|
![]() |
#1 |
![]() Erdoğan hem küfrediyor hem yalan söylüyor
Başbakan Erdoğan kendilerine yapılan eleştirileri hazmedemedi. Eleştirilere karşılık olarak hakaret ve yalanlarla cevap verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Siyasi iktidar olarak her tür sorunun üzerine gitmek durumundasınız. Bu olayı bir terör sorunu olarak ele almayı önemsiyorum. Çünkü ülkemizde, bizim için şu andaki sıkıntı terör noktasındadır'' dedi. Başbakan Erdoğan, Beşiktaş'taki Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'ndeki Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Demokratik açılım'' çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan'ın verdiği yanıtlar satır başlarıyla şöyle: ''Siyasi iktidar olarak her tür sorunun üzerine gitmek durumundasınız. Bu olayı bir terör sorunu olarak ele almayı önemsiyorum. Çünkü ülkemizde, bizim için şu andaki sıkıntı terör noktasındadır. Bu terör sorununu yok edebilmenin gayreti, çalışmasıdır bu. Tüm bunlarla beraber ülkemizdeki tüm etnik unsurların birbiriyle dayanışmasını sağlamaya yönelik bir adımdır.'' (Yalan1: Etnik unsurların dayanışmasını sağlamak diyen Erdoğan daha önce bunları 36 ye bölen kişinin ta kendisidir. Ve hala etnik unsurlar diye üsütne vurgu yaparak ayrıştırmaya calısmaktadır) ''Ben Sezen (Aksu) Hanıma döndüm ve Sezen Hanımla görüştüm. Gerçekten ben sezen hanımın hassasiyetine özellikle teşekkür ettim. Aramızda geçen görüşme, konuşma... Sürece her şeyiyle katılacağını söyledi. ve bu tabii bizi ayrıca mutlu etti. Tüm sanat dünyamızdan biz bu duyarlılığı bekliyoruz. İnanıyorum ki bu duyarlılığı paylaşan birçok sanatçılarımız da var zaten. Bunu aldığımız diğer olumlu tepkilerden de görüyoruz. Ha olumsuz tepki gösteren yok mu? Var tabii ki, bu konularda ön kabulleri olanlar da var. Bunlar da olacak bu da demokrasinin cilveleri bunlara da saygı duyacağız.'' -''İSPAT EDEMEZLERSE...''- Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine de, şunları söyledi: ''Bu konuda fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü biz şu anda bir barış sürecini sürdürmenin gayreti içerisindeyiz. Fakat ben bütün medyaya ve Türk halkını şunu söylüyorum. Türkiye'de idam cezası kalkmadan önce bu ülkenin iktidarında kim vardı? DSP vardı. MHP vardı. ANAP vardı... Ve yakalanıp getirildiği zaman Öcalan idamı ile alakalı olarak kararı sümen altında bekleten iktidar kimdi? Bunlar değil miydi? Bunlardı. (Yalan2 : Erdoğan sümenaltı dediği olay AİHM'in hukuki sürecinin devam etmesidir. İdam cezası AİHM'in hukuki sürecinden sonra hemen meclise getirilmiştir. Ancak MHP dısındaki bütün partiler AKP'de dahil birleşerek idamı kaldımışlardır) Bunlar şimdi neyi konuşuyorlar? Nasıl kendilerinde bu tür bir şeyi konuşma hakkını buluyorlar ve onların iktidarı döneminde yine AB müktesebatına göre idam cezası kaldırılmıştı. Hatta o dönemde parlamentoda olan ve şimdi milletvekilimiz olan arkadaşlarımızın bir çoğu da idam cezasının kaldırılmasına yönelik olarak AB müktesebatına bunlar da destek vermişlerdi, bu yapılmıştı. (İtiraf: Erdoğan AKP'lilerinde APO'nun idamına karşı çıktığını itiraf etmiş oldu) Şimdi kalkıp da bu tür şeylerin konuşulmasını anlamak mümkün değil. Bakın, ben çok açık, net bir şey söylüyorum. Bir kağıt almış dolaşıyorlar; 'Amerika'nın bir projesidir bu...' Bunu ispat ederlerse her şeye varım. Ama ispat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık, bu kadar ağır konuşuyorum. Çünkü artık bu kadar iftiraların, bu kadar hakaretlerin altında bu iktidar kalmaz. Bu iktidar Türkiye Cumhuriyetinin iktidarıdır. Herhangi bir ülkenin temsilcisi değildir''. (Küfür1: Bi başbakan böyle küfür eder mi? Erdoğansa eder. Çünkü Cumhuriyet tarihinin en ağzı bozuk Başbakan'ı Ama biz ispatlayalım gene de Başkan Erdoğan ABD'nin BOP projesinin eşbaşkanı olduğunu söylememiş midir? ABD'nin BOP projesinin içeriğinde ne olduğunu da herkes bilmektedir. Hadi bakalım Tayyip Erdoğan ne yapacaksın? O küfürlerini yiyecek misin? ABD talepleri için ülkenin onurunu ayaklar altına alan sen değil misin? O cümleleri kendin için kullan Tayyip Erdoğan) -TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI AĞIRLIĞI- Türkiye'nin uluslararası toplantılarda nasıl bir tavır ortaya koyduğunu uluslararası camianın çok iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin şu anda dünyada, dış politikada ağırlığı olan, gündemi belirlenen değil gündemi belirleyen bir ülke konumunda olduğunu belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin şu anda BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi olduğunu hatırlatarak, ''Beyefendiler iktidar oldukları zaman, acaba hangi uluslararası kuruluşun içerisine Türkiye'yi sokabildiler?'' diye sordu. Türkiye'nin İslam Konferansı Örgütünün ikinci dönem genel sekreterliğini aldığını, diğer uluslararası kuruluşların hepsinde belli bir saygınlığa ulaşmış durumda olduğunu, çevresindeki ülkelerle ilgili ara buluculuk çalışmalarında çok etkin rol oynadığını ve oynamaya devam ettiğini, AB ile müzakere sürecinin başladığını anlatan Erdoğan, ''Ülkemizde iktidara gelenler bu noktada ne gibi adımlar attı?'' diye konuştu. Erdoğan, bu hususlarda özellikle düşünce insanlarını, yazar-çizer kadrolarını daha adil, daha insaflı hareket etmeye çağırarak, adil ve insaflı olanların da tabii bulunduğunu, ancak bir de ''ön noktada oluşmuş düşünceleri olanlar'' bulunduğunu ifade etti. Erdoğan, bu konularda bir şey söylemeyeceğini, hepsini halkın takdirine bıraktığını kaydetti. AÇILIM YILBAŞINDAN ÖNCE Başbakan Erdoğan, gazetecilerin ''Demokratik açılım süreci yavaş mı gidiyor acaba?'' şeklindeki soruları üzerine şöyle konuştu: ''Hayır, gayet iyi gidiyor. Bu süreç öyle alelade bir süreç değil, dikkatli gidilmesi gereken bir süreç. Bu dikkatli gidilmesi gereken süreci birileri kalkıp böyle hızlandırmak, tahrik etmek suretiyle bu süreci bozmak, dejenere etmek, böyle bir gayret içerisine girmek isteyenler olabilir. Biz bu oyunun içerisine düşmek istemiyoruz. Dikkatli gideceğiz, yere sağlam basacağız ve inşallah neticeyi de oluştuğu anda tüm halkımıza açıklayacağız. 'Bu süreç olmaz' diye bir düşüncemiz yok. Daha önce de açıkladım, bütün hedefimiz yılbaşından önce inşallah bu işi bitirebilmek.''
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() --------------------------------------------------------------------------------
Terör örgütü KONGRA-GEL'in elebaşı Remzi Kartal, ABD'nin gerek Irak'taki Kürtlerin durumunda gerekse Türkiye'deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istediğini belirtti. Terör örgütü KONGRA-GEL Başkanı Remzi Kartal, ABD'nin gerek Irak'taki Kürtlerin, gerekse Türkiye'deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istediğini belirtti. Kartal, "Onun için Kürt sorununun bir çözüme kavuşmasını istiyor. Kürt sorununun çözülmesi ve bir istikrara kavuşması Amerika'nın da işine geliyor" dedi. Remzi Kartal, Brüksel'de ANF'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kürt sorunun çözümünde samimiyse Abdullah Öcalan'a doğru yaklaşması gerektiğini söyledi. Kartal, "Silahlar bırakılacaksa, Kürt sorunu çözülecekse bunun muhatabı Abdullah Öcalan'dır. Sorunun kalıcı bir çözüme kavuşması için tek adres İmralı'dır" diye konuştu. Hükümetin "Kürt açılımını" değerlendiren Kartal, "Her şeyden önce yapılan tartışmalar gelinen aşama olumludur. Bir adımdır. Ancak sürecin arka perdesini görmeden gelinen aşamalara bakmadan ve sadece bugünkü açıklamalarla ve soruna yaklaşımla sınırlı tutulacak bir değerlendirme eksik kalır" dedi. -ABD İSTİKRAR İSTİYOR- AKP'nin yerel seçimlerde Güneydoğu ve Doğu'da seçimi kaybettiğini, DTP'nin de bir patlama yaşadığını söyleyen Kartal, "Ondan sonra bu sürece girildi. Tabii o süreçte, siyasi bir zeminin oluşması için hareket olarak bazı adımlar attık. Artık Kürt sorununda askeri olarak bir sonuca varılmayacağı anlaşılınca iç ve dış faktörlerin etkisiyle böyle bir süreç başlatıldı" diye konuştu. Kartal, ABD'nin sürece ilişkin tutumunu değerlendirirken de şunları söyledi: "Amerika güçlerini bölgede yavaş yavaş çekmeye çalışıyor. Afganistan gibi sabit yerlerde konumlandırmaya çalışıyor. Gerek Irak'taki Kürtlerin durumunda gerekse Türkiye'deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istiyor. Onun için Kürt sorununun bir çözüme kavuşmasını istiyor. Kürt sorununun çözülmesi ve bir istikrara kavuşması Amerika'nın da işine geliyor. İç ve dış faktörler Türkiye'de klasikleşmiş Kürt sorununun yerine giderek daha ılımlı ve çözüme yönelik adımların atılmasını istiyor. Bütün yaşanan bu tartışmaların arkasındaki gelişmeler bunlardır." -ÇÖZÜM PAKETİNDE NELER VAR- Kartal, Türk hükümetini "Kürt açılımı" konusunda samimiyetine ilişkin bir soruya da şu karşılığı verdi: "Hareket olarak Türkiye'de siyasal bir zeminin oluşması için başlattığımız sürece hükümetin verdiği bu cevabı olumlu buluyoruz. Sivil toplum örgütleri, aydınları, demokratik kitle örgütleri ve hükümetin yaptığı bütün bu tartışmaları anlamlı buluyor, değer veriyoruz. Fakat gerçekten tartışmaların içeriğine bakıldığı zaman bize yeterli güveni vermiyor. Sorunun çözümü için iki taraf varsa tarafları bir araya gelmesi gerekiyor. Dışarıdan bazı çevrelerin görüşü alınarak yapılan çözüm arayışları kalıcı olmuyor. Diğer bir taraftan da çözüm çözüm deniliyor. Ama yürütülen tartışmaların arka perdesi nedir, çözüm paketinin içinde neler vardır kimse bilmiyor. Diyorlar ki; silahlar sussun. Çözüm için ciddi adımlar atılsın. Ama DTP'nin bile söylediği Abdullah Öcalan ile görüşmeyi reddediyorlar. Bu hareketin önderi Öcalan'dır. Silahlar bırakılacaksa, Kürt sorunu çözülecekse bunun muhatabı Abdullah Öcalan'dır. Sorunun kalıcı bir çözüme kavuşması için tek adres İmralı'dır." (ANKA) |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() --------------------------------------------------------------------------------
Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Atalay'ın ziyareti sonrası konuştu. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, ''Bölgenin feodal yapısı ve ekonomik sorunlarıyla ilgili açılımlar gerçekleşmediği sürece, gerçekleştirilmek istenen açılımının terör örgütü ve Türkiye'nin bölünmesi için çalışan kötü niyetlilerin malzemesi olacağı endişesini taşıyoruz'' dedi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Akyıldız'ı, Konfederasyon Genel Merkezi'nde ziyaret etti. Bakanlık Müsteşarı Osman Güneş'in de katıldığı ve yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından açıklama yapan Bakan Atalay, Akyıldız ve beraberindekilere, ''demokratik açılım'' süreciyle ilgili yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi sunduklarını söyledi. Sendika yöneticilerine teşekkür eden Atalay, çalışmaların geniş katılım ve mutabakat zemininde yürütülmesine özen gösterdiğini, çabalarının bu yönde olduğunu ifade ederek, görüşlerini aldığı sendika yöneticileriyle ilerleyen zamanda yine görüşmeler yapılabileceğini kaydetti. Atalay, ''Çalışmaları kendilerine anlattım. Çalışmalardaki hassasiyetlerimizi paylaştım'' dedi. Kamu-Sen Genel Başkanı Akyıldız da Bakan Atalay'ın ziyaretini ''çok anlamlı'' bulduklarını belirtti. Türkiye'de yıllardır on binlerce insanın canına ve kanına mal olan bir terör sorunu bulunduğunu ifade eden Akyıldız, herkesin terörün bitmesini, akan kanın durmasını, dostça, kardeşçe, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmeyi arzu ettiğini vurguladı. Sorunlara doğru teşhis konulursa çözümün de bulunacağına işaret eden Akyıldız, eksik ve yanlış teşhisin sorunları çözmekten çok daha büyük sorunların doğmasına neden olabileceğine dikkati çekti. -''SORUNU TÜM YÖNLERİYLE, BÜTÜNCÜL ŞEKİLDE ELE ALMALIYIZ''- Akyıldız, sorunun ekonomik, siyasi, hukuki ve sosyal boyutları olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Bu nedenle sorunu tüm yönleriyle, bütüncül şekilde ele almak zorundayız. Bizler bugün bu bölgelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın çağdaş eğitim imkanlarından faydalanmasını sağlamayı konuşmalıyız. Bu bölgelere nasıl okul yapacağımızı, nasıl hastane yapacağımızı, buralara öğretmen, doktor ve memurlarımızın neden gitmek istemediğini konuşmalıyız. Devlet ile milleti bir araya getirecek ve kaynaştıracak tek unsun memurdur, kamu hizmetlerinin eksiksiz sunumudur. Devletin şefkatli ellerinin bölge halkına uzanması için yatırımların artması şarttır. Bu nedenle bölgedeki kamu çalışanlarının sorunlarını, kamu hizmetlerinde yaşanan aksaklıkları çözmek zorundayız. Bu bölgelerdeki vatandaşlarıma nasıl yeterli sağlık hizmeti sunacağımızı tartışmalıyız. Buralardaki işsizliğe, yoksulluğa, açlığa, ihmale çözüm aramalıyız. Etkin temelli yaklaşımlar kimseye insanca bir hayat garantisi sağlamıyor. Bölge insanımızın sorunu açlık, işsizlik, eğitimsizlik, doktorsuzluktur. Bu nedenle bölge halkının gerçek sorunlarına yönelmek zorunluluğu vardır. Bölge halkının sorunlarını çözmeye yönelik bir uygulama olmadığı sürece, hiçbir girişimin barışa, kardeşliğe, insanca yaşamaya, hizmet edeceği kanaatinde değiliz.'' Akyıldız, ''bölgenin feodal yapısı ve ekonomik sorunlarıyla ilgili açılımlar gerçekleşmediği sürece, mevcut durum ve gerçekleştirilmek istenen açılımının terör örgütü ve Türkiye'nin bölünmesi için çalışan kötü niyetlilerin malzemesi olacağı endişesini taşıdıklarını'' dile getirdi. Bircan Akyıldız, Türkiye Kamu-Sen olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ''tek devlet, tek vatan, tek bayrak ve tek dil'' temelinde 72 milyon nüfusu ile bir bütün olarak ilelebet payidar kalacağına inançlarının tam olduğunu vurguladı. |
|
![]() |
![]() |
#4 |
![]() MGK toplantısında açıklanan kararı yazılı açıklamaya eleştiren MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sözlerini 'yakışıksız' olarak niteleyen Köşk açıklaması hakkında Paçacı, "Cumhurbaşkanlığı makamı her şeyden önce siyaset üstü bir makamdır ve her siyasi partiye eşit mesafede olmalıdır. Biz MHP olarak yıkım süreci içerisnde kim olursa olsun, makamı ne olursa olsun eleştirmeye devam edeceğiz. Kararları olumlu bulma zorunluluğumuz yoktur. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır.
'Yakışıksız' değerlendirmesi doğru değildir. Asıl yakışıksız olan, bir siyasi partinin değerlendirmesinin yakışıksız bulunmasıdır" ifadelerini kullandı. |
|
![]() |
![]() |
#5 |
![]() TBMM zabıtlarından Meclis'teki 550 milletvekilinin Apo'nun asılması ile ilgili ne yönde oy kullandığını isim isim açıklıyoruz. Buyrun kim Apo'yu idamdan kurtarmış; Özellikle Tayyip Erdoğan okusun belki yalan söylerken yüzü kızarır...
Apo'yu Kimler İdamdan Kurtardı ? (TAM LISTE) Bilgilendirme amaçlıdır. TBMM zabıtlarından Meclis'teki 550 milletvekilinin Öcal'ın asılması ile ilgili ne yönde oy kullandığını isim isim açıklıyoruz. AKP'nin de TBMM'de 53 milletvekili ile yer aldığı, o zaman milletvekili olmayan Erdoğan'ın genel başkanları sıfatıyla misafir locasından izlediği AKP Grubu "EVET" oyu kullandı. Böylece 1 Ağustos 2002'deki olağanüstü toplantılarda idam cezası, yasalarımızdan çıkarıldı. SADECE MHP grubu 117 milletvekili ile buna "RET" oyu verdi. Ancak diğer partiler ittifak yapıp idam cezasını kaldırarak Öcalan'ı da kurtardılar. MHP lideri Bahçeli'nin, "Gökkuşağı Koalisyonu" adını verdiği DSP, ANAP, DYP, SP, AKP ve YTP'li milletvekilleri, ittifak halinde idam cezasını kaldırdılar. O gün Apo asılmasın diyen AKP milletvekilleri dışında yine o gün Apo asılmasın diyen ama AKP'de olmayan birçok milletvekili de şu an AKP'nin milletvekili olarak TBMM'de bulunmaktadır. Öcalan'ı kurtaranlar Kanlı terör örgütü PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'ın idamıyla ilgili olarak TBMM'ye gelen dosyaya hangi milletvekilleri "ret" oyu vererek karşı çıktı, hangileri "kabul" oyu vererek Öcalan'ı idamdan kurtardı. Bunları, Meclis tutanaklarından alınan belgelerle yayınlıyoruz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde MHP dışındaki tüm siyasi parti milletvekillerinden çoğu Bebek katili Öcalan'ı asılmaktan kurtaran yasaya kabul oyu verdiler. Demokratik bir Meclis'te yapılan oylama sonucunda da ret oylarının yetersiz kalması idam yasasının kaldırılmasına neden oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, MHP'ye "Apo'yu asamadınız" suçlamalarına verilecek en güzel yanıt Meclis tutanaklarından alınan bu belgelerdir. O dönemde milletvekili olmayan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis locasından AKP'li 53 milletvekiline talimat verip, kabul oyu kullandırarak Öcalan'ı asılmaktan kurtarmaya fiili olarak önayak oldu. Işte tarihi oylamada kullanılan oylar ve renkleri: İdamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan DSP milletvekilleri Tayyibe Gülek Melda Bayer M.Zeki Sezer Uluç Gürkan Ayşe Gürocak Aydın Tümen Hikmet Uluğbay Mustafa Ural Ertuğrul Kumcuoğlu Sebahat Vardar Hasan Macit Ali Rahmi Beyreli Hayati Korkmaz Orhan Ocak Sadık Kırbaş Hasan Erçelebi Mehmet Kocabatmaz Ali Ahmet Ertürk Şadan Şimşek Necati Albay Hasan Akgün Fadlı Ağaoğlu Ziya Aktaş Nami Çağan Yücel Erdener Ahmet Güzel Osman Kılıç Necdet Saruhan Sulhiye Serbest Masum Türker Erdoğan Toprak Güler Aslan Saffet Başaran Mehmet Çümen Şükrü Sina Gürel Hasan Metin Atilla Mutman Rahmi Sezgin Necdet Tekin Fikret Tecer Ahmet Arkan M.Emrehan Halıcı Emin Kara Ismail Bozdağ Nazif Topaloğlu Ş.Ramis Savaş M.Cengiz Güleç Fevzi Aytekin B.Fırat Dayanıklı Hikmet Sami Türk Ömer Üstünkol Fikret Ünlü Hasan Suna Erol Karan Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan DYP milletvekilleri Tansu Çiller Sevgi Esen M. Halit Dağlı M.Nedim Bilgiç Mahmut Bozkurt Ismet Attila Musa Konyar Ahmet Iyimaya Yıldırım Akbulut S.Arıkan Bedük Mehmet Baysarı Salih Çelen Hasan Ekinci Ali Rıza Gönül A. Oktay Güner Ilyas Yılmazyıldız Necati Yöndar Yahya Çevik Necmi Hoşver Mustafa Örs Teoman Özalp Oğuz Tezmen Nevfel Şahin A. Mehmet Çay M.Kemal Aykurt Mehmet Gözlükaya Nurettin Atik M. Salim Ensarioğlu Salih Sümer Ayvaz Gökdemir Mehmet Sadri Yıldırım Burhan Kara Rasim Zaimoğlu Hakkı Töre Mehmet Dönen Ramazan Gül Turhan Güven Hayri Kozakçıoğlu Nurhan Tekinel Hasan Ufuk Söylemez Süha Tanık Yıldırım Ulupınar Mehmet Gölhan M.Ali Yavuz Ismail Karakuyu Rıza Akçalı Metin Kocabaş Mehmet Sağlam Metin Musaoğlu Veysi Şahin Ibrahim Yazıcı Mümtaz Yavuz Nevzat Arcan Kemal Kabataş Erdoğan Sezgin Takiddin Yarayan Kadir Bozkurt Nihan Ilgün Enis Sülün Ali Şevki Erek Eyüp Aşık Ali Naci Tuncer Necmettin Cevheri Hacı Filiz Faris Özdemir Saffet Kaya Mustafa Eren Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Yeni Türkiye Partisi (YTP) milletvekilleri İsmail Cem İbrahim Y. Bildik Ali Tekin İsmet Vursavuş Gaffar Yakın Gönül Saray Alphan Oğuz Aygün Esvet Özdoğu Ahmet S. Sayın Metin Şahin Halit Dikmen Tamer Kanber M. Güven Karahan Mustafa Karslıoğlu Abdulsamet Turgut Mahmut Erdir Ali Ilıksoy Evliya Parlak Ali Günay Edip Özgenç Akif Serin İstemihan Talay Erol Al Perihan Yılmaz Doğan Bülent Ersin Gök H.Hüsamettin Özhan Bahri Sipahi Cahit Savaş Yazıcı Burhan Bıçakçıoğlu Salih Dayıoğlu Hakan Tartan Kemal Vatan Çetin Bilgir M.Hadi Dilekçi Nural Karagöz Halil Çalık M.Turhan İmamoğlu Hasan Gülay M.Cihan Yazar M. Kemal Tuğmaner Tunay Dikmen Zeki Eker Eyüp Doğanlar Tarık Cengiz Şenel Kapıcı Metin Bostancıoğlu Ahmet Zamantılı Hasan Özgöbek Mehmet Y. Ünal Hasan Gemici C. Tufan Yazıcıoğlu Faruk Demir Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Saadet Partisi milletvekilleri Rıza Ulucak Latif Öztek A. Cemil Tunç Fahrettin Kukaracı Sacit Günbay Ahmet Sünnetçioğlu Hüseyin Karagöz Ali Oğuz Osman Yumakoğulları Bahri Zengin A. Sever Aydın Fethullah Erbaş Oğuzhan Asiltürk Yaşar Canbay M. Niyazi Yanmaz Musa Demirci Temel Karamollaoğlu Mehmet Bekaroğlu Mustafa Kamalak Hüsamettin Korkutata İdamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan AKP milletvekilleri Dengir Mir Fırat Sait Açba Mahmut Göksu Mehmet Özyol Akif Gülle Ismail Özgün Mahfuz Güler Zeki Ergezen Ismail Alptekin Faruk Çelik Mehmet Altan Ertuğrul Yalçınbayır Osman Aslan Nurettin Aktaş Tevhit Karakaya Ali Er Abdülkadir Aksu Mustafa Baş Ali Coşkun Hüseyin Kansu Mehmet Ali Şahin Nevzat Yalçıntaş Abdullah Gül-(Bir zamanların geçici Başbakanı idi), Salih Kapusuz Mehmet Vecdi Gönül Osman Pepe Remzi Çetin Özkan Öksüz Avni Doğan Ali Sezal Sabahattin Yıldız Eyüp Fatsa Musa Uzunkaya Ahmet Nurettin Aydın Abdüllatif Şener M.Ergün Dağcıoğlu Yahya Akman Zülfikar Izol Maliki Ejder Arvas Hüseyin Çelik Ilyas Arslan Mehmet Çiçek Ramazan Toprak Kemal Albayrak Abdullah Veli Seyda Şükrü Ünal Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan Bağımsızlar Cemil Çiçek Numan Gültekin Mehmet Ağar Mail Büyükerman Mustafa Yılmaz Rıdvan Budak Zafer Güler Mustafa Düz M.Ali Irtemçelik Ihsan Çabuk H.Fehmi Konyalı Idamın kaldırılması için "kabul" oyu kullanan ANAP milletvekilleri Mesut Yılmaz Mehmet Ali Bilici Musa Öztürk Halil Ibrahim Özsoy Yaşar Eryılmaz Celal Esin Nejat Arseven Birkan Erdal Yücel Seçkiner Cengiz Aydoğan Cengiz Altınkaya Yüksel Yalova Edip Safder Gaydalı Kenan Sönmez Beyhan Aslan Nurettin Dilek Abdülbaki Erdoğmuş Seyit Haşim Hamimi Sebğatullah Seydaoğlu Evren Bulut I. Yaşar Dedelek Mustafa Taşar Mecit Pürüzbeyoğlu Hakkı Oğuz Aykut Levent Mıstıkoğlu Erkan Mumcu R. Kazım Yücelen Bülent Akarcalı Ahat Andican Aydın Ayaydın Şamil Ayrım Mehmet F. Fırat Ediz Hun Yılmaz Karakoyunlu Cavit Kavak Emre Kocaoğlu Nesrin Nas Sühan Özkan Şadan Tuzcu Işın Çelebi Sümer Oral Işılay Saygın Rıfat Serdaroğlu Ilhan Aküzüm Murat Başesgioğlu Cemal Özbilen Sefer Ekşi Mehmet Keçeciler Miraç Akdoğan Ahmet Tevfik Özal Ekrem Pakdemirli Ali Doğan Süleyman Çelebi Ömer Ertaş Hasan Özyer Erkan Kemaloğlu Şükrü Yürür Sefer Koçak Ahmet Kabil Mesut Ahmet Yılmaz Ersin Taranoğlu Mehmet Çakar Yaşar Topçu Ali Kemal Başaran Eyüp Cenap Gülpınar Kamran Inan Lütfullah Kayalar Ataullah Hamidi Burhan Isen M. Salih Yıldırım Zeki Çakan Ali Güner Yaşar Okuyan İdamın kaldırılmasına "ret" oyu kullanan TEK parti olan MHP'NİN ONURLU ŞEREFLİ VATANSEVER milletvekilleri Devlet Bahçeli M. Metanet Çulhaoğlu Ali Halaman A. Fatin Özdemir Recai Yıldırım Hasari Güler Abdülkadir Akcan Mehmet Telek Nidai Seven Adnan Uçaş Mehmet Arslan Koray Aydın Şefkat Çetin Sedat Çevik Ali Işıklar Abdurrahman Küçük Hayrettin Özdemir Mustafa Cihan Paçacı Şevket Bülent Yahnici Osman Müderrisoglu Tunca Toskay Nesrin Ünal Bekir Ongun Orhan Bıçakçıoğlu Ali Uzunırmak Aydın Gökmen Hüseyin Kalkan Hüseyin Arabacı Ibrahim Halil Oral Ersoy Özcan Süleyman Coşkuner Burhan Orhan Orhan Şen Hakkı Duran Irfan Keleş Salih Erbeyin Ali Keskin Mustafa Gül Mihrali Aksu Mücahit Himoğlu Ismail Köse Cezmi Polat Mehmet Ay Ali Özdemir Mehmet Hanifi Tiryaki Mustafa Yaman Bedri Yaşar Süleyman Turan Çirkin Mehmet Şandır Mehmet Nuri Tarhan Osman Gazi Aksoy Mustafa Zorlu Yalçın Kaya Hidayet Kılınç Enis Öksüz Cahit Tekelioğlu Ahmet Çakar Mehmet Gül Nazif Okumuş Esat Öz Bozkurt Yaşar Öztürk Mehmet Pak Mustafa Verkaya Yusuf Kırkpınar Ahmet Kenan Tanrıkulu Oktay Vural Arslan Aydar Mehmet Serdaroğlu Sabahattin Çakmakoğlu Hasan Basri Üstünbaş Ramazan Mirzaoğlu Meral Akşener Cumali Durmuş Kemal Köse Faruk Bal Ali Gebeş Mustafa Sait Gönen Hasan Kaya Basri Coşkun Namık Hakan Durhan Hüseyin Akgül Ali Serdengeçti Mehmet Kaya Nevzat Taner Metin Ergun Ismail Çevik Mükremin Taşkın Mükerrem Levent Cemal Enginyurt Yener Yıldırım Osman Fevzi Zihnioğlu Ahmet Aydın Vedat Çınaroğlu Hüsnü Yusuf Gökalp Lütfü Ceylan Reşat Doğru Nail Çelebi Muzaffer Çakmaklı Armağan Yılmaz Ayhan Çevik Ahmet Erol Ersoy Mesut Türker Şuayip Üşenmez Ismail Hakkı Cerrahoğlu Kürşat Eser Sadi Somuncuoğlu Şaban Kardeş Hasan Çalış Osman Durmuş Abbas Bozyel Ilhami Yılmaz Mehmet Nacar Birol Büyüköztürk Mehmet Kundakçı Müjdat Karayerli Bekir Aksoy |
|
![]() |
![]() |
#6 |
![]() AKP`nin 2002 Aralık ayından bu yana sattıkları yada pembe tablonun kurutulmuş kaynakları. Ayrıca AKP`nin bu zamana kadar gerçekleştirmiş olduğu ilkler...
AKP HÜKÜMETININ ARALIK 2002 DEN İTİBAREN SATTIKLARI YADA PEMBE TABLONUN KURUTULMUŞ KAYNAKLARI 1-TAKSAN, 2-GERKONSAN, 3-SEKA Afyon Isletmesi , 4- SEKA Balikesir Isletmesi, 5- SEKA Çaycuma Isletmesi, 6- SEKA Kastamonu Isletmesi, 7- SEKA Aksu Isletmesi, 8- SEKA Tasucu Tersane Alani, 9- SEKA ya ait 4 tasinmaz, 10- TZD Sakarya Isletmesi, 11- THY USAS, 12- TDI Trabzon Limani, 13- TDI Dikili Limani, 14- TDI Kusadasi Limani, 15- Sümer Holding’e Ait Merinos Hali Fabrikasi, 16- SÜMER HOLDING’E Ait ERYAG, 17- SÜMER HOLDING’E Ait Adiyaman Isletmesi, 18- SÜMER HOLDING’e ait 117 adet tasinmaz, 19- KBI’ye ait 103 arsa, 89 lojman, 20- EBÜAS-MEYBUZ, 21- EBÜAS’a ait 54 tasinmaz, 22- TEKEL Kaya Tuz, 23- TEKEL’e ait 30 tasinmaz, 24- ESGAZ, 25- BURSAGAZ, 26- ETI BAKIR, 27- ETI GÜMÜS, 28- ETI KROM, 29- ETI ELEKTROMETALURJI A.S, 30- Çayeli Bakir Isletmeleri A.S, 31- KBI Samsun Isletmesi, 32- KBI 65 adet tasinmaz, 33-DIV-HAN A.S, 34- Amasya Seker Fabrikasi, 35- Kütahya Seker Fabrikasi, 36- SÜMER HOLDING’e ait TÜMOSAN, 37- SÜMER HOLDING Malatya Isletmesi, 38- SÜMER HOLDING Bakirköy Isletmesi, 39- SÜMER HOLDING Diyarbakir Isletmesi, 40- SÜMER HOLDING Çanakkale Deri Isletmesi, 41- SÜMER HOLDING’E Ait 108 Adet Tasinmaz, 42- SÜMER HOLDING Ortadogu Teknopark A.S, 43- SEKA Karacasu Isletmesi, 44- SEKA Ankara Alim Satim Binasi Müdürlügü, 45- SEKA Ardanuç Isletmesi Varliklari, 46- TÜGSAS, 47- TÜGSAS Gemlik Gübre San. TAS, 48- TÜGSAS-IGSAS HISSELERI % 100, 49- TÜGSAS Urfa Depolari arazisi, 50- TÜGSAS’a ait 23 tasinmaz, 51- IGSAS Kütahya Gübre Varliklari , 52- TEKEL Alkolü Içkiler San. A.S, 53- TEKEL’e ait 60 adet tasinmaz, 54- TEKEL Inegöl Kibrit Fabrikasi T.A.S, 55- TEKEL Gemlik Sun.Ip.Mües. T.A.S, 56- TEKEL Tuzluca Tuzlasi, 57- TEKEL Sekili Tuzlasi, 58- EBÜAS Samsun Soguk Hava Deposu 59- EBÜAS Manisa Kombinasi, 60- EBÜAS Manisa Arsasi, 61- EBÜAS’a ait 101 adet Tasinmaz, 62- TDI ANKARA FERIBOTU, 63- TDI Samsun Feribotu, 64- PETKIM 2adet tasinmaz, 65- TEDAS 1 arsa, 1 adet trafo binasi, 66- TEDAS 1 adet tasinmaz, 67- ATAKÖY Turizm A:S, 68- ATAKÖY Otelcilik A:S, 69- ATAKÖY Marina Ve Yat Isletmesi, 70- SÜMER HOLDING Beykoz Isletmesi, 71- SÜMER HOLDING Istanbul Imar LTD.STI, 72- SÜMER HOLDING 2 adet Tasinmaz, 73- TDI Karadeniz Gemisi, 74- TEKEL Kristal Tuz Rafinerisi, 75- TEKEL Kagizman Tuzlasi, 76- TEKEL’e ait 49 adet tasinmaz, 77- TÜPRAS 2 adet tasinmaz, 78- TDI 1 Adet Tasinmaz, 79- SEKA 5 Adet tasinmaz, 80- KÖY HIZMETLERI GENEL MÜDÜRLÜGÜ (Tasfiye Edildi), 81- SSK Hastaneleri (Tasfiye Edildi), 82- SSK Eczaneleri (Tasfiye Edildi), 82- SEKA Kocaeli Fabrikasi ve arsasi 83-Sümer Holding Sarikamis Isletmesi, 84-Sümer Holding Sivas Dokuma Fabrikasi, 85- Sümer Holding Manisa Pam. Men. A:S, 86- Sümer Holding Makine Ve Teçhizat, 87- Sümer Holding 32 Adet Tasinmaz, 88- TÜGSAS Samsun Gübre Sanayi A.S, 89- Tekel 5 Adet Tasinmaz, 90- Araç Muayene Istasyonlari 1. Bölge, 91- DSI ERCIYES Sosyal Tesisi, 92-Bayindirlik Ve Iskan Bakanligi ERCIYES Sosyal Tesisi, 93- Karayollari ERCIYES Sosyal Tesisi, 94-TEKEL Sigara Fabrikalari, 95-Sümer Holding Bergama Pamuk Ipligi Fabrikasi, 96-TEKEL Sigara Fabrikalarina Ait Tasinmazlar,. 97-TEKEL Puro Fabrikalari, 98-TEKEL Alkol Isletmelerine Ait Tasinmazlar, 99- Tercan Ayakkabi Isletmesi, 100-TCDD Mersin Limani, 101-Adapazari Seker Fabrikasi, 102-Eregli Demir Çelik Fabrikasi, 103-Iskenderun Demir Çelik Fabrikasi, 104-Eregli Limani, 105- Iskenderun Limani, 106-Yarimca Limani, 107- Yarimca Porselen Fabrikasi, 108- Romanya’daki Silisli Sac Fabrikasi, 109- Divrigi Demir Madeni, 110- Hekimhan Demir Madeni, 111- Kirikkale Çelik Çekme Boru Fabrikasi, 112- BORÇELIK, 113-TÜPRAS, 114- PETKIM, 115- TÜRK TELEKOM, 116- KIBRIS TÜRK HAVA YOLLARI, 117- TÜGSAS Toros Gübre Fabrikasi, 118- TÜGSAS Tekirdag, Tarsus, Fatsa Depolari, 119- Seydisehir Eti Alüminyum A.S,. 120- OYMAPINAR BARAJI, 121- ETI Alüminyum’a Ait Madenler, 122- Emekli Sandigi Ankara Emek Ishani, 123-Emekli Sandigi Istanbul Hilton Oteli. İşte AKP'nin İlkleri 1-İlk defa bir Başbakan zam isteyen memur sendikalarına "IMF'yi ikna edin"dedi 2-İlk defa bir Ekonomi Bakanı, BDDK'nın çıkardığı yönetmelikleri inceletmek için IMF'den denetçi talep etti 3-İlk defa bir Başbakan "tezkere geçmese memura maaş ödeyemeyiz" dedi 4-İlk defa ekonomi büyürken istihdam yerinde saydı 5-İlk defa cari açık verilirken döviz kuru sürekli düştü 6-İlk defa enflasyon sürekli düşerken faizlerdeki düşüş enflasyondaki düşüşün gerisinde kaldı. 7-İlk kez ithalat 100 milyar Doları aştı 8-İlk kez cari açığın üstünde borçlanma yapıldı 9-İlk kez Yunan Kilise Bankası Türkiye'de banka aldı 10-İlk defa Domuz kesimlik hayvanlar sınıfına alındı ve teşvik kredisi verildi 11-İlk defa finansman ihtiyacı üstü borçlanma yapıldı 12-İlk defa kamunun kamuya olan borcu piyasadan borçlanılarak ödendi 13-İlk defa düşük faizli dış borç yüksek faizli iç borç ile ödendi 14-İlk defa döviz sürekli düşerken döviz cinsi borçlar TL cinsi borca çevrildi 15-İlk kez sosyal transferler yatırımları geçti 16-İlk kez İsrailli iş adamına gizli bir şekilde 800 milyon Dolar kaynak aktarıldı 17-İlk defa bir Başbakan işsizliğin dünya gerçeği olduğunu söyledi 18-İlk defa yabancı rantiyecilere vergi muafiyeti tanındı 19-İlk defa bir kanun daha uygulanmadan değiştirildi. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Türk Ceza Kanunu daha yürürlüğe girmeden değiştirildiler. 20-İlk defa bir kanun bir haftada iki kez değiştirildi 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu bir haftada iki kere değiştirildi. 21-İlk defa tarımsal üretimde dış ticaret açığı ortaya çıktı 22-İlk defa borç GSMH'yi aştı 23-İlk defa şirketlerin yatırım istisnası kaldırıldı 24-İlk defa çiftçi ve emekliden vergi alınması sözü verildi 25-İlk defa GSMH artarken KDV tahsilatı yerinde saydı 26- İlk defa bir Başbakan faizin dünya gerçeği olduğunu söyledi 27-İlk defa Petrol Kanunu ile yabancılara 50 yıllık imtiyaz verildi 28-İlk defa zina suç olmaktan çıkarıldı 29-İlk defa kapkaç diye bir sektör ortaya çıktı 30-İlk defa bir Başbakan çiftçilere "Gözünü toprak doyursun" dedi 31-İlk defa bir Başbakan Müslüman topraklarını işgal eden Hıristiyan ABD askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua ettiği açıkladı 32-İlk defa bir Başbakan "Bir dönem dini kullandık" dedi 33-İlk defa dar gelirlilerin alım gücü bu kadar düştü 34-İlk defa bir Başbakan en fazla yurtdışı seyahat yaptı 35-İlk defa bir Başbakan yapılan bir ihalede önce uçak istedi sonra mercedece razı oldu 36-İlk defa enflasyon % 10 artarken pancar fiyatları 99 Kuruştan 88 Kuruşa indi 37-İlk defa fındık üreticileri en büyük mitingi yaptı 38-İlk defa bir Başbakan ve Dışişleri Bakanı, İslamiyet'i yok etmeye yemin eden bir Papa'nın heykeli önünde fotoğraf çektirdi 39-İlk defa iletişim sektörünün tamamı yabancıların kontrolüne geçti 40-İlk defa bir Başbakan Türkiye'yi pazarladığını açıkça itiraf etti 41-İlk defa bir Başbakan toprak satılıyorsa "alıp götürmüyorlar ya" dedi 42-İlk defa IMF "Türkiye ekonomisi cehennemde" dedi 43-İlk defa bir Başbakan "Borç yiğidin kamçısıdır" demekle borçlanmayı başarı olarak gösterdi 44-İlk defa bir cami kiliseye çevrildi 45-İlk defa Kilise ve Havralar imar planlarında yer aldı 46-İlk defa bir Başbakan Yahudi Think Tank kuruluşundan "Üstün Cesaret Ödülü" aldı 47-İlk defa Türk askerinin başına ABD güçlerince çuval geçirildi 48-İlk defa TBMM tarafından tezkerenin red edilmesine rağmen Dışişleri Bakanlığı genelgesi ile savaş araç ve gereçleri Türkiye üzerinden Irak'a aktarıldı 49-İlk defa bir Başbakan Başdanışmanı Amerikalılara Başbakan için "Bu adamı kullanın, dini inancı size yardımcı olacaktır, onu süpürge deliğinden aşağı atmayın" dedi 50-İlk defa bir Türkiye Başbakanı, İslam dünyasının sınırlarını değiştirecek BOP'un yani Büyük İsrail Projesi'nin Eş başkanı oldu. GELİR DAĞILIMINDAKİ BOZUKLUK MEVDUAT DAĞILIMINDA AÇIKÇA GÖRÜLMEKTEDİR. BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu) Aralık 2006 Aylık Bülteni yayımlanmıştır. Bültende Türk bankacılık sisteminde toplam 70.632.000 mevduata ait 296,9 katrilyon TL mevduat bulunduğu belirtilmiştir. Mevduatın dağılımı şöyledir; -10 milyara kadar olan mevduat toplam 26,2 katrilyon TL olup 69.305.000 mevduata ait, -10 milyar-50 milyar arası mevduat toplam 52,2 katrilyon TL olup 2.357.000 mevduata ait, -50 milyar-250 milyar arası mevduat toplam 62,4 katrilyon TL olup 697.000 mevduata ait, -250 milyar-1 trilyon arası mevduat toplam 38,6 katrilyon TL olup 88.000 mevduata ait, -1 trilyon ve üstü mevduat toplamı 116,6 katrilyon TL olup 16.000 mevduata ait, BDDK verilerine göre toplam bankalarda 70.632.000 mevduat hesabı bulunmaktadır. Nüfusun 15 milyonunun 15 yaş ve altı küçükleri olduğu ve en az bunun kadar olan nüfusun diğer kesiminin de bankalarda mevduat hesabı bulunmadığı dikkate alındığında; 70 milyon olan mevduat sayısının en fazla 40 milyon kişiye ait olduğu görülmektedir. Yukarıdaki verilere göre; -Mevduatın % 8,8'i oranında 26,2 katrilyon TL tutarındaki kısmı 10 milyar altıdaki mevduatlardan oluşmaktadır. Söz konusu mevduat 69.305.000 mevduata ait olup toplam mevduat sayısının % 98'ine aittir. Yani bankada parası olanların dahi % 98'i ancak mevduatın % 8,8'ine sahiptir. -Mevduatın % 39'u oranında 116,8 katrilyon TL tutarındaki kısmı 1 trilyon ve üstü mevduatlardan oluşmaktadır. Söz konusu mevduat 16.000 mevduat hesabından oluşmakta olup, toplam mevduat sayısının on binde 2'sine aittir. 16.000 adet mevduatın en fazla 7.000 kişiye ait olduğu dikkate alındığında; bankalardaki mevduatın % 39'una sadece 7.000 kişinin sahip olduğu görülmektedir. Yani 7.000 kişi veya 1.000-1.500 aile Türkiye zenginliğinin % 39'una sahiptir. Nüfusun on binde 2'sinin zenginliğin % 39'una sahip olduğu bir ortamda gelir dağılımı adaletinde bahsetmek hayaldir. Bu da gösteriyor ki; gelir dağılımı AKP döneminde akıl almaz şekilde bozulmaktadır. Genel olarak % 20, % 10 ve % 5'lik dilimler halinde gösterilen en fakir-en zengin arasındaki gelir adaletsizliğin bile aldatıcı olduğu, durumun çok daha vahim olduğu mevduattaki dağılımda açıkça görülmektedir. Nitekim 2006 yılında Türkiye'deki Dolar milyarderi sayısı 8'den 22'ye çıkarken, Fransa'daki dolar milyarderi sayısı artmamış ve 10 civarında kalmıştır. Bu da AKP iktidarında ekonomik büyümenin, istikrarın kimin işine yaradığını açıkça ortaya koymaktadır. İstikrarlı bir şekilde büyüyen en fazla 7.000 kişinin gelir ve servetidir. GELİR DAĞILIMINDAKİ BOZUKLUĞU TÜİK RAKAMLARI DA AÇIKÇA ORTAYA KOYMAKTADIR. TÜİK'in % 20, % 10 ve % 5'lik dilimler halinde gösterdiği gelir dağılımına göre; Nüfusun en zengin % 20'lik kesimi Milli Gelir'in % 45'ine sahipken, Nüfusun en fakir % 20'lik kesimi Milli Gelir'in % 6'sına sahiptir. Nüfusun en zengin % 10'luk dilimi Milli Gelir'in % 29'una sahipken, Nüfusun en fakir % 10'luk kesimi Milli Gelir'in % 2'sine sahiptir. Nüfusun en zengin % 5'lik kesimi Milli Gelir'in % 19'una sahipken, Nüfusun en fakir % 5'lik kesimi Milli Gelir'in % 0,8'ine sahiptir. Resmi rakamlara göre nüfusun % 16,4'ü aylık 156 milyon liralık gelirin altında bir gelir elde etmektedir. Yani kişi başına milli gelirleri yıllık 1.337 bin Dolar dır. En fakir % 10'luk kesimin(7,2 milyon kişinin) Kişi Başına Milli Geliri yıllık 1.140 Dolar, en zengin % 10'luk kesimin Kişi Başına Milli Geliri yıllık 15.525 Dolardır. En fakir % 5'lik kesimin (3,6 milyon kişinin) yıllık geliri 394 Dolardır. DÜNYA EKONOMİSİNİN ADALETSİZ YAPISI Irkçı emperyalist tekelci sermaye dünyadaki gelir ve servet dağılımını tarihin hiçbir döneminde görülmemiş bir şekilde bozmaktadır. 2005 yılında dünyanın toplam Gayri Safi Yurtiçi Hasılası 44.455 milyar Dolar olarak gerçekleşmiş ve dünya nüfusu 6.555 milyona yükselmiştir. Fakat dünyada üretilen Gayri Safi Hasıla çok adaletsiz bir şekilde gerçekleşmiştir. Batılı ülkeler olarak bilinen gelişmiş ülkelerin toplam nüfusu 969 milyon olmasına karşılık bu ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla toplamları 32.434 milyar Dolardır. Dünya nüfusunun % 14'ünü oluşturan gelişmiş ülkelerin dünyadaki Gayri Safi Hasıla'nın % 78'ine sahiptir. Batı dışı ülkeler olarak bilinen gelişmekte olan ülkelerin toplam nüfusu 5.586 milyon kişi olmasına karşılık bu ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla toplamları 10.451 milyar Dolardır. Dünya nüfusunun % 86'sını oluşturan gelişmekte olan ülkelerin dünyadaki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 22'sine sahiptir. Ülkeler bazında bu analiz derinleştirildiğinde adaletsizlik daha da vahim bir durum almaktadır. ABD dünya nüfusunun % 4,5'ine sahip olduğu halde dünyadaki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 28'ine, AB ülkeleri (15 ülke) dünya nüfusunun % 5,9'una sahip oldukları halde dünyadaki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 29'una, Japonya dünya nüfusunun % 1,9'una sahip olduğu halde dünyadaki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 10'una, Sahip bulunmaktadır. Gelişmiş Batılı ülkelerin gelişmekte olan Batı dışı ülkelere karşı adaletsiz gelir dağılımı, Gelişmiş Batılı ülkelerin içinde de kendini göstermektedir. Yani dünyada nasıl ki gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasında gelir dağılımı adaletsizliği varsa gelişmiş ülkelerin içinde de aynı adaletsizlik vardır. Dünyanın zenginliklerine bir avuç ırkçı emperyalist rantiyeci el koymakta ve dünyanın geri kalan tüm kesimlerini de açlığa, sefalete ve yoksulluğa mahkum edilmektedir. Dünyadaki bütün insanların katkıları ile üretilen Gayri Safi Hasıla bir avuç mutlu azınlığa gitmektedir. Her gün giderek artan bu adaletsizlik dünya barışını tehdit etmekte ve dünyayı yaşanamaz duruma koymaktadır. Örneğin dünya nüfusunun % 14'ünü oluşturan gelişmiş ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'sı 35.000 Dolar iken, dünya nüfusunun % 86'sını oluşturan gelişmekte olan ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'sı 1.871 Dolardır. Yani 970 milyon kişinin geliri ortalama 35.000 Dolar iken 5,6 milyar kişinin geliri 1.871 Dolardır. Dünya nüfusunun % 4,5'ine sahip olan ABD'de Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 41.783 Dolar iken, dünya nüfusunun % 20'sini oluşturan Çin'de Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 1.691 Dolardır. |
|
![]() |
![]() |
#7 | ||
![]() Alıntı:
Şu "şimdilik asmayacağız" trişka SÜMENALTI belgesine imza atanlar:
|
|||
![]() |
![]() |
#8 | |
![]() Alıntı:
2007lerde 2004lerde Amerika'nın Mehepe'si şimdi sıktıkça sıkıyor.. Başbakan verdi cevap: İSPATLAMAZSANIZ ŞEREFSİZSİNİZ. |
||
![]() |
![]() |
#9 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
#10 | |
![]() Alıntı:
OLMAMIŞ MIDIR?.. Beceriksizliğinizin suçunu ABD'ye atmak KOLAY TABİİ.. -- Girin bakın bakalım 2007 seçim beyannamenize bakın.. Alın buyurun: http://www.mhp.org.tr/kitaplar/beyanname2007.pdf 127. sayfaya bakın bakalım neler var.. AYNEN BU VAR:
Konu FarukARSLAN. tarafından (08-21-2009 Saat 23:32 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|