AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 04-28-2009, 10:49   #1
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart Bostancı’da olanlardan kimler sorumlu?( Ali Karahasanoğlu )
Ergenekon soruşturmasında; başyazarı ile birçok yazarı tutuklanan veya gözaltına alınan Cumhuriyet gazetesi başta olmak üzere, kartel medyasının adetidir, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan ile arkadaşlarını masum gösterme yolunda yaptıkları yayınlar!
Basarlar Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından bir parkalı fotoğraf.. Altına ise, bir terörist değil de, sanki bir lideri tanımlıyorlarmışçasına övgü dolu sözler döktürürler!
Sadece Cumhuriyet gazetesinde değil, Hürriyet’inden tutun, Milliyet’ine kadar, diğer kartel gazetelerine kadar, hemen hepsi, bu teröristleri anmak için, ölüm yıldönümlerinde ilanlar yayınlarlar!
İlanlarla; üniversiteli bu teröristlere, övgü düzme yarışına girerler!
Dün; Bostancı’da bir emniyet amiri ve bir sivil vatandaşın da ölümü ile sonuçlanan hücre evi baskınında, Deniz Gezmiş lehine, medyadaki o yayınlar aklıma geldi..
Kimbilir o hücre evindeki terörist de, birkaç yıl sonra, medyada nasıl kahraman ilan edileceğinin hayallerini kuruyordur! Tek başına, şu kadar polisle mücadele etme hikâyelerini tasarlıyordur!
Evet, hiç şaşırmayın.. Biz bu kafayla gidersek, birkaç yıl sonra da, dün hücre evinde ölü ele geçirilen Orhan Yılmazkaya için, Deniz Gezmiş için yapılan övgü dolu yayınları tekraren izleyeceğiz demektir..
Bir emniyet amirinin, bir sivil vatandaşın kanına giren o teröristi, binbir dereden su getirerek, masum gibi göstermeye çalışacaklardır..
Hiç insanın aklı alıyor mu, Deniz Gezmiş denilen adam için, film bile çevrildiği gerçeğini!
Hem de filmde bu teröristi oynayan, CHP Milletvekilliği yapmış olan Berhan Şimşek!
Ne kadar allayıp, pullamışlardı, Deniz Gezmiş ismini!
Bir teröristi değil; bir hayırsever insanı, bir bilge adamı oynuyorlardı sanki!
Sadece sinema filmi değil, CNN’den tutun, Kanal D’lere kadar birçok televizyonda belgeselleri bile yayınlandı bu teröristin..
Filmi seyrederken abisinin gözyaşları haber yapıldı.. Duygusal anlatımlarla..
Tarafsız bölge programlarında, Deniz Gezmiş efsaneleri saatlerce tartıştırıldı..
Vah vah vah. Gencecik yaşta, nasıl da kıymışlar bu yiğit delikanlıya ağıtları yaktırdılar!
Hiçbir suçu yoktu, kimseye kötülük yapmamıştı. Hatta ülkesini, vatanını çok seviyordu.. Ama haksız yere idam edilmişti!
İşte bu yayınların sonu, dünkü Bostancı’daki hücre evinde yaşananlardır.
Hücre evinde canını veren terörist, belki kendisi seçmiştir bu hayatı.. Kendi eylemi ile can vermiştir..
Ama; ya o emniyet amiri ile, sivil vatandaş? Onlar için ne diyecek, Deniz Gezmiş simgesi oluşturmak isteyen terörist havarileri?
Ülkede öyle bir rüzgâr estirdiler ki; Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını, gençlik için, adeta bir simge bile yapmaya kalkıştılar..
Daha iki gün önceydi.. Hürriyet gazetesinde, yine “68 Kuşağı”ndan bir hanımın cenazesi bağlamında haber yapılmıştı.. Üniversitede iken, örgüt içinden birisi ile evlenmiş.. Çocuğu da olmuş. Sonra eşi Nurhak Dağları’nda askerle çatışmaya girmiş ve öldürülmüş..
Ama bu olayı öyle bir anlatıyorlarki; sanki öldürülen şahıs, askere kurşun sıkmamış da, bir hak için askerle mücadeleye girmiş de, (bunun adı da “çatışma” oluyormuş) o sırada öldürülmüş!
Ben dahi, Hürriyet gazetesinden haberi okurken, “gencecik yaşta gitmiş gariban” diye acıyasım geldi!
İşte böyle süslüyorlar, teröristlerin eylemlerini.. Böyle böyle masum gösteriyorlar. Devlete, askere, polise kurşun sıkanları, böyle “simge isimler” olarak takdim ediyorlar!
Sonrasında da dönüyorlar, “Türkan Saylan’ın terör ile ne ilgisi olabilir: yok canım, 80’ine yaklaşmış bir kadıncağız, terörle ne ilgisi olabilir?” diye olayları basite indirgemeye çalışıyorlar!
Alın işte, sizin üniversitelerinizden, gözbebeğiniz Siyasal’dan mezun olan bir terörist daha!
Üniversitenizden mezun olmuş, devletin polisine, sivil vatandaşa kurşun sıkan bir üniversite mezununuz!
Dün Bostancı’da yaşananlar; suçluları masum gösteren medyası ile, başörtü ile mücadele için bilimi erteleyen laikçi üniversite yöneticileri ile, Türkiye’deki yasakçıların sorumlusu olduğu bir sonuçtur!
Bomba atanları, “Bunlar üniversiteli gençler ya..” diye mazur göstermeye çalışanlar.. Onlar için film çeviren CHP’liler.. Onların hayatlarını belgesel yapıp yayınlayanlar.. Nurhak Dağı’nda askere kurşun sıkanları, dramatize ederek anlatanlar.. Evet, sizler oturup düşünün bakalım, Bostancı’da yaşananlardan sizler de birinci derece sorumlu değil misiniz?

Ali KARAHASANOĞLU

Vakit

 

Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi