BU DÜZEN DURSUN ÇİÇEK İÇİN DURSUN

Dursun Çiçek'e kendi isteğiyle ifade vermesi için tanınan süre doldu. Peki şimdi ne olacak?



Eylem Planı'nın altında ıslak imzası olan Albay Dursun Çiçek ifade vermesi için kendisine tanınan süre içerisinde adliyeye gitmedi.

Genelkurmay Karargahı'nda görevli bir subay tarafından orijinali ihbar mektubuyla birlikte gönderilen İrticayla Mücadele Eylem Planı, Ergenekon savcıları tarafından Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Adli Tıp Kurumu uzmanı üç bilirkişi incelemesini tamamlayarak belgedeki ıslak imzanın Albay Çiçek'in el ürünü olduğu yönünde rapor verdi. Islak imzanın bilirkişi tarafından teyit edilmesi üzerine Ergenekon Savcıları iki koldan soruşturmayı hız verdi.

İmhacıya ayrı sorgu

Bir taraftan ihbar mektubunda belgenin imhasıyla ilgili görev alan askeri ve sivil personel ifadeye çağırılırken, diğer taraftan belgeyi hazırlayan isimlere yönelik de davet gönderildi. Belgenin hazırlandığı bilgisayarları temizlik yapan ve belgeleri imha ettikleri iddia edilen 6 subay ile 1 sevil memur önceki gün Beşiktaş Adliyesi'ne gelerek Ergenekon savcılarına tanık sıfatıyla ifade verdi. İhbar mektubunda 'Belgeyi biz hazırlamıştık, nasıl sızdı anlayamadım" diyen Hava Öğretmen Binbaşı Hicri Dinçerol'un da şüpheli sıfatıyla ifadesi alındı. Tüm bu isimler ifade işleminden sonra serbest bırakılırken ifade için beklenen Albay Çiçek ise kendisine tanınan süre içerisinde ifadeye gelmedi.

Daha önce tutuklanmasına karar verilen ancak itiraz üzerine tahliye olan Çiçek'in zorla getirilmesi yönünde karar çıkarılması bekleniyor.

Askeri savcılıkta ifade

Ergenekon sanığı Levent Göktaş'ın avukatı olan ve aynı soruşturma kapsamında tutuklanan Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilen kaos planı Taraf Gazetesi tarafından 12 Haziran'da "AK Parti ve Güleni Bitirme Planı' başlığıyla gündeme getirilmişti. Skandalla ilgili olarak Genelkurmay Askeri Savcılığı da bir soruşturma açmış ve Çiçek'in ifadesini almıştı.

30 yıllık imzası değişti

Askeri savcılıkta 30 yıllık imzasını değiştirdiği ortaya çıkan Çiçek'e takipsizlik kararı verilmişti. Ergenekon savcıları tarafından da ifadeye çağrılan Çiçek’e belgeyi hazırlayıp hazırlamadığı sorulmuştu. “Ben hazırlamadım” diyen Çiçek’e askeri savcılıkta sorulmaya gerek görülmeyen “O zaman askeri savcılıkta neden farklı imza verdiniz” sorusu yöneltilmişti. Bu soruya cevap veremeyen Albay Çiçek’e skandal planı emirle hazırlayıp hazırlamadığı ve başkalarına servis edip etmediği de sorulmuş, ancak iddiaları reddetmişti. Çiçek, sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Çiçek'in avukatları tutukluluk kararına itiraz etmiş ve itirazı görüşecek mahkeme heyetinde yapılan kritik değişikliğin ardından da hakkında tahliye kararı çıkmıştı.

KAOS PLANINDA NE VARDI?

Genelkurmay Harekat Başkanlığı 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlanan planda, Türkiye'yi dehşete düşüren ifadelere yer veriliyordu. İşte plandaki ifadeler: AKP mensubu kilit haberleşmecilere kamuoyuna çelişkili açıklamalar yaptırılarak parti-hükümet içerisinde ciddi anlaşmazlık ve bölünmeler yaşanıyormuş şeklinde algılanması sağlanacak. Ergenekon sanığı subaylar savunulacak. Milliyetçi partilerin tabanı genişletilerek AKP kamuoyunda zora düşmeli. Kurtlar Vadisi, Kollama ve Tek Türkiye dizileriyle ilgili olumsuz haber yaptırılmalı. Işık Evleri'nde silah ve mühimmat bulunması sağlanarak Gülen cemaati "silahlı terör örgütü" ilan edilecek. Milli Eğitim Bakanı yıpratılacak. İskender Evrenesoğlu gibi hazırda bekletilen kara propagandacılar devreye girecek.

Bugün
1 Kasım 2009

yapılan bütün darbelerden önce başbakanlara bu tür yapılanmlarla ilgili bilgiler verilir.çünkü ordunun içinde gerçekten milletini ve devletini seven subaylar bulunur.(örnek:hilmi özkök)asıl mesela bundan sonrası.bu belge doğrudur ve bunun hesabı sorulmalıldır.bunu ciddiye almazsanız bunun devamında adnan menderes gibi olma ihtimali de yüksektir.şimdi bu konuda sayın başbakınımıza önemli görevler düşmektedir.ya görmezden gelip sineye çekecektir.(bunu asla kabul edilmez buluyorum)yada sorumlulardan hesabını sormalıdır.