![]() |
#1 |
![]() Üzerlerinde ağır bir hâlsizlik, yine en yakınlarından iki Sahabînin kolunda, Mescide girdiler, minbere çıktılar: « - Allah, kullarından birini, dünya ile kendi yakınlığı arasında serbest bıraktı; kul da Allah'ı seçti. » Ebu Bekr ağlıyor: - Anam, babam, her şeyim sana feda olsun, ey Allah'ın Resûlü... Sahabîler, haşyet ve dehşetle birbirine bakışırken, Allah'ın Sevgilisi devam ettiler: « - Sohbetiyle, sevgisiyle, malıyla, canıyla bana insanlar içinde en büyük yardımcı Ebu Bekr oldu. Eğer dünyadan bir dost seçmek gerekseydi, Ebu Bekr'den başkasını bulamazdım. Fakat onunla aramdaki, sadece İslâm kardeşliğidir. » Ve heybetler içinde ilâve buyurdular: « - Bugünden sonra Mescide açılan kapıların hepsi kapansın, yalnız Ebu Bekr'inki açık kalsın! » Son emanet de Ebu Bekr'e verilmiş oluyordu. ● « - Ey nâs! Kimin arkasına vurdumsa, işte arkam, gelip vursun! Kimin benden alacağı varsa işte malım, gelip alsın! » Öğle namazı kılındıktan sonra yine minbere çıkıp aynı sözü tekrarladılar: « - İşte arkam, işte malım.» Üç dirhem alacak iddia eden biri çıktı. Hemen ödediler. Arap Yarımadasında tek müşrik bırakılmamasını ve elçilere saygı gösterilmesini emir buyurdular. « - Allah'a ısmarladık...» Ve Hazret-i Âyişe'nin hücresine döndüler. Çöle İnen Nur'dan (Hz. Peygamber'in son günlerinin anlatıldığı bölümden...)
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|