![]() |
#41 |
![]() Yorumumu yazdıktan sonra acaba kırbacı yiyenler için ne değişecek demiştim ki aklıma Engin NOYAN'ın sohbetinden bir bölüm geldi aklıma: Bir kısım kişilerde kul korkusu ALLAH korkusundan daha üstün geldiğinden İsraildeki soykırıma ses çıkaramıyor" demişti. Şimdi konuya uyarlarsak, diyelim ki bu kırbaçlananlar bir daha alkol almadı. Ama bunu neden yapmış olacak? Allah korkusu ile mi yoksa KUL KORKUSU ile mi?Allah'ın gösterdiği toleransı, merhameti kullar göstermiyor ne yazık ki.
Yine Engin NOYAN'ın sohbetindeki en etkileyici kısımla bitireyim sözümü: Doğruca Firavun'a gidin; çünkü o gerçekten her türlü ölçüyü aştı/azdı! Ona yumuşak bir söz söyleyin - ola ki düşünüp ders alır ya da derin bir korku/haşyet duyar! (20 TâHâ 43-44) "Âlemlerin Rabbi Yüce Allah, azze ve celle, geleceği bütünüyle bildiğine göre, yukarıda, “ola ki (le‘allehû) düşünüp ders alır ya da derin bir korku/haşyet duyar!” şeklinde, olabilirlik üslubu içinde geçen ifâdeler, açıktır ki, Firavun'un tepkileri konusunda Âlemlerin Rabbi Yüce Allah, azze ve celle, adına bir “şüphe”yi ya da “belirsizliği” îma etmemekte, fakat sadece mesajı taşıyana, günahkâra hitâb tarzını belirlerken, kendi adına aklında tutması gereken ihtimalleri işâret etmektedir. Yani, Hz. Mûsâ'ya (a.s.), Firavun'a hitab ederken, onun aklını başına getirecek ya da en azından onun gözünü yıldıracak bir üslup seçmesi öğütlenmektedir (Râzî). Öte yandan, her Kur’ânî anlatım değişmeyen bir Hakîkati ya da Hakîkatleri ortaya çıkarmak, yahut insan davranışlarıyla ilgili evrensel bir ilkeye açıklık kazandırmak amacını taşıdığına göre, açıktır ki, Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın, azze ve celle, Hz. Mûsâ'ya (a.s.) belirli bir günahkâr için verdiği emir bütün çağlar için ve bütün tebliğ çabaları için geçerlidir." |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#42 |
![]() evet evet devlet bireyin kötü alışkanlıklar edinmesini istemiyor , o yüzden içki satışı serbest ama içene dayak ... kendileride bilmiyorki ne yaptıklarını ...
tabii evet iran !!! güzel fikir , uyuşturucu kullanımının had safhada olduğu , yollarda kollarında şırıngalarla kendinden geçmiş baygın insanların bulunduğu , gizli fuhuş yuvalarıyla dikkat çeken , hani vatandaşlarının Palandöken'e gelip deli gibi içip dağıttıkları iran dimi ... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#43 |
![]() KaraEşref sözlerinin çoğuna katılıyorum ama şıkarı azaltma konusunda içki satışını yasaklamak olmaz. Senin deyimine göre bu yine sınava müdaheledir , "senin doğruna" yönlendirmedir. Eğer birey kendi yolunu kendi çizecek ise birilerinin düşündüğü doğrultuda çizmemesi gerekir. Sen senin yanlış bulduğun şıkkı silersen senin doğruna yönlendirmiş olursun insanları. Mesela benim doğrum ırkçılıksa ki bu sana göre yanlış olabilir ve eğer ben bu şıkkı önüne sürüpte sana halkların kardeşliği seçeneğini göstermezsem bu sağlıklı bir seçim yapmanı dolayısıyla kendi doğrunu bulmanı engeller. Yani içkiyi yasaklarsan o insan içkinin nasıl birşey olduğunu bilemez ama ben içki içipte nefret eden , insanlar bunu nasıl içebiliyorlar diyen birsürü kişi tanıyorum.
İnsanlar kendi seçimlerini kendileri yapmalı , yönlendirmelerle baskılarla yetişen insanlar ürkek korkak çekingen olurlar ve sonunda yapılan haksızlıkları elleri kolları bağlı oturup seyreder sıranın kendilerine gelmesini beklerler. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#44 | |
![]() Alıntı:
Biz, bize verilen nefsi kontrol etmek ve önümüze sunulan yanlışlara düşmemekten de sorumluyuz. Dikkatin için teşekkürler.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#45 |
![]() ne güzel işte kötü örnek olanı ve kendi vücudana zarar verene ufak bir cezaa
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#46 | |
![]() Alıntı:
4 şahit getirmede o konuda iddia üzerine gereklidir..önce bir kuranı kerim mealini baştan sona oku sen |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#47 | |||||||
![]() Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
İÇKİ İÇME CEZASI (HADD-I ŞÜRB) Içki içmek Mâide suresi 90. âyetle kesin olarak yasaklanmıştır. Fakat cezası Hz. Peygamberin sünneti ve uygulamasıyla sabittir. Hz. Peygamber ve Hz. Ebû Bekir, içki içene 40 sopa (celde) vurdular. Hz. Ömer zamanında içki içenler çoğalınca o, arkadaşlarıyla istişare etti. Haddin en az miktarı olan 80 değnek vurulmasını kararlaştırdılar (bk. Dârimî, Hudûd,10; A. b. Hanbel, IV, 389). Içki içme cezası uygulanabilmesi için içen kimsenin akıllı, ergin müslüman ve konuşabilen bir kimse olması lâzımdır. Sarhoş olarak yakalanan ve içki içtiği şahidler vasıtasıyla tesbit edilen kimseye bu ceza uygulanır. "Rasûlullah (s.a.s)`a şarab içmiş bir adam getirdiler. Rasûl-i Ekrem: "Ona hadd vurunuz" buyurdu. Ebu Hüreyre demiştir ki: Bizden bir kısmı eliyle, (bazıları da) ayakkabısı ve elbisesiyle dövdüler. (Dayaktan sonra) çekilip gidince: Allah seni rüsvay etsin!` dediler. Peygamber (s.a.s): "Böyle söylemeyiniz, ona karşı şeytana yardım etmeyiniz` buyurdu" (Buhârî, Hudûd, 4; Müslim, Hudûd, 35; Ebû Dâvud, 35, 36; Tirmizî, Hudûd,14,. 15). Aklınızı başınıza devşirin arkadaşlar. Neye karşı çıktığınızın farkında mısınız ![]() |
||||||||
![]() |
![]() |
![]() |
#48 |
![]() sen önce doğru gör ve doğru dürüst bir üslup kullan.. kapak mapak diye cevap yazarak dinimize hizmet ettiğini mi zannediyorsun sen ?? benim cevabıma kapak yapıyorsun öyle mi ?
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#49 |
![]() yorumların bazılarını okudum. bu olay kimimizin beğenisini kazanırken kimimizin hiç hoşuna gitmemiş. aynı partiye mensup olmamıza rağmen farklı görüşlere sahip olmamız AK Partinin güzelliğini yansıtıyor fakat olumsuz görüş bildirenler neden sinirli oluyorlar anlamıyorum? dikkatimi çekti kırbaç olayını tasvip edenler sadece yorumlarını yazmışken, tasvip etmeyenler, işe önce tasvip edenleri eleştirerek başlamış.
her kişiye ayrı cevap vermek yerine kırbaç olayını olumsuz bulanlara genel olarak yanıt vermek istedim. Bazı kardeşlerim bu uygulamanın çağdışı olduğunu belirtmiş. sizce bu çok bayağı bir yorum değil mi? şuna veya buna karşıyım diyorsunuz sebep ne dendiğinde çünkü çağdışı diyorsunuz. çağdışılıktan kastınız ne? özgürlük mü? veya bana bir tane çağdaş ülke örneği verebilir misiniz? hangi kriterlere uyan ülkeler çağdaş oluyor? bir kardeşim yorumuma oldukça şaşırmış. aslında fena bir yorum yapmamış. Kişilerin ancak Allah tarafından cezalandırılabileceğini belirtmiş. fena bir yorum değil ama oldukça eksik. elbette insanlar ahirette Allah tarafından cezalandırılacaklar fakat bu demek değildir dünyada bireylerin yapmış oldukları her hareket cezasız kalsın ? Allah, dünyada düzenin kurulabilmesi için şeriat kurallarını belirtmiştir. bu kurallarda neyin yasak olduğu neyin cezasının verileceği anlatılmıştır. yani islamiyette hırsızlık yapan bir kişiye 'vah benim canım kardeşim sen hırsızlık ettin ama cezanı biz değil öbür tarafta Allah verecektir, git işine devam et' mi denecek? bu durumda kötü olan birey yaptığı hırsızlık işinde engelle karşılaşmayacağı için işini daha da büyütecek ve çok daha fazla kişinin canını yakacaktır. bu yüzden kurallar gereklidir. ceza olmazsa olmazdır. cezanın olmadığı bir toplumda iyiler ezilmeye kötüler güçlenmeye, ezmeye devam ederler. bu yüzden iyilerin ezilmemesi için kötülerin canlarını yakmak şarttır. aksi takdirde düzenin kurulması mümkün değildir. bazı kardeşlerim içki içene ceza vereceğine içki satışını yasakla demişler. biraz bilgileri olsa şeriatla yönetilen ülkelerde içki içmenin yasak olduğu gibi içki satışının da mutlak süretle yasak olduğunu anlayacaklardı. sizin mantığınıza bakılırsa şeriatı uygulayan bir devlet halkına gel içki dükanı aç diyecek önüne polis koyup kim içki alıyorsa onu cezalandıracaktır. bu mümkün mü? mantığınız alıyor mu? dikkat ederseniz şeriatın uygulandığı İran'da içki satışı yasak, şeriatın kısmen uygulandığı Arabistan'da içki satışı yasak. yani dediğiniz gibi içki satmak serbest ama içmek yasak değil her ikisi de yasak. içkiyi üretmek çok zor bir şey değil. kişinin içki içmesi için ille de gidip markete içki almasına da gerek yok. kendisi üretebilir veya kaçak yollarla içkiyi üreten birinden gizlice alıpta içebilir. bu yüzden şeriatın uygulandığı ülkelerde içki satışı zaten yasaktır. Osmanlı devleti islami kuralların hüküm sürdüğü bir ülkeydi. bu ülkede hırsızlık yapanların cezası kol kesmekti. 600 yıllık Osmanlı devletinde kaç kişinin kolu kesilmiş biliyor musunuz? sadece 6. yani ortalama 100 yılda bir ceza. zaten kaynaklarda da Osmanlı devletinde hırsızlığın yok denecek kadar az olduğu belirtiliyor. bunun sebebi nedir? elbette cezalar, verilen eğitim, dini inanç. birey ne kadar da eğitilmiş olursa olsun cezai bir müeyyideyle karşılaşmayacağını bilse kötü işlere girme olasılığı artar. bu yüzden cezalar caydırmacı olduğundan hırsızlık yapılmıyor. Şimdi sormak istiyorum: Koskoca 600 yıl hüküm süren ve sadece 6 hırsızlığın yaşandığı bir ortam mı isterseniz yoksa ülkemizde olduğu gibi günde binlerce hırsızlık olayının yaşanması fakat bunlara cezalarının tam anlamıyla verilememesini mi? bir düşünün hayatınızda mutlaka bir şeyleriniz çalınmıştır. ben daha geçen hafta ayakkabımı çaldırdım. sizin de birçok eşyanız çalınmıştır. hırsızlık yapana caydırı cezalar verilseydi bunlar yaşanmayacaktı. Günah işleyenler için, biz ceza vermeyelim bırakalım Allah ahirette cezalarını verir diyenlere şu soruyu sormak istiyorum. Dünyanın -size göre çağdaş- olan ülkelerinden birinde yaşıyorsunuz. örneğin Hollanda. bu ülkede uyuşturucu satmak/içmek serbesttir. gerekçesi kişisel özgürlüklermiş. 12- 13 yaşındaki kardeşiniz ailenizden ahlaki ve dini terbiyeyi almasına rağmen çevrenin etkisiyle uyuşturucuya başladı. kısa bir süre sonra dozu arttırdı, komaya girdi ve hayatını kaybetti. böyle bir durumda 'suçlunun cezasını nasıl olsa Allah ahirette verir, biz oturalım oturduğumuz yerde mi diyeceksiniz? yoksa zararlı maddelerin yasaklanmasını, bunu özendirtenlere, satanlara cezanın verilmesini mi isteyeceksiniz? Alkol Peygamber Efendimiz'in sözüyle kötülüklerin anasıdır. Alkol sadece içene zarar vermez. çevresine ailesine de zarar verir. bu içki içen adam, insan olsa gider eşine çocuklarına para götürür. o erkeğin görevi evine para götürmek, ailesine bakmaktır. neden eşinin çocuklarının rızkını alkole yatırıyor? karısına, çocuklarına zarar değil mi? alkol içecek sonra direksiyon başına geçecek kaza yapıp masum insanların ölümüne sebep olacak. bunun örneklerini çok gördük ülkemizde. daha geçen günlerde alkollü sürücü aynı aileden 5 kişinin ölümüne yol açmadı mı? Alkol içecek şuurunu kaybedecek etrafını yakıp yıkacak, adam öldürecek, birini bıçaklayacak vs vs. sadece kendisine değil herkese zarar verecek. bu yüzden alkol kullanımını minimum seviyeye indirmek, toplumun huzur ve güvenini sağlamak için bu tür cezalar gereklidir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#50 | |
![]() Alıntı:
Arkadaşım, şunu bil ki, google ile hiçbirşey öğrenemezsin. Sen birde, google'a çok güvenip, kapak olsun demişsin. Aslında bu konuyu, sitemizde din ve mezhepler konusunda bilgili olan arkadaşlarımız, detaylıca açıklasa daha iyi olur. Ben hanefiyim, diğer mezheplerin konuya yaklaşımı nedir tam bilmiyorum. Yorumu yazan arkadaşımız şafi olsa gerek. Konuyu üstünkörü aktarmak yerine, kendi mezhebinin yorumunu buraya aktarsaydın, emin ol daha verimli olurdu. Birincisi, bize Maide suresinden bir alıntı yapmışsın. Hiç kimse "alkol haram değildir" demedi. Diyemezde. Bunu diyen zaten dinden çıkar. Alkolün bir damlası bile haramdır ve dinimizce yasaklanmıştır. İçilemez. Şu ana kadar da bunun aksini söyleyen olmadı. Buna rağmen sanki "içki haram değildir" demişiz gibi bu sureyi önümüze koyman çok anlamsız. Peki biz neyi tartışıyoruz? Cezayı. Ceza konusunda mezheplerde farklılıklar vardır. Çünkü Kur'an'da içki konusunda bir cezadan söz edilmemiştir. Peygamber Efendimiz'in uygulaması ise mezheplerce farklı yorumlanmıştır. Hanefi mezhebine göre şarabın iki yönü vardır. Alkol olduğu için diğer alkollü içecekler gibi haramdır. Fakat şarabın diğer bir özelliği daha vardır; o da şarabın pis olmasıdır. Zina nasıl pisse, şarapta pistir ve bu yüzden cezayı gerektirir. Yani alkol olduğu için değil pis olduğu için kırbaçlanır. Oysa hurma, arpa gibi şeylerden yapılan içkiler, sadece haramdır. Alkol, haram olduğu halde, rakı, bira içip, şarap içmeyen hanefilere rastlamışsındır. İşte bunun sebebi, hanefilerin şarabı pis kabul etmesinden kaynaklanır. Peygamber Efendimizin şarap içeni cezalandırması konusunda, hanefiler şarabın pis olmasını gösterirler. Çünkü eğer alkol için cezalandırılmış olsaydı, hurmadan, baldan yapılan içkileri tüketip hadlerini aşmayanlarda cezalandırılmalıydı. Oysa onlar, hadlerini aşmadıkları sürece cezalandırılmıyordu. Şafiler ise bunu kabul etmez ve alkol içtiği için cezalandırıldığını söyler. Çünkü Peygamber Efendimizin bir rivayete göre "Sarhoş eden her içki şaraptır" dediği söylenir. Aslında konu derin ama bu konunun konuşulmasına bile gerek yok. Çünkü haberi okursan alkol satışı yapıldığı söyleiyor. Hangi mezhep olursa olsun içki satışının yasak olduğu kesindir. Buna rağmen içki satıp peşine insanları kırbaçlatmak dinle bağdaştırılamaz. Uyuşturucu satıp, içenleri hapse atmak kadar saçmadır bu. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|