10-23-2009, 17:17 | #1 |
Bu Kadına Dikkat Demiştim Sayın Cumhurbaşkanım!Provokatör Kadından Provokasyonlar!
Geçen gece 'dönme' Akşam Yazarı Oray Eğin'in programına gözüm takıldı!Programın konuklarına bakınca midem bulandı değim yerinde ise.Bu konuklardan biri,Çakma tesettürlü provokatör Rabia Kazan,Diğeride Ece Vahapoğlu!Benim burada dikkatimi çeken tabikide Rabia Kazan değil,maskeli şeytan Rabia Kazan'ın iç yüzünü çok iyi biliyordum..Asıl Dikkatimi çeken 'Ece Vahapoğlu'!Bugün biraz araştırdım bu ismi.Araştırmadan sanki kalbimden geçeni birileri okumuşçasına En Son Haber Sitesi bu ismin haberini geçmiş!Şimdi sıkı durun arkadaşlar,bu isim tüm resmi devlet organizasyonlarında sunucu görevi görmektedir!Özeliklede Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün...Şimdi ne var bunda diyenleriniz çıkacaktır mutlaka?Evet kaba taslak baktığınız zaman herhangi bir sorun gözükmüyor.Fakat şöyle kıyıdan,köşeden irdelediğiniz zaman,ikinci bir Rabia Kazan tiyatro kokusu burnumuza gelmektedir!Şimdi maddeler halinde bu absürdlükleri irdeleyeceğim; 1-Ece Vahapoğlu AK Parti hükümetlerine yakınlık kurmak için sık sık dini argümanları kulanmakta,hatta kitap bile yazmaktadır!Muhafazakarlaşma adı altında dinimizle örtüşmeyen eylem ve söylemler kulanmakta,bir garip hareketle sunmaktadır!!! 2-Bu şahıs ayrıca TAKVİM gazetesinde yazarlık yapmaktadır.Yazılarına baktığınız zaman bir tipik Ayşe Arman portresi çizmektedir! 3-Son olarak ve en önemlisi,bugün kaleme aldığı yazısında bir nevi kendisini deşifre etmektedir.Bu haberin manşettini en son haber sitesinden alınmıştır. Bugün Kaleme Aldığı Tartışmalı Yazısı; MUHAFAZAKAR MODERNLEŞME LABORATUARI Her yıl uçağa atlayıp o töreni sunmaya gidiyorum; tam 4 yıldır. Kayseri Sanayi Odası'nca düzenlenen Sanayi Gecesi Ödül Töreni'ni sunmaya... Üstelik yeni kitabımdan dolayı çok yoğunlaşan gündemime rağmen bir pazar günü İstanbul- Kayseri uçağına binip gittim. Şehre şöyle bir baktığımda her seferinde gelişen çehresine şahit oluyorum. Geniş bulvarlar, yeni yapılar, yakında açılacak Novotel/Ibis Otel, yeni stadyum... vs... Bir muhafazakar modernleşme laboratuarı adeta... 1 NUMARALI ADAMLA AYNI ÇATI ALTINDA UYUMAK Bu yıl da Hilton Oteli'nde gerçekleşti tören; ben de her zamanki gibi otelde konakladım. Ancak bu kez otelde ekstra bir hareketlilik söz konusuydu; zira törenin şeref konuğu Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de aynı otelde kaldı. İlginç bir his... Ülkenin 1 numaralı devlet adamıyla aynı çatı altında uyumak... İshak Yılmaz'ın Haber Analizi; (BU YAZIYI İLK OKUDUĞUNUZDA MASÜMANE BİR YAZI OLARAK ALGILAYABİLİRSİNİZ,LAKİN BİR SUNUCUNUN T.C BAŞI İLE BU DENLİ KENDİSİNİ YAKIN GÖSTERMESİ,BÖYLE BİR PORTRE ÇİZMESİ BANA OLDUKÇA TEHLİKELİ GELMEKTEDİR!PERDE ARKASINDA 2.RABİA KAZAN'I GÖRMEKTEYİM SANKİ..FAKAT İKİSİ ARASINDA BU KEZ FARK VAR,BU MODEL AÇIK!) RİRCAM İŞTE BU PORTRENİN İRDELENMESİNE YÖNELİK...BU KONUDA BAŞKA HABERLER ÇIKARSA HEM HÜKÜMET HEMDE AK PARTİ CİDDİ BİR BİÇİMDE YIPRANACAKTIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM. Bu ricami ve haberimi komplo teorisi veyahut sıradan bir kuruntu olarak görenler çıkabilir,görebilirsinizde...Lakin benim middem bu vaziyetten bulanmış açıkası... VE İŞTE SON AYRINTI; Ece Vahapoğlu’nun Doğan Kitap’tan çıkan modern sunucu Esin’le türbanlı kız Kübra’nın ilişkisini konu aldığı “Öteki” adlı kitabı çok tartışılacak. TV’lerde sunuculuk yapan Ece Vahapoğlu’nun “Öteki” adlı kitabı, Amerika’da eğitim gördükleri üniversitede tanışan, yıllar sonra İstanbul’da tekrar karşılaştıklarında dost olup birbirlerini yakından tanıyan, hayli parlak bir kariyere sahip, başarılı ve modern sunucu Esin ile babasının şirketinde yöneticilik yapan, İslami değerlere sıkı sıkıya bağlı türbanlı kız Kübra’nın öyküsünü konu alıyor. (KAFAYI LEZBİYENLİKLE BOZMUŞ,ÜSTELİK BUNU İSLAMİ ARGÜMANLARLA YAPAN BU DENGESİZ KADININ DEVLETTİN ZİRVESİNDE BULUNMASINI NASIL ANLAYALIM?SORUYORUM SİZE!!! İŞTE İKİNCİ PROVOKASYONU; Çok ses getiren ÖTEKİ adlı kitabın kapağındaki iki kadının da yazar Ece Vahapoğlu olduğu ortaya çıktı. MODERN VE MUHAFAZAKAR Türkiye'deki 'modern' ve 'muhafazakar' yaşamları anlatmak üzere biri başı açık diğeri türbanlı iki kurgu karakter üzerinden çarpıcı bir hikaye anlatan Ece Vahapoğlu, son kitabı ÖTEKİ'nin kapağında iki farklı kadının tercihini yansıtan bir fotoğraf kullandı. Ayşe Arman'da daha önce Hürriyet Gazetesindeki köşesi için türban takıp sokaklara çıkmış ve gözlemlerini yazmıştı.. Hürriyet bu sefer de ünlü fotoğrafçı Zeynel Abidin Ağgül'ün gerçekleştirdiği çekimin kamera arkası fotoğraflarını ele geçirdi. (www.hurriyetmax.com)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
10-23-2009, 18:36 | #2 |
BÖYLE PROVOKASYON NE DUYULDU NE GÖRÜLDÜ!!!CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANIMIZIN ORGANİZASYONLARINDA SUNUCULUK YAPAN ''ECE VAHAPOĞLU'',TESETTÜRÜ ŞEKİLDEN ŞEKİLLE SOKARAK,ADETTA İÇİMİZDEKİ HAİN DEDİRTTİ KENDİSİNE!!!BUNUN YANISIRA BİR BAŞÖ......RTÜLÜ KIZ İLE AÇIK BİR KIZIN AŞKINI ANLATTAN LEZBİYENLİK KOKAN KİTABI İLEDE DİKKAT ÇEKMİŞTİ...VE BÜTÜN BUNLAR ARASINDA BU KADIN AK PARTİ CAMİASINDA!!!!!!!!!!!!! |
|
10-23-2009, 19:07 | #3 |
Ne var bunda?Bir Cumhurbaşkanıyla aynı ortamda bulunmaktan şeref duyduğunu ve şahsı için inanılmayacak birşey görüp daha doğrusu büyük bir şey görüp bunu dile getirmiş.Kitaptır,içeriğidir,taktığı türbandır bunlar için yorum yapmayacağım çünkü zırvalık ya da ona sorarsanız-sanat der mesala.Bütün bunları bir provokasyondan ziyade daha çok gündemde kalma çabası olarak görüyorum.Çünkü milletimizin hassas noktlarını iyi yakalıyorlar,özellikle son zamanlarda bu ve bunun gibi gazeteci kimliğine bürünmüş insanlar.
Ayşe Arman -----> Kendisini sevmem-yazılarını takip etmem-kompleksli-etik dışı vs vs bu örnekler sayfalarca çoğaltılabilir. Türban ile ilgili yaptığına hayretler içerisinde kalmıştım. Büyük bir zevklede okumuştum adım adım neler yapıp neler hissettiğini.Herşeyden önce gazeticilik adına yaptığını düşünüyorum ,değişik bir tecrübe olmuştur kanaatindeyim.Ama asla ve asla yaptığını tasvip ettiğim anlamına gelmez.Merak ettim ve okudum.Onunla birlikte neler hissettiğini ben de hissettim.Lakin bunun da içinde tasvip etmediğim şeyler oldu o ayrı.Türbanı bu tip vakalarda kullanmanın yanlışlığı tartışmaya mahal vermeyecek kadar da aşikar. |
|
10-23-2009, 19:58 | #4 |
Ne var mı..Arkadaşlar,bunun Fadime Şahin olayından ne farkı var..
|
|
10-28-2009, 14:47 | #5 |
Ali Ferşadoğlu - Yeni Asya
2009-10-28 Müstencenlik ve Vahapoğlu’nun haltı! Yazar Ece Vahapoğlu’nun, kendisine yöneltilen bir soruya mukabil verdiği cevaba bakınız: “Bence en büyük sorun, harem-selâmlık yaşamdan kaynaklanıyor. Hormonların en deli çağında kıza erkek, erkeğe kız yasak. Ne yapsınlar? Homoseksüellik oranı artıyor.”1 Güya bu kanaate, konuştuğu psikologların anlattıklarından ulaşmış! Halt etmiş! Zira, ilmî veriler ve araştırmalar bunun tam tersini ortaya koyuyor. Batı’da alabildiğine açıklık, müstehcenlik ve serbestlik var. O nisbette de homoseksüellik, ensest ilişkiler var!2 Müstehcenlik, başta ferd olmak üzere, âile ve toplumu mahveden dehşetli bir kirlilik halini almış. Aslında müstehcenlik, açık-saçıklık insanların meşrû ve helâle karşı olan kuvve-i şeheviyelerini de kırar. Bunun dehşetli neticeleri, müstehcenliği tercih edenlerin hayatı incelendiğinde görülür. Müstehcenlik doyumsuzluğu getirir. Doyumsuzluk içinde kıvrananlar ise, cinsî sapmalara düşerler. AIDS gibi asrın vebası hastalıklar da herhalde bu gayr-i meşrû hayatın neticesi olsa gerek. Namus cinâyetleri, hırsızlık ve sâir kirliliklerde de müstehcenliğin rolü oldukça büyüktür. Açık-saçıklığın, kıskançlığı tahrik ettiği bir vâkıa. Bu tahriklerin neticesinde, ne gibi bir felâketin geleceğini hesaplayan bir âlet ise henüz icâd edilmemiş! Örtünmenin fıtrî, yani tabiî bir ihtiyaç olduğunu vicdan tasdik ve teyid ediyor. Bilhassa kadınlar, “şehevî bakışlardan” rahatsız olduklarını her vesileyle açıklıyorlar. Ya bu psikolojik rahatsızlık, bir ömür boyu devam ederse, insanın duygularında ne gibi tahribatlar yapar? Sadece şunu söyleyebiliriz ki, erkekler, bayanları bakışlarıyla rahatsız ettikleri gibi, bayanlar da “nefret ve kin” oklarını erkeklere yöneltirler. Bunun da kadın-erkek münasebetlerinde olumsuz hisler uyandıracağı muhakkak. Duyulan bu tepkiyi feminizm hareketlerinde görmek mümkün. Hollanda’da bir hastane, erkek hastaların ‘göz hapsine’ maruz kalmaları sebebiyle hemşirelerin pantolon giymelerini kararlaştırmış. Assen’deki hastanenin başhekimi Frits Korver, yaptığı açıklamada, kurum personelinin bu durumdan rahatsız olduklarını kendilerine bildirdiklerini söylemiş. Kadının, yabancı, yâni mahrem erkeklerin bakışları altında müthiş bir sıkıntıya düştüğü hemen her vesileyle ifâde edilir. Aslında erkekler de aynı psikoloji içindedirler. Elbette kadın, erkeklerin şehevî ve hele nice ard niyet taşıdığı belli olmayan bakışlarından rahatsız olacaktır. Ve elbette, müstehcen bir kadın, erkeklerin nefsânî duygularını üzerine çekiyorsa, sıkıntıya düşme ihtimali yüksek olacaktır. Batıda açık-saçıklık sebebiyle nice iğrençlikler de işleniyor. Devamlı müstehcen ortamda bulunan iki cins arasında gemlenemez kötü arzu ve isteklerin filizleneceği açık değil mi? Karşılıklı rızaya dayanarak veya zorla iğrenç fiiller işlemekten onları alıkoyacak nedir? Hapis korkusu mu? Sosyal baskı mı, serbest hayat düşüncesi mi, feminizm mi? Hangi ahlâkî değerler buna mâni olacaktır? Gerek kültür, gerek iklim, gerekse “sınırsız hürriyet” anlayışı müstehcenlik ve sâir kötü alışkanlıklara karşı herhangi bir kayıt getirmiyor. Serseri mayınlar gibi ortalıkta dolaşan hevesâtın hangi hastalığı saçacağı, hangi hayata ne şekilde son vereceği belli değil. “Her şeyin bir bedeli vardır.” Avrupalılar, müstehcenliğin, gayr-i meşrû hayatın bedelini “cinsî sapmalar” şeklinde ve cezalarının bir kısmını peşin olarak görüyor. Ne yazık ki, kurtuluşuna vesile olacak hastaneyi yıkmaya, reçetesini yırtmaya, doktorunu kovmaya çabalıyor! Dipnot: 1-Vatan / 25.10.2009.; 2-Milliyet, 20 Eylül 1992. |
|
10-28-2009, 17:02 | #6 |
Garip bir şey arkadaşlar çünkü makyaj yapıyor.Oysaki dinimizde kadınlar sadece kardeşlerine çocuklarına ve eşine ve annesine babasının yanında açılabilir.Lakin sadece kocasına süslenebilir.Burda hem başörtüsü kullanıyor hemde makyaj!Siz hiç gerçek bir müslüman kadının makyaj yaptığını ruj sürdüğünü gördünüz mü?Sürse bile aşırıya kaçacak belli olacak şekilde parlayan falan!!!Fadime Şahin olayından hiç mi hiç farkı yok!Ama bence bunu neden kovmadıkları belli!Kovarsa eğer şimdi diyeceklerki baş örtüsünü hani savunuyordunuz gibi vb. yazılar yazabilir veya söylenebilir basında!!!Bu arada Ali Beyin söylediklerinede katılıyorum.Birde bu kadının yaptıklarıyla sözde baş örtülü kadınların görüşleride aynıymış gibi bir izlenim olmaz inş.Hainden her şey beklenir!
Konu Ak_Gencim tarafından (10-28-2009 Saat 17:06 ) değiştirilmiştir.. |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
ak, başörtüsü, cumhurbaşkanı, ece, erdoğan, forum, haber, kadın, kayseri, lezbiyen, provokatör, sunucu, türban, vahapoğlu, yazar |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|