Bir sohbet halkasında olmalı! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Esselâm** · 11-08-2010, 22:23

Bir eser çevresinde halkalanmış olsak. Her yerde güzel sohbet halkaları oluştursak..

Geçtiğimiz hafta Çınaraltı'nda Riyazüssalihin okuması yaparken bahsetmişti hocamız. Eskiden sohbet kültürü vardı, diye. İmam-Hatip liselerinde, Kuran Kurslarında, camilerde hocalar mutlaka çeşitli sohbet halkalarına gitmemizi önerir ve hatta vesile olurdu.

Bir zamanlar sohbet kültürü vardı!

Sahi. Bir zamanlar sohbet kültürü, sohbet ortamları vardı. Elbette ki bu kültürün de beşiği İstanbul’du. Hoca Efendiler talebelerine, cemaat cemiyet ayırt etmeksizin Hak olduğuna inanılan sohbet halkalarını teşvik ederlerdi. Kimileri bunun için Üsküdar’dan Fatih’e giderdi günlük. Esad Coşan Efendi’nin dizinin dibine otururdu. Kimileri İsmailağa’ya... Kimileri ise ara mahallelerde, seçkin cami hocalarını tercih ederlerdi.

Ancak günümüzde klasik sohbet kültürünün can çekiştiğini görmekteyiz. Artık biricik sohbetlerimiz bile içeriğini kaybetti. Geniş bir ses sistemi ve büyük bir konferans salonunun olmadığı sohbetleri unutur olduk. Bir hoca efendinin dizinin dibine 3-5 kişiyle beraber çöküp, el bağlamayı unutur olduk. Gerçi o hoca efendiler de azalır oldu son yıllarda. Artık her mahallede, bir ışık kaynağı, ilim menşei bulmak güç. Ancak ne olursa olsun, elimize fenerleri alıp bu hoca efendileri aramamız gerekiyor.

İlim karşılıklı olur!

Neden bu insanlar kıymetli sorusuna gelince, elbette ki cevabı ilmi temsil etme vazifeleri olacaktır. Modern manada konferans, görüntülü tv sohbetleri, radyo sohbetleri birebir eğitimin yerini tutamıyor. Ve bize bu tür sohbetler asla, evimizde uygunsuz / rahat bir vaziyette iştirak ettiğimiz sanal sohbetlerin kültürünü ve feyzini veremeyecektir. Zira Allah ve elçisinden bahsedilen ortam ciddiyet gerektirir, edep gerektirir. El bağlamayı, edepli oturmayı gerektirir. İlim elde ettiği hoca efendiye Peygamber varisi diye bakıp, ona göre muamele etmeyi gerektirir. Yani aşikârdır ki, kucağında çocuk, elinde mısırla feyizli bir sohbete iştirak edilemez.

Yine bir başka sebebi de, İmam Azam hazretlerinin buyurduğu gibi ‘ilim sual’dir. Şu günlerde yerini internet, tv ve radyo gibi bilişim araçlarına bırakan sohbet halkalarında soru sormak ve anında cevabını almak üzere birebir eğitim olanağı yoktur. Bırakınız bilişim araçlarını, sohbetin modern manada karşılığı olan konferans ortamında dahi rahatlıkla soru sorma imkanı yoktur. Bu durumlar göz önüne alındığında, klasik manada bir sohbet halkasına ihtiyacımızın olduğu âyandır.

Bir sohbet halkası bulunmalı!

Öyleyse kendimize derhal bir ilim ve sohbet halkası bulmalıyız. Elbette öncelikle mevcut olan sohbet halkalarını araştırıp, vaktimize göre uygun olup olmadığını tespit etmemiz gerekir. Mevcut sohbet halkalarına zaman ve mekanımızın ters düşmesi durumunda, elimize kitabı alıp kendimize hoca aramalıyız. Mutlaka İstanbul gibi bir şehirde her mahallede olmasa bile bir camide, bir cemaat ortamında, bir kitabevi çevresinde ilim erbabı bulunacaktır. Bulduğumuz zatın kendisinin düzenli olarak bir organizasyonu olmasa da, kendisinden ısrarla ilim talep etmeliyiz.

Elbette bu manada âlimlerimizden ve âlim bulamıyorsak ilim ehlinden, onu da bulamıyorsak ilmi sevenlerden yardım talep ediyoruz.

Mesela kendisini geliştirmiş her cami imamı, belli okumalar yapması gerekir. Hadis okumaları, tefsir okumaları, klasik eserler okumaları vesair.

Keşke Müftüler...

Keşke müftüler bulundukları ilçelerde, her camide sohbet halkaları tertip etseler. Bu tür faaliyetlere resmiyet katılınca, tadı tuzu değişir. Diyanet aslında bunu istiyor ama zorlamadan ancak bereketli olacağını bildiği için zorlamıyor. İyi de ediyor. Zorlasa maazallah sonu camide Cumhuriyet Bayramı hutbelerine gider.

Her camide seçilmiş kendisini geliştirmiş cami imamı veya cemaattan abid ve âlim bir zat haftada 1 gün ikindi namazından sonra sohbet düzenlese... Mesela Riyazüssalihin okusa ya da Mektubat-ı Rabbani, ya da Kütüb-ü sitte, Mesnevi, Safahat, Yitik Cennet, Bostan, Gülistan, Tefhimül Kur'an, Fizilalil Kuran, Hak Dini Kuran Dili veya başka bir temel, kıymetli bir eser... Yani maksat sohbet. Din-i İslam’dan olan her renkten güzel bir şeyler okunabilse, anlatılabilse ve insanlar sırf Allah rızası için toplanabilse...

Bu şekilde geleneksel sohbet kültürümüz, ilim ve irfan feyzimiz geleceğe doğru akabilse...

Mehmet Emir Bahadıroğlu katılacak halka arayarak haber verdi

Dünyabizim.com

**Terennüm** · 11-09-2010, 12:50

düzenli bir sohbeti cananımız vardır.ama gitmek istediğim bir diğer sohbet ise mesnevi sohbetleridir.bunuda bazen burç fm de fatih çıtlak ile gideriyorum...

**depare** · 11-09-2010, 14:51

Şu Çınar'da ne var anlamadım gitti bizim derneğin adıda Çınaraltı
Uluçınar,Çınarcık böyle hep isimler

Sohbet üstümüzde ki ölü külleri temizleyip alttaki kozları meydana çıkartıyor kısaca..

11-08-2010, 22:23	#1
Kullanıcı Adı Esselâm	Bir sohbet halkasında olmalı! Bir eser çevresinde halkalanmış olsak. Her yerde güzel sohbet halkaları oluştursak.. Geçtiğimiz hafta Çınaraltı'nda Riyazüssalihin okuması yaparken bahsetmişti hocamız. Eskiden sohbet kültürü vardı, diye. İmam-Hatip liselerinde, Kuran Kurslarında, camilerde hocalar mutlaka çeşitli sohbet halkalarına gitmemizi önerir ve hatta vesile olurdu. Bir zamanlar sohbet kültürü vardı! Sahi. Bir zamanlar sohbet kültürü, sohbet ortamları vardı. Elbette ki bu kültürün de beşiği İstanbul’du. Hoca Efendiler talebelerine, cemaat cemiyet ayırt etmeksizin Hak olduğuna inanılan sohbet halkalarını teşvik ederlerdi. Kimileri bunun için Üsküdar’dan Fatih’e giderdi günlük. Esad Coşan Efendi’nin dizinin dibine otururdu. Kimileri İsmailağa’ya... Kimileri ise ara mahallelerde, seçkin cami hocalarını tercih ederlerdi. Ancak günümüzde klasik sohbet kültürünün can çekiştiğini görmekteyiz. Artık biricik sohbetlerimiz bile içeriğini kaybetti. Geniş bir ses sistemi ve büyük bir konferans salonunun olmadığı sohbetleri unutur olduk. Bir hoca efendinin dizinin dibine 3-5 kişiyle beraber çöküp, el bağlamayı unutur olduk. Gerçi o hoca efendiler de azalır oldu son yıllarda. Artık her mahallede, bir ışık kaynağı, ilim menşei bulmak güç. Ancak ne olursa olsun, elimize fenerleri alıp bu hoca efendileri aramamız gerekiyor. İlim karşılıklı olur! Neden bu insanlar kıymetli sorusuna gelince, elbette ki cevabı ilmi temsil etme vazifeleri olacaktır. Modern manada konferans, görüntülü tv sohbetleri, radyo sohbetleri birebir eğitimin yerini tutamıyor. Ve bize bu tür sohbetler asla, evimizde uygunsuz / rahat bir vaziyette iştirak ettiğimiz sanal sohbetlerin kültürünü ve feyzini veremeyecektir. Zira Allah ve elçisinden bahsedilen ortam ciddiyet gerektirir, edep gerektirir. El bağlamayı, edepli oturmayı gerektirir. İlim elde ettiği hoca efendiye Peygamber varisi diye bakıp, ona göre muamele etmeyi gerektirir. Yani aşikârdır ki, kucağında çocuk, elinde mısırla feyizli bir sohbete iştirak edilemez. Yine bir başka sebebi de, İmam Azam hazretlerinin buyurduğu gibi ‘ilim sual’dir. Şu günlerde yerini internet, tv ve radyo gibi bilişim araçlarına bırakan sohbet halkalarında soru sormak ve anında cevabını almak üzere birebir eğitim olanağı yoktur. Bırakınız bilişim araçlarını, sohbetin modern manada karşılığı olan konferans ortamında dahi rahatlıkla soru sorma imkanı yoktur. Bu durumlar göz önüne alındığında, klasik manada bir sohbet halkasına ihtiyacımızın olduğu âyandır. Bir sohbet halkası bulunmalı! Öyleyse kendimize derhal bir ilim ve sohbet halkası bulmalıyız. Elbette öncelikle mevcut olan sohbet halkalarını araştırıp, vaktimize göre uygun olup olmadığını tespit etmemiz gerekir. Mevcut sohbet halkalarına zaman ve mekanımızın ters düşmesi durumunda, elimize kitabı alıp kendimize hoca aramalıyız. Mutlaka İstanbul gibi bir şehirde her mahallede olmasa bile bir camide, bir cemaat ortamında, bir kitabevi çevresinde ilim erbabı bulunacaktır. Bulduğumuz zatın kendisinin düzenli olarak bir organizasyonu olmasa da, kendisinden ısrarla ilim talep etmeliyiz. Elbette bu manada âlimlerimizden ve âlim bulamıyorsak ilim ehlinden, onu da bulamıyorsak ilmi sevenlerden yardım talep ediyoruz. Mesela kendisini geliştirmiş her cami imamı, belli okumalar yapması gerekir. Hadis okumaları, tefsir okumaları, klasik eserler okumaları vesair. Keşke Müftüler... Keşke müftüler bulundukları ilçelerde, her camide sohbet halkaları tertip etseler. Bu tür faaliyetlere resmiyet katılınca, tadı tuzu değişir. Diyanet aslında bunu istiyor ama zorlamadan ancak bereketli olacağını bildiği için zorlamıyor. İyi de ediyor. Zorlasa maazallah sonu camide Cumhuriyet Bayramı hutbelerine gider. Her camide seçilmiş kendisini geliştirmiş cami imamı veya cemaattan abid ve âlim bir zat haftada 1 gün ikindi namazından sonra sohbet düzenlese... Mesela Riyazüssalihin okusa ya da Mektubat-ı Rabbani, ya da Kütüb-ü sitte, Mesnevi, Safahat, Yitik Cennet, Bostan, Gülistan, Tefhimül Kur'an, Fizilalil Kuran, Hak Dini Kuran Dili veya başka bir temel, kıymetli bir eser... Yani maksat sohbet. Din-i İslam’dan olan her renkten güzel bir şeyler okunabilse, anlatılabilse ve insanlar sırf Allah rızası için toplanabilse... Bu şekilde geleneksel sohbet kültürümüz, ilim ve irfan feyzimiz geleceğe doğru akabilse... Mehmet Emir Bahadıroğlu katılacak halka arayarak haber verdi Dünyabizim.com

11-09-2010, 12:50	#2
Kullanıcı Adı Terennüm	düzenli bir sohbeti cananımız vardır.ama gitmek istediğim bir diğer sohbet ise mesnevi sohbetleridir.bunuda bazen burç fm de fatih çıtlak ile gideriyorum...

11-09-2010, 14:51	#3
Kullanıcı Adı depare	Şu Çınar'da ne var anlamadım gitti bizim derneğin adıda Çınaraltı Uluçınar,Çınarcık böyle hep isimler Sohbet üstümüzde ki ölü külleri temizleyip alttaki kozları meydana çıkartıyor kısaca..

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)