Zamanında yapılan hatalar günümüze taşıyıp intikam duygusu veya yükü devlete tamamiyle vermek doğru olmaz.Çocuklarına baksın diyorsun,bu kimin haddine ki yapıp da devlete babalık yapmasını istiyecekler ? Bu halkın cahilliğinden dolayı çocuklarına yaptığı en büyük zulümdür/katliamdır.

Hata var mı ? Var.Ama intikam duygusu peşinde koşmak,''şimdi rahatız istediğimiz gibi at koşturalım'' düşüncesinde olmak,tekrar o günler özlem duyduklarını gösterir.Yaraya merhem olacaklarına,aksine deşmenin hiç bir yararı yoktur ne doğululara ne de devlete millete.

Ben zamanında yapılan hataların farkındayım,ama hiç kimse intikam veya başka sebeblerden dolayı benim/devletin/milletin huzurumu bozmayada hakkı yoktur.

Şuan herşey bakımdan ordakiler rahatken gargamel olmanın ne anlamı var ki ?

EVet kimse kimsenin huzurunu bozmaya hakkı yoktur.sende onlarca kes sürgüne gönderilseydin kadınlar bie yere erkekler bir yere acaba hala düşüncelerin aynımı olacaktı

Her iki taraf da önyargılı davranıyor, bakıldığında iki tarafın da haklı olduğu konular var.

Telsizle elmacık kemiğini kırdılar



Hakkâri’de polis tarafından dövülen 14 yaşındaki Hatip K’nın sol elmacık kemiğinin kırıldığı anlaşıldı. Bakan Beşir Atalay’ın talimatı üzerine iki polis görevden uzaklaştırıldı.

Samsun’da Ahmet Türk’e yapılan saldırıyı protesto etmek amacıyla önceki gün Hakkâri’de düzenlenen gösteriye katılan bir çocuğa uygulanan şiddet, hükümeti harekete geçirdi. Elmacık kemiği kırılan Hatip K’yı döven polislerden ikisi İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın talimatıyla açığa alındı.

Bir televizyon kanalının canlı yayınına katılan Atalay, annesinin yanında yerlerde sürüklenen çocukla ilgili soruyu şöyle yanıtladı: “Hakkâri ile ilgili o tablo çirkin bir tablo. Hiçbir insani görüntü yok. Olaydan hemen sonra vali arayıp bilgi verdi. Olayla ilgili hızlı bir işlem ve soruşturma yapılıyor. Anne için de çok üzüldüm.”

Atalay, Hakkâri Valisi’ne hızlı tespit yapılması talimatı verdiğini dile getirerek, “Ama şu da var tabii, kentte dün yine kepenkler, caddeler kapatıldı. Başka boyutları da var” dedi. Bu açıklamanın ardından Hakkâri Valiliği, iki polis memurunu “çocuğa kontrolsüz güç uyguladıkları gerekçesiyle” görevden aldığını açıkladı.

‘Polisler beni yanlış anladı’

Gözaltına alındıktan sonra Hakkari Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Hatip K, daha sonra YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Sol elmacık kemiği kırılan Hatip K, hasta yatağında Taraf ’a konuştu: “Okuldan eve doğru gidiyordum. Mitingi geçene kadar olaylar çıktı. Polisler hemen yanlış anlayıp üzerime geldiler. Yakalayıp coplarla dövdüler. Annem peşimden gelip beni kurtarmaya çalıştı. Gerisini hatırlamıyorum.”

Anne Gül Kurt ise şunları söyledi: “Polislerin elinden oğlumu kurtarmak istedim. O sırada polis telsizle oğlumun yüzüne vurdu. Bana da vurdular. Ağza alınmayacak küfürler ettiler. Oğlumu götürmek istediklerinde de oğluma sarıldım. Bu defa sürüklemeye başladılar. Emniyet’e götüreceklerdi. Ben diretince hastaneye götürmek zorunda kaldılar.. Ne emniyet müdürü ne de vali bir ‘geçmiş olsun’ bile demedi.”

Hakkari'de görev yaptığım yıllarda Jandarma Alay komutanlığının terzi odasına girmiştim. Oradaki askerle sohbet ederken tavanda beşik ipleri için yapıldığını sandığım kancalar görmüştüm.
Askere, "bunlar niçin?" dedim...
yüzü kızardı cevap vermedi..
"Ne oluyor" demeye kalmadan.
Çavuş sen hocasın yüreğinde katılık yok.. sana bir şey gösterceğim ama n'olur "bana kızma.." dedi.
Şaşırmıştım.
Kalın perdelere sarılı bir takım edavat çıkardı. Burası geceleri işkencehane olarak kullanılıyor. Bu kancalar da......

Az söylüyorum çok anlayın... Bu yapılan daha nur rahmet....