02-09-2009, 15:33 | #1 |
"Bu Hoca Avrupa Şampiyonu mu? Kargalar Güler"
İnanılmaz hakem hatalarının damgasını vurduğu İstanbul BB-Fenerbahçe karşılaşmasında 2-0’lık mağlubiyet alan F.Bahçe ve teknik direktör Aragones spor yazarları tarafından sert bir dille eleştirildi. İstanbul BB'nin F.Bahçe ağlarına gönderdiği iki golünde ofsayt olmasına rağmen hakem tarafından görülmemesi tam bir skandal etkisi yaratırken sarı-lacivertlilerin oyunu da ondan aşağı kalır bir görüntü sergilemedi. Rakibinin 10 kişi kalmasının ardından ofansif anlamda daha verimli olmak için hamleler yapmak yerine gol ayaklarını sahadan çeken, aylardır etkisiz görüntüsünü bir türlü terk edemeyen Güiza'da ısrar eden ve Türkiye gol kralını kulübede oturmak için fırsat kollayan Aragones spor yazarları tarafından çok sert bir dille eleştirildi. İşte spor yazarlarının İstanbul BB - Fenerbahçe maçı için yorumları: Rıdvan Dilmen (Milliyet): Fiyasko Fenerbahçe'nin ikinci yarı ile birlikte İstanbul'da oynadığı üç maçta toplam dört pozisyonu yok. Rakip takımların ise 20'ye yakın pozisyonu var. En büyük fiyasko dün 10 kişi oynayan Belediye karşısında net bir mağlubiyet alınması. Fenerbahçe'yi ne fizik, ne taktik olarak yıllardır son üç maçtaki kadar kötü görmemiştim. Bireysel anlamda vasat oynayan tek oyuncu yoktu. Böyle bir takım olabilir mi? Hücum organizasyonu yok, takım savunması hiç yok. Futbolun temel prensiplerinden eser okunmuyor. Aslında Kadıköy'deki son iki maçta da bunlar yoktu. Volkan'a sığınıp günü kurtardılar. Abdullah Avcı, Fenerbahçe'nin zayıf noktalarını, savunma arkasına atılan ara topların tehlike yarattığını görmüş, iki gol buldu. Takım savunmasını da iyi yaptı. Disiplinli, sakin, rakipten çok uzun süre eksik oynamasına rağmen akıllı taktik anlayışı ile bunu örten bir teknik adamdı. Fenerbahçe alt yapısından yetişen dört oyuncu vardı Belediye'de. İskender, Efe, Erman, Kerim Zengin. Düşünün bu dört oyuncunun oynadığı takım Fenerbahçe'yi sürklase etti. Aragones mi! 10 kişi kalan bir rakibe karşı Güiza ile Alex'i oyundan çıkaran bir teknik adam için hiçbir şey yazmam. Gürcan Bilgiç (Sabah): Göz Yumanlar Düşünsün! Bursaspor maçındaki mücadeleci ve istekli oyunun Fenerbahçe için bir "ivme" yaratmasını bekliyorduk. Perşembe günü takım Aragones ezberinden çıkmış rakibi sahasında karşılayıp, oynatmamak üzerine mücadeleye girişmişti. Belediye, Aragones'in " pamukları " arasında ayağa paslarla daha ilk dakikalarda etkili çıkışlar yapmaya başladı. Tek başına Deniz bekliyordu göbekte rakibi. Diğerlerinin (Emre Alex, Vederson, Deivid) ayağında top olan rakibi ısırması, döndürmemesi, rahat pas kullanmasını engellemesi lazımdı. Bu "lazım" sadece lafta kalıp, tıpkı eski maçlardaki gibi "seyirci" olan oyuncuların bilmediği bir şey. Güiza'yla 10 kişi oynarken, birden bire sayıyı eşitliyorlar, dengeyi buluyorlar. Ve mağlup başlanan ikinci yarı. Tempo getirmesi için Uğur hamlesi var. Sonrasında Alex'i çıkartıyor Aragones. Bu nasıl bir futbol görüşü. Aziz Başkan'ın "kafaya göre" hocası, 70 yılın tecrübesiyle Semih ile Alex'i birbirinden ayırıyor. Bu ikilinin neler yaptığını, nasıl anlaştıklarını bilmeyen yok. Trabzon maçında da aynı hamleyi yaptı. Gaziantep maçında yapmadı, golü buldu. Dün takımın farklı bir şeyler yapabilecek tek oyuncusunu, kaptanını kulübeye çağırıyor. Sonucu hiç yazmayacağım. Bu futbolla alınan galibiyetlerin sıkıntısını yazıyoruz zaten aylardır. Neler olacağını gördükleri halde göz yumanların, insanların gözlerini boyayanların düşünmesi lazım sonrasını. Hazır, Belediye de 'çöpleri' toplamışken. Selçuk Yula (Takvim): Aragones Yeter Artık Rüzgar ilk devre F.Bahçe'nin aleyhineydi. Bu avantajını Büyükşehir iyi kullandı. İlk dakikalarda attığı golle de soyunma odasına 1-0 önde girdi. Gol açık bir ofsayttı. Ne yazık ki bunları normal karşılıyoruz. El alem çok ince ofsaytları görürken bizimkiler yarım metreyi bile ayırt edemeyecek kadar futboldan bi haberler!. Aragones, her zamanki gibiydi. Kendisine beraberliğin yeteceği maçta Bursa'ya karşı çıkardığı takımla (Selçuk haricinde) galibiyetin kesin şart olduğu bir maçtaki takım aynıydı. Fener devreye hem rüzgarı arkasına alarak hem de karşısında 10 kişi bularak başlayacaktı. Tabii ki insanın aklına 3-4 gol atar işi bitirir diye geliyor. Ama burada Aragones faktörü var ki Fener'in en büyük şansızlığı burada yatıyor. 10 kişi kalmış rakibi karşısına Semih'i oyuna alırken Güiza'yı çıkarıyor defansı bir kişi eksik olmuş Belediye'ye karşı ofansta bir kişi fazla olma cesaretini gösteremiyor. Yaptığı hamleler F.Bahçe'nin mağlubiyeti üzerine kurulmuş. 40 yıldır bu kulübün içindeyim, Aragones kadar F.Bahçe'yi bu kadar kötü oynatan ve elindeki malzemeyi kullanmasını bilmeyen bir hoca görmedim. Haaa bu arada yenilen 2. gol de net ofsayt. Verilmeyen penaltılar var. Bu skor ve bu futboldan sonra yeri mi bilmiyorum ama hakemlerin ya futbol bilgisi kıt, ya da F.Bahçe ile aralarında husumet var. Her iki durumda da düdüklerini bırakmalılar. Türk futbolu artık bu rezillikleri kaldırmak zorunda değil. Kemal Belgin (Türkiye): Ustayı Selamlayın! F.Bahçe'nin Bursaspor gibi hiç bir tarafı işlemeyen bir takımı çabucacık mideye indirdiği kupa maçından sonra spor basınımızın mümtaz (!) kalemleri neler neler yazmışlardı. Methiyelerin biri bin paraydı. Hele Selçuk Yula, yazısının başlığını Alex‘e ithaf ederek, "Ustayı selamlayın" diye koymuştu. Öyle ya, Bursa'nın savunma ve kaleci gafletlerinden kendi takımının antrenmanında bile kolayca atamayacağı golleri atan Alex, şimdi ben Selçuk Yula‘ya soruyorum: Acaba dün akşam kendisini selamlamamız için neden ortalıklarda görünmedi? Futbol oyununun 2009 yılında 1955 model oynandığını sananlar, dün akşam yeni bir ders almışlardır. Tamam Emre çok etkili olamadı, Deniz çok top getiremedi, Kazım-Vederson gibiler gol atamadılar ama sanırım dün akşam Olimpiyat Stadı'nın fırtınalı atmosferinde Alex‘den daha haysiyetlice oynadılar. Eğer 100 milyon euroluk takım, maliyeti 10 milyon euro bile olmayan bir takımın 10 kişilik kadrosunu dahi yenemiyorsa, ne rüzgârı, ne sahayı bahane etme hakkına sahip değildir. Abdullah Avcı 15 gün evvel ne demişti? Benim takımımda Alex veya Lincoln olsa ikisini de oynatmam. Doğru söze ne denir? Ustaya saygılar!. Hakan Yaşar (Vatan): Dede'yi Seven Var mı? 4. dakikada İskender (Eski bir Fenerlidir ve eskiler hep iyi oynar) araya sızdığında çizgi defans faciası izledik. Bunu Kayseri, 5 ay önce keşfetti. Arsenal böyle 5'ledi Fener'i. Trabzon 6 golü kaçırdı. Zaten hava kötü. Rüzgâra karşı oynuyorsunuz. Bir de maça 1-0 mağlup başlıyorsunuz. Peki F.Bahçe'nin maç çevirdiğini gören var mı? Ben söyleyeyim. İki kez. Biri zayıf Kocaeli'ye, diğeri G.Saray'a (Motivasyonu farklıdır) karşı. Bir soru daha. F.Bahçe maç çeviremiyorsa bunun suçlusu kimdir? Aragones! Dünyanın her yerinde rakip 10 kişi kalmış ve siz mağlupsanız yapılacak ilk hamle bellidir.. Forveti çoğaltmak.. Birse ikiler, ikiyse üçlersiniz. Ki bu rakip bir hafta önce 6 gol yemiş, 3 oyuncusu da cezalı. Aragones efendi ne yapıyor? Semih'i almıyor oyuna. Seyirci bile görüyor tribünden yapılması gerekeni.. ‘Semih' diye bağırıyorlar. Ama yeni bir hocalık tarzı icad eden Aragones görmüyor. Tam bir inat hali. Önce Kazım-Uğur'la göbekte sıkışan oyunu kenara açmayı düşünüyor. Sonra, mecburiyetten alıyor Semih'i. Devamı tam bir facia. Çıkan adam Alex. En lazım olan maçta çıkartıyorsun Alex'i.. Sayın Aragones, Mars'a 1 yıllığına seyahate gitmiş birisine, senin İspanya'yı Avrupa şampiyonu yaptığını söyleseler, hayatta inanmaz. Hatta kargalar gibi güler.. Islak zemin, ters rüzgâr, yorgunluk.. Bir sürü yalan rüzgârı dinleyebiliriz F.Bahçe'den. Ama dünkü maçın akışına baktığınızda şunu görüyorsunuz. Fener'in hocasının ruhu yok. Fener'in oyuncusunun da.. Fener'in takımında arkadaşlık bitmiş, bağlar, hatlar kopmuş.. En tehlikelisi oyuncuların Aragones'e bir gram inancı ve sevgisi yok. Bu şartlarda nasıl olsun ki? Bence F.Bahçe'nin şampiyonluk şansı dibe vurmuştur. Bu dereden çok sular akar diyen varsa, kuş taşa çarpsa ‘Bu iş mümkün' derim. Skandal demişken.. Cüneyt Çakır, maçın kasetini alıp izlesin. Bir maç ancak bu kadar kötü yönetilir. İlk yarım saatte iki tarafı da çıldırttın. Top oynatmadın! Mahmut'u da yok yere 2. sarıdan atıp kıyak yaptın aklın sıra. Sana da helâl! F.Bahçe yönetimine de alkış! Basın paraları Dede'ye.. Basın da batın! Selim Soydan (Vatan): Pendik'ten Kötü Dünya üzerinde hiçbir teknik direktörün, elinde Alex gibi bir silahı varken onunla çekişmeye girmeye, girerken de kendi takımına zarar vermeye hakkı yoktur. 102 yıllık F.Bahçe Kulübü'nde bunu görecek kimse yok mu? Maça Semih ile Kazım'ı sokarken, onları oynatabilecek tek adam olan Alex'i çıkarıyorsun. Arkadaş, sen koskoca F.Bahçe Kulübü ile oyun oynuyorsun. Ama kabahat sende değil, sana bu imkanı tanıyanlarda. Ben Pendik faciasından beri böyle utandığım bir günü hatırlamıyorum. İstanbul karşısında alınan bu yenilgi, belki de Pendik'ten daha büyük bir facia. Nedir o Semih'e yapılan, soruyorum Allah aşkına! Dede'nin ‘acıların çocuğu' Güiza'yı kazanacak diye, Türkiye Gol Kralı'nı harcamasına neden müsaade ediyorsunuz? 10 kişi kalmış takıma karşı maç 2-0 olduktan sonra seyirci "3,3,3" diye tempo tutuyor. Belki mesaj anlaşılmaz endişesiyle "Yönetim istifa" diye de bağırıyor. G.Saray ile Beşiktaş'ın puan kaybettiği haftada, böyle bir skandal yaşanabilir mi? Futbol bu, her sonuç olabilir. Görüntü skandal. 8 Şubat 2009 Aragones'in iflas ettiği gündür. Bu futbolla, bu gerilimle, bu adaletsiz ortamda kimse şampiyonluk beklemesin. İşin kötüsü F.Bahçe'nin geleceği karanlığa gömülüyor. Kimse bunun farkında değil. Bir soruyla yazımı bitireceğim: Çok merak ediyorum. Aragones, devre arasında futbolcularına ne taktik verdi? Medyaya karşı makineli tüfek gibi kullanılan kulübün internet sitesinden, bir zahmet bunun yanıtını da versinler, herşeyi çok bilenler. medyaspor
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
02-09-2009, 16:40 | #2 |
ben bir GALATASARAY lı olarak milli takımımda çok ii performans gösteren ve o performansı içinde hâla taşıyan milli takımımızın forvetinin bu derece rezil bir oyuncu(gülizar) için yedekte oturtulup harcanmasına göz yummam mümkün değil.def edin gülizarı da dede denen yaşlıyı da...
|
|
03-05-2009, 17:16 | #3 |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|