AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Konu Kapatılmıştır
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-21-2009, 22:48   #1
Kullanıcı Adı
ülkücü
Standart Birazcık seviyosanız vatanı okuyun
Erdoğan hem küfrediyor hem yalan söylüyor

Başbakan Erdoğan kendilerine yapılan eleştirileri hazmedemedi. Eleştirilere karşılık olarak hakaret ve yalanlarla cevap verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Siyasi iktidar olarak her tür sorunun üzerine gitmek durumundasınız. Bu olayı bir terör sorunu olarak ele almayı önemsiyorum. Çünkü ülkemizde, bizim için şu andaki sıkıntı terör noktasındadır'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Beşiktaş'taki Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'ndeki Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

''Demokratik açılım'' çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan'ın verdiği yanıtlar satır başlarıyla şöyle:

''Siyasi iktidar olarak her tür sorunun üzerine gitmek durumundasınız. Bu olayı bir terör sorunu olarak ele almayı önemsiyorum. Çünkü ülkemizde, bizim için şu andaki sıkıntı terör noktasındadır. Bu terör sorununu yok edebilmenin gayreti, çalışmasıdır bu. Tüm bunlarla beraber ülkemizdeki tüm etnik unsurların birbiriyle dayanışmasını sağlamaya yönelik bir adımdır.'' (Yalan1: Etnik unsurların dayanışmasını sağlamak diyen Erdoğan daha önce bunları 36 ye bölen kişinin ta kendisidir. Ve hala etnik unsurlar diye üsütne vurgu yaparak ayrıştırmaya calısmaktadır)

''Ben Sezen (Aksu) Hanıma döndüm ve Sezen Hanımla görüştüm. Gerçekten ben sezen hanımın hassasiyetine özellikle teşekkür ettim. Aramızda geçen görüşme, konuşma... Sürece her şeyiyle katılacağını söyledi. ve bu tabii bizi ayrıca mutlu etti. Tüm sanat dünyamızdan biz bu duyarlılığı bekliyoruz. İnanıyorum ki bu duyarlılığı paylaşan birçok sanatçılarımız da var zaten. Bunu aldığımız diğer olumlu tepkilerden de görüyoruz. Ha olumsuz tepki gösteren yok mu? Var tabii ki, bu konularda ön kabulleri olanlar da var. Bunlar da olacak bu da demokrasinin cilveleri bunlara da saygı duyacağız.''

-''İSPAT EDEMEZLERSE...''-

Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine de, şunları söyledi:

''Bu konuda fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü biz şu anda bir barış sürecini sürdürmenin gayreti içerisindeyiz. Fakat ben bütün medyaya ve Türk halkını şunu söylüyorum. Türkiye'de idam cezası kalkmadan önce bu ülkenin iktidarında kim vardı? DSP vardı. MHP vardı. ANAP vardı... Ve yakalanıp getirildiği zaman Öcalan idamı ile alakalı olarak kararı sümen altında bekleten iktidar kimdi? Bunlar değil miydi? Bunlardı. (Yalan2 : Erdoğan sümenaltı dediği olay AİHM'in hukuki sürecinin devam etmesidir. İdam cezası AİHM'in hukuki sürecinden sonra hemen meclise getirilmiştir. Ancak MHP dısındaki bütün partiler AKP'de dahil birleşerek idamı kaldımışlardır) Bunlar şimdi neyi konuşuyorlar? Nasıl kendilerinde bu tür bir şeyi konuşma hakkını buluyorlar ve onların iktidarı döneminde yine AB müktesebatına göre idam cezası kaldırılmıştı. Hatta o dönemde parlamentoda olan ve şimdi milletvekilimiz olan arkadaşlarımızın bir çoğu da idam cezasının kaldırılmasına yönelik olarak AB müktesebatına bunlar da destek vermişlerdi, bu yapılmıştı. (İtiraf: Erdoğan AKP'lilerinde APO'nun idamına karşı çıktığını itiraf etmiş oldu)

Şimdi kalkıp da bu tür şeylerin konuşulmasını anlamak mümkün değil. Bakın, ben çok açık, net bir şey söylüyorum. Bir kağıt almış dolaşıyorlar; 'Amerika'nın bir projesidir bu...' Bunu ispat ederlerse her şeye varım. Ama ispat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık, bu kadar ağır konuşuyorum. Çünkü artık bu kadar iftiraların, bu kadar hakaretlerin altında bu iktidar kalmaz. Bu iktidar Türkiye Cumhuriyetinin iktidarıdır. Herhangi bir ülkenin temsilcisi değildir''.
(Küfür1: Bi başbakan böyle küfür eder mi? Erdoğansa eder. Çünkü Cumhuriyet tarihinin en ağzı bozuk Başbakan'ı Ama biz ispatlayalım gene de Başkan Erdoğan ABD'nin BOP projesinin eşbaşkanı olduğunu söylememiş midir? ABD'nin BOP projesinin içeriğinde ne olduğunu da herkes bilmektedir. Hadi bakalım Tayyip Erdoğan ne yapacaksın? O küfürlerini yiyecek misin? ABD talepleri için ülkenin onurunu ayaklar altına alan sen değil misin? O cümleleri kendin için kullan Tayyip Erdoğan)

-TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI AĞIRLIĞI-

Türkiye'nin uluslararası toplantılarda nasıl bir tavır ortaya koyduğunu uluslararası camianın çok iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin şu anda dünyada, dış politikada ağırlığı olan, gündemi belirlenen değil gündemi belirleyen bir ülke konumunda olduğunu belirtti.

Erdoğan, Türkiye'nin şu anda BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi olduğunu hatırlatarak, ''Beyefendiler iktidar oldukları zaman, acaba hangi uluslararası kuruluşun içerisine Türkiye'yi sokabildiler?'' diye sordu.

Türkiye'nin İslam Konferansı Örgütünün ikinci dönem genel sekreterliğini aldığını, diğer uluslararası kuruluşların hepsinde belli bir saygınlığa ulaşmış durumda olduğunu, çevresindeki ülkelerle ilgili ara buluculuk çalışmalarında çok etkin rol oynadığını ve oynamaya devam ettiğini, AB ile müzakere sürecinin başladığını anlatan Erdoğan, ''Ülkemizde iktidara gelenler bu noktada ne gibi adımlar attı?'' diye konuştu.

Erdoğan, bu hususlarda özellikle düşünce insanlarını, yazar-çizer kadrolarını daha adil, daha insaflı hareket etmeye çağırarak, adil ve insaflı olanların da tabii bulunduğunu, ancak bir de ''ön noktada oluşmuş düşünceleri olanlar'' bulunduğunu ifade etti.

Erdoğan, bu konularda bir şey söylemeyeceğini, hepsini halkın takdirine bıraktığını kaydetti.

AÇILIM YILBAŞINDAN ÖNCE

Başbakan Erdoğan, gazetecilerin ''Demokratik açılım süreci yavaş mı gidiyor acaba?'' şeklindeki soruları üzerine şöyle konuştu:

''Hayır, gayet iyi gidiyor. Bu süreç öyle alelade bir süreç değil, dikkatli gidilmesi gereken bir süreç. Bu dikkatli gidilmesi gereken süreci birileri kalkıp böyle hızlandırmak, tahrik etmek suretiyle bu süreci bozmak, dejenere etmek, böyle bir gayret içerisine girmek isteyenler olabilir. Biz bu oyunun içerisine düşmek istemiyoruz. Dikkatli gideceğiz, yere sağlam basacağız ve inşallah neticeyi de oluştuğu anda tüm halkımıza açıklayacağız. 'Bu süreç olmaz' diye bir düşüncemiz yok. Daha önce de açıkladım, bütün hedefimiz yılbaşından önce inşallah bu işi bitirebilmek.''

 

ülkücü isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 08-21-2009, 22:49   #2
Kullanıcı Adı
ülkücü
Standart Kürt açılımına ABD desteği
--------------------------------------------------------------------------------

Terör örgütü KONGRA-GEL'in elebaşı Remzi Kartal, ABD'nin gerek Irak'taki Kürtlerin durumunda gerekse Türkiye'deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istediğini belirtti.

Terör örgütü KONGRA-GEL Başkanı Remzi Kartal, ABD'nin gerek Irak'taki Kürtlerin, gerekse Türkiye'deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istediğini belirtti. Kartal, "Onun için Kürt sorununun bir çözüme kavuşmasını istiyor. Kürt sorununun çözülmesi ve bir istikrara kavuşması Amerika'nın da işine geliyor" dedi.
Remzi Kartal, Brüksel'de ANF'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kürt sorunun çözümünde samimiyse Abdullah Öcalan'a doğru yaklaşması gerektiğini söyledi. Kartal, "Silahlar bırakılacaksa, Kürt sorunu çözülecekse bunun muhatabı Abdullah Öcalan'dır. Sorunun kalıcı bir çözüme kavuşması için tek adres İmralı'dır" diye konuştu. Hükümetin "Kürt açılımını" değerlendiren Kartal, "Her şeyden önce yapılan tartışmalar gelinen aşama olumludur. Bir adımdır. Ancak sürecin arka perdesini görmeden gelinen aşamalara bakmadan ve sadece bugünkü açıklamalarla ve soruna yaklaşımla sınırlı tutulacak bir değerlendirme eksik kalır" dedi.
-ABD İSTİKRAR İSTİYOR-
AKP'nin yerel seçimlerde Güneydoğu ve Doğu'da seçimi kaybettiğini, DTP'nin de bir patlama yaşadığını söyleyen Kartal, "Ondan sonra bu sürece girildi. Tabii o süreçte, siyasi bir zeminin oluşması için hareket olarak bazı adımlar attık. Artık Kürt sorununda askeri olarak bir sonuca varılmayacağı anlaşılınca iç ve dış faktörlerin etkisiyle böyle bir süreç başlatıldı" diye konuştu.
Kartal, ABD'nin sürece ilişkin tutumunu değerlendirirken de şunları söyledi:
"Amerika güçlerini bölgede yavaş yavaş çekmeye çalışıyor. Afganistan gibi sabit yerlerde konumlandırmaya çalışıyor. Gerek Irak'taki Kürtlerin durumunda gerekse Türkiye'deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istiyor. Onun için Kürt sorununun bir çözüme kavuşmasını istiyor. Kürt sorununun çözülmesi ve bir istikrara kavuşması Amerika'nın da işine geliyor. İç ve dış faktörler Türkiye'de klasikleşmiş Kürt sorununun yerine giderek daha ılımlı ve çözüme yönelik adımların atılmasını istiyor. Bütün yaşanan bu tartışmaların arkasındaki gelişmeler bunlardır."
-ÇÖZÜM PAKETİNDE NELER VAR-
Kartal, Türk hükümetini "Kürt açılımı" konusunda samimiyetine ilişkin bir soruya da şu karşılığı verdi:
"Hareket olarak Türkiye'de siyasal bir zeminin oluşması için başlattığımız sürece hükümetin verdiği bu cevabı olumlu buluyoruz. Sivil toplum örgütleri, aydınları, demokratik kitle örgütleri ve hükümetin yaptığı bütün bu tartışmaları anlamlı buluyor, değer veriyoruz. Fakat gerçekten tartışmaların içeriğine bakıldığı zaman bize yeterli güveni vermiyor. Sorunun çözümü için iki taraf varsa tarafları bir araya gelmesi gerekiyor. Dışarıdan bazı çevrelerin görüşü alınarak yapılan çözüm arayışları kalıcı olmuyor. Diğer bir taraftan da çözüm çözüm deniliyor. Ama yürütülen tartışmaların arka perdesi nedir, çözüm paketinin içinde neler vardır kimse bilmiyor. Diyorlar ki; silahlar sussun. Çözüm için ciddi adımlar atılsın. Ama DTP'nin bile söylediği Abdullah Öcalan ile görüşmeyi reddediyorlar. Bu hareketin önderi Öcalan'dır. Silahlar bırakılacaksa, Kürt sorunu çözülecekse bunun muhatabı Abdullah Öcalan'dır. Sorunun kalıcı bir çözüme kavuşması için tek adres İmralı'dır."
(ANKA)
ülkücü isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 08-21-2009, 22:54   #3
Kullanıcı Adı
ülkücü
Standart Kamu Sen'den açılıma destek yok
--------------------------------------------------------------------------------

Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Atalay'ın ziyareti sonrası konuştu.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, ''Bölgenin feodal yapısı ve ekonomik sorunlarıyla ilgili açılımlar gerçekleşmediği sürece, gerçekleştirilmek istenen açılımının terör örgütü ve Türkiye'nin bölünmesi için çalışan kötü niyetlilerin malzemesi olacağı endişesini taşıyoruz'' dedi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Akyıldız'ı, Konfederasyon Genel Merkezi'nde ziyaret etti.

Bakanlık Müsteşarı Osman Güneş'in de katıldığı ve yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından açıklama yapan Bakan Atalay, Akyıldız ve beraberindekilere, ''demokratik açılım'' süreciyle ilgili yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi sunduklarını söyledi.

Sendika yöneticilerine teşekkür eden Atalay, çalışmaların geniş katılım ve mutabakat zemininde yürütülmesine özen gösterdiğini, çabalarının bu yönde olduğunu ifade ederek, görüşlerini aldığı sendika yöneticileriyle ilerleyen zamanda yine görüşmeler yapılabileceğini kaydetti.

Atalay, ''Çalışmaları kendilerine anlattım. Çalışmalardaki hassasiyetlerimizi paylaştım'' dedi.

Kamu-Sen Genel Başkanı Akyıldız da Bakan Atalay'ın ziyaretini ''çok anlamlı'' bulduklarını belirtti.

Türkiye'de yıllardır on binlerce insanın canına ve kanına mal olan bir terör sorunu bulunduğunu ifade eden Akyıldız, herkesin terörün bitmesini, akan kanın durmasını, dostça, kardeşçe, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmeyi arzu ettiğini vurguladı.

Sorunlara doğru teşhis konulursa çözümün de bulunacağına işaret eden Akyıldız, eksik ve yanlış teşhisin sorunları çözmekten çok daha büyük sorunların doğmasına neden olabileceğine dikkati çekti.

-''SORUNU TÜM YÖNLERİYLE, BÜTÜNCÜL ŞEKİLDE ELE ALMALIYIZ''-

Akyıldız, sorunun ekonomik, siyasi, hukuki ve sosyal boyutları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Bu nedenle sorunu tüm yönleriyle, bütüncül şekilde ele almak zorundayız. Bizler bugün bu bölgelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın çağdaş eğitim imkanlarından faydalanmasını sağlamayı konuşmalıyız. Bu bölgelere nasıl okul yapacağımızı, nasıl hastane yapacağımızı, buralara öğretmen, doktor ve memurlarımızın neden gitmek istemediğini konuşmalıyız.

Devlet ile milleti bir araya getirecek ve kaynaştıracak tek unsun memurdur, kamu hizmetlerinin eksiksiz sunumudur. Devletin şefkatli ellerinin bölge halkına uzanması için yatırımların artması şarttır. Bu nedenle bölgedeki kamu çalışanlarının sorunlarını, kamu hizmetlerinde yaşanan aksaklıkları çözmek zorundayız. Bu bölgelerdeki vatandaşlarıma nasıl yeterli sağlık hizmeti sunacağımızı tartışmalıyız. Buralardaki işsizliğe, yoksulluğa, açlığa, ihmale çözüm aramalıyız. Etkin temelli yaklaşımlar kimseye insanca bir hayat garantisi sağlamıyor. Bölge insanımızın sorunu açlık, işsizlik, eğitimsizlik, doktorsuzluktur. Bu nedenle bölge halkının gerçek sorunlarına yönelmek zorunluluğu vardır. Bölge halkının sorunlarını çözmeye yönelik bir uygulama olmadığı sürece, hiçbir girişimin barışa, kardeşliğe, insanca yaşamaya, hizmet edeceği kanaatinde değiliz.''

Akyıldız, ''bölgenin feodal yapısı ve ekonomik sorunlarıyla ilgili açılımlar gerçekleşmediği sürece, mevcut durum ve gerçekleştirilmek istenen açılımının terör örgütü ve Türkiye'nin bölünmesi için çalışan kötü niyetlilerin malzemesi olacağı endişesini taşıdıklarını'' dile getirdi.

Bircan Akyıldız, Türkiye Kamu-Sen olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ''tek devlet, tek vatan, tek bayrak ve tek dil'' temelinde 72 milyon nüfusu ile bir bütün olarak ilelebet payidar kalacağına inançlarının tam olduğunu vurguladı.
ülkücü isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 08-21-2009, 22:58   #4
Kullanıcı Adı
ülkücü
Standart MHP'den Köşk'e jet cevap
MGK toplantısında açıklanan kararı yazılı açıklamaya eleştiren MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sözlerini 'yakışıksız' olarak niteleyen Köşk açıklaması hakkında Paçacı, "Cumhurbaşkanlığı makamı her şeyden önce siyaset üstü bir makamdır ve her siyasi partiye eşit mesafede olmalıdır. Biz MHP olarak yıkım süreci içerisnde kim olursa olsun, makamı ne olursa olsun eleştirmeye devam edeceğiz. Kararları olumlu bulma zorunluluğumuz yoktur. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır.
'Yakışıksız' değerlendirmesi doğru değildir. Asıl yakışıksız olan, bir siyasi partinin değerlendirmesinin yakışıksız bulunmasıdır" ifadelerini kullandı.
ülkücü isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 08-21-2009, 23:03   #5
Kullanıcı Adı
ülkücü
Standart apoyu kimler kurtardı
TBMM zabıtlarından Meclis'teki 550 milletvekilinin Apo'nun asılması ile ilgili ne yönde oy kullandığını isim isim açıklıyoruz. Buyrun kim Apo'yu idamdan kurtarmış; Özellikle Tayyip Erdoğan okusun belki yalan söylerken yüzü kızarır...
Apo'yu Kimler İdamdan Kurtardı ?
(TAM LISTE) Bilgilendirme amaçlıdır.

TBMM zabıtlarından Meclis'teki 550 milletvekilinin Öcal'ın asılması ile ilgili ne yönde oy kullandığını isim isim açıklıyoruz.
AKP'nin de TBMM'de 53 milletvekili ile yer aldığı, o zaman milletvekili olmayan Erdoğan'ın genel başkanları sıfatıyla misafir locasından izlediği AKP Grubu "EVET" oyu kullandı. Böylece 1 Ağustos 2002'deki olağanüstü toplantılarda idam cezası, yasalarımızdan çıkarıldı.
SADECE MHP grubu 117 milletvekili ile buna "RET" oyu verdi. Ancak diğer partiler ittifak yapıp idam cezasını kaldırarak Öcalan'ı da kurtardılar. MHP lideri Bahçeli'nin, "Gökkuşağı Koalisyonu" adını verdiği DSP, ANAP, DYP, SP, AKP ve YTP'li milletvekilleri, ittifak halinde idam cezasını kaldırdılar. O gün Apo asılmasın diyen AKP milletvekilleri dışında yine o gün Apo asılmasın diyen ama AKP'de olmayan birçok milletvekili de şu an AKP'nin milletvekili olarak TBMM'de bulunmaktadır.
Öcalan'ı kurtaranlar
Kanlı terör örgütü PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'ın idamıyla ilgili olarak TBMM'ye gelen dosyaya hangi milletvekilleri "ret" oyu vererek karşı çıktı, hangileri "kabul" oyu vererek Öcalan'ı idamdan kurtardı. Bunları, Meclis tutanaklarından alınan belgelerle yayınlıyoruz
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde MHP dışındaki tüm siyasi parti milletvekillerinden çoğu Bebek katili Öcalan'ı asılmaktan kurtaran yasaya kabul oyu verdiler. Demokratik bir Meclis'te yapılan oylama sonucunda da ret oylarının yetersiz kalması idam yasasının kaldırılmasına neden oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, MHP'ye "Apo'yu asamadınız" suçlamalarına verilecek en güzel yanıt Meclis tutanaklarından alınan bu belgelerdir. O dönemde milletvekili olmayan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis locasından AKP'li 53 milletvekiline talimat verip, kabul oyu kullandırarak Öcalan'ı asılmaktan kurtarmaya fiili olarak önayak oldu. Işte tarihi oylamada kullanılan oylar ve renkleri:
İdamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan DSP milletvekilleri
Tayyibe Gülek
Melda Bayer
M.Zeki Sezer
Uluç Gürkan
Ayşe Gürocak
Aydın Tümen
Hikmet Uluğbay
Mustafa Ural
Ertuğrul Kumcuoğlu
Sebahat Vardar
Hasan Macit
Ali Rahmi Beyreli
Hayati Korkmaz
Orhan Ocak
Sadık Kırbaş
Hasan Erçelebi
Mehmet Kocabatmaz
Ali Ahmet
Ertürk Şadan Şimşek
Necati Albay
Hasan Akgün
Fadlı Ağaoğlu
Ziya Aktaş
Nami Çağan
Yücel Erdener
Ahmet Güzel
Osman Kılıç
Necdet Saruhan
Sulhiye Serbest
Masum Türker
Erdoğan Toprak
Güler Aslan
Saffet Başaran
Mehmet Çümen
Şükrü Sina Gürel
Hasan Metin
Atilla Mutman
Rahmi Sezgin
Necdet Tekin
Fikret Tecer
Ahmet Arkan
M.Emrehan Halıcı
Emin Kara
Ismail Bozdağ
Nazif Topaloğlu
Ş.Ramis Savaş
M.Cengiz Güleç
Fevzi Aytekin
B.Fırat Dayanıklı
Hikmet Sami Türk
Ömer Üstünkol
Fikret Ünlü
Hasan Suna
Erol Karan
Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan DYP milletvekilleri
Tansu Çiller
Sevgi Esen
M. Halit Dağlı
M.Nedim Bilgiç
Mahmut Bozkurt
Ismet Attila
Musa Konyar
Ahmet Iyimaya
Yıldırım Akbulut
S.Arıkan Bedük
Mehmet Baysarı
Salih Çelen
Hasan Ekinci
Ali Rıza Gönül
A. Oktay Güner
Ilyas Yılmazyıldız
Necati Yöndar
Yahya Çevik
Necmi Hoşver
Mustafa Örs
Teoman Özalp
Oğuz Tezmen
Nevfel Şahin
A. Mehmet Çay
M.Kemal Aykurt
Mehmet Gözlükaya
Nurettin Atik
M. Salim Ensarioğlu
Salih Sümer
Ayvaz Gökdemir
Mehmet Sadri Yıldırım
Burhan Kara
Rasim Zaimoğlu
Hakkı Töre
Mehmet Dönen
Ramazan Gül
Turhan Güven
Hayri Kozakçıoğlu
Nurhan Tekinel
Hasan Ufuk Söylemez
Süha Tanık
Yıldırım Ulupınar
Mehmet Gölhan
M.Ali Yavuz
Ismail Karakuyu
Rıza Akçalı
Metin Kocabaş
Mehmet Sağlam
Metin Musaoğlu
Veysi Şahin
Ibrahim Yazıcı
Mümtaz Yavuz
Nevzat Arcan
Kemal Kabataş
Erdoğan Sezgin
Takiddin Yarayan
Kadir Bozkurt
Nihan Ilgün
Enis Sülün
Ali Şevki Erek
Eyüp Aşık
Ali Naci Tuncer
Necmettin Cevheri
Hacı Filiz
Faris Özdemir
Saffet Kaya
Mustafa Eren
Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Yeni Türkiye Partisi (YTP) milletvekilleri
İsmail Cem
İbrahim Y. Bildik
Ali Tekin
İsmet Vursavuş
Gaffar Yakın
Gönül Saray Alphan
Oğuz Aygün
Esvet Özdoğu
Ahmet S. Sayın
Metin Şahin
Halit Dikmen
Tamer Kanber
M. Güven Karahan
Mustafa Karslıoğlu
Abdulsamet Turgut
Mahmut Erdir
Ali Ilıksoy
Evliya Parlak
Ali Günay
Edip Özgenç
Akif Serin
İstemihan Talay
Erol Al
Perihan Yılmaz Doğan
Bülent Ersin Gök
H.Hüsamettin Özhan
Bahri Sipahi
Cahit Savaş
Yazıcı Burhan Bıçakçıoğlu
Salih Dayıoğlu
Hakan Tartan
Kemal Vatan
Çetin Bilgir
M.Hadi Dilekçi
Nural Karagöz
Halil Çalık
M.Turhan İmamoğlu
Hasan Gülay
M.Cihan Yazar
M. Kemal Tuğmaner
Tunay Dikmen
Zeki Eker
Eyüp Doğanlar
Tarık Cengiz
Şenel Kapıcı
Metin Bostancıoğlu
Ahmet Zamantılı
Hasan Özgöbek
Mehmet Y. Ünal
Hasan Gemici
C. Tufan Yazıcıoğlu
Faruk Demir
Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Saadet Partisi milletvekilleri
Rıza Ulucak
Latif Öztek
A. Cemil Tunç
Fahrettin Kukaracı
Sacit Günbay
Ahmet Sünnetçioğlu
Hüseyin Karagöz
Ali Oğuz
Osman Yumakoğulları
Bahri Zengin
A. Sever Aydın
Fethullah Erbaş
Oğuzhan Asiltürk
Yaşar Canbay
M. Niyazi Yanmaz
Musa Demirci
Temel Karamollaoğlu
Mehmet Bekaroğlu
Mustafa Kamalak
Hüsamettin Korkutata
İdamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan AKP milletvekilleri
Dengir Mir Fırat
Sait Açba
Mahmut Göksu
Mehmet Özyol
Akif Gülle
Ismail Özgün
Mahfuz Güler
Zeki Ergezen
Ismail Alptekin
Faruk Çelik
Mehmet Altan
Ertuğrul Yalçınbayır
Osman Aslan
Nurettin Aktaş
Tevhit Karakaya
Ali Er
Abdülkadir Aksu
Mustafa Baş
Ali Coşkun
Hüseyin Kansu
Mehmet Ali Şahin
Nevzat Yalçıntaş
Abdullah Gül-(Bir zamanların geçici Başbakanı idi),
Salih Kapusuz
Mehmet Vecdi Gönül
Osman Pepe
Remzi Çetin
Özkan Öksüz
Avni Doğan
Ali Sezal
Sabahattin Yıldız
Eyüp Fatsa
Musa Uzunkaya
Ahmet Nurettin Aydın
Abdüllatif Şener
M.Ergün Dağcıoğlu
Yahya Akman
Zülfikar Izol
Maliki Ejder Arvas
Hüseyin Çelik
Ilyas Arslan
Mehmet Çiçek
Ramazan Toprak
Kemal Albayrak
Abdullah Veli Seyda
Şükrü Ünal
Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Bağımsızlar
Cemil Çiçek
Numan Gültekin
Mehmet Ağar
Mail Büyükerman
Mustafa Yılmaz
Rıdvan Budak
Zafer Güler
Mustafa Düz
M.Ali Irtemçelik
Ihsan Çabuk
H.Fehmi Konyalı
Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan ANAP milletvekilleri
Mesut Yılmaz
Mehmet Ali Bilici
Musa Öztürk
Halil Ibrahim Özsoy
Yaşar Eryılmaz
Celal Esin
Nejat Arseven
Birkan Erdal
Yücel Seçkiner
Cengiz Aydoğan
Cengiz Altınkaya
Yüksel Yalova
Edip Safder Gaydalı
Kenan Sönmez
Beyhan Aslan
Nurettin Dilek
Abdülbaki Erdoğmuş
Seyit Haşim
Hamimi Sebğatullah Seydaoğlu
Evren Bulut
I. Yaşar Dedelek
Mustafa Taşar
Mecit Pürüzbeyoğlu
Hakkı Oğuz
Aykut Levent Mıstıkoğlu
Erkan Mumcu
R. Kazım Yücelen
Bülent Akarcalı
Ahat Andican
Aydın Ayaydın
Şamil Ayrım
Mehmet F. Fırat
Ediz Hun
Yılmaz Karakoyunlu
Cavit Kavak
Emre Kocaoğlu
Nesrin Nas
Sühan Özkan
Şadan Tuzcu
Işın Çelebi
Sümer Oral
Işılay Saygın
Rıfat Serdaroğlu
Ilhan Aküzüm
Murat Başesgioğlu
Cemal Özbilen
Sefer Ekşi
Mehmet Keçeciler
Miraç Akdoğan
Ahmet Tevfik Özal
Ekrem Pakdemirli
Ali Doğan
Süleyman Çelebi
Ömer Ertaş
Hasan Özyer
Erkan Kemaloğlu
Şükrü Yürür
Sefer Koçak
Ahmet Kabil
Mesut Ahmet Yılmaz
Ersin Taranoğlu
Mehmet Çakar
Yaşar Topçu
Ali Kemal Başaran
Eyüp Cenap Gülpınar
Kamran Inan
Lütfullah Kayalar
Ataullah Hamidi
Burhan Isen
M. Salih Yıldırım
Zeki Çakan
Ali Güner
Yaşar Okuyan

İdamın kaldırılmasına "ret" oyu kullanan TEK parti olan MHP'NİN ONURLU ŞEREFLİ VATANSEVER milletvekilleri
Devlet Bahçeli
M. Metanet Çulhaoğlu
Ali Halaman
A. Fatin Özdemir
Recai Yıldırım
Hasari Güler
Abdülkadir Akcan
Mehmet Telek
Nidai Seven
Adnan Uçaş
Mehmet Arslan
Koray Aydın
Şefkat Çetin
Sedat Çevik
Ali Işıklar
Abdurrahman Küçük
Hayrettin Özdemir
Mustafa Cihan Paçacı
Şevket Bülent Yahnici
Osman Müderrisoglu
Tunca Toskay
Nesrin Ünal
Bekir Ongun
Orhan Bıçakçıoğlu
Ali Uzunırmak
Aydın Gökmen
Hüseyin Kalkan
Hüseyin Arabacı
Ibrahim Halil Oral
Ersoy Özcan
Süleyman Coşkuner
Burhan Orhan
Orhan Şen
Hakkı Duran
Irfan Keleş
Salih Erbeyin
Ali Keskin
Mustafa Gül
Mihrali Aksu
Mücahit Himoğlu
Ismail Köse
Cezmi Polat
Mehmet Ay
Ali Özdemir
Mehmet Hanifi Tiryaki
Mustafa Yaman
Bedri Yaşar
Süleyman Turan Çirkin
Mehmet Şandır
Mehmet Nuri Tarhan
Osman Gazi Aksoy
Mustafa Zorlu
Yalçın Kaya
Hidayet Kılınç
Enis Öksüz
Cahit Tekelioğlu
Ahmet Çakar
Mehmet Gül
Nazif Okumuş
Esat Öz
Bozkurt Yaşar Öztürk
Mehmet Pak
Mustafa Verkaya
Yusuf Kırkpınar
Ahmet Kenan Tanrıkulu
Oktay Vural
Arslan Aydar
Mehmet Serdaroğlu
Sabahattin Çakmakoğlu
Hasan Basri Üstünbaş
Ramazan Mirzaoğlu
Meral Akşener
Cumali Durmuş
Kemal Köse
Faruk Bal
Ali Gebeş
Mustafa Sait Gönen
Hasan Kaya
Basri Coşkun
Namık Hakan Durhan
Hüseyin Akgül
Ali Serdengeçti
Mehmet Kaya
Nevzat Taner
Metin Ergun
Ismail Çevik
Mükremin Taşkın
Mükerrem Levent
Cemal Enginyurt
Yener Yıldırım
Osman Fevzi Zihnioğlu
Ahmet Aydın
Vedat Çınaroğlu
Hüsnü Yusuf Gökalp
Lütfü Ceylan
Reşat Doğru
Nail Çelebi
Muzaffer Çakmaklı
Armağan Yılmaz
Ayhan Çevik
Ahmet Erol Ersoy
Mesut Türker
Şuayip Üşenmez
Ismail Hakkı Cerrahoğlu
Kürşat Eser
Sadi Somuncuoğlu
Şaban Kardeş
Hasan Çalış
Osman Durmuş
Abbas Bozyel
Ilhami Yılmaz
Mehmet Nacar
Birol Büyüköztürk
Mehmet Kundakçı
Müjdat Karayerli
Bekir Aksoy
ülkücü isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 08-21-2009, 23:06   #6
Kullanıcı Adı
ülkücü
Standart akp nin marifetleri
AKP`nin 2002 Aralık ayından bu yana sattıkları yada pembe tablonun kurutulmuş kaynakları. Ayrıca AKP`nin bu zamana kadar gerçekleştirmiş olduğu ilkler...

AKP HÜKÜMETININ ARALIK 2002 DEN İTİBAREN SATTIKLARI YADA PEMBE TABLONUN KURUTULMUŞ KAYNAKLARI

1-TAKSAN,
2-GERKONSAN,
3-SEKA Afyon Isletmesi ,
4- SEKA Balikesir Isletmesi,
5- SEKA Çaycuma Isletmesi,
6- SEKA Kastamonu Isletmesi,
7- SEKA Aksu Isletmesi,
8- SEKA Tasucu Tersane Alani,
9- SEKA ya ait 4 tasinmaz,
10- TZD Sakarya Isletmesi,
11- THY USAS,
12- TDI Trabzon Limani,
13- TDI Dikili Limani,
14- TDI Kusadasi Limani,
15- Sümer Holding’e Ait Merinos Hali Fabrikasi,
16- SÜMER HOLDING’E Ait ERYAG,
17- SÜMER HOLDING’E Ait Adiyaman Isletmesi,
18- SÜMER HOLDING’e ait 117 adet tasinmaz,
19- KBI’ye ait 103 arsa, 89 lojman,
20- EBÜAS-MEYBUZ,
21- EBÜAS’a ait 54 tasinmaz,
22- TEKEL Kaya Tuz,
23- TEKEL’e ait 30 tasinmaz,
24- ESGAZ,
25- BURSAGAZ,
26- ETI BAKIR,
27- ETI GÜMÜS,
28- ETI KROM,
29- ETI ELEKTROMETALURJI A.S,
30- Çayeli Bakir Isletmeleri A.S,
31- KBI Samsun Isletmesi,
32- KBI 65 adet tasinmaz,
33-DIV-HAN A.S,
34- Amasya Seker Fabrikasi,
35- Kütahya Seker Fabrikasi,
36- SÜMER HOLDING’e ait TÜMOSAN,
37- SÜMER HOLDING Malatya Isletmesi,
38- SÜMER HOLDING Bakirköy Isletmesi,
39- SÜMER HOLDING Diyarbakir Isletmesi,
40- SÜMER HOLDING Çanakkale Deri Isletmesi,
41- SÜMER HOLDING’E Ait 108 Adet Tasinmaz,
42- SÜMER HOLDING Ortadogu Teknopark A.S,
43- SEKA Karacasu Isletmesi,
44- SEKA Ankara Alim Satim Binasi Müdürlügü,
45- SEKA Ardanuç Isletmesi Varliklari,
46- TÜGSAS,
47- TÜGSAS Gemlik Gübre San. TAS,
48- TÜGSAS-IGSAS HISSELERI % 100,
49- TÜGSAS Urfa Depolari arazisi,
50- TÜGSAS’a ait 23 tasinmaz,
51- IGSAS Kütahya Gübre Varliklari ,
52- TEKEL Alkolü Içkiler San. A.S,
53- TEKEL’e ait 60 adet tasinmaz,
54- TEKEL Inegöl Kibrit Fabrikasi T.A.S,
55- TEKEL Gemlik Sun.Ip.Mües. T.A.S,
56- TEKEL Tuzluca Tuzlasi,
57- TEKEL Sekili Tuzlasi,
58- EBÜAS Samsun Soguk Hava Deposu
59- EBÜAS Manisa Kombinasi,
60- EBÜAS Manisa Arsasi,
61- EBÜAS’a ait 101 adet Tasinmaz,
62- TDI ANKARA FERIBOTU,
63- TDI Samsun Feribotu,
64- PETKIM 2adet tasinmaz,
65- TEDAS 1 arsa, 1 adet trafo binasi,
66- TEDAS 1 adet tasinmaz,
67- ATAKÖY Turizm A:S,
68- ATAKÖY Otelcilik A:S,
69- ATAKÖY Marina Ve Yat Isletmesi,
70- SÜMER HOLDING Beykoz Isletmesi,
71- SÜMER HOLDING Istanbul Imar LTD.STI,
72- SÜMER HOLDING 2 adet Tasinmaz,
73- TDI Karadeniz Gemisi,
74- TEKEL Kristal Tuz Rafinerisi,
75- TEKEL Kagizman Tuzlasi,
76- TEKEL’e ait 49 adet tasinmaz,
77- TÜPRAS 2 adet tasinmaz,
78- TDI 1 Adet Tasinmaz,
79- SEKA 5 Adet tasinmaz,
80- KÖY HIZMETLERI GENEL MÜDÜRLÜGÜ (Tasfiye Edildi),
81- SSK Hastaneleri (Tasfiye Edildi),
82- SSK Eczaneleri (Tasfiye Edildi),
82- SEKA Kocaeli Fabrikasi ve arsasi
83-Sümer Holding Sarikamis Isletmesi,
84-Sümer Holding Sivas Dokuma Fabrikasi,
85- Sümer Holding Manisa Pam. Men. A:S,
86- Sümer Holding Makine Ve Teçhizat,
87- Sümer Holding 32 Adet Tasinmaz,
88- TÜGSAS Samsun Gübre Sanayi A.S,
89- Tekel 5 Adet Tasinmaz,
90- Araç Muayene Istasyonlari 1. Bölge,
91- DSI ERCIYES Sosyal Tesisi,
92-Bayindirlik Ve Iskan Bakanligi ERCIYES Sosyal Tesisi,
93- Karayollari ERCIYES Sosyal Tesisi,
94-TEKEL Sigara Fabrikalari,
95-Sümer Holding Bergama Pamuk Ipligi Fabrikasi,
96-TEKEL Sigara Fabrikalarina Ait Tasinmazlar,.
97-TEKEL Puro Fabrikalari,
98-TEKEL Alkol Isletmelerine Ait Tasinmazlar,
99- Tercan Ayakkabi Isletmesi,
100-TCDD Mersin Limani,
101-Adapazari Seker Fabrikasi,
102-Eregli Demir Çelik Fabrikasi,
103-Iskenderun Demir Çelik Fabrikasi,
104-Eregli Limani,
105- Iskenderun Limani,
106-Yarimca Limani,
107- Yarimca Porselen Fabrikasi,
108- Romanya’daki Silisli Sac Fabrikasi,
109- Divrigi Demir Madeni,
110- Hekimhan Demir Madeni,
111- Kirikkale Çelik Çekme Boru Fabrikasi,
112- BORÇELIK,
113-TÜPRAS,
114- PETKIM,
115- TÜRK TELEKOM,
116- KIBRIS TÜRK HAVA YOLLARI,
117- TÜGSAS Toros Gübre Fabrikasi,
118- TÜGSAS Tekirdag, Tarsus, Fatsa Depolari,
119- Seydisehir Eti Alüminyum A.S,.
120- OYMAPINAR BARAJI,
121- ETI Alüminyum’a Ait Madenler,
122- Emekli Sandigi Ankara Emek Ishani,
123-Emekli Sandigi Istanbul Hilton Oteli.
İşte AKP'nin İlkleri
1-İlk defa bir Başbakan zam isteyen memur sendikalarına "IMF'yi ikna edin"dedi
2-İlk defa bir Ekonomi Bakanı, BDDK'nın çıkardığı yönetmelikleri inceletmek için IMF'den denetçi talep etti
3-İlk defa bir Başbakan "tezkere geçmese memura maaş ödeyemeyiz" dedi
4-İlk defa ekonomi büyürken istihdam yerinde saydı
5-İlk defa cari açık verilirken döviz kuru sürekli düştü
6-İlk defa enflasyon sürekli düşerken faizlerdeki düşüş enflasyondaki düşüşün gerisinde kaldı.
7-İlk kez ithalat 100 milyar Doları aştı
8-İlk kez cari açığın üstünde borçlanma yapıldı
9-İlk kez Yunan Kilise Bankası Türkiye'de banka aldı
10-İlk defa Domuz kesimlik hayvanlar sınıfına alındı ve teşvik kredisi verildi
11-İlk defa finansman ihtiyacı üstü borçlanma yapıldı
12-İlk defa kamunun kamuya olan borcu piyasadan borçlanılarak ödendi
13-İlk defa düşük faizli dış borç yüksek faizli iç borç ile ödendi
14-İlk defa döviz sürekli düşerken döviz cinsi borçlar TL cinsi borca çevrildi
15-İlk kez sosyal transferler yatırımları geçti
16-İlk kez İsrailli iş adamına gizli bir şekilde 800 milyon Dolar kaynak aktarıldı
17-İlk defa bir Başbakan işsizliğin dünya gerçeği olduğunu söyledi
18-İlk defa yabancı rantiyecilere vergi muafiyeti tanındı
19-İlk defa bir kanun daha uygulanmadan değiştirildi. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Türk Ceza Kanunu daha yürürlüğe girmeden değiştirildiler.
20-İlk defa bir kanun bir haftada iki kez değiştirildi 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu bir haftada iki kere değiştirildi.
21-İlk defa tarımsal üretimde dış ticaret açığı ortaya çıktı
22-İlk defa borç GSMH'yi aştı
23-İlk defa şirketlerin yatırım istisnası kaldırıldı
24-İlk defa çiftçi ve emekliden vergi alınması sözü verildi
25-İlk defa GSMH artarken KDV tahsilatı yerinde saydı
26- İlk defa bir Başbakan faizin dünya gerçeği olduğunu söyledi
27-İlk defa Petrol Kanunu ile yabancılara 50 yıllık imtiyaz verildi
28-İlk defa zina suç olmaktan çıkarıldı
29-İlk defa kapkaç diye bir sektör ortaya çıktı
30-İlk defa bir Başbakan çiftçilere "Gözünü toprak doyursun" dedi
31-İlk defa bir Başbakan Müslüman topraklarını işgal eden Hıristiyan ABD askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua ettiği açıkladı
32-İlk defa bir Başbakan "Bir dönem dini kullandık" dedi
33-İlk defa dar gelirlilerin alım gücü bu kadar düştü
34-İlk defa bir Başbakan en fazla yurtdışı seyahat yaptı
35-İlk defa bir Başbakan yapılan bir ihalede önce uçak istedi sonra mercedece razı oldu
36-İlk defa enflasyon % 10 artarken pancar fiyatları 99 Kuruştan 88 Kuruşa indi
37-İlk defa fındık üreticileri en büyük mitingi yaptı
38-İlk defa bir Başbakan ve Dışişleri Bakanı, İslamiyet'i yok etmeye yemin eden bir Papa'nın heykeli önünde fotoğraf çektirdi
39-İlk defa iletişim sektörünün tamamı yabancıların kontrolüne geçti
40-İlk defa bir Başbakan Türkiye'yi pazarladığını açıkça itiraf etti
41-İlk defa bir Başbakan toprak satılıyorsa "alıp götürmüyorlar ya" dedi
42-İlk defa IMF "Türkiye ekonomisi cehennemde" dedi
43-İlk defa bir Başbakan "Borç yiğidin kamçısıdır" demekle borçlanmayı başarı olarak gösterdi
44-İlk defa bir cami kiliseye çevrildi
45-İlk defa Kilise ve Havralar imar planlarında yer aldı
46-İlk defa bir Başbakan Yahudi Think Tank kuruluşundan "Üstün Cesaret Ödülü" aldı
47-İlk defa Türk askerinin başına ABD güçlerince çuval geçirildi
48-İlk defa TBMM tarafından tezkerenin red edilmesine rağmen Dışişleri Bakanlığı genelgesi ile savaş araç ve gereçleri Türkiye üzerinden Irak'a aktarıldı
49-İlk defa bir Başbakan Başdanışmanı Amerikalılara Başbakan için "Bu adamı kullanın, dini inancı size yardımcı olacaktır, onu süpürge deliğinden aşağı atmayın" dedi
50-İlk defa bir Türkiye Başbakanı, İslam dünyasının sınırlarını değiştirecek BOP'un yani Büyük İsrail Projesi'nin Eş başkanı oldu.
GELİR DAĞILIMINDAKİ BOZUKLUK MEVDUAT DAĞILIMINDA AÇIKÇA GÖRÜLMEKTEDİR.
BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu) Aralık 2006 Aylık Bülteni yayımlanmıştır. Bültende Türk bankacılık sisteminde toplam 70.632.000 mevduata ait 296,9 katrilyon TL mevduat bulunduğu belirtilmiştir. Mevduatın dağılımı şöyledir; -10 milyara kadar olan mevduat toplam 26,2 katrilyon TL olup 69.305.000 mevduata ait, -10 milyar-50 milyar arası mevduat toplam 52,2 katrilyon TL olup 2.357.000 mevduata ait, -50 milyar-250 milyar arası mevduat toplam 62,4 katrilyon TL olup 697.000 mevduata ait, -250 milyar-1 trilyon arası mevduat toplam 38,6 katrilyon TL olup 88.000 mevduata ait, -1 trilyon ve üstü mevduat toplamı 116,6 katrilyon TL olup 16.000 mevduata ait, BDDK verilerine göre toplam bankalarda 70.632.000 mevduat hesabı bulunmaktadır. Nüfusun 15 milyonunun 15 yaş ve altı küçükleri olduğu ve en az bunun kadar olan nüfusun diğer kesiminin de bankalarda mevduat hesabı bulunmadığı dikkate alındığında; 70 milyon olan mevduat sayısının en fazla 40 milyon kişiye ait olduğu görülmektedir. Yukarıdaki verilere göre; -Mevduatın % 8,8'i oranında 26,2 katrilyon TL tutarındaki kısmı 10 milyar altıdaki mevduatlardan oluşmaktadır. Söz konusu mevduat 69.305.000 mevduata ait olup toplam mevduat sayısının % 98'ine aittir. Yani bankada parası olanların dahi % 98'i ancak mevduatın % 8,8'ine sahiptir. -Mevduatın % 39'u oranında 116,8 katrilyon TL tutarındaki kısmı 1 trilyon ve üstü mevduatlardan oluşmaktadır. Söz konusu mevduat 16.000 mevduat hesabından oluşmakta olup, toplam mevduat sayısının on binde 2'sine aittir. 16.000 adet mevduatın en fazla 7.000 kişiye ait olduğu dikkate alındığında; bankalardaki mevduatın % 39'una sadece 7.000 kişinin sahip olduğu görülmektedir. Yani 7.000 kişi veya 1.000-1.500 aile Türkiye zenginliğinin % 39'una sahiptir. Nüfusun on binde 2'sinin zenginliğin % 39'una sahip olduğu bir ortamda gelir dağılımı adaletinde bahsetmek hayaldir. Bu da gösteriyor ki; gelir dağılımı AKP döneminde akıl almaz şekilde bozulmaktadır. Genel olarak % 20, % 10 ve % 5'lik dilimler halinde gösterilen en fakir-en zengin arasındaki gelir adaletsizliğin bile aldatıcı olduğu, durumun çok daha vahim olduğu mevduattaki dağılımda açıkça görülmektedir. Nitekim 2006 yılında Türkiye'deki Dolar milyarderi sayısı 8'den 22'ye çıkarken, Fransa'daki dolar milyarderi sayısı artmamış ve 10 civarında kalmıştır. Bu da AKP iktidarında ekonomik büyümenin, istikrarın kimin işine yaradığını açıkça ortaya koymaktadır. İstikrarlı bir şekilde büyüyen en fazla 7.000 kişinin gelir ve servetidir.
GELİR DAĞILIMINDAKİ BOZUKLUĞU TÜİK RAKAMLARI DA AÇIKÇA ORTAYA KOYMAKTADIR.
TÜİK'in % 20, % 10 ve % 5'lik dilimler halinde gösterdiği gelir dağılımına göre; Nüfusun en zengin % 20'lik kesimi Milli Gelir'in % 45'ine sahipken, Nüfusun en fakir % 20'lik kesimi Milli Gelir'in % 6'sına sahiptir. Nüfusun en zengin % 10'luk dilimi Milli Gelir'in % 29'una sahipken, Nüfusun en fakir % 10'luk kesimi Milli Gelir'in % 2'sine sahiptir. Nüfusun en zengin % 5'lik kesimi Milli Gelir'in % 19'una sahipken, Nüfusun en fakir % 5'lik kesimi Milli Gelir'in % 0,8'ine sahiptir. Resmi rakamlara göre nüfusun % 16,4'ü aylık 156 milyon liralık gelirin altında bir gelir elde etmektedir. Yani kişi başına milli gelirleri yıllık 1.337 bin Dolar dır. En fakir % 10'luk kesimin(7,2 milyon kişinin) Kişi Başına Milli Geliri yıllık 1.140 Dolar, en zengin % 10'luk kesimin Kişi Başına Milli Geliri yıllık 15.525 Dolardır. En fakir % 5'lik kesimin (3,6 milyon kişinin) yıllık geliri 394 Dolardır.
DÜNYA EKONOMİSİNİN ADALETSİZ YAPISI
Irkçı emperyalist tekelci sermaye dünyadaki gelir ve servet dağılımını tarihin hiçbir döneminde görülmemiş bir şekilde bozmaktadır. 2005 yılında dünyanın toplam Gayri Safi Yurtiçi Hasılası 44.455 milyar Dolar olarak gerçekleşmiş ve dünya nüfusu 6.555 milyona yükselmiştir. Fakat dünyada üretilen Gayri Safi Hasıla çok adaletsiz bir şekilde gerçekleşmiştir. Batılı ülkeler olarak bilinen gelişmiş ülkelerin toplam nüfusu 969 milyon olmasına karşılık bu ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla toplamları 32.434 milyar Dolardır. Dünya nüfusunun % 14'ünü oluşturan gelişmiş ülkelerin dünyadaki Gayri Safi Hasıla'nın % 78'ine sahiptir. Batı dışı ülkeler olarak bilinen gelişmekte olan ülkelerin toplam nüfusu 5.586 milyon kişi olmasına karşılık bu ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla toplamları 10.451 milyar Dolardır. Dünya nüfusunun % 86'sını oluşturan gelişmekte olan ülkelerin dünyadaki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 22'sine sahiptir. Ülkeler bazında bu analiz derinleştirildiğinde adaletsizlik daha da vahim bir durum almaktadır. ABD dünya nüfusunun % 4,5'ine sahip olduğu halde dünyadaki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 28'ine, AB ülkeleri (15 ülke) dünya nüfusunun % 5,9'una sahip oldukları halde dünyadaki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 29'una, Japonya dünya nüfusunun % 1,9'una sahip olduğu halde dünyadaki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 10'una, Sahip bulunmaktadır. Gelişmiş Batılı ülkelerin gelişmekte olan Batı dışı ülkelere karşı adaletsiz gelir dağılımı, Gelişmiş Batılı ülkelerin içinde de kendini göstermektedir. Yani dünyada nasıl ki gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasında gelir dağılımı adaletsizliği varsa gelişmiş ülkelerin içinde de aynı adaletsizlik vardır. Dünyanın zenginliklerine bir avuç ırkçı emperyalist rantiyeci el koymakta ve dünyanın geri kalan tüm kesimlerini de açlığa, sefalete ve yoksulluğa mahkum edilmektedir. Dünyadaki bütün insanların katkıları ile üretilen Gayri Safi Hasıla bir avuç mutlu azınlığa gitmektedir. Her gün giderek artan bu adaletsizlik dünya barışını tehdit etmekte ve dünyayı yaşanamaz duruma koymaktadır. Örneğin dünya nüfusunun % 14'ünü oluşturan gelişmiş ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'sı 35.000 Dolar iken, dünya nüfusunun % 86'sını oluşturan gelişmekte olan ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'sı 1.871 Dolardır. Yani 970 milyon kişinin geliri ortalama 35.000 Dolar iken 5,6 milyar kişinin geliri 1.871 Dolardır. Dünya nüfusunun % 4,5'ine sahip olan ABD'de Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 41.783 Dolar iken, dünya nüfusunun % 20'sini oluşturan Çin'de Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 1.691 Dolardır.
ülkücü isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 08-21-2009, 23:17   #7
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
ülkücü Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
TBMM zabıtlarından Meclis'teki 550 milletvekilinin Apo'nun asılması ile ilgili ne yönde oy kullandığını isim isim açıklıyoruz. Buyrun kim Apo'yu idamdan kurtarmış;
Apo'yu kimler mi idamdan kurtardı?
Şu "şimdilik asmayacağız" trişka SÜMENALTI belgesine imza atanlar:


--

Ha, idam oylamasını mı diyorsunuz?
Orada SÜMENALTICI MHP'den sonra KABUL OYU ÇIKMAYAN PARTİLERDEN BİRİ DE AK PARTİ'DİR.

Recep Tayyib Erdoğan ise oylamaya yasğı sebebiyle katılamamıştır.

Bu linkte en altta Tüm Partiler Fİre verdi yerine tıklayıp da bakın:

Alıntı:
İDAMIN KALDIRILMASINA RET OYLARI MHP VE AKP'DEN GELDİ

Kabul ve ret oyu verenleriyle tüm Meclis dünkü idam oylamasıyla tarihe geçti. Oylamaya katılan 114 MHP milletvekilinin tamamı beklendiği gibi ret oyu verdi. Ayrıca 27 AKP'li, 6 DYP'li, 2 ANAP'lı, 1 BBP'li ve 2 bağımsız üye de ret oyu kullandı...
Oylama sonuçları da bu:

253 KABUL OYU - 152 RET OYU - 123 VEKİL KATILMADI - 1 ÇEKİMSER - 5 GEÇERSİZ

KABUL OYLARI

ANAP:72 - DSP: 57 - YTP: 56 - DYP: 39 - SP: 23 - TDP: 3 - BĞMSZ. 3

RET OYLARI

MHP: 114 - AK PARTİ: 27 - DYP: 6 - ANAP: 2 - BBP: 1 - BAĞMSZ. 2

OYLAMAYA KATILMAYANLAR

40 DYP'li - 23 AK PARTİ'li - 23 SP'li - 9 MHP'li - 9 BĞMSZ - 8 DSP'li - 5 YTP'li - 5 ANAP'lı - 1 BBP'li
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 08-21-2009, 23:09   #8
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
ülkücü Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
--------------------------------------------------------------------------------

Terör örgütü KONGRA-GEL'in elebaşı Remzi Kartal, ABD'nin gerek Irak'taki Kürtlerin durumunda gerekse Türkiye'deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istediğini belirtti.

Terör örgütü KONGRA-GEL Başkanı Remzi Kartal, ABD'nin gerek Irak'taki Kürtlerin, gerekse Türkiye'deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istediğini belirtti. Kartal, "Onun için Kürt sorununun bir çözüme kavuşmasını istiyor. Kürt sorununun çözülmesi ve bir istikrara kavuşması Amerika'nın da işine geliyor" dedi.
Remzi Kartal, Brüksel'de ANF'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kürt sorunun çözümünde samimiyse Abdullah Öcalan'a doğru yaklaşması gerektiğini söyledi. Kartal, "Silahlar bırakılacaksa, Kürt sorunu çözülecekse bunun muhatabı Abdullah Öcalan'dır. Sorunun kalıcı bir çözüme kavuşması için tek adres İmralı'dır" diye konuştu. Hükümetin "Kürt açılımını" değerlendiren Kartal, "Her şeyden önce yapılan tartışmalar gelinen aşama olumludur. Bir adımdır. Ancak sürecin arka perdesini görmeden gelinen aşamalara bakmadan ve sadece bugünkü açıklamalarla ve soruna yaklaşımla sınırlı tutulacak bir değerlendirme eksik kalır" dedi.
-ABD İSTİKRAR İSTİYOR-
AKP'nin yerel seçimlerde Güneydoğu ve Doğu'da seçimi kaybettiğini, DTP'nin de bir patlama yaşadığını söyleyen Kartal, "Ondan sonra bu sürece girildi. Tabii o süreçte, siyasi bir zeminin oluşması için hareket olarak bazı adımlar attık. Artık Kürt sorununda askeri olarak bir sonuca varılmayacağı anlaşılınca iç ve dış faktörlerin etkisiyle böyle bir süreç başlatıldı" diye konuştu.
Kartal, ABD'nin sürece ilişkin tutumunu değerlendirirken de şunları söyledi:
"Amerika güçlerini bölgede yavaş yavaş çekmeye çalışıyor. Afganistan gibi sabit yerlerde konumlandırmaya çalışıyor. Gerek Irak'taki Kürtlerin durumunda gerekse Türkiye'deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istiyor. Onun için Kürt sorununun bir çözüme kavuşmasını istiyor. Kürt sorununun çözülmesi ve bir istikrara kavuşması Amerika'nın da işine geliyor. İç ve dış faktörler Türkiye'de klasikleşmiş Kürt sorununun yerine giderek daha ılımlı ve çözüme yönelik adımların atılmasını istiyor. Bütün yaşanan bu tartışmaların arkasındaki gelişmeler bunlardır."
-ÇÖZÜM PAKETİNDE NELER VAR-
Kartal, Türk hükümetini "Kürt açılımı" konusunda samimiyetine ilişkin bir soruya da şu karşılığı verdi:
"Hareket olarak Türkiye'de siyasal bir zeminin oluşması için başlattığımız sürece hükümetin verdiği bu cevabı olumlu buluyoruz. Sivil toplum örgütleri, aydınları, demokratik kitle örgütleri ve hükümetin yaptığı bütün bu tartışmaları anlamlı buluyor, değer veriyoruz. Fakat gerçekten tartışmaların içeriğine bakıldığı zaman bize yeterli güveni vermiyor. Sorunun çözümü için iki taraf varsa tarafları bir araya gelmesi gerekiyor. Dışarıdan bazı çevrelerin görüşü alınarak yapılan çözüm arayışları kalıcı olmuyor. Diğer bir taraftan da çözüm çözüm deniliyor. Ama yürütülen tartışmaların arka perdesi nedir, çözüm paketinin içinde neler vardır kimse bilmiyor. Diyorlar ki; silahlar sussun. Çözüm için ciddi adımlar atılsın. Ama DTP'nin bile söylediği Abdullah Öcalan ile görüşmeyi reddediyorlar. Bu hareketin önderi Öcalan'dır. Silahlar bırakılacaksa, Kürt sorunu çözülecekse bunun muhatabı Abdullah Öcalan'dır. Sorunun kalıcı bir çözüme kavuşması için tek adres İmralı'dır."
(ANKA)

2007lerde 2004lerde Amerika'nın Mehepe'si şimdi sıktıkça sıkıyor..
Başbakan verdi cevap: İSPATLAMAZSANIZ ŞEREFSİZSİNİZ.
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 08-21-2009, 23:12   #9
Kullanıcı Adı
ülkücü
Standart
Alıntı:
FarukARSLAN. Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
2007lerde 2004lerde Amerika'nın Mehepe'si şimdi sıktıkça sıkıyor..
Başbakan verdi cevap: İSPATLAMAZSANIZ ŞEREFSİZSİNİZ.
mhp hiç bir zaman abd nin olmamıştır ülkede kriz çıkarıp mhp yi iktidardan düşürende abd dir
ülkücü isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 08-21-2009, 23:22   #10
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
ülkücü Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
mhp hiç bir zaman abd nin olmamıştır ülkede kriz çıkarıp mhp yi iktidardan düşürende abd dir
Olmamış mıdır?
OLMAMIŞ MIDIR?..

Beceriksizliğinizin suçunu ABD'ye atmak KOLAY TABİİ..

--
Girin bakın bakalım 2007 seçim beyannamenize bakın..
Alın buyurun:

http://www.mhp.org.tr/kitaplar/beyanname2007.pdf

127. sayfaya bakın bakalım neler var..

AYNEN BU VAR:


ABD'ci olmayanlara da bak STRATEJİK ORTAKLIĞI SEÇİM BEYANINA ALIYORLAAR..



--
Ya 2002 seçimleriii ??

Neydi bu Hürriyet'e verilen röportajj:





//

Hadi haddiii burada size yem yokk!!..



Konu FarukARSLAN. tarafından (08-21-2009 Saat 23:32 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konu Kapatılmıştır


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi