![]() |
#1 |
![]() “Kıbrıs’ta cami yaktık” diyen generalin sözleri 1962’de yaşanan iki olayı hatırlattı
![]() Gazeteci Fatih Güllapoğlu’na “6-7 Eylül Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmedir” diyen daha sonra da bu sözlerini inkâr eden eski Özel Harp Dairesi Başkanı ve eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu yine ‘ağzından kaçırdı’: Kıbrıs’ta düşman yapmış gibi cami yaktık. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a 1988’de düzenlenen suikast ile ilgili iddialar konusunda Habertürk’ten Tülay Şubatlı’ya konuşan Yirmibeşoğlu, Özel Harp’i anlatırken “Özel Harp’te bir kural vardır; halkın mukavemetini arttırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Bir cami yakılır. Kıbrıs’ta cami yaktık biz. Cami yakılır mesela” itirafında bulundu. Şubatlı’nın “Cami mi yaktınız?” diye sorması üzerine bu “sırrı” ağzından kaçırdığını fark eden Paşa “Mesela diyorum...” diyerek toparlamaya çalıştı. Haberin Habertürk’te yayımlanmasının ardından sözlerini yine inkâr eden Yirmibeşoğlu’nu gazeteci Şubatlı’nın kaydettiği kendi sesi yalanladı. 1962’deki Bayraktar Camii saldırısı Peki Kıbrıs’taki Türkleri örgütleyen Türk Mukavamet Teşkilatı’nın da (TMT) kurucularından Yirmibeşoğlu’nun itiraf ettiği cami olayı neydi? Bu konuda akla ilk gelen ihtimal 24 Mart 1962 gecesi Lefkoşa’da tarihi Bayraktar Camii ve türbesi ile Ömeriye camilerine yapılan saldırı. 1570’de Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethinde ölen Bayraktar’ın türbesi ve onun anısına yapılan cami ve Hz. Ömer Camii gibi Kıbrıslı Türkler için kutsal olan iki mekâna atılan bombalarla Bayraktar türbesi tahrip olmuş, caminin minaresi de ağır hasar görmüştü. Rumlar, büyük infiale neden olan, Denktaş liderliğindeki Kıbrıs Türk cemiyetleri tarafından protesto edilen saldırılarla ısrarla bir ilgileri olmadığını açıklamış, Rum İçişleri Bakanı saldırıyla ilgili Türk tarafını suçlamıştı. Dönemin Dışişleri Bakan Vekili Turhan Feyzioğlu da Meclis’te yaptığı konuşmada “Saldırının Türkler ve Rumların birlikte yaşamasını istemeyenler tarafından yapıldığını” söylemişti. Açıklayacağız dedikleri gün öldürüldüler Camilere yönelik saldırıda Türk Mukavamet Teşkilatı’nı suçlayanlar arasında Kıbrıs Cumhuriyeti’ni savunan muhalif Cumhuriyet gazetesi de vardı. Avukat ve gazeteci Ahmet Muzaffer Gürkan (38) ile Ayhan Hikmet (35) tarafından çıkarılan haftalık gazete patlamanın ardından çıkan sayılarında şüpheleri manşetlerine taşıdı. 23 Nisan 1962 günkü sayısında gazete şöyle meydan okumuştu: “Evet tekrar ediyoruz: Bomba hadiselerinin sorumlusu alçak, adi ve satılmış herifin kim olduğunu aklı selim sahibi herkes tahmin etmiştir. Bu alçağın, bu satılmışın yüzündeki maskenin indirileceği gün yakındır.” Bu manşetin çıktığı günü akşamı önce saat 20.30 sıralarında arabasıyla evine gelen Ahmet Gürkan, otomatik silahla vurularak öldürüldü. Aynı gecenin ilerleyen saatlerinde, saat 01.45 sularında da Ayhan Hikmet, evindeki yatağında, karısının gözleri önünde av tüfeği ile vurularak, öldürüldü. Bu cinayetler Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ortadan kaldıran sürecin de başlangıcı oldu. “Babamı öldüren Türk” 2005 yılında Kıbrıslı gazeteci Sevgül Uludağ’a konuşan öldürülen Ayhan Hikmet’in kızı Hıfsiye Hikmet babasının Bayraktar Camii bombalanması yüzünden öldürüldüğüne emin. “Kimin bombaladığını açıklamasınlar diye öldürüldüler... Cumhuriyet gazetesinin son baskısında da vardır bu, “Yeni baskımızda söyleyeceğiz bombayı kimlerin koyduğunu” diye. Niçin susturmaya çalıştın sen bu insanları?” diye soran Hikmet, aynı röportajda babasın öldürenlerin Rum değil Türk olduğunu da söylüyor: Rum değildir bunlar, Türktür... Çünkü ben küçük bir çocuktum, hatırlarım ve yoldan geçtiğinde birisi, aile içinde denilirdi ki “Bu Ayhan’ı öldürenlerden birisidir” diye... Bilinir, parmakla gösterilirdi ama temiz olarak söylenmezdi, benim arkamdan söylenen lafları ben çocuk kulağıyla duyardım. “İki heyecanlı gencin işiydi” Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nun Kıbrıs’ta cami yaktık itiraflarıyla ilgili konuşan KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş “Sayın Yirmibeşoğlu sevdiğimiz saydığımız bir komutanımızdır, ‘söylediklerim yanlış anlaşıldı’ demiş, demişse hakikaten yanlış anlaşıldı” dedi. Denktaş, yıllar önce bizzat kendisinin İngiliz ITV televizyonuna açıkladığı 1958’de Türk Haber Ajansı’nın Türkler tarafından bombalanması olayını hatırlatan Cihan Haber Ajansı muhabirine “Evet orayı bombalayan arkadaşlar bizim arkadaşlarımızdı. Bizim arkadaşlarımız olduğunu 7 sene sonra öğrendim. İki arkadaş kendi akıllarınca Rumlara karşı yaptılar. Bu Türk cemaatinin hareketi değildi, iki heyecanlı gencin hareketiydi” dedi. 1962 yılında Bayraktar Camii’nde patlayan bombayla ilgili de konuşan Denktaş “ O dönem EOKA üyesi Yorgacis, ‘Türkler yaptı elimde delil var’ dedi. Konuyla alakalı olarak tahkikat komisyonu kuruldu, ben avukat olarak katıldım. Çapraz sorgulama yaptık hiçbir delil yoktu” diyen Denktaş haberlere “107 camiyi yerle bir ettiler, okullarımızı yaktılar. Bunların hesabını soracağımıza kendi kendimizi suçlamayı marifet biliyoruz” diye tepki gösterdi. YILDIRAY OĞUR - Istanbul - 24.09.2010- Taraf
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|