AK Gençliğin Buluşma Noktası
Hikayeler Hoşumuza giden hikayeleri burada paylaşıyoruz.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-19-2009, 20:13   #1
Kullanıcı Adı
ÜMİT-AK
Standart Bir tarhana çorbası hikayesi
Evel zaman içinde kalbur zaman içinde develer teller iken pireler berber iken ; tarihin rakamlarının toplamının iki elin parmaklarından iki eksik olduğu zamanlardan bir zaman ki; henüz köylü kardeşlerimizin o hormonal ilaçlamalardan bi haber olup; yenilen sebzelerin,meyvelerin hani organik gibi olduğu zamanlardan bir zamanda yaşanan o sevdalardan bir sevda yaşanıyordu anadolu coğrafyasında

Günlerden bir gün yaşları yirmilerde olan iki genç bir arkadaş meclisinde karşılaşırlar.Kız onunla karşılaştığı ilk anda hayadan kızılca kesilen yanakları ile içten içe genç adama sevdalandığını anlamıştı. Her gece sabahlara değin genç adamında onu sevmesi için dua ediyor; gizli gizli onun her yaptığını takip ediyordu.

Bir süre sonra genç adamdada ona karşı bir sevgi oluşmuştu.Günlerden bir gün genç kıza ailesinin bulduğu bir görücü geldiğini duyan genç adam genç kızın kendisini sevdiğini bilmeden rastlaştıkları bir zamanda hayırlısı olsun derken genç kızın "Sende bu gurur olduğu sürece kavuşamayız" deyişiyle kızın kendisini sevdiğini "kal desen kalırım" demesi ile kalmasını istedi.

Genç kız ailesine gelen görücü için hazır olmadığını bildirip red ederken iki aşıkbuluşmak üzere kavilleştiler.

İki aşık günler öncesinden kavilleştikleri yerde buluşup görüşmek üzere yola çıkalı bir hayli zaman olmuştu;takvimin yaprakları üst üste kaç kez koparılmış olup ;Ayın bereket ayı olan ramazanı müjdeleyişinin üzerinden tamı tamına on gün geçtiği bir zaman olan; sabahın fecrinde genç delikanlı buluşacakları ilahi mabedin avlusuna gelip ilahi ezanın yankılanmasına şahitlik ediyordu.

Bu sevdalı aşık, maşuğunu beklerken,sevdasının ateşiyle içi içine sığmaz halde o caminin avlusunda yüzlerce defa bir o başa bir bu başa gidip gelmişti. Güneşin cemalini göstermesinden bir kaç saat sonra iki sevdalı kavillkeştikleri üzere buluşmuşlardı.

Genç kız bir an önce evlenmeleri gerktiği hakikati ile sabırsızlanıyor.Adeta genç adamın gözlerinin içine hadi "benimle evlenirmisin " diye sor gibisinde bakarken genç delikanlı ise birazdaha sabretmeyi; ve sevdiğini sevda adına imtihana tabi tutmak istiyordu.

Belki hiç olmayacak ve olmadık sorunları, problemleri kafasında türetip sevdiğinin onu ne kadar sevdiğini imtihan etmek istiyordu. Tıpkı imamı azam ebu hanifenin babasının tutulduğu imtihan gibi imtihan ediyordu genç kızı. Bazen onu gel gitlere sokuyordu. Nihayet gerçekten kızında onu sevdiğine kani olduğu demde ailesinin onu istemeye göndereceğini bildirdi.

Ayrılık vakti yaklaştıkça genç adam ile kız ayrılacakları için üzülüyorlardı. Genç adam birlikte iftar yapmayı önerdi. Fakat genç kız ailece yemeğe davetli olduklarını ; ama bir gün mutlaka kendi elleriyle en sevdiği yemek olan tarhana çorbasını kendisi için yapacağını ifade etti. Genç adam hayatında hiç tarhana çorası içmemişti aslında; ama söz verdi senin elinden olmazsa asla tarhana çorbası içmeyeceğim diye.

İki aşık ayrılacakları için üzgün, mahsum ,çaresiz bir şekilde ayrıldılar.
İki aşık biri birilerine söylemeselerde içten içe korkulara kapılıyorlardı.Genç adam bu korkuları kafasından silip evleneceği ümidi ile düğün hazırlıklarına başlamış; sevdiğine kavuşacağı ümidi ile içi içine sığmıyordu.Genç adam genç kızı istemek için ailesini ne zaman göndermesi gerektiği hakkında gün beklemeye başladı. Genç kız tüm bu olanlar yaşanırken ailesine henüz korkusundan haber vermemişti.

Günlerden bir gün genç kız annesine sevdiği adamın onu istemeye ailesini göndermek istediğini söyler. Annesi alabildiğince öfkelenir.Annesinin kafasında kızını uzak diyara göndermek,yabancı biriyle sevdiği olsadahi evlendirmek yoktur. genç kızın geç adamla görüştürmemek için her yola baş vurur.

Genç kızın annesi eğer konuşursa dahi kendisini öldüreceğini, hakkını helal etmeyeceğini bütün kutsi degerler üzerine yeminler etirerek sağladı.Genç kız görüştükleri zaman annesinin bu evliliğe rıza göstermeyeceğini ifade etmiş kendisini kaçırmasını istemişti. Fakat genç adam kendisini kaçırmanın uygun olmayacağını ailesini rencide edeceğini, asil insanların bunu yapmadığını ifade etmişti.

Fakat olayların farklı gelişmesi ile Genç adam onun istemesi durumunda ne pahasına olursa olsun onunla evleneceğini ifade ederken; genç kız annesinin baskısına boyun eğmişti. Genç kızın"ne olur beni aileme akrabalarıma karşı mahçup edip küçük düşürme gelme" deyişiyle bir daha onun olduğu diyara o üzülmesin diye gidip rahatsız etmedi.

Bugün adam yetmişinde halen sevdiğini beklemekte ve halen onun yapacağı o mis kokulu tarhana çorbasını içeceği günü iple çekmekte.

 

ÜMİT-AK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-20-2009, 11:21   #2
Kullanıcı Adı
LeyaL
Standart
Şemsettin Tan'a ait bir eser..
Cidden çok hoş kaleme almış...Bir bekleyişin hikayesi..

Teşekkürler..
LeyaL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




boşanma avukatı webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım