09-22-2011, 03:35 | #1 |
Bu direniş Sahiplenmeli Bu Direnişçiler Bağırlara Basılmalı- Başörtüsün'de Diriliş
Ümmetten ortak ses bekliyoruz inş. bu direniş desteklenmeli bu direniş sahiplenmeli bu direniş yüceltilmeli bu direniş sevilmeli bu direniş sevdirilmeli bu direnişçiler bağırlara basılmalı.
İlköğretimde Başörtülü Öğrencilere Zulüm 2011-2012 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla tüm öğrenciler okullarına giderken, başörtülü olarak okullarında devam etmek isteyen öğrenciler bazı okullarda derslere alınmadı. İzmir'in Menemen İlçesine bağlı Asarlık 100. Yıl İlköğretim Okulu'na başörtülü öğrenciler okul müdürü tarafından dışarı atıldı. Başörtülü bir şekilde okumak isteyen Melek ve Mümine Kalkan kardeşler derslere alınmadı. Öğrenci babaları Mehmet Şah Kalkan bunun hukuksuz bir uygulama olduğunu söyleyerek şunları belirtti: “Çocuklarım bu yıl Allah'ın farzı gereği örtülü bir şekilde okumak istediklerini söylediler. Ben de bir baba olarak çocuklarına destek veriyorum. İki gündür çocuklarımı okula götürüp sınıfa koyuyorum. Ama okul idaresi bize çeşitli zorluklar yaşatıyor, çocukları sınıfa götürmeme rağmen bizzat okul müdürü Ali Beyazbal, zor kullanarak onları sınıftan çıkarıyor. Hatta emniyet müdürünü çağırttığını söyleyerek beni tehdit etti. Çocukların başörtüsünü çıkartmadıkları sürece onları kesinlikle okula almayacağını söyledi.” Okul İdaresi Kanunları Hiçe Sayıyor Okul idaresinin TCK'nın 112. maddesi gereği suç işlediğini ifade eden Mehmet Şah Kalkan, öğrencilerin eğitim hakkını zorla engelleyenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağının kanunda açık bir şekilde yazıldığını söyledi. Ayrıca yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti. Bu Okulda Müdürün Kanunları Geçerli Başörtüsü taktıkları gerekçesiyle eğitim hakkından yoksun bırakılmak istenen öğrenciler, bu sabah okullarına yine başörtülü bir şekilde gittiler. Müdür Yardımcısı Ahmet Sungur, henüz okul girişinde öğrenci velisini tehdit ederek "Siz öğrencileri sınıfa soksanız da ben onları dışarı çıkartacağım" dedi. Öğrenci velisi ısrarla çocuklarını sınıfa bırakmak isteyince bu sefer okul müdürü Ali Beyazbal'ın engellemesiyle karşılaştı. Müdür adeta kendisini set yaparak öğrencilerin içeri girmesine müsaade etmedi. Müdür, kanun ve yönetmeliklerin hatırlatılması üzerine ise kendi şahsi görüşlerini kanun üstünde tutup, öğrencileri kesinlikle sınıfa almayacağını söyledi. Başörtü Mağdurlarına TESSEP Sahip Çıktı Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) yetkilileri başörtüsü taktıkları gerekçesiyle okula alınmayan öğrencilere sahip çıktı. Sorunun çözülmesi için okul idaresiyle görüşen yetkililer buradan herhangi bir sonuç alamayınca Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürüyle görüştüler. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan TESSEP Ege Bölgesi sözcüsü Cemil Genç şunları söyledi: “Müdür Bey'den yaşanan hukuksuzluğun ve eğitim hakkı engellenen öğrencilerin mağduriyetlerinin giderilmesini istedik. Ayrıca yapılan bu uygulamanın kanun ve yönetmeliğe aykırı olduğunu, bu öğrencilerin okul önlerinde değil sınıflarında olmaları gerektiğini söyledik.” Polisin tutumunun da yanlış olduğunu dile getiren Genç “Polisin görevi öğrencilerin okuma hakkını engellemek değildir, onların görevi sokaktaki asayişi sağlamaktır.” dedi. TESSEP yetkilileri başörtülü olarak okumak isteyen öğrencilere her türlü desteği vereceklerini söylediler. Başörtüsü Zulmü İskenderun'da İskenderun'un Bekbele beldesinde bulunan Bekbele Fatih İlköğretim Okulu da 2011 - 2012 yılı eğitim ve öğretim yılına başörtü zulmü ile başladı. Dün okula giden 7. Sınıf öğrencisi Sümeyye Ocakoğlu ile 3. Sınıf öğrencisi Kuddüs Kesik başörtüsü engeliyle karşılaştılar. Olayı duyduktan sonra okula giden öğrenci velileri, okul idarecileri ve öğretmenleri ile tartıştı. Ayrıca sivil polislerin okulu adeta karantina altına almaları dikkat çekti. Okulda yaşadıklarını anlatan Sümeyye Ocakoğlu "Sabah başörtümle derse girdim. İlk derslerde pek bir sorun ile karşılaşmadım. Ama 4. derse beş dakika geç kalmıştım. Kapıyı çalıp içeri girdim ve öğretmenimden özür dilemeye çalıştım, fakat öğretmenim bağırıp çağırmaya başladı. Beni bu halde içeriye alamayacağını söyleyip okul idaresinden izin almamı istedi. Okul idarecileri de bu şekilde okula alınamayacağını belirterek velimi çağırmam için beni eve gönderdiler. Ben de ağlayarak eve gittim." şeklinde konuştu. Olayı duyduktan sonra okula gittiğini belirten Rahime Ocakoğlu okul idarecileri ile tartıştığını söyledi. Derse kızı ile beraber girdiğini söyleyen Ocakoğlu "Sınıfa giren matematik öğretmeni bizi dışarı çıkarmaya çalıştı. Ben de dersi kızım ile beraber takip etmek istediğimi belirttim. Bunu duyduktan sonra öğretmen sınıfı terk etti. Biraz zaman geçtikten sonra tekrar geri dönüp kızınızın kalabileceğini söyledi. Ben de dışarıya çıktım. Biraz geçtikten sonra kızım tekrar okuldan çıkarıldı." dedi. “Mili Eğitimden Belge Alın!” Dayatması Başörtü engeline takılan bir diğer öğrenci Kuddüs Kesik ise öğretmenleriyle hiçbir sorun yaşamadığını dile getirdi. Okula çağrılan veli Selahattin Kesik ile okul idaresi arasında tartışma çıktı. İdarenin, kızının okula alınması için kendisinden Milli Eğitimden bir belge alınması gerektiğini belirtiler. İstenilen belgenin çok saçma olduğunu belirten Veli Kesik "Kızımı okutmak için milli eğitimden izin mi almam gerekiyor. Kızımın okuma hakkını kimse engelleyemez." şeklinde konuştu. Bir Mağduriyet Haberi de Antep'ten! Pakize Kemal Öğücü İlköğretim Okulu’nda ders başı yapmak için okuluna giden 7. Sınıf öğrencisi Zeynep Kütükçü ile 5. Sınıf öğrencisi Sümeyye Annaç, okul yönetiminin keyfi uygulamasıyla karşılaştı. "Başörtüm Anne Babamın Emri Değil, Allah'ın Emridir!" Dün okuluna giden 7.sınıf öğrencisi Zeynep Kütükçü başörtüsü ile sorunsuz bir şekilde ilk üç derse girdiğini; fakat üçüncü derste müdür Metin Parlak'ın engeliyle karşılaştığını söyleyerek, “Müdür beni odasına çağırdı başörtü ile okula gelemeyeceğimi söyleyip başörtümü açmam için psikolojik baskı yaparak beni ikna etmeye çalıştı. Başörtümü aile zoruyla taktığımı iddia etti. Ben ise 'Beni annem babam yaratmadı ki beni Allah yarattı ve başörtüsü O'nun emridir.' dedim.” ifadelerini kullandı. Müdür ile konuşmaları devam ederken Sosyal Bilgiler öğretmeninin de gelip daha yumuşak davranarak bu yaşta başörtüsü takmanın zorunlu olmadığını, daha küçük olduğunu söyleyerek ikna etmeye çalıştığını söyleyen Kütükçü, öğretmenin kendisine "Bana sen daha küçüksün okula kadar başını ört okula girince başını açarsın, benim eşim de başörtülü, dedi. Ben ise ‘Dışarıdakiler erkek de okuldakiler erkek değil mi? Allah’ın emri her yer de geçerlidir.’ dedim." şeklinde konuştu. Sümeyye Annaç'ın annesi Meral Annaç ise “Biz çocuklarımızı başörtülü okutmak istiyoruz. ‘Haydi kızlar okula’ kampanyası düzenliyorlar ama kızlarımızı okula almıyorlar, okumalarına izin vermiyorlar, biz de onların doktor, mühendis, öğretmen, olmalarını istiyoruz ama inancımızdan taviz vermeyerek onların okumalarını istiyoruz.” dedi. Polisten Tehdit ve Hakaret Okul önünde bekletilen başörtüsü mağduru Kütükçü ve Annaç aileleri okulun önüne çağırılan polis tarafından hakarete maruz kaldıklarını söylediler: "Biz kapıda müdürün bize çocuklarımızı okula alınmadığına dair bir belge vermesini beklerken polisler gelip burayı terk etmemizi, aksi taktirde karakola götürüleceğimizi söylediler. Bizi provokasyon yapmakla suçlayarak 'Cahiller, teröristler dağdan mı geldiniz mi?' şeklinde hakaret ettiler.” HAKSÖZ-HABER Başörtülü Öğrencileri Okula Alınmadılar! Okul sezonunun başlamasıyla birlikte, öğrencilere yönelik dayatma ve zorbalıklar da yeniden start aldı. Normalde taktığı başörtüsüyle okuluna devam etmek isteyen öğrenciler yine engellerle karşılaştı. İSTANBUL - Okulların tekrar açılmasıyla Allah'ın bir emri olarak ve normalde de başörtüsünü takan ilköğretim okulu öğrencileri yine çeşitli yönetmelikler bahane edilerek okula alınmadı. İstanbul Sultangazi'de bulunan İsmetpaşa İlköğretim Okulu sekizinci sınıf öğrencisi üç kız kardeş, başörtüsü taktığı gerekçesi ile iki gündür okula alınmıyor. Allah'ın bir emri ve inancımızın bir gereği olarak başörtümüzle okulumuza devam etmek istiyoruz diyen 8. Sınıf öğrencisi Gülsüm, Tuba ve Sena Seçen kardeşlere okul yönetimi tarafından engel çıkartıldı. ÖĞRETMEN SAYGISIZLIK DERECESİNDE BAĞIRARAK KONUŞTU Çocuklarının okula alınmadığını öğrenmesi üzerine okula giden baba Osman Seçen, okuldaki bir öğretmenin kendisine karşı saygısız bir şekilde, "Sen nasıl bunları okula bu şekilde gönderirsin" diye bağırdığını söyledi. Bunun üzerine kendisinin de okula kavga ve gürültü çıkarmak için gelmediğini çocuklarının hangi hakla okula alınmadığını öğrenmek için geldiğini söyleyerek muhatabının kim ise onunla görüşmek olduğunu ifade etti. Bunun üzerine sorunu konuşmak üzere okul müdürüyle görüştürüldüğünü söyledi. OKUL MÜDÜRÜ: BAŞÖRTÜSÜYLE OKULA ALAMAYIZ İsmetpaşa İlköğretim Okulu Müdürü Murat Özdemir'in öğrencileri başörtüsüyle okula alamayacağını söylediğini belirten Osman Seçen, "Madem alamayız diyorsunuz o zaman bana imzalı bir yazı verin. Ne siz zor durumda kalın ne de ben sizi rahatsız edeyim. Sonra bana bir yazı getirerek işte böyle bir yönetmelik var dedi. Ben de hocam bu bir yönetmeliktir ve sadece okul idaresine bağlı olan bir şeydir deyince bana, "O zaman sen şimdilik çocukları bu şekilde okula sokma. Git bir dilekçe yaz getir. Ben de amirlerimle, üzerimdekilerle bir görüşeyim ona göre bakalım." dediğini söyledi. BUNLAR ÇOCUK DEĞİL GENÇ Dilekçesini yazıp götürdüğünü söyleyen Osman Seçen, okul müdürü Murat Özdemir'in de Milli Eğitim Müdürüyle görüştüğünü ve öğrencileri başörtülü bir şekilde okula almayacaklarını söylediğini belirtti. Seçen, Ben de eğer siz isterseniz okula alabilirsiniz. Çocuklarımın hakkını sonuna kadar savunacağım. Kesinlikle bu işin peşini bırakmayacağım. Madem siz 8 yıllık kesintisiz eğitim diyorsunuz. O zaman bu şekilde alacaksınız. Bunlar çocuk değil. Artık birer genç. Ben bunların hesabını Allah'a nasıl vereceğim. Madem çocukları okula almıyorsunuz o zaman bana bir yazı ve ya bir tutanak verin dedim." diye konuştu. YAZIYI DEFALARCA DEĞİŞTİRİP VERDİ Bunun üzerine kendisine verilmek üzere okul müdürünün kendisine bir yazı yazdığını, ancak suçlu durumuna düşmemek için yazıyı defalarca gözden geçirip değiştirdiğini ifade eden Seçen, "Halbuki böyle bir yasa yok. Bana verdiği yazıda da Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmeliği yazıyor. Ancak ben çocuklarımın hakkını sonuna kadar savunacağım. Devlet çocuklarımın okuma hakkını elinden alamaz. Şu anda okul yönetimi suç işliyor. Eğitim herkesin hakkı. Yasa bunu diyor. Ancak okul başka bir şey diyor. Başta kız çocuklarım olmak üzere aile olarak çocuklarımızın bu şekilde giyinip okullarına devam etmesini istiyoruz. Bunun için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu. (Baki Altun - İLKHA) hurseda.net
Konu Ammar tarafından (09-22-2011 Saat 03:39 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
09-22-2011, 03:38 | #2 |
Konya'da Başörtü Tahammülsüzlüğü!
TESSEP tarafından yapılmak istenen başörtüsü konferansına Konya Belediyesi yer olmadığı gerekçesiyle izin vermedi. KONYA - TESSEP tarafından yapılmak istenen başörtüsü konferansına belediye yer izni vermedi. Konu ile ilgili açıklama yapan TeSSeP Konya sözcüsü M. Zülfi Tan; "Konya Tesettür Seferberliği Platformu olarak Konya'da yaptığımız çalışmalara ilaveten bir konferans vermek istedik. Bunun için büyükşehir belediyesinin bu işler için STK'lara tahsis ettiği Alaattin Konferans Salonuna başvurduk. Normalde bize verilen bilgiye göre bizim istediğimiz gün ve saatte orada hiçbir etkinlik başvurusu yoktu. Başvurumuzdan üç gün sonra bize oranın dolu olduğunu söylediler. Biz de Konferans salonunun boş olacağı bir günde yapabileceğimizi ve belediyeden uygun olan bir gün istedik. Bunun üzerine tüm gün ve gecelerinin dolu olduğunu belirttiler. Ne kadar konuştuysak ellerinden bir şey gelmediğini ve yukarıdakilerin böyle karar verdiklerini belirterek izin vermediler. Bunun üzerine bu sefer de Mevlana Kültür Merkezine başvurduk. Oradan da aynı şekilde, dolu olduğundan yer veremeyeceklerini belirttiler. Biz de boş olan bir günü istedik ancak tüm günlerinin dolu olduğunu söylediler. Biz de belediye başkanlığına gidip başkan Tahir Akyürek ile görüşmek istedik. Kendisinin izinde olduğunu söylediler.'dedi. Altı yıldır Konya'da çeşitli platformlarda çalışmalarının olduğunu belirten Tan, "Altı yıldır belediye bu ayırmacılığı yapıyor. Ne zamana kadar bu haksızlık devam edecek. Bu niyet okumalar ve fişlemeler ne zaman bırakılacak. Belediye kendisi 25 Mayıs'tan itibaren 100 gün 100 etkinlik sloganıyla 100 günde 100 etkinlik yaptı. Sayın Başkan bunun bile az olduğunu söyledi. Ne kadar popçu varsa hepsini Konya'ya getirip program yaptırdı. Acaba halkın parasıyla 100 gün çalıp oynamak hangi kitapta yazar? Ama başörtüsüne özgürlük konferansına gelince bir etkinliğe bile izin vermediler. Hz Mevlana "Ne olursan ol yine gel diyor" ama belediye bizi görünce "siz gelmeyin" diyor. Belediyenin fişleme birimi mi var? Belediye halka mı hizmet ediyor yoksa derin yapılara mı? Belediyeyi kim yönetiyor? Resmi birimler mi? Yoksa sivil birimler mi? Hangi hakla bu ayırımcılık yapılıyor? Bu ayırımcılık hoşgörü kenti Hz Pir Mevlana diyarına yakışmıyor." şeklinde konuştu. Çalışmalarına devam edeceğini belirten Tan, yasal zeminlerde ve sivil toplum kuruluşu olarak tüm haklarını kullanacaklarını, bu ayırmacılığın peşini bırakmayacaklarını belirtti. Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz bir belediye yetkilisi isminin açıklanmasını istemezken, TESSEP yetkililerinin kendilerine dilekçe ile başvurduklarını ifade ederek verilen tarihin dolu olduğunu dile getirdi. Onun dışında kendilerinden yazılı olarak başka bir gün istenmediğini ifade eden yetkili, "Sözlü olarak yerin olup olmadığını sordular. Biz de onlara sizin dilekçenizde olan tarihte yer yok ve prosedüre göre hareket ediyoruz bunun arkasında art niyet aranmamalı. Belediye olarak herkese eşit davranıyoruz." dedi. Kendilerinin prosedüre göre hareket ettiklerini savunan yetkili, konferans salonu için başvuran STK'lardan ücret alınmadığını, gerekli araştırmalar yapıldıktan, emniyet vs. bilgi alındıktan sonra yerin verilip verilmeyeceğini karara bağladıklarını söyledi. Bilindiği üzere Konya Belediyesi daha önce açılan stantları kaldırmış, yetkililer ile yapılan görüşmelerden sonra yeniden izin verilmişti. (M. Sait Adiyaman - İLKHA) |
|
09-22-2011, 03:41 | #3 |
Örtülü Öğrencileri Kütüphaneye Kapattılar!
Gaziantep'te başörtülü oldukları gerekçesiyle okula alınmayan kız öğrencilere, skandal bir uygulama daha yapıldı. Çocukları sınıflarına alacağız diye ailelerini gönderen okul idaresinin, çocukları kütüphaneye kapattığı ortaya çıktı. GAZİANTEP - Pakize Kemal Öğücü ilköğretim okulunda okul müdürü tarafından tesettürlü kızlar, dün derslerine alınmadı, hatta okul dışına çıkartıldı. Bugün ise aynı okulda eğitim skandalını görüntülemek için okul önüne giden basın mensupları nedeni ile başka bir skandala imza atıldı. Öğrenciler velileri ile okul içerisine alınıyor, okul koridorunda bir süre velilerle konuşan müdür yardımcısı velilere; 'haydi şeker çocuklar sınıflarınıza gidin' dedikten sonra velilere 'siz gidin çocuklar sınıflara gitsin' sözlerinden sonra çocuklar, sınıfları yerine kütüphaneye gönderilip bekletiliyor. Zeynep ve Zehra Kütükçü, Sümeyra Annaç ile şuheda ve Selva Arslan isimli öğrenciler velileri okuldan ayrıldıktan sonra okul Müdürü Metin Parlak tarafından diğer çocukların gözleri önünde sınıflarından alınarak kütüphaneye kapatılıyor. Dün okul müdürü tarafından sınıflarına alınmayan çocukları için bugün de okul önüne gelen velilere, önce okul güvenliği tarafından "Müdürün kesin emri var çocuklarınızı ve sizi içeriye alamam" deniliyor fakat basın mensuplarının fark edilmesi ile okul yönetimine haber veriliyor. Görevlinin haber vermesi üzerine dış kapıya gelen müdür yardımcısı Mahmut Yılmaz "sizi bu şekilde okula alamam" diyor ancak basın mensuplarını görünce de, "tamam içeri girin" diyerek öğrenci ve velilerini içeri alıyor. İçeri alınan çocuklar ve ailelerine saatlerce süren ikna çabaları sonuç vermeyince, idareci, çocuklara; 'tamam haydi şeker çocuklar sınıfınıza gidin' velilere de 'siz de gidin çocuklarınız sınıflarına gitti' diyor. Veliler okuldan ayrıldıktan sonra ise; Zeynep ve Zehra Kütükçü, Sümeyra Annaç, Şuheda ve Selva Arslan isimli 5 kız öğrenci okul Müdürü Metin Parlak tarafından diğer çocukların gözleri önünde sınıflarından alınarak kütüphaneye kapatılıyor saatlerce bırakılmıyor. Yapılan uygulamaya tepki göstererek müdür ve yönetimden açıklama isteyen veliler için bu sefer polis çağrılıyor. Yapılanların tam bir işgüzarlık olduğunu ifade eden öğrenci velileri, bu işgüzarlığın bir an önce bitmesi için yetkililere çağrıda bulundu. (Şefik Mert - İLKHA) |
|
09-22-2011, 03:43 | #4 |
Başörtü Mağdurlarına TESSEP Sahip Çıktı
Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) yetkilileri başörtüsü taktıkları gerekçesiyle okula alınmayan öğrenciler için Okul Müdürü ardından İlçe Milli Eğitim Müdürü ile görüştü. İZMİR - Menemen ilçesine bağlı Asarlık 100.yıl İlköğretim Okulu'nda okuyan ve başörtüsüyle okumak istedikleri gerekçesiyle derslere alınmayan Melek ve Mümine Kalkan adlı öğrencilere TESSEP sahip çıktı. Mağdur aileyi ziyaret eden TESSEP yetkilileri, başörtüsü mücadelesi konusunda kendilerine sonuna kadar destek olacaklarını söylediler. Sorunun çözülmesi için okul idaresiyle görüşen yetkililer buradan herhangi bir sonuç alamayınca Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürü'yle görüştüler. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan TESSEP Ege Bölgesi sözcüsü Cemil Genç şunları söyledi;' 'Müdür Bey'e öncelikle TESSEP'in kuruluş amaçlarını, yapılan faaliyetleri ve mağdur öğrencilere neden destek verdiğimizi anlattık. Yaşanan bu hukuksuzluğun giderilmesini ve eğitim hakkı engellenen öğrencilerin mağduriyetlerinin giderilmesini istedik. Ayrıca yapılan bu uygulamanın kanun ve yönetmeliğe aykırı olduğunu, bu öğrencilerin okul önlerinde değil sınıflarında olmaları gerektiğini söyledik. Polisin tutumunun yanlış olduğunu dile getiren Genç'' Polisin görevi öğrencilerin okuma hakkını engellemek değildir, onların görevi sokaktaki asayişi sağlamaktır'' dedi. TESSEP yetkilileri başörtülü olarak okumak isteyen öğrencilere her türlü desteği vereceklerini söylediler.(Yunus Şani,İlyas Yıldız-İLKHA) |
|
09-22-2011, 03:45 | #5 |
TESSEP: Allah'tan Korkun!
Eğitim yılının başlaması ile birlikte birçok ilköğretim okulunda, başörtülü kızların okula alınmamasına tepki gösteren TESSEP Başkanı Salih Demir, öğrencilere yaşatılanların suç olduğunu belirterek, helvadan putlarını yiyen zihniyet ile karşı karşıya olduklarını söyledi. MERSİN - 2011-2012 Eğitim yılının başlaması ile birlikte birçok ilköğretim okulunda, başörtülü kızların hiçbir hukuki dayanak olmadan, okula alınmamasına tepki gösteren TESSEP Başkanı Salih Demir, okul yöneticilerinin keyfi davrandığını vurgulayarak, işlenen bu suç ve zulüm karşısında yetkililerin ve kolluk kuvvetlerinin sessiz kalmasının izahı olamayacağını belirtti. Okulların açılması ile birlikte yıllardır süregelen başörtüsü zulmünün yol açtığı mağduriyetler zincirinin tekrarlandığını ifade eden TESSEP Başkanı Demir, "Rabbimizin buyruğuna ve İslami hassasiyetlere karşı uzanan bu despotik, anlamsız, kanunsuz ve haddini aşan şu mel'un zorbalıklar karşısında Müslüman halkımızın sesi olarak bu ve benzeri zulüm ve mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için, meşru olan tüm yollara başvurarak, haklı mücadelemize sonuç alıncaya kadar devam edeceğiz" dedi. "Helvadan Putlarını Yiyen Zihniyet İle Karşı Karşıyayız" Okullarda yaşatılan hukuksuzluklara sessiz kalan yetkililerin, helvadan putlarını yiyen zihniyet misali karşılarında durduklarını belirten Demir açıklamasının devamında şunları söyledi: "Şuan itibari ile ülkemizin değişik il ve ilçelerinden; Ankara, Bursa, İzmir, İstanbul-Sultangazi, İskenderun, Siverek, Karlıova ve benzeri bölgelerimizde ilköğretimin eski deyimle ortaokul bölümünde başörtüleriyle okumak isteyen ve bu şekilde okullarına giden kızlarımız türlü hakaretler, kanuni-hukuki dahi olmayan karşı koymalar, sınıftan-okuldan çıkarmalar, bir tehdit ve korku kılıcı gibi polis çağırmalar ile karşı karşıya kalmışlardır. Yeri geldiğinde "kanun böyle diyor'' söylemi arkasına sığınarak insanımızı bir hizaya getirme adına dayatma zihniyetini bir baskı aracı haline getirenler,'' ilköğretim zorunludur, her ne sebep ile olursa olsun çocuğu okula almamak kanunen dahi suçtur, kanununuzu çiğniyorsunuz'' ifadeleri karşısında cevap veremez duruma düşerek lafı geveleyip bocalayıp duruyorlar. Hz.Ömer'in deyimi ile "helvadan putlarını yiyen'' zihniyet çağımızın me(deni) yüzünde sırıtarak karşımızda duruyor." "Bu Tutumunuzdan Vazgeçin, Yarın Ahiret Var, Allah'ın Gazabı Var" İnançlarından dolayı okullarını başörtüsü ile okumak isteyen kız çocuklarına karşı, yetkililerin bu yasakçı tutumlarından vazgeçmelerini isteyen Demir, "Şimdi Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) olarak evvela bu mağduriyete sebep olanlara diyoruz ki; kanunda-hukukta dahi olmayan, bu tutumunuza derhal son verin, yetkileriniz dışına çıkmayın ve prosedür ne ise onu uygulayın, bu zulme sebep olanlar Allah'ın gazabını kendilerine celp ederler, yarın kabir var-mahşer var, Allah'tan korkun! Ahiretinizi heba etmeyin!" diye konuştu. "Tahriklere Kapılmadan, Direnerek Okullarınıza Gidin" Son olarak okul kapılarında zulme maruz kalan öğrenci ve ailelerine seslenen TESSEP Demir, "Kanuni ve hukuki haklarınızı bilin ve buna sahip çıkın, bu türden haksızlıklar karşısında hakkını iyice bilen bilinçli kişiler olarak, hakkınızı arayın geri adım atmayın, yılmayın, günlerce dahi sürse hakkınızdan vazgeçmeyin. Bir Müslüman'a yakışır vakar ve üslup içerisinde medeni cesaret göstererek bu keyfiliğin karşısında dik durun, tehdit ve baskı kursalar da, sizi kovsalar da bu her gün sürse de okulunuzdan ayrılmayın, terk edip dönmeyin. Tahriklere kapılmadan, sataşmadan, sakin, sabır, vakar ve kararlılıkla dik duruşunuzdan asla taviz vermeyin. Unutmayın ki, eğer okula gitmeyip, zaten kanunen haklıyım bu işi mahkeme-savcılık halleder diyerek köşenize çekilirseniz, bu belki aylara ve yıllara mal olabilir. Okuldan ayrılmayarak, her gün haklı direnişinize devam ederseniz ancak o zaman hakkınıza kavuşabilirsiniz. Bu sebeple hem okulunuzu ne olursa terk etmeyin hem de gerekirse hukuki yollarınıza da başvurmuş olun. TESSEP yetkililerinden ve bilirkişilerden bu konuya dair tüm bilgileri doğru ve tam olarak elde edin" şekline konuştu. TESSEP olarak haksızlıkların karşısında, öğrencilerin ve mağdurların yanında yer alacaklarını ve onlara yardımcı olmak adına seferberlik halinde olduklarını söyleyen Demir, son olarak, hayatın her yerinde ve her alanında tesettürün-başörtüsünün tamamen serbest olması için haklı mücadelelerini sonuç alıncaya kadar sürdüreceklerini belirtti. (A. Hakim Kurt, Halil Golitekin - İLKHA) |
|
09-22-2011, 15:11 | #6 |
İzmir`de Müdür Zorbalığı Devam Ediyor
İzmir`in Menemen ilçesinde, başörtülü öğrencilere uygulanan hukuksuz uygulama durmadı. Okul müdürü geri adım atmayarak kız öğrencileri sınıftan atıp, keyfi uygulamalarına devam ediyor. İZMİR - Menemen-Asarlık 100. Yıl İlköğretim Okulu`nda, inançlarının gereği olarak başörtüsüyle okumak isteyen kız çocuklarına yapılan zulüm sona ermedi. Öğrenciler ısrarla sınıflarına girip, derslerinden geri kalmak istemezken müdür Ali Beyazbal zor kullanarak onları dışarı atıyor. Öğrenci velisi ısrarla kanunların uygulanmasını istemesine rağmen, okul müdürü adeta kendi siyasi düşünceleri doğrultusunda başörtüsü düşmanlığı yapıyor. Zorunlu eğitim hakkı doğrultusunda sınıflarında olması gereken kızların şiddet kullanılarak dışarı atılması ve günlerdir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü`nün bu zulme seyirci kalması başta öğrenci ailelerinin tepkisini çekiyor. Hırçınlaşan Müdür, Basına ve TESSEP Yetkililerine Saldırdı Öte yandan dün çıkan haberler doğrultusunda, olayı yakından takip etmek amacıyla okula gelen sivil toplum kuruluşu TESSEP`in yetkilileri ve basın mensupları okul müdürü Ali Beyazbal tarafından şiddet ve hakarete maruz kaldı. Okul müdürü, TESSEP yetkilileri ve öğrencilerin gözü önünde başörtülü öğrencileri kollarından çekiştirip dışarı attı. Velinin basın mensuplarını çağırması üzerine okul müdürü hırçınlaşarak basın mensuplarına saldırdı. TESSEP yetkilileri bize yaptıkları açıklamada okul müdürünün keyfi olarak çocukları sınıfa almadığını söylediler. İlyas Yıldız, Yunus Şani - İLKHA |
|
09-22-2011, 15:15 | #7 |
Başörtüsü Zülmü Zeytinburnunda
`Bize Ülkenin Zencileri Muamelesi Yapılıyor`
İstanbul`un Zeytinburnu ilçesinde Sümer İlköğretim Okulu`nda okuyan başı örtülü öğrenciler okul yönetimi tarafından okula alınmıyor. İstanbul/ Enes Durmaz İSTANBUL- İstanbul Zeytinburnu’nda bulunan Sümer İlköğretim Okulunda Okuyan öğrenci kızlar okula alınmıyor. Okul açılalı dört gün olmasına rağmen kız öğrenciler başörtü taktıkları gerekçesi ile okula alınmıyor. Okul açıldığından bu yana her sabah kızlarını okula getirdiklerini belirten veliler “geçen yıl kızlarımız başı açık olarak okula gidiyordu ama bu yıl başlarını örterek okula gitmek istediler. Bizler de onlara destek çıktık ve onlarla beraber okula gittik. Fakat okul yönetimi kızlarımızı bu şekilde okula almayacaklarını, kızların başlarını açmasını isteyerek kızların eğitim hakkını engellediler” dediler. Kızlarım Özgür İradeleri İle Örtünmüşlerdir Fatımatü’z Zehra ve Rukiye İslam isimli öğrencilerin babası Servet İslam; “Dört gündür okul kapısına kadar geliyoruz ama kızları bu şekilde okula almayacaklarını söyleyen okul yönetimi kızlarımızın başlarını açmamızı istiyorlar. Bizler kesinlikle kızlarımızı bu konuda zorlamadık onlar kendi özgür iradeleri ile buna karar vermişler. Okul yönetimine 8 yıllık kesintisiz ve zorunlu eğitim olduğunu, kızların bu şekilde okumak istemelerine kimsenin karışamayacağını söyledik. Bende madem öğrencileri derse almıyorsun o zaman bu konuda tutanak tut dedim ama maalesef tutanak tutmaya da yanaşmıyor ve hukuki olmayan gerekçelerle kızlarımın eğitim hakkını engelliyorlar” diye belirtti. 1 Kızım Başı Açık Olarak Okuyor 4 çocuğunun okuduğunu söyleyen Öğrenci Velisi Servet İslam; “ benim 4 tane çocuğum okul okuyor ve bunlardan 3 tanesi kız. Üç kızımdan biri başı açık olarak okula gidiyor. Benim kızlarım okulda başarılı ve kimsenin onlardan rahatsız olmadığı öğrencilerdir. Kızlarımın öğretmeni “bunun bizlerin bir dayatması!” olduğunu söylüyor bende ona dedim ki bu okulda okuyan bir kızımın başı açık ve ben eğer zorlamış olsam onu da zorlayıp başını örterdim” dedi. Bize Ülkenin Zencileri Muamelesi Yapılıyor Rümeysa isimli öğrencinin babası Hakim Kılıç; “Kızımın eğitim hakkı engelleniyor. Ben kızımın başı örtülü olarak okuması konusunda kızımın destekçisiyim. Kesinlikle kızıma bu konuda bir dayatmam olmamıştır. Kızım tamamen kendi isteği ile başını örtmüş ve bu şekilde de okumak istiyor. Her sabah kızımı okula kadar getiriyorum ama kızımı sınıfa almıyorlar. Bu sabah bizi müdür odasına alarak kızımı ikna etmeye çalıştılar. Kızımın başını açmayacağını anlayan öğretmeni bize bağırarak hakaretler savurdu” dedi. İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu: Hukuki Yollardan Haklarımızı Arayacağız Kızların sınıflara alınmayarak okul yönetiminin bu konuda suç işlediğini belirten İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu Gönüllüleri Menaf Bilgiç ve Metin Demir ; “ Okul yönetimi, kızları sınıfa almayarak onların eğitim hakkını engelleyerek suç işliyor. Bu ülkede 8 yıllık kesintisiz eğitim var. Kızlar başları örtülü olarak okumak istiyorlar ise kimse bunu engelleyemez. Bizler İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu olarak bu olayların takipçisiyiz. Ailelere gerekli yardımlar sağlanacak ve hakları hukuki yollardan aranacaktır” dedi. |
|
09-22-2011, 15:17 | #8 |
müdahale etsene vango |
|
09-22-2011, 15:52 | #9 |
insani Hak ve Özgürlükler Platformu ilgileniyor
|
|
09-22-2011, 18:04 | #10 |
'Seferberliğe' Bir Destek de Hizmet Der'den
Merkezi Diyarbakır'da bulunan Hizmet Der tarafından "Tesettür Seferberliği" kapsamında düzenlenen seminerde başörtüsüne her alanda özgürlük verilinceye kadar tesettür gündeminin devam edeceği vurgulandı. DİYARBAKIR - Mustazflarla Dayanışma Derneği'nin (Mustazaf Der) uzun süredir yurt genelinde başlatmış olduğu "Tesettür Seferberliği" ile ilgili destek etkinlikleri her gün farklı STK'ların destekleri ile devam ediyor. Hizmet Der (Halkla Dayanışma Yardımlaşma ve Hizmet Derneği) bayanlara yönelik düzenlediği seminerlerle "Tesettür Seferberliği"ne desteklerini yeniledi. Dernek binasında yapılan seminerde bir konuşma yapan Özlem Tutar, "Mustazaf Der'in başlatmış olduğu 'Tesettür Seferberliği' kapsamında gündemimiz uzun bir süre tesettür olacaktır" diyerek şöyle devam etti: "Tesettür her alanda serbest oluncaya kadar Tesettür Seferberliği gündemimiz olacaktır. Nefsimizi ya da bizleri yani Müslüman kadınları türlü türlü hileler ile rengarenk bir dünyanın içine çekmeye çalışan İslam düşmanlarının istediği değil Rabbimizin emrettiği şekilde tesettüre bürünene kadar bu seferberlik gündemimizde düşmeyecektir." Tesettür Sessiz Bir Şekilde Bütün Bir Dünyaya Haykırmadır Yaşamın her alanında tesettürün önemi anlaşıncaya kadar bu çalışmalarımız sürecek, diyen Tutar,"Nefsimizle başlayıp evimizde, komşumuzdan, akrabalarımızdan, çevremizde arkadaşlarımızdan kadını ve erkeğiyle her fert tesettürün anlam ve önemini kavrayıncaya kadar bu seferberlik devam edecektir ve etmelidir. İslam'da tesettür çok önemli bir konudur. Başörtüsü hakkında Kur'an-ı Kerim'de kesin olarak nas vardır. Bu konu hakkında tartışmak ya da yorum belirtmek hiç kimsenin hakkı değildir." Müslüman bir bayanın Rabbine itaatinin en mükemmel göstergesi tesettürdür, ifadesinin altını çizen Tutar, daha sonra şu açıklamalarda bulundu: "Tesettür sessiz bir şekilde bütün bir dünyaya haykırmadır. Bütün dünyaya ben örtünerek ve tesettüre bürünmekle Rabbime itaatimi ilan ediyorum demektir. Bizim Tesettür Şeklimizi Hz. Fatmalar ve Hz. Meryemler Belirlemeli İslam düşmanlarının 'örtünüzü bırakın, örtünüzden vazgeçin açılın' deme hakkının olmadığını belirten Tutar, daha sonra şu değerlendirmelerde bulundu: "Küfür bu isteklerde bulunsa bile başaramayacağını bilir. Yavaş yavaş sinsice bu olaya yaklaşarak, örtünün ilkönce rengini, boyunu, ardından genişliğini en sonunda da kumaşın kalınlığını devreye sokar. Bu konuda Rabbine sığınmayan Müslüman bir bayan bir de bakar ki üzerindeki örtü tesettür olmaktan çıkmış rengarenk boyalı bir balona dönüşmüş." Tutar son olarak şu hatırlatmada bulundu: "Eğer bizler Allah davasının bir ferdi isek, bizim tesettürümüze bilmem hangi firmanın moda tasarımcıları değil, Hz. Aişe, Hz. Fatma Hz. Meryemler ve onların tesettürü belirleyecek. (Osman İçli - İLKHA) |
|