![]() |
#21 | |
![]() Alıntı:
Her ne kadar faruk bey karşı çıksada gerçek budur ![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#22 | ||
![]() [quote=Meçhul;657554]
Alıntı:
Her Sultanbeyli'ye gidişimde bıkmıştım saatlerce gidip su kuyruğunda karıların dırdırı arasında su kuyruğu beklemekten ufakken.. Bi Üsküdar'a gitmek 4 saatimi, Topkapı 2.5 saatimi alıyordu.. Şimdi 2 saat 20 dakikada Üsküdar, 35 dakikada da Topkapı'da olabiliyorum.. Küçükçekmece sahiline inemezdik pislikten dolayı, şimdi her yaz festival düzenleniyor.. ![]() ![]() Yani o değişim için etrafıma bakmam, İstanbullunun etrafına bakması zaten kâfi.. (Haliçliyle Galatalının bu konuda işi zor (: ) Küçükçekmece sahil dedim mesela, gölün önceki haliyle ilgili çıkmış bi haber; ![]() http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/96139.asp?0m=N14e#BODY Küçükçekmece Gölü Ölüyor Ama Şimdiki göl bu; Mesela Avcılar'a giden yol.. Bu da şimdi bile değil 2004'te AK Belediyeciliğin eline geçip 2006'daki hâli: Şimdi bu Bu da 1980'lerin Küçükçekmece'si.. Yani İstanbul ve Değişim'i bana anlatamazsınız ki.. Bizzat görüp yaşayanlardanım.. İstanbul'un her bir yanı böyleyken bu oldu.. Alıntı:
(Ama bizde kokuyu sorunca ordan burdan denmiyordu, mesela aynı yerin öbür tarafı Avcılar temizdi. Birbirleriyle bağlantılı idiler ama. Yani Küçükçekmece'deki kirlilikten sonra çıkıp TEMİZLENDİ diye ve AYNI YER diye Avcılar'ın suyunu göstemiyoruz.. Aynı yerde diye göstersek GÜLERLER çünkü. O da Küçükçekmece idi bu da Küçükçekmece diyoruz. Doğru ve mantıklı olanı da bu ;) ) Konu FarukARSLAN. tarafından (08-17-2009 Saat 17:36 ) değiştirilmiştir.. |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#23 |
![]() Haliç'in temizlenmesi konusunda Bedrettin dalanın da oldukça büyük emekleri geçti diye biliyorum.
Yanılıyor muyum? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
![]() Gazeteci Kadir Can'ın 40 yıl boyunca çektiği İstanbul fotoğrafları "Yaşayıp Unuttuğumuz İstanbul" adlı eserde okurla buluştu. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Prestij Yayınları arasında yayımlanan eser, İstanbul'un yakın geçmişine ışık tutarak okuyucuları her sayfada eski günlere götürüyor. Eser fotoğraflarla, Kadir Can'ın "suyun başkenti, coğrafyanın kraliçesi" olarak tanımladığı İstanbul'u ve özellikle tarihi yarımadayı en canlı haliyle gözler önüne seriyor. 1970'li yılların başlarından itibaren İstanbul'u film karesi gibi anlatan eserde şehrin her halini görmek mümkün. Harem'e geçmek için Sirkeci arabalı vapur iskelesinden başlayan ve Ahırkapı'ya kadar uzanan araç kuyrukları, şehirler arası otobüsler, sık sık kesilen elektriklerin yol ortasında bıraktığı troleybüsler, su kuyruklarında çıkan kavgalar, Sultanahmet'ten hac yolculuğuna çıkanlar, Unkapanı, Balat, Haliç gibi tarihi semtler, sebze- meyve hali ve gıda toptancılarının fotoğrafları, şehrin geçmişteki hayatından günümüze aktarılan kareleri arasında yer alıyor. Samanyoluhaber |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|