TÜSİAD'ın 22 kişiden oluşan anayasa taslağı ekibinde Yahudilerden Ermenilere, Alevilerden rotaryenlere kadar birçok azınlığın temsilcisi var, ancak dini konulardan anlayan bir Sünni ilahiyatçı yok!..


Patronlar Kulübü TÜSİAD'ın iki gündür kamuoyu ile paylaştığı garip anayasa taslağı tartışılırken, TÜSİAD adına çalışmayı yapan 22 kişilik listede tartışmalı isimler çıktı. 22 kişilik anayasa çalışması ekibinde Yahudi var (Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni), Ermeni var, Alevi temsilcisi var, Kürt temsilcisi var, İşçi Partili var, rotaryen var ancak dini konulardan anlayan ve diyanet temsilcisi yok.

Nüfus cüzdanlarından ‘din' hanesinin çıkarılmasını ve okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin kaldırılmasını isteyen TÜSİAD çalışma heyeti, Diyanet İşleri Başkanlığının da adeta işlevsiz hale getirilmesi gibi garip bir öneride bulunuyor. Bazı kamu kurumlarında başörtüsünün serbest olabileceği ifade edilen TÜSİAD raporu; öğretmen, hakim, savcı, polis, asker gibi mesleklerde başörtülülerin çalışması konusunda yasakçı bir tutum sergiliyor. Bu kadar tartışmalı çalışmayı hazırlayan 22 kişilik ekipte yer alan isimleri araştıran Akit, ilginç bilgilere ulaştı.

BİR TEK SÜNNİ İLAHİYATÇI YOK!

Patrikhane ve Hahambaşılığa tüzel kişilik tanınmasını öneren TÜSİAD heyetinde yer alana İvo Molinas, Yahudi asıllı bir yazar. Türkiye Yahudilerinin haftalık Şalom gazetesinde Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazar olan İvo Molinas, Türkiye Yahudileri Cemaat'in sözcülüğünü de yapıyor. TÜSİAD'ın çalışma heyetinde yer alan Prof. Dr. Arus Yumul'un ise İstanbul'daki Ermeni cemaatinin önde gelen isimlerinden biri olduğu anlaşıldı. Alevileri temsilen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Av. Kazım Genç'i çalışma heyetine dahil ettiği anlaşılan TÜSİAD'ın, Kürt konusunu iyi bilen kendisi de bir Kürt aydın olan Ümit Fırat'ı çalışma masasına çağırdı. TÜSİAD'ın çalışma heyetinde yer alan Dr. Tarık Ziya Ekinci ise eski Türkiye İşçi Partisi Milletvekillerinden. Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu'nun ise Gayrettepe Rotary Kulübü'nün aktif bir üyesi olduğu anlaşıldı.

BAKAN ÇELİK: TASLAKTAKİ DİNİ KONULAR HAYATIN GERÇEKLERİYLE BAĞDAŞMIYOR

Diyanet İşleri Başkanlığından sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik, TÜSAİD'ın hazırladığı anayasa taslağını Akit'e değerlendirdi. “Anayasa taslağı cesur bir çıkış ama daha kuşatıcı olmasını da beklerdik” diyen Çelik, “Anayasa taslağını bizim ilgi sahasına giren yönleri ile değerlendirirsek, bazı konularda mutabık kalmadığımızı da söylemek durumundayız” dedi.

Devlet Bakanı Çelik, anayasa taslağındaki özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili önerilerin, din derslerinin kaldırılması ile ilgili önerinin, kimliklerden din ibaresinin çıkarılmasına yönelik önerinin hayatın gerçekleriyle bağdaşmadığını belirtti.

İLAHİYATÇI YOK

Diyanet İşleri Başkanlığı, din derslerinin kaldırılması ve kimliklerden din ibaresinin çıkarılması alanlarının uzmanlık isteyen bir alan olduğunu kaydeden Faruk Çelik, “Sanıyorum bu taslağı hazırlayan heyette Diyanet İşleri Başkanlığı ya da İlahiyat camiasından akademisyenlerin bulanmayışı bir eksiklik olarak kendini hissettiriyor. Keşke böylesi geniş yapılmış bir çalışmada dini konularda hakimiyeti olan ilahiyat camiasından akademisyenler de bulunsaydı. O zaman var olan uygulamalara ilişkin öneriler yapılırken, yerlerine neyin ikame edileceği sorusuna da bir cevap bulunabilirdi” diye konuştu.

KÜÇÜK: DİNİ KURUMLARA DA SÖZ HAKKI VERİLMELİYDİ

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raşit Küçük, TÜSİAD'ın anayasa taslağında dini kurumlara da söz hakkı verilmesi gerektiğini söyledi. Anayasa taslağı hazırlanırken her türlü kurum ve kuruluşun görüşünün alınması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Küçük; “Anayasa taslağında özellikle din konusu hakikaten hassas bir konudur. Burada Türkiye'nin azınlıkları dediğimiz aslında insan haklarından hakikaten kamil manada istifade etmelerini bizim de tasvip ettiğimiz insanlara yer verilirken, Müslümanların hassasiyetleri göz ardı edilirse bu anayasa gerçekçi bir anayasa olmaz. Ayrıca anayasa taslağında, din dersi olmamalı, din eğitimi olmamalı, Diyanet şu şekle girmeli derken bu konular hakikaten yeniden düşünülüp tanzim edilecekse o zaman hem İlahiyat Fakülteleri'nin hem de Diyanet İşleri Başkanlığının ilgililerinin en azından temsillerinin görüşleri de alınmalı ve buna göre bir retorik ortaya konulmalı. Böyle olmayan bir anayasa taslağı, taslak bile olsa gerçekçi olmaz ve millet tarafından da tasvip görmez. Bu tür eksiklikler başka güzellikler varsa onları da ortadan kaldırıcı nitelikler taşır. Din gibi bir konuda anayasa da yer alacaksa, bunun nasıl yer alacağı çok hassas bir noktadır. Anayasa taslağında, dini kurumlara da söz hakkı verilmelidir” dedi.

KALAY: MİLLETİN ASIL UNSURUNU TEMSİL EDEN KİMSE NEDEN YOK?

İslam Hukuku Doktoru Şerafeddin Kalay, TÜSİAD'ın hazırladığı anayasa taslağının, toplantılarının ve kararlarının bağlayıcı olmadığını söyledi. Kalay: “Anayasa taslağı toplantısında farklı kesimler ifade ediyor da, neden bu milletin asıl unsuru yok ve asıl unsurun dışındaki herkes var?” diye sordu. Kalay, İlahiyat Fakülteleri'nde akademisyenlerin veya Diyanet İşleri Başkanlığının temsilcisinin olmadığı bir anayasa taslağının toplantılarının ve kararlarının bağlayıcı olamayacağını belirtti.

Akit

Güzel bilgiler kardeşlerim ellerinize sağlık.

TUSIAD'ın 'düğmeye basılmış' olan emri yerine getirme zamanı başlamış anlaşılan !

Devlet Bahçeli'de Boykot ilan etti :

Vatanseverlere, milliyetçilere sesleniyorum TÜSİAD'ın yöneticisi olan Boyner ailesinin mallarını almaktan, kullanmaktan vazgeçin, protesto edin.'' dedi.

http://www.haber7.com/haber/20110326...kot-istedi.php

TÜSİAD'IN ANAYASA'SINI BEĞENDİ
Öcalan, TÜSİAD'ın anayasa çalışmaları konusunda da "Fena değil. Bu konuda benim söylediklerimle örtüşüyor. Benim önerilerime yakın" dedi.

http://habervaktim.com/haber/177445/...i_begendi.html