02-21-2010, 13:46 | #1 |
Bir Zamanlar İZMİR ...
1963 yılından 1978 yılına kadar İzmir’de idim. İlk sekiz sene İzmir merkezinde, 15 aylık askerlik hizmetimden sonra son 5 sene Bayındır ilçesinde. İşte ben size 46 yıl öncesinin İzmir’ini anlatacağım. İzmir’in bu gününü bilenler karşılaştırsın diye. 1963 yılının Temmuz ayı başında Eskişehir’den buharlı trenle yaklaşık 20 saat süren bir yolculuktan sonra İzmir’e geldim. O zamanlar yolcu trenleri ile ekspresler buharlı lokomotif ile çekiliyordu. İlk önce İzmir’in o meşhur ve alışık olmayanlar için şok etkisi yapan o yaz sıcağı ile tanıştım. İşte o zamanlar İzmir’in merkez nüfusu 750 bin idi. Bir kamu iktisadi kurumunun yatılı meslek lisesini dönemimin 4.sü olarak bitirmiştim. İsteğime uygun olarak İzmir’e atamam çıkmıştı. İzmir’in iki banliyö mıntıkası vardı. Alsancak’tan Buca, Gaziemir. Basmane’den Çiğliye. Çiğli’de ev kiraladım. Eskişehir’deki ailemi de getirecektim. Çiğli İstasyonunun arkasındaki Çiğli merkezinde, o andaki en iyi daireyi. Aylık 125 lira ücret ile kiraladım. Hemen belirteyim devlet baba o zamanlar memuruna eli o kadar sıkı değildi. Şef yardımcısı olarak atandığım görevimde elime ayda net 450 lira geçiyordu. Bu günkü satın alma gücünü anlayabilmek için bu paranın 5-6 katını düşünmek gerekiyor. Çünkü çok iyi hatırlıyorum otobüslerde ve o günlerde çalışan troleybüslerde tam bilet yalnızca 25 kuruştu. O zamanlar banliyö trenleri de buharlı idi ve Çiğli’ye kadar 17 kilometre süren bu banliyö yolculuğu bir saat sürüyordu. Yaklaşık bir sene kadar böylece işime gelip gittikten sonra şef teknisyen olarak atamam çıktı ve iş merkezim Alsancak’ta lojman tahsis edildi. İşte o zamanki Alsancak’tan bahsedeyim şimdi. Alsancak’taki İzmir Limanından. Belki inanamayacaksınız ama Kordonboyu’da dahil İzmir sahili o zamanlar tertemizdi. Bu günkü gibi atıklarla katran görünümünde değildi. Ve... İzmir Limanının o zamanlarda bir kısmı tahta iskele idi. Resmi kurumların mesaisi yaz aylarında farklı uygulanırdı. Yaz mesaisi adı altında sabah 7 den öğleye kadar kesintisiz mesai yapılır sıcaklar nedeniyle öğlen saat 14 den itibaren dinlenmeye geçilir yani mesai biterdi. İşte öğleye kadar Alsancak’ta mesaimi yaptıktan sonra görev mıntıkam dahilindeki Alsancak Limanına gider, beton ve ahşap liman blokları arasındaki dar boşluklardan oltamı atar, dipten yarım kulaç yukarıda seyreden kefal balığı avlardım. Tertemiz, petrol atığı kokmayan kefal balığı...
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
02-21-2010, 13:49 | #2 |
Teşekkürler.
İzmir'in havası başkadır ya.. Bir ara kordon boyunda kötü bir koku vardı deniz çok kirliydi. Ama şuan çok daha iyi. En azından şükürler olsun ki koku yok. |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
izmir |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|