Bu kepazelik size yeter!

30 Mayıs 2008 16:24
Malum medyadan sonra yazarları da CHP’nin yalanı ile yatıp kalkıyor. Kartel yazarları, CHP’nin “Dinleniyoruz” yalanının hesabını hükümetten sormaya kalkıştı.


Kartelin irisi Hürriyet’in yazarlarından Tufan Türenç, “Dinci” olarak nitelendirdiği AK Parti iktidarı döneminde “konuşmaktan korkan Türkiye” oluşturulduğunu iddia ettiği bugünkü yazısında, CHP’nin ortaya attığı “dinleniyoruz” safsatasından hükümeti sorumlu tuttu.

YALANI GÖRMÜYORLAR HÜKÜMETİ SUÇLUYORLAR
“Herkes büyük bir korku paranoyası içinde” diyen kartel yazarının CHP adına hesap soran ifadeleri şöyle: “Ülkenin böyle bir korku iklimine sürüklenmesinin sorumlusu hükümettir. (…) Evet, devleti kim yönetiyor? Bunu ortaya çıkarmak, devleti ele geçiren tarikat çetelerini temizlemek AKP hükümetinin görevidir. İktidar, zeytinyağı gibi üste çıkmaya boşu boşuna çabalamasın. İçişleri Bakanı dinlenen partiyi suçlayacağına, bakanlığını saran tarikatları temizlesin. Dengir Mir Mehmet Bey, olayı örtbas etmek için ‘abesle iştigal’ etmesin. (…) Erdoğan ve arkadaşları unutmasınlar ki bu dinleme çeteleri, onları da dinliyordur. Bir gün bu silah bumerang gibi kendilerini de vurur.”

AHMET HAKAN’DAN VAKİT’E AĞIR HAKARETLER
Hürriyet’in patron yalakası olarak nitelendirilen yazarı Ahmet Hakan da doğrudan Vakit gazetesine saldırmayı tercih etti. İşte Ahmet Hakan’ın Vakit’e ve Ankara Temsilcisi Serdar Arseven’e yönelik ağır hakaretler içeren o ifadeleri:

“VAKİT adlı gazetenin ‘Ankara Temsilcisi’ sıfatını taşıyan ‘kolpacı meczup’, hükümeti ve Tayyip Abi’sini temize çıkarmak için öyle acayip komedi dans figürleri attırıyor ki...
Bu kadar olur...
Galiba ‘bir iktidar yalakasının Tayyip Abi’den fırça yeme ihtimali karşısında duyduğu tedirginlik’ dedikleri şey, böyle bir şeydir...
Peki ne yapıyor ‘kolpacı meczup’?
Ne yapacak?
Önce ‘Vallaha billaha bu işin Tayyip Abimizle hiçbir ilgisi yoktur...
Önder Sav’ı Tayyip Abi dinletmedi...
Kaset ondan gelmedi...
Hükümetimiz bu konuda sütten çıkmış ak kaşıktır’ diye yemin billah ediyor...”

CHP MAĞDURMUŞ!
Kartel Yazarı Yılmaz Özdil de, CHP’yi mağdur sandalyesine oturtarak hesap sorma yoluna gitti. “Sen misin dinlenen...” başlığı altındaki yazısında Özdil, şu ifadeleri kullandı:
“Kimi dinlediler? CHP’yi.
Kimi mahkemeye verdiler? CHP’yi.
Mağdur kim? CHP.
Sanık kim? CHP.
Tanık? CHP.”

HASAN CEMAL NERERDEYSE İDAM İSTEDİ
Milliyet yazarı Hasan Cemal de, bugünkü yazısında dinleme olayını bir skandal olarak nitelendirdi ve kendince hesap sordu. İşte o ifadeler:

“Önce Anayasa Mahkemesi Başkan vekili Osman Paksüt’ün, son olarak CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın dinlenmeleri elbette skandaldır. Elbette Özgürlüğün ihlalidir. Elbette suçtur. Elbette cezayı gerektirir. Bu suçu kim işledi? Devletin kendisi mi? Devlet içindeki odaklar mı? Çeteler mi? Türkiye’nin zaten her an zıvanadan çıkabilecek gibi görünen siyaset ortamını daha beter germek için oynanan yeni bir kepazelik mi? Pis bir provokasyon mu?
Sorular çoğaltılabilir. ‘Gizli kulak’ neden ve nasıl devreye sokuldu sorusunun yanıtı keşke ortaya çıkartılsa… Bu kepazeliği, bu ‘kanunsuz dinlemeyi’ yapanlar keşke yakalansa ve cezalandırılsa...”

MELİH AŞIK “SAVAŞ” DEDİ
Milliyet yazarı Melih Aşık da, “Çirkin kulak” başlıklı yazısında, müthiş bir komplo teorisi üretti. Aşık’ın hedefinde ise Vakit vardı. İşte o ifadeler: “CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın odasında yaptığı özel görüşmenin kaydedilip Vakit gazetesinde yayımlanması, ‘yasalara meydan okuyan’ bir anlayışın sonuçları... (…) Genel kanı, yasaları da umursamayan bir iktidar ve ona bağlı güçlerin, kendilerinden yana olmayan her unsura karşı gözü kara bir savaş yürüttüğü... Bu yolda her türlü hileyi de göze aldığı yolundadır…”

DERYA SAZAK’TAN SKANDAL SUÇLAMALAR
Kartel yazarı Derya Sazak ise, doğrudan Ak Parti hükümetini ve cematçi yapılanmayı suçladı ve dinlemenin varolduğunu iddia etti. İşte Aşık’ın skandal niteliğindeki ifadeleri: “CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın, merkeze alınan Bolu Valisi ile yaptığı görüşmenin tutanakları, neredeyse virgülüne dek Vakit gazetesinde çıkınca, kuşkuya düşen CHP yönetimi, bu durumu 1972’de Nixon’un istifasıyla son bulan Demokrat Parti binasının dinlendiği ‘Watergate’ skandalına benzeterek büyük tepki gösterdi. CHP, Başbakan hakkında gensoru vermeye hazırlanıyor. Emniyet içindeki cemaatçi kadrolaşmanın yüksek teknoloji kullanarak CHP’yi izlediği ortada. AKP’nin kendi ‘derin devleti’ni oluşturduğunu savunan CHP bu örgütlenmenin üzerine gitmeye kararlı.

AKP iktidarının ‘Ergenekoncu’ yapılanmadan şikayet ederken, kendisine bağlı ‘istihbarat örgütü’ kurma girişimi skandal ötesidir. İtalya benzer bir çürümeyle baş etmek üzere 1990’larda ‘Temiz Eller’ kampanyası başlatmıştı. Türkiye’de bunu kim yapacak? İçerideki ‘soğuk savaş’ nedeniyle herkes birbirini dinliyor. Ülke giderek dibe vuruyor.”

(habervaktim)