Danıştay’ın, Anayasa maddesini By-Pass etme pahasına Din dersinden muaf olabilme kararını verdi..
Peki Danıştay’ın beğenmediği, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi müfredatında ne var?
AİHMkararından iktibas ile, Danıştay 8.Dairesi’nin de kabul ettiği gerekçeleri sıralayalım, bakalım beğenilmeyen müfredatta neler varmış: “Milli Eğitim Bakanlığınca onaylı 4., 5., 6., 7. ve 8. sınıflarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisine ilişkin beş ders kitabının içerikleri incelenerek; ‘4. sınıf ders kitabında, öğretimin, din kavramına, ahlak ve din, yaratan ve yaratılan, aile ve din arasındaki ilişkinin incelenmesine ve Hz. Muhammed'in hayatına ilişkin bilgi verilmesine yöneldiği;”
Alevi vatandaşlar da dahil olmak üzere herkese soruyorum, böyle bir müfredatta sizi rahatsız eden nedir?
Yaratan ve yaratılan kavramlarına mı itiraz ediyorsunuz? Yaratılmadık mı, bir yaratanımız yok mu bizim? Daha net soralım, din dersinin konusu zaten, yaratılan ve yaratan değil midir?
Hz. Muhammed’in hayatından, AİHM’deki bir Hıristiyan hakim belki rahatsız olmuş olabilir; “Hani nerede, bunun yanında Hz.İsa’nın hayatı” diyebilir. Ama bizim ülkemizin insanlarının, böyle bir müfredata itiraz etmesinin haklı bir gerekçesi olabilir mi?

Devam ediyoruz Danıştay kararından alıntı yapmaya: “5. sınıf ders kitabının, ‘Allaha inanıyorum’ ifadesinin anlamının açıklanması ile başladığı; özellikle İslamiyetin temel kavramlarını öğretme odaklı olduğu; inancın açıklanması; namaz, ibadet yeri olarak cami, Ramazan ayında yapılan duaların niteliği; Hz. Muhammed'in aile hayatı ile isimleri Kur'an' da geçen peygamberlere genel olarak değinildiği;”
Affedersiniz, din dersinde “Allah’a inanıyorum” başlıklı konu olmayacak da, “Aslında biz tesadüfen yaratıldık. Allah yoktur çocuklar” mı denilecekti (haşa)?.. Halkının % 99’unun Müslüman olduğu bir ülkede, İslâmiyetin temel kavramları okutulmayıp, ateizm mi öğretilecekti?
özellikle de Alevi vatandaşlara soruyorum, sizin inancınıza aykırı olan ne var, din dersi kitabındaki bu konularda?
Devam edelim Danıştay kararına: “6. sınıf ders kitabının, günlük namazlar ile başladığı; her müslümanın günde beş kez namaz kılması gerektiğinin açıklandığı; ilgili ritüellerin kitapta tasvir edildiği; daha sonra yardımseverlik, vatan ve millet sevgisi, zararlı davranışlar, dostluk ve kardeşlik, Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an olmak üzere dört kutsal kitap konularına değinildiği;”

Ne yapılacaktı; günlük namazlar değil, sadece bayram namazları ile mi yetinilecekti? Nedir derdiniz söyler misiniz? Günde beş vakit namaz kılınmasının anlatımından kim, niçin rahatsız olur? Zorla namaz kıldırılmadıktan sonra, teorik anlamda bunun okutulması, niçin mahkeme kararlarına konu olur? Ki; zaten kitabın bölümleri arasında, “yardımseverlik, vatan ve millet sevgisi” gibi konuların olduğu da açıkça belirtilmiş. Hatta dünya nüfusunun çok büyük bir bölümünün dört ilahi dine inandığı gözönüne alındığında, diğer üç ilahi dinin kutsal kitaplarının da anlatıldığı, kararda açıkça kabul ediliyor. Ama ne hikmetse, bu tespit de mahkemenin kararının din dersinin müfredatını beğenmemesi sonucunu değiştirmiyor!
Geldik 7. sınıf kitabı ile ilgili aktarıma: “7. sınıf ders kitabında, Kur'an bilgisi, din ve yüksek ahlak standartları arasındaki ilişki, hac ve kurban, melekler ve görünmez varlıklar, öteki dünya inancı ve aile konularının vurgulandığı; ayrıca temel dinler olan Musevilik, Hristiyanlık, İslamiyet, Hinduizm ve Budizm gibi dinlerin on beş sayfanın üzerinde anlatıldığı;”

İnsaf yani.. Daha ne istiyoruz? İlahi dinlerin dışında; Hinduizm, Budizm bile anlatılmış kitapta. Böyle bir kitabın, sadece İslâm dinini, hatta İslâm Dini’nin de sünni mezhebini ön plana aldığını kim iddia edebilir? 15 sayfalık Hinduizm, Budizm anlatımlarını kendiniz kabul ediyor, sonra bu müfredatı beğenmiyorsunuz!Ne yapılacaktı, bütün kitapta Budizm mi anlatılacaktı?
İncelenen son kitap ise, 8. sınıf ders kitabı: “Hz.Muhammed'in yüksek ahlaki standartlarını, kültür ve dini, din kavramlarını, akıl ve bilimi, kader inancını, inanç ve davranış arasındaki bağlantıyı tartıştığı; bu kitapta aynı zamanda, ‘dine farklı yaklaşımlar’, ‘dinlerin ve islamiyetin öğütleri’, ‘laiklik’, ‘din ve vicdan özgürlüğü’ gibi konulara da yer verildiği;”
Hayır; kitapta, “laiklik” ile “din ve vicdan hürriyeti” konularının da bulunduğuna ilişkin tespit benim değil. AİHMve Danıştay’ın birbirlerini tasdikleyen tespitleri..
Eeee? Daha ne olsun istiyorsunuz?
Veya dava açan Alevi kardeşlere soralım, “Affedersiniz, sizin inancınıza aykırı ne var bunlarda? Siz de Hz. Muhammed’in yüksek ahlâki standartlarına, kader inancına inanmıyor musunuz?”
Evet; soralım herkese, “Din dersine karşı çıkış için, somut gerekçeniz hani nerede? Din dersinde, sizin inancınıza aykırı ne okutuluyor?”
Buyurun açıklayın beyler.


Ali Karahasanoğlu - Vakit

çok güzel.. gerçekten de beğenilmicek hiç bişey yok... 1 saat sonra + da vericem..