Nedim Odabaş/milli gazete

Burası İstanbul!

Adam Smith'in liberal ekonomiyi özetlemek için söylediği meşhur sözdür: "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler".... Yani, liberal ekonomik sistem içinde her şey mübahtır, hiçbir ahlak değeri yoktur, başkalarının sırtına da basarak istediğiniz kazancı sağlayabilirsiniz. Ekonomideki bu ilkesizliği ve başıboşluğu zaman içerisinde sosyal yaşantımıza da teşmil ettiler. Artık insanlarımız kendilerine sunulan ahlaksızlık yumaklarını, kimliksiz yaşamları, renksiz, kokusuz yaşam tarzlarını benimsiyorlar. Aynen Adam Smith'in ifade ettiği gibi, bir yerde bir ahlaksızlık, bir iffetsizlik, hayasızlık, arsızlık gördüğümüzde toplum olarak, "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" deyiveriyoruz. Yani, hayatımıza anlam katan tüm değerleri elimizin tersiyle bir kenara itip, hedonist, bencil, egoist bir dünyanın tüm değersizliklerini kuşanıyoruz.
Son günlerde televizyon ekranlarında bir jean markasının reklamı yayınlanıyor... Birkaç genç, biteviye konuşuyor, konuşuyor ve arkasından şu slogan giriyor: "Burası İstanbul".... Yani, bu kentte istediğinizi yapabilirsiniz, istediğinizi giyebilirsiniz,. İstediğiniz gibi dolaşabilirsiniz, istediğiniz gibi sürüp sürüştürebilirsiniz. İnsanları kimliksizleştiren, değer yargılarını ortadan kaldıran, ruhsuzlaştıran bundan daha çarpıcı bir slogan olabilir mi?
Burası İstanbul'muş....
İstanbul, kadim medeniyetlerin baş kentidir.... İslam tarihine yön veren nadir şehirlerin başında gelir İstanbul. İki cihan serveri Hz. Muhammed (sav) Efendimiz'in, "İstanbul elbette fethedilecektir. O'nu fethedecek olan kumandan ne güzel kumandandır, O'nun askerleri ne güzel askerlerdir" hadisi şerifine mazhar olmuş bir kenttir İstanbul.

İstanbul, 600 yıl cihanda hüküm sürmüş Osmanlı İmparatorluğu'nun başkentidir... Nice medeniyet değerinin üretildiği, ilim irfanın, güzelliğin, zerafetin, sanatın başkenti olmuştur... Yardımlaşma, dayanışma, kaynaşma, paylaşma güzelliklerinin en zirveye tırmandığı medeniyet değerlerini kuşanmıştır.... İstanbul'un bir çok bölgesinde, ihtiyacı olanların ihtiyacı olduğu kadarını aldığı Sadaka Taşları vardır.... İstanbul'un bir çok bölgesinde gelip geçerken sırtındaki yükleri koyması için hamallar için yapılmış, hamal taşları vardır...
İstanbul'un her köşesinde bir tarih, her köşesinde bir anı, her köşesinde medeniyet tarihinden izler bulursunuz.

İstanbul, Ayasofya'sıyla, Sultanahmet'iyle, Süleymaniye'siyle, Şehzadebaşı'sıyla, Fatih'iyle bir maneviyat yumağıdır. İstanbul, Galata Kulesi'yle, Kız Kulesi'yle bir tarih abidesidir.

İstanbul, Ebu Eyyübel Ensari'yi (ra) koynunda yatıran Eyüp Sultan'ıyla, Merkez Efendisi'yle, Yuşa (AS) tepesiyle, Yahya Efendi Türbesiyle, Aziz Mahmud Hüdayi'siyle maneviyatın zirve noktasıdır.


Ne diyordu Üstad Necip Fazıl Kısakürek,
"Ruhumu eritip kalıpta dondurmuşlar, O'nu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar, İçimde tüten bir şey renk, eda, heva, iklim. O benim zaman ve mekan aşıp geçmiş sevgilim"
Vahşi kapitalizmin değersizleştirdiği insanlığa İstanbul'u bu konseptte sunmaya çalışan reklamı şiddetle protesto ediyoruz.
__________________