![]() |
#1 |
![]() Bugün Sevgili Ahmet KAYA'mızı Kaybedişimizin 12. Yıldönümü!.. Hoşçakal Gözüm. Hakkın Yerde Kalmasın!. ![]()
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Belkide dillerden hiç düşmeyecek onlarca eser bırakıp,birdaha gelmeyecek tarzıyla bir döneme damgasını vurmuş,gerçekten olağan üstü bir ses,simge,kişilik.
Öleli 12 yıl olmuş,O dönemlerde hakkında başlattığımız linç girişimlerinin vicdan azabını unutmak için daha ne 12 yıllar geçmesi gerekecek kimbilir. Keşke yaşasaydın da o çok istediğn kürtçe eseri sonraki albümüne koyabilseydin. Allah rahmet eylesin,kim ne derse desin senin o güzel eserlerini hep dinleyip,duruşunu unutmayacağız. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |||||||
![]() Alıntı:
Ahmet Kaya çok demokrat bir insandı. 28 Şubat sürecine karşı da dik durmuş Başörtüsünü savunmuş Tayyip Erdoğan'ın hapse koyulmasını yadırgamakla beraber Kendisine bir Cumhuriyet konserinde destek vermiş biridir. Hep ezilenin yanında duran bir şahsiyetti. Her kesimden seveni de vardı sevmeyeni de vardı. Düşünebiliyor musunuz, "43" yaşında kaybettik sevgili Ahmet Kaya'yı. 43 yaşında, memleket hasretiyle ve kahrıyla aramızdan ayrıldı... Ölmeden önceki vasiyeti şöyleydi. Dinleyin isterseniz bu kısa videoyu...
http://www.youtube.com/watch?v=2DK2Xz1Zhi8 Birde şu son basın toplantısını mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim... 4 dakika. 21 Saniye. Son sözleri: "Öldükten sonra değil, şimdi anlaşılmak istiyorum..."
http://www.youtube.com/watch?v=5yV7nks_QpM |
||||||||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |||
![]() ALLAH mekanını cennet eylesin...
Unutulmayacak eserler bıraktı bu yüzden unutulmayacaktır...
|
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
Çok şey var konuşulacak,belki günlerce konuşurum,ama ne desekte Ahmet Kaya geri gelmeyecek. Ne kadar o zaman yapılanlar doğru değilse,o kadar,bu durumu şuanda intikam duygusu ile kine dönüştürmekte doğru değildir.İnşallah oradan Ahmet Kaya'yı mutlu edecek günleri görmek nasip olur. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Ahmet Kaya ve Katilleri...
Ahmet Kaya'nın başına gelmedik bir şey kalmamıştı. Sizler de hatırlayacak olursanız 1999'un Şubat ayında bir MGD gecesinde aldığı ödülden sonra "Yeni çıkacak albümümde Kürt asıllı olduğum için Kürtçe bir şarkı yayınlayacğaım, ve bu şarkıya bir de klip çekeceğim" demişti. Kürt ve Kürtçe sözü duyulur duyulmaz yuh ve hakaret sesleri yükselmişti. Ahmet Kaya bu tepkilere pek aldırış etmeden "Giderim" isimli şarkısını okumuştu. Şarkı bittikten sonra kendisine yapılan hakaretler devam ediyordu. O hakaretlerin bir kısmı şöyleydi. "Kürt diye bir şey yok", "Atın bu adamı dışarı", "Sünnetsiz pezeveng", "Defol Apo'nun yanına git". Serdar Ortaç herkesi galeyana getirmek için kalkıp 10. Yıl marşını okumuş ve Ahmet Kaya o gece sosyete züppelerine linç edilmekten zar zor kurtarılmıştı. Serdar Ortaç'ı alkışlayanların arasında Mahsun Kırmızıgül, Adnan Şenses, Şenay Düdek, Ajda Pekkan, Ebru Gündeş, Kadir İnanır, Reha Muhtar, Ayna Grubu, Ercan Saatçi ve daha bir çok ünlü vardı. Ertesi günler Ahmet Kaya için atılan manşetler ve başlıklar ise Ahmet Kaya'nın sonunu hazırlayacak cinstendi. Kimisi "Vay şerefsiz" dedi, kimisi "Parayı veren Ahmet'i alır" dedi Kimisi "Bölücü yavşak" dedi, kimisi "Fikirsiz adam, fikir suçlusu" dedi.. Kendisi medya ve basın tarafından adeta linç ediliyor ve karalanıyordu.. Bununla beraber kendisi bir çok "dost"u tarafından yalnız bırakılmıştı. Bu zor durumda kendisi Ülkesine karşı kendisini savunamıyordu. Neticede Ahmet Kaya 43 yaşında, daha yolun yarısında hayata gözlerini yummuştu. Gün geldi, zaman tersine döndü. Cellatlarından Ertuğrul Özkök takım elbiseyle Paris'teki mezarına "Helalleşme"ye gitti. Serdar Ortaç "Çok pişanım, o zaman cahildim" dedi. Bunlarla beraber Başbakan dahil olmak üzere onlarca ünlü Ve önemli isim Ahmet Kaya'nın ismini üzüntü ve büyük bir özlemle zikretmeye başladı. Ertuğrul Özkök Serdar Ortaç Fatih Altaylı Şenay Düdek Ercan Saatçi Ayna Grubu Mahsun Kırmızıgül Ebru Gündeş Reha Muhtar Adnan Şenses Ajda Pekkan Emel Sayın Kadir İnanır Oktay Ekşi Cenk Koray Emin Pazarcı Bunlarla beraber Ahmet Kaya cinayetine katılan çoğu kişi bugün utançla yaşamaktadır. Kendileri ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar günah çıkarırlarsa çıkarsınlar hiç bir şekilde effedilemezler. Evet, bazıları utanmazca yaşamaya devam edecektir biliyorum fakat tarihin elleri yakalarını bırakmayacaktır. Gerek bu dünyada gerekse öteki dünyada değersiz ve günahkar bir şekilde kalmaya devam edeceklerdir. Çünkü onlar demokrasi, barış ve kardeşlik için canını ortaya koyan ve bu uğurda can veren ülkenin (çoğu kişiye göre) gelmiş geçmiş en değerli sanatçının katilleridir. Ahmet Kaya'nın ölmeden önceki bir söyleşisi... "Hiçbir yanlış adım atmamış bir Ahmet Kaya'nın yanlızca "Kürdüm" dediği için başına bu kadar felaketlerin gelmesi doğalmıydı! Beni Annemden Beni Kardeşlerimden Beni Ailemden Beni Ülkemden Beni Dostlarımdan Beni Çocuklarımdan Beni Eşimden Ve en yakınımdaki insanlardan ayırmak için bir sebepmiydi gerçekten bu! Onları vicdanlarıyla ve yürekleriyle baş başa bırakıyorum".. Ahmet KAYA... Not: Bu yazıyı Ağustos 2011'de yazmıştım... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Ben Ahmet Kaya'yi ideolojik yönüyle sevmesemde,
bircok kez elestirsemde, Ona yapilan bu haksizligi her zaman kinadim ve halada kiniyorum. Ahmet Kaya bunlari hak etmemisti.... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() "Belgesiz, tanıksız ve yanlı yorumlarla hakkımda yığınla gerçek dışı haber üretildi.Bundan kısa bir süre önce ülkemde medyayı temsil eden herkese yazılı bir açıklama gönderdim. Hiç kimse buna yer verme gereği duymadı.Ben profesyonel bir sanatçıyım. Şarkı sözleri yazan, bestelerini yapan, yorumlayan ve milyonlarca satan bir sanatçıyım. Ve ülkem bana alışkın olmasa da muhalif bir sanatçıyım.Beni rahatsız eden her şeyi müziğimle eleştiriyor ve müziğimle protesto ediyorum.Benim silahım bu. Beni ısrarla yanlış anlama tavrı içerisinde olan birçok gazete ve televizyon habercisi şu anda sağlıksız bir toplumsal psikolojiyle benim en demokratik hakkımı, savunma hakkımı elimden alma çabası içerisinde. Eminim ki şu anda hepinizin aklına aynı soru takıldı: Neden?
Şubat 1999 tarihinde beni de ödüllendiren bir kuruluşun düzenlediği toplantıda Kürt asıllı olduğumu, yeni albüm çalışmamda Kürtçe bir şarkı söylemek istediğimi, bu şarkıya bir klip çekeceğimi ve bunu yayımlayacak televizyon kanallarının varlığına da inandığımı söyledim. Bu olaya gazete ve televizyonlarda günlerce ve 'Bölücü', 'Vatan Haini', 'Fikirsiz Fikir Suçlusu', 'Defol' gibi başlıklarla yer verilmesi sonucunda hakkımda bir dava açıldı. Hiç kimse bunun yaratacağı sonuçları düşünmek, değerlendirmek ve ondan sonra haber yapmak gibi bir sağduyu örneği göstermeden Ahmet Kaya'yı suçladı, yargıladı ve karar verdi: O 'bir bölücü', 'vatan haini', 'bir şerefsiz', 'bir küstah', 'bir terörist', 'bir hergele', 'bir akıllanmaz-utanmaz', 'kin ve küfür kusan', 'herkes tarafından satın alınabilecek' ve 'Abdullah Öcalan gibi yargılanması gereken bir adam'! Bu adamı annesi, eşi, kızları, milyonlarca hayranı ve bütün bir Türkiye halkı önünde böyle nitelendiren gazete ve televizyonlar bunu neye dayandırıyorlardı? "Kendime bir araba almıştım. Kırk iki yıldır bu ülkede yaşadığım ve ürettiğim halde, bir açıklamamdan dolayı o ödül töreninde beni vatan haini, bölücü olarak nitelendiren birkaç şerefsizin yüzünden o arabayı keyfle kullanamadım bile." biçimindeki sözlerimi, "Ülkesindeki 64 milyon insana şerefsiz dedi." başlığı ile veren gazete bunu hiçbir kanıta ya da belgeye dayandırmadan, bunun sonuçlarını hesap etmeden ve büyük bir duyarsızlıkla sekiz sütuna manşet yazma sorumsuzluğu gösterirken ben aynı gazete ve aynı sütunlarda yer alan "Ben bölünmeyi savunmuyorum; ama Kürt realitesini kabul etmek lazım. Bu gözyaşının, bu acının bitmesi lazım. Biz bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz." biçimindeki cümlelerimin gazete başlığına taşınmasını isterdim. Benim bu anlamdaki barış yanlısı ve birleştirici tutumumun öne çıkarılmaması, aksine, bana ait olmayan sözlerle ve tamamen ön yargıyla yorumlanarak atılan başlıklarla neyin amaçlandığını yakın gelecekte benim içine düşürüleceğim durumu takip eden herkes görecektir. Ben bunun altında çok ciddi birtakım amaçlar olduğunu ve en yalın haliyle bu amacın benim kolumu kanadımı tamamen kırmak olduğunu düşünürüm. Hiç doğru anlaşılamadım. Buna rağmen şansımı inatla zorlamaktan yanayım.Bunun bedeli beni yaşadığım topraklardan, ülkemden, halkımdan, işimden, ailemden, sevenlerimden koparmak bile olsa, ben ceketimi daima yağmurlara asacağım. Bir gün birileri nasılsa Kürt asıllı olduğu için Kürtçe bir tek şarkı söylemek isteyen bir adamın hiçbir ülkeyi bölmediğinin öyküsünü yazacak ve bu öyküyü okuyanlar şarkı söyleyen insanlardan ve şarkılardan korkulmaması gerektiğini anlayacaklardır.Ben klasik bir kadere teslim olmak istemiyorum ve öldükten sonra değil, şimdi anlaşılmak istiyorum." Ahmet KAYA ![]() [Medya Konuşması Paris 1999] |Yazının tamamı için: http://www.ahmetkaya.biz/ahmet-kaya-...-1999-55h.html |http://www.facebook.com/SadeceAhmetKaya |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|