|
03-14-2009, 16:14 | #1 |
BİRİNCİ İDDİANAMEDEN AYRINTILAR
İDDİANAMEDE, firari şüpheli olarak gösterilen Tuncay Güney’in videoya kayıt edilen ifadesinin deşifresi de yer aldı. Tuncay Güney, 'Veli Küçük’ün mutemediyim, Veli Küçük Ergenekon bünyesindeki hükümet sözcüsüdür' dedi. Tuncay Güney’in Ergenekon ve Veli Küçük hakkındaki iddiaları şöyle: 1992 yılında beri Veli Küçük’ün yanında bulundum. Veli Küçük adına birçok görüşmeye katıldım. Bilgi ve belgeleri Veli Küçük’e ilettim. Doğu Perinçek, Lobi ve Ergenekon’nun yeniden yapılanma teorisi var. Veli Küçük, 'Mustafa Kemal bu ülkeyi çetelerle kurdu' diyerek örgütlenmesini savundu. Sedat Peker gibi grupları kontrolü altında tuttu. İş adamlarını örgütledi. Soldaki örgütleri kontrol altına almaya çalıştı. Veli Küçük grup içinde bir şahsı kendine bağlayarak diğerleri hakkında istihbarat alır. Lobi çalışmasını Veli Küçük’ün talimatı ile Doğu Perincek, Ümit Oğuztan, Adnan Akfırat ve benim katıldığım bir ekip yaptı. Son şeklini Veli Küçük verdi. Ergenekon’un yeniden yapılanması ilgili tezi Veli Küçük’ün talimatı ile Doğu Perinçek, Hasan Yalçın, Deniz Bilge, Emekli Albay Suphi Karaman ile birlikte Bilecik’te hazırladılar Veli Küçük hücre yapılanmasını çok iyi bilir. Çok temkinlidir. Korkmaz Yiğit gibi birinden bir şey almayı düşündüğü de Sedat Peker ve beni şahsın üzerine saldırtarak para koparırdı. Örgütün Sedat Peker, Ali Yasak (Drej Ali), Sami Hoştan ve Mahmut Yıldırım (Yeşil), Aydınlık Dergisi, Akşam Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Ulusal Tv, Hizbullah, DHKP / C, uyuşturucu kaçakçılığında JİTEM, ve Mesut Barzani, Amerikan CAT şirketi ile bağlantısı var Ergenekon İddianamesinde Veli Küçük'ün Sanatçılardan Gazetecilere Kadar Birçok Kesimden Ünlü İsmi Fişlediği İddiaları da Yer Aldı Veli Küçük'ün evinde elde edilen örgüt dökümanları içerisinde 'Arenadaki Sanat Gladio Sanatçıları'isimli dökümanın İstihbarat Örgütlerinin Fuhuş ve Eğlence Sektörü Bağlantıları ' başlığı altında sanatçılar arasında Nükhet Duru, Nuri Sesigüzel, İbrahim Tatlıses, Erol Simavi, Sibel Can, Gülben Ergen, Sezen Aksu, Emel Sayın, gibi birçok kişinin özel hayatları etnik kimlikleri ve ideolojik düşünceleri ile ilgili fişleme yapıldığı görülüyor. Araştırmacı Gazeteci Prototipleri başlığı altında ise kamuoyunca da tanınan birçok televizyoncu, gazeteci ve yazar hakkında, CIA, MOSSAD, MİT, Hiram Abas ekibinden, Sönmez Köksal ekibinden, Mehmet Eymür ekibinden, Miktat Albay ekibinden gibi medyanın içinde MİT ve yabancı istihbarat örgütleri ile bağlantılı olan gazeteciler şeklinde bir ayrıntılı tasnifin yapıldığı görülüyor. Oluşum isimli dökümanda ise Mesut Yılmaz, Güneş Taner, Alaattin Çakıcı hakkında bilgilerin yer aldığı , bunun yanı sıra özellikle Yiğit hakkında ayrıntılı bilgilerin yanı sıra şahıslar arasındaki ilişkileri bulunduğu, Biyografı isimli dökümanda ise Kemal Gülman isimli bir işadamı hakkında ayrıntılı bilgilerin bulunduğu, ' Örtülü Faaliyetler Bir ' isimli döküman içeriğinde de Orgeneral Çevik Bir hakkında ayrıntılı bilgiler bulunuyor. Ergenekon soruşturması çerçevesinde tutuklu bulunan ve Ergenekon Örgütü'nün lideri olduğu iddia edilen emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün evinde bulunan bir belge gazeteci Uğur Mumcu cinayetine ilişkin tartışma yaratacak önemli bir detayı ortaya koyuyor. İddianamede, şu ifadeler yer aldı: “İsrail 'OADNA' birliklerinde eğitim gören altı kişilik özel tim 'Hayre' deniz üssünden botla Türkiye'ye giriş yaptıkları, timin hedefinin Gazeteci Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Birand'ı öldürtmek olduğu, gazeteci Uğur Mumcu'yu öldüren tim elemanları ikinci görevleri Mehmet Ali Birand'ı öldürmek için ülkemizden çıkış yapmadıkları, Tim elemanlarının İsrail Hükümetinin Ankara temsilciliğinde kaldıklarının tespit edildiğine dair istihbarat raporu olduğu..' Bu arada, İddianamede yeralan MİT ile ilgili bu belgenin yazıldığı raporun gazeteci Uğur Mumcu'nun öldürülmesinden 10 gün sonra yazıldığı anlaşılıyor. Turgut Özal'ın MİT Müsteşarlığı'na getirdiği ilk diplomat kökenli Müsteşar olan Sönmez Köksal, o dönem iş başında bulunan DYP-SHP hükümeti sırasında da görev yaptı. Bağdat Büyükelçiliği'nden sonra 1992'de bu göreve getirilen Köksal'ın raporu dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e verdiği anlaşılıyor. Sıilahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etme, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme suçlarından tutuklu Habip Ümit Sayın ifadesinde, tutuklu eski öğretim üyesi Emin Gürses'in, Eşref Bitlis'in ölümü ile ilgili '... Evet evet doğrudur, haklısın. Eşref Bitlis'in, kesin suikast' dediğini iletiyor. Tutuklu Sayın, ifadesinde şunları ifade ediyor: Emin:'... Doğru iş yapsınlar yani. Sen ne yapacaksın paşaları...' Ümit '... He kafalar karıştı da. Onlar şey bu Aselsan'daki olayı öyle yorumlamıyorlar zaten intihare. Emin' '.. Bunlar Eşref Bitlis'in ölümüne de sebep.' dediği, Ümit'in '... Evet evet doğrudur haklısın. Eşref Bitlis'in, kesin suikast.' dediği, Emin'in 'Ona bile kaza diyorlar hala.' Tuncay Güney, Veli Küçük’ü suçladığı video kaydında, Mesud Barzani ile Celal Talabani’nin uyuşturucu ticareti yaptığını ileri sürdü. İddianamede yer alan bilgilere göre Mesud Barzani de uyuşturucu işi yapıyor. Mesud Barzani, aldığı uyuşturucuyu İsrail-Türkiye üzerinden Amerikan şirketi CAK (CAT) firmasına veriyor. Celal Talabani de o bölgede uyuşturucu ticareti yapıyor. Celal Talabani uyuşturucuyu Afganistan’dan alarak Fransa-Almanya-Hollanda üçgeninde dağıtıyor. Bu ticareti Kürt işadamları vasıtası ile yapıyor. PKK terör örgütü Celal Talabani’ye uyuşturucu veriyor. Tuncay Güney, Celal Talabani’nin ayrı örgütlerden de uyuşturucu işi yaptığından PKK tarafından sevilmediğini de ileri sürdü.
Konu Yıldırım tarafından (03-14-2009 Saat 16:16 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|