaptım ama niye yaptım, bir sor" tavrı gibi, "Yaptık ama niye yaptık, bir sorun" tavrı içindedirler. Hâl diliyle şunu söylüyorlar: "Evet, biz devlet içinde Paralel Yapı kurduk; ama bu paralel yapılanmayla yolsuzlukların, hırsızlıkların üzerine gittik." Böyle saçma şey olur mu ya! Sen hiçbir şart altında devlet içinde Paralel Yapı kuramazsın! Devlet içinde Paralel Yapı kurmak büyük suçtur, çeteciliktir ve de o çetecilik faaliyeti, hükümeti ya da meclisi ortadan kaldırmaya çalışmaya başladığı anda da cuntacılığa yani vatan hainliğine dönüşür; tıpkı 17 Aralık 2013 ve 24 Aralık 2013 dostmodern darbe teşebbüsü operasyonlarında olduğu gibi.

İktidarda bulunan partinin yolsuzluk, hırsızlık yaptığı kanaatinde iseniz, buna inanıyorsanız, kurarsınız partinizi (Ananas ve Tuzluk Partisi (AT Parti)), halka giderek siyasi mücadele verirsiniz. Siyasi mücadelenizin sonunda da partiniz olan AT Parti iktidara gelirse, poliste kadrolaşarak, var olduğuna inandığınız yolsuzlukların, hırsızlıkların üzerine gidersiniz.

Bir Kısım Gülen Cemaati'ne buradan sesleniyorum: Ananas ve Tuzluk Parti'nizi (AT Parti) kurun ve Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AK Parti) karşı siyaset meydanında erkekçe mücadele verin. Bunun dışında başka bir meşru yolunuz yoktur.

Devlet içindeki Paralel Yapı'ya yönelik yapılmakta olan tasfiye faaliyetlerine devam edilecek ve Paralel Yapı, devletten bütünüyle tasfiye edilerek demokrasinin üzerinde cemaat vesayeti kurulmasına izin verilmeyecektir inşaallah.
AK Parti, iktidarda olduğu müddetçe ülkemizde askerî vesayete de yargı vesayetine de cemaat vesayetine de izin vermeyecektir inşaallah.

 


Konu Cihannur tarafından (07-30-2014 Saat 11:56 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 10-05-2014, 22:21   #2
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Paralel yapı Cemaat'i arkasından hançerledi



Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Paralel yapının, ülkemizin ulusal çıkarlarına yönelik tehdidinin en somutlaştığı alanlardan biri, kriptolu telefonların dinlenmesi" dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Kendilerini 'hizmet hareketi' olarak nitelendiren tabandaki samimi insanları ayırıyorum. Kanaatim; bir cemaat var bir de paralel yapı var ve bu paralel yapı, cemaati arkasından hançerledi" dedi.

KRİPTOLU TELEFONLAR YILBAŞINDAN ÖNCE TESLİM


Kriptolu telefon yazılım güncelleme çalışmalarının son noktaya geldiğini bildiren Işık, özellikle güvenlikle ilgili mekanizmaların kontrol edildiğini belirtti. Donanımla ilgili çalışmaların da takvime uygun olarak sürdüğünü söyleyen Işık, önemli bir aksilik olmazsa kriptolu telefonların yılbaşından önce devletin üst düzey yetkililerine teslim edileceğini ifade etti.

İŞ BİRLİĞİ OLMAZSA DİNLEME OLMAZ

Kriptolu telefonun ancak kriptoyu yazan ve sertifikayı oluşturanın birlikte hareket etmesi ve bir dinleme mekanizmasıyla entegre olması durumunda dinlenebileceğini anlatan Işık, şöyle konuştu:

"Kriptoyu yazan, sertifikayı oluşturan, güvenlik mekanizmalarını kurgulayan ve başka yerde dinleyen, iş birliği yapmazsa kriptolu telefon dinlenemez. Paralel yapının, ülkemizin ulusal çıkarlarına yönelik tehdidinin en somutlaştığı alanlardan biri, kriptolu telefonların dinlenmesi. Bunu ancak tamamen örgütlü bir yapı başarabilir.

Kendilerini 'hizmet hareketi' olarak nitelendiren tabandaki samimi insanları ayırıyorum. Kanaatim; bir cemaat var bir de paralel yapı var. Paralel yapı, cemaati arkasından hançerledi. Bir tarafta hizmet ettiğini düşünen insanlar var; ama diğer tarafta da insanların bu hizmetini alıp birtakım güç odaklarına tahvil eden, onların kullanımına sunan bir paralel yapı var. O yapı ciddi bir örgüt. Bazıları 'örgüt nerede?' falan diyor, örgüt burada. Eğer örgüt olmasaydı, kriptolu telefonlar dinlenemezdi.

TEK TEK ORTAYA ÇIKARILIR


Şu anda Cumhuriyet savcılığı ciddi bir soruşturmayı yürütüyor. İnanıyorum ki kimin suçu varsa tek tek ortaya çıkartılır ve suçlular gereken cezayı alır. Bir ülkenin en üst düzey yetkililerinin, devletin sunduğu imkânlar kullanılarak dinlenmesi, alenen bir casusluk ve vatana ihanettir. Burada inanıyorum ki yargı bütün boyutlarıyla bu işi ortaya çıkaracak ve suçlular gereken cezayı alacak. Bir daha ülkede hiç kimse ama hiç kimse, hiçbir gerekçeyle devletin üst düzeyini dinlemeye cesaret dahi edemeyecek. Bu açıdan da biz kriptolu telefonların güvenlik mekanizmalarını çok dikkatle kurgulayarak oluşturmaya çalışıyoruz."

GÜVENLİK AÇIKLARI SAYESİNDE DİNLEDİLER


Işık, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dinlendiği iddialarının da kesinleştiğini ve konunun savcılığa iletildiğini kaydetti.

Dinleme kayıtlarının servis edildiği uçların nereye gittiğini, bir yere uç verildiyse onu takip etmenin ve bu bağlantıları deşifre etmenin yargının görevi olduğunu anlatan Işık, bu konunun TÜBİTAK'ın ilgi alanı dışında kaldığını belirtti. Kriptolu telefon yazılımı oluşturulurken ciddi güvenlik açıkları bırakıldığına dikkati çeken Işık, dinlemenin güvenlik açıkları sayesinde mümkün hâle geldiğini söyledi. "Kriptoyu yazanların suçu, suç ortaklığı burada" diyen Işık, şöyle devam etti:

AÇIKLARI SIFIRLADIK


"Güvenlik açıklarını kullanarak bazı verileri elde edenler var, bir de dinleyenlerin verileri tekrar sese dönüştürüp anlamlı ifadeler hâline getirme süreci var. Örgüt, burada ortaya çıkıyor. Eğer kriptoyu yazanla, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında dinlemeyi yapan, Emniyet Genel Müdürlüğü hatta hatta yargı içindeki ayak birlikte çalışmasa bu dinleme olayı mümkün olmaz. O açıdan biz bunlara tedbir alarak güvenlik açıklıklarını mümkün olduğu kadar sıfırlayarak kriptolu telefon yazılımını ve donanımını şekillendiriyoruz. Yoğun bir çalışma sürecinde nasıl dinlendiğini ortaya çıkardık. Nasıl dinlendiğini ortaya çıkardığımız için yeni kriptolu telefonlarda bu açıkları kapatıyoruz. Arzumuz, kriptolu telefon güvenlik sertifikalarının, kriptoyu yazan ile aynı yerde yapılmaması. Buna özellikle dikkat edeceğiz"

MGK BELİRLEYECEK

Işık, kriptolu telefonların kimlere ve kaç kişiye dağıtılacağının Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) yetkisinde olduğunu ve MGK'nın talebine göre telefon üretip, teslim edeceklerini ifade etti.

Türkiye'nin cari açığında akıllı telefonların önemli payının bulunduğuna işaret eden Işık, yerli akıllı telefon üretilmesiyle ilgili çağrıya çıkıldığını ve 17 başvuru geldiğini kaydetti. Çağrıların değerlendirilme sürecinde olduğuna değinen Işık, yakında projenin başlama noktasına geleceğini belirtti. Işık ayrıca sivillerin de kullanabileceği kriptolu telefonların da üretileceğini söyledi.

TÜBİTAK SADECE PARALEL YAPIYLA GÜNDEM OLMASIN

Işık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun her vesileyle paralel yapıyla mücadelenin önemini vurguladığına işaret ederek, hiçbir bakanın buna kayıtsız kalma şansının olmadığını belirtti. "TÜBİTAK=paralel yapı denklemini de kabul etmiyoruz" diyen Işık, kurumun kamuoyunda sadece paralel yapıyla mücadele ile değil aynı zamanda TÜRKSAT 6A, uzun menzilli füzeler, uydular, deprem ve uzayla ilgili araştırmalarıyla gündemde olmasını daha çok arzu ettiklerini dile getirdi.

TAVİZ VERİLMEYECEK


Paralel yapı ile mücadelenin devam ettiğini ve en küçük bir taviz vermeyeceklerinin altını çizen Işık, "Bu bizim için kesinlikle net mücadele alanıdır. TÜBİTAK, Türkiye'nin bilimine, teknolojisine ve sanayinin gelişmesine bu kadar büyük katkı yaparken, onların hiçbirisinin gözükmemesi veya geri plânda kalması haksızlık. TÜBİTAK'ta yaklaşık 4 bin 500 insan çalışıyor, bunların motivasyona ihtiyacı var. Biz şimdi TÜBİTAK'ı her bir çalışanı ve bütün birimleriyle Türkiye'nin 2023 hedeflerine varmak için üzerlerine düşeni yapmaya odakladık" ifadelerini kullandı.

Kaynak

İnternet Haber 05.10.2014
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-05-2014, 22:27   #3
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Bir Kısım Gülen Cemaati olan Paralel Yapı; AK Parti'yi, Türkiye'yi ve Türk Mileti'ni sırtından hançerlediği gibi, Gülen Cemaati'ni de sırtından hançerlemiştir. Yazıklar olsun Paralelerle! Kahrolsun Paralel Yapı!
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2014, 23:34   #4
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Hüseyin Gülerce, Cemaat'in 20 yanlışını açıkladı



Paralel yapıya yönelik başlatılan operasyonu yorumlayan Zaman eski yazarı Hüseyin Gülerce, Gülen hareketinin 20 yanlışını tek tek sıraladı.

Gülerce, kırmızı bülten konusunda ise, 'Ben Gülen'in yerinde olsam, kendim gelir ifademi verirdim' dedi.

Beyaz TV'de yayınlanan Ortak Akıl programında gündemi yorumlayan Zaman gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, cemaatin yaptığı 20 yanlışı tek tek sıraladı.

İşte Gülerce'ye göre 20 maddede hizmet hareketinin yanlışları:


1- Hizmet hareketi üslubunu kaybetti.
2- Hizmet hareketi meşruiyetini ve güvenirliğini kaybetti.
3- İnandırıcılığını kaybetti.
4- Saygısını kaybetti.
5- Fethullah Gülen de üslubunu kaybetti.
6- Sempatisini kaybetti.
7- Dostlarını kaybetti.
8- Gücünü kaybetti.
9- Siyasi duruşunu kaybetti. Gücünü ve etkinliğini kaybetti.
10- Hükümete seçilmiş iktidara savaş açtılar.
11- Tevazu ve kucaklama terk edildi. Kibir, gurur, ötekileştirme, şımarıklık, şov ve diklenme hizmetin yeni karakteri oldu.
12- Hoşgörü, herkesin konumuna saygı ve kucaklama terk edildi. Kin ve nefret söylemi şu anda hizmet hareketinin tabanına şu an hâkim oldu.
13- Her zaman haklı olunduğu, sütten çıkmış ak kaşık olunduğu, hiç hata yapılmadığı ve yapılamayacağı söylendi.
14- Yüzleşme ve eleştiriye asla itibar edilmedi, bundan sürekli kaçıldı.
15- Ergenekon ve Balyoz davalarında taraf olan objektifliğini terk edenler şimdi adliye önünde adalet istiyorlar.
16- Hizmet medyasında iddialar karşısında objektif ve mâkul bir duruş sergilenmedi.
17- Bu hareket tehlikeliymiş meğerse. Tehlikeli bir zihniyet algısı oluştu.
18- Yerli ve millî bir duruş sergilemek yerine Gezi olaylarından itibaren ABD ve Avrupa ile iş birliği yapan bir Paralel Yapı algısı oluştu.
19- Bütün bunlardan sonra hizmet hareketi özgüvenini kaybetti. Kendisine olan özgüvenini kaybetti.
20- Sadece paralel yapıyla tabanın farklı olmadığı. Bütün yaptıkları sadece paralel yapı ile tabanı farklı değildir. İkisi aynı şeydir paralel yapı adı altında hizmet hedefe konmuştur. Ben de diyorum tam tersine, paralel yapı adı altında 300-500 kişilik hukuk ve meşruiyet dışına çıkmış bir yapı sorgulanıyor. Tabandaki insanlar tertemiz ve bu ülkenin bana göre en fedakâr, en dürüst ve Allah rızası için şimdiye kadar en çok çalışmış insanlarıdır.

Kaynak

Haber 7 21.12.2014
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-27-2014, 23:35   #5
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-11-2015, 23:17   #6
Kullanıcı Adı
onurcan
Standart
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hüseyin Gülerce, Cemaat'in 20 yanlışını açıkladı



Paralel yapıya yönelik başlatılan operasyonu yorumlayan Zaman eski yazarı Hüseyin Gülerce, Gülen hareketinin 20 yanlışını tek tek sıraladı.

Gülerce, kırmızı bülten konusunda ise, 'Ben Gülen'in yerinde olsam, kendim gelir ifademi verirdim' dedi.

Beyaz TV'de yayınlanan Ortak Akıl programında gündemi yorumlayan Zaman gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, cemaatin yaptığı 20 yanlışı tek tek sıraladı.

İşte Gülerce'ye göre 20 maddede hizmet hareketinin yanlışları:


1- Hizmet hareketi üslubunu kaybetti.
2- Hizmet hareketi meşruiyetini ve güvenirliğini kaybetti.
3- İnandırıcılığını kaybetti.
4- Saygısını kaybetti.
5- Fethullah Gülen de üslubunu kaybetti.
6- Sempatisini kaybetti.
7- Dostlarını kaybetti.
8- Gücünü kaybetti.
9- Siyasi duruşunu kaybetti. Gücünü ve etkinliğini kaybetti.
10- Hükümete seçilmiş iktidara savaş açtılar.
11- Tevazu ve kucaklama terk edildi. Kibir, gurur, ötekileştirme, şımarıklık, şov ve diklenme hizmetin yeni karakteri oldu.
12- Hoşgörü, herkesin konumuna saygı ve kucaklama terk edildi. Kin ve nefret söylemi şu anda hizmet hareketinin tabanına şu an hâkim oldu.
13- Her zaman haklı olunduğu, sütten çıkmış ak kaşık olunduğu, hiç hata yapılmadığı ve yapılamayacağı söylendi.
14- Yüzleşme ve eleştiriye asla itibar edilmedi, bundan sürekli kaçıldı.
15- Ergenekon ve Balyoz davalarında taraf olan objektifliğini terk edenler şimdi adliye önünde adalet istiyorlar.
16- Hizmet medyasında iddialar karşısında objektif ve mâkul bir duruş sergilenmedi.
17- Bu hareket tehlikeliymiş meğerse. Tehlikeli bir zihniyet algısı oluştu.
18- Yerli ve millî bir duruş sergilemek yerine Gezi olaylarından itibaren ABD ve Avrupa ile iş birliği yapan bir Paralel Yapı algısı oluştu.
19- Bütün bunlardan sonra hizmet hareketi özgüvenini kaybetti. Kendisine olan özgüvenini kaybetti.
20- Sadece paralel yapıyla tabanın farklı olmadığı. Bütün yaptıkları sadece paralel yapı ile tabanı farklı değildir. İkisi aynı şeydir paralel yapı adı altında hizmet hedefe konmuştur. Ben de diyorum tam tersine, paralel yapı adı altında 300-500 kişilik hukuk ve meşruiyet dışına çıkmış bir yapı sorgulanıyor. Tabandaki insanlar tertemiz ve bu ülkenin bana göre en fedakâr, en dürüst ve Allah rızası için şimdiye kadar en çok çalışmış insanlarıdır.

Kaynak

Haber 7 21.12.2014

paralel olanlar söylüyor bunları....
onurcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-12-2015, 11:06   #7
Kullanıcı Adı
eyyubii
Standart
kim paralellik yapıyorsa, kim yetim hakkı yiyorsa, kim birilerini eziyorsa, kim beyt'ül mal ı yiyorsa,
kim yalan konuşuyorsa, kim Allah la Peygamberle alay ediyorsa, kim paralel devlet kurulmasına izin veriyorsa,
kim yalan haber yapıyorsa, kim insanların imanını çalıyorsa, kim teröristlere sahip çıkıyorsa...
kimin işi parayla pulla dönüyorsa-paraya pula kul olmuşsa-satılmışsa....

kim bu güzel ülkemiz üzerinde oyun oynayıp ülkemize kötülük ediyorsa..

ne kadar paralel varsa Allah cehennemime dahil etsin. ebu cehil e komşu eylesin..

amin deyin beyler...
eyyubii isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-12-2015, 11:14   #8
Kullanıcı Adı
eyyubii
Standart
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hüseyin Gülerce, Cemaat'in 20 yanlışını açıkladı

İşte Gülerce'ye göre 20 maddede hizmet hareketinin yanlışları:[/SIZE][/FONT]

1- Hizmet hareketi üslubunu kaybetti.
2- Hizmet hareketi meşruiyetini ve güvenirliğini kaybetti.
3- İnandırıcılığını kaybetti.
4- Saygısını kaybetti.
5- Fethullah Gülen de üslubunu kaybetti.
6- Sempatisini kaybetti.
7- Dostlarını kaybetti.
8- Gücünü kaybetti.
9- Siyasi duruşunu kaybetti. Gücünü ve etkinliğini kaybetti.
10- Hükümete seçilmiş iktidara savaş açtılar.
11- Tevazu ve kucaklama terk edildi. Kibir, gurur, ötekileştirme, şımarıklık, şov ve diklenme hizmetin yeni karakteri oldu.
12- Hoşgörü, herkesin konumuna saygı ve kucaklama terk edildi. Kin ve nefret söylemi şu anda hizmet hareketinin tabanına şu an hâkim oldu.
13- Her zaman haklı olunduğu, sütten çıkmış ak kaşık olunduğu, hiç hata yapılmadığı ve yapılamayacağı söylendi.
14- Yüzleşme ve eleştiriye asla itibar edilmedi, bundan sürekli kaçıldı.
15- Ergenekon ve Balyoz davalarında taraf olan objektifliğini terk edenler şimdi adliye önünde adalet istiyorlar.
16- Hizmet medyasında iddialar karşısında objektif ve mâkul bir duruş sergilenmedi.
17- Bu hareket tehlikeliymiş meğerse. Tehlikeli bir zihniyet algısı oluştu.
18- Yerli ve millî bir duruş sergilemek yerine Gezi olaylarından itibaren ABD ve Avrupa ile iş birliği yapan bir Paralel Yapı algısı oluştu.
19- Bütün bunlardan sonra hizmet hareketi özgüvenini kaybetti. Kendisine olan özgüvenini kaybetti.
20- Sadece paralel yapıyla tabanın farklı olmadığı. Bütün yaptıkları sadece paralel yapı ile tabanı farklı değildir. İkisi aynı şeydir paralel yapı adı altında hizmet hedefe konmuştur. Ben de diyorum tam tersine, paralel yapı adı altında 300-500 kişilik hukuk ve meşruiyet dışına çıkmış bir yapı sorgulanıyor. Tabandaki insanlar tertemiz ve bu ülkenin bana göre en fedakâr, en dürüst ve Allah rızası için şimdiye kadar en çok çalışmış insanlarıdır.

Kaynak

Haber 7 21.12.2014
bence gülerce kendini kaybetmiş. nasibi yokmuş. Allah yolunu açık etsin. bunlar nasip meselesi..

Konu Cihannur tarafından (03-16-2018 Saat 23:48 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Hakaret.
eyyubii isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-12-2015, 19:29   #9
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
eyyubii Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bence gülerce kendini kaybetmiş. nasibi yokmuş. Allah yolunu açık etsin. bunlar nasip meselesi..
Latif Erdoğan da mı kendini kaybetmiş ve nasibi olmayan bir kişi?! O Latif Erdoğan ki televizyonlarda yapmış olduğu konuşmalarda söylediklerinin doğruluğunu ispat bâbında muhataplarını yüzleşmeye davet ediyor. Eğer Fethullah Gülen, Latif Erdoğan'ın söylediklerinde doğru olmayan bir şeyler bulunduğunu iddia ediyorsa Latif Erdoğan'la birlikte bir televizyon kanalına katılsın ve onunla yüzleşsin!

Geçin bunları. Hüseyin Gülerce de Latif Erdoğan da doğru yerde duruyorlar ve kanaatimce de doğruları söylüyorlar. Gülen Cemaati itibarını kaybetti ve hem dindarlardan hem de milletimizin genelinden gittikçe daha da kopuyor.

Açın, Bekir Berat Özipek'in "Bir Cemaatin İntiharına Şahitlik Etmek" başlıklı makalesini okuyun. 28 Şubat 1997 Postmodern Darbesi dönemini en iyi anlatan makale, Gülay Göktürk'ün "Gidemeyenlerin Ülkesi" başlıklı makalesi olduğu gibi, 17 Aralık 2013 Dostmodern Darbesi sürecini en iyi anlatan makale de, Bekir Berat Özipek'in "
Bir Cemaatin İntiharına Şahitlik Etmek" başlıklı makalesidir.

Böyle olmasını hiç istemezdim. Gülen Cemaati 40 yılda elde ettiği itibarını 40 günde yitirdi. Hareketin başlangıcında yapılan büyük hata sonradan düzeltilemedi. Ölçülere riayet edilseydi ve sınırlar baştan belirlenseydi bu sonuçla karşılaşılmayabilinirdi.
Gerçekten çok yazık oldu, çok yazık!

Konu Cihannur tarafından (02-12-2015 Saat 19:44 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
bir kısım gülen cemaati, cemaat, devlet içinde, ertuğrul özgül, gülen cemaati'ni, itiraf, itiraf etti, kabul, kabul etti, kurtardı, paralel yapı, paralelciler, paraleller, recep tayyib erdoğan, sırtından hançerledi, türk milleti'ni, türkiye'yi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta