01-14-2014, 01:45 | #1 |
Bülent Orakoğlu - Paralel Yapının Devletleşme Stratejisi
Bülent Orakoğlu
Paralel yapının devletleşme stratejisi Türkiye'de son günlerde yaşanan 'yolsuzluk ve rüşvet' örtüsü altında millî iradeye yönelik suikast girişimleri, devletin kurumlarına sızma stratejisinin belirli bir program ve plân dâhilinde uzun yıllardan bu yana devam ettiğini ortaya koydu. Yeni Türkiye, dış destekli bir proje ile yargı, polis, MİT ve TSK başta olmak üzere devletin tüm kurumlarını hedef alan, illegal hiyerarşik bir yapının, devleti ahtapot misali kuşattığı, TC Devleti'nin ''paralel bir yapıya dönüştürülmesi, paralel yapının da devletleşmesi' amacına yönelik taktik ve stratejilerin uygulamaya konduğu yeni bir 'Fetret Dönemi' ile karşı karşıya bırakıldı. 12 Eylül ve 28 Şubat darbecilerine yargılanma yolunu açan 12 Eylül 2010 referandumunda Türkiye insanı, askerî vesayetçilerden hesap sorulması ve millet iradesinin tecellisi yönünde demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri için sandığa koşarken, HSYK başta olmak üzere Paralel Yapı'nın yargı kurumlarındaki kadrolaşmasının önünü açtığını nereden bilebilirdi ki? 17-25 Aralık'ta millî iradeye yönelik suikast girişimleri öncesinde ülkemizdeki konjonktürel duruma göz attığımızda, toplumda gerginlik ve ayrışma yaratan 'irticai tehdit, türban ve darbelere meşruiyet sağlayan 35. madde ile ilgili sorunların hukuki yönden bitirilmesi, Kürt-Türk kardeşliğinin yeniden tesis edilmesi yönünde yerel ve millî bir çözüm sürecinin başlatılması, 12 Eylül ve 28 Şubat darbecilerinin yargı önünde hesap verir durumda olması kamuoyunda daha çok demokratikleşme ve özgürlükler yönünde iyimser bir hava yaratmıştı. Üstelik Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunda, derin yapının sivil kuvvetleri konusunda önemli tespitler ve deşifreler yapılmış olması bu yapıya yönelik bir operasyonun geldiğinin işaretleri olarak da algılanmıştı. 28 Şubat darbesinin asker sanıkları, BÇG kapsamında tutuklanıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanırken, tutuklu 103 sanığa adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmeleri, 28 Şubat'ın sivil ayaklarına yönelik soruşturma ve çalışmaların başlatılmış olmasına rağmen bu kesimlere yönelik operasyonların yapılamaması, Başbakan Erdoğan'ı, seçimleri ve çözüm sürecini hedef alan ve birçok ilde organize bir şekilde başlatılarak devletten gizlenen soruşturmalar, zaman ayarlı darbe girişiminin ayak sesleriydi, diyebiliriz. 28 Şubat Darbesi'nde ve sonrasında, seçimle iş başına gelmiş hükümetlere ve demokrasiye karşı derin ve paralel yapıların, İsrail ve Neocon'lar ile iş birliği yaparak, sivil ayağa yapılması muhtemel bir operasyonda, İsrail lobilerinin, ajan provokatörlerin, etki ve nüfuz casuslarının deşifre olma ihtimali, devlet içine sızmış, devlet gibi davranan illegal yapıların üst düzey yöneticileri tarafından engellenmişti. Ancak Başbakan Erdoğan'ın kamu vicdanını örseleyen bazı davalarda suçsuz birçok insanın sahte delil ve belgeler üretilerek tutuklandıkları, bu nedenle yeniden yargılama yapılabileceği yönündeki açıklamaları ve '28 Şubat'ın sivil ayaklarına da operasyon yapılmasını sağlayacak hukuki düzenleme ve çalışmaların başlatıldığını ifade etmesi, İsrail lobileri ile derin ve paralel yapıların medyadaki uzantılarının tasfiyesine yönelik önemli bir adım olarak görülmelidir. Unutulmamalıdır ki, Türkiye'de Başbakan'ın çalışma ofisine böcek koyanlar, hangi kurum içerisine olursa olsun o kurumun kurumsal kimliği dışında kuruma sızmış hainlerdir. Sızma ne kadar büyük ve vahim boyutlarda olursa olsun, hangi ülkeler tarafından desteklenirse desteklensin, devlet bu ayrık otlarını ayıklayacak güçtedir. Emniyet Teşkilatı'nın, özellikle de Emniyet İstihbarat Dairesi'nin, 28 Şubat sürecinde millet iradesi ve demokrasinin yanında cuntaya karşı dik duruşu, kurumsal kimliği açısından günümüzde de hâlen devam etmektedir. Polis Teşkilatı geçmişte olduğu gibi günümüzde de yanlış yapanları asla içinde barındırmaz. Kaynak Yeni Şafak 13.01.2014
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|