![]() |
#11 |
![]() taradım.
TEKEL Direnişinin Kazanımı Emekçilere Umut, Emek Düşmanlarına Korku Salıyor! ANKARA (05.07.2010) - Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) Ankara’da bulunan siyasi parti, sendika, demokratik kitle örgütleri ve devrimci kurumlara yaptığı çağrıyla TEKEL işçileriyle birlikte bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Ankara Demokratik Haklar Derneği’nde düzenlenen toplantıya Adana, İstanbul, İzmir, Bafra-Samsun, Malatya’dan TEKEL işçilerinin yanı sıra, çağrı yapılan kurumlardan Alınteri, BDSP, Kaldıraç, Devrimci Hareket, Mücadele Birliği, EHP ve TÜBİTAK işçisi Aynur Çamalan katıldı. Yapılan toplantıda; TEKEL işçileri gelinen aşamada sendikaların işçisine sahip çıkmadığını, sendika üyesi işçilerin sendika binasına giremediğini, Türk-İş’in önünde işçilerin değil, polislerin eylemde olduğunu ve her odadan bir polisin, emniyet amirinin çıktığını ifade ettiler. TEKEL’in başından itibaren sınıf mücadelesine ihanet eden, hükümete göre renk değiştiren ve hergün Mustafa Türkel’e perspektif sunan reformist partilerin gördüğü rolü belirttiler. Diğer yandan özellikle de 1 Mayıs ve 26 Mayıs sonrasında işbirlikçi ve sarı sendikalarla kol kola giren reformizm temsilcisi anlayış sahiplerinin, direnen işçileri yerellerde alınan eylem kararlarına rağmen, “iptal edildi”, “eylem yok yalan” gibi karalamalarla TEKEL işçilerini ikiye böldüklerini ve emek örgütü olarak gördükleri KESK ve DİSK’in de “şanber” vazifesi görerek sürece ortak olduklarını anlattılar. Konfederasyonların ortak açıklamasının ardından yerellerde TEKEL işçisi arkadaşlarının polisin taciz ve baskılarına maruz kaldıklarını da belirttiler. Sendika konfederasyonlarının almış olduğu kararlara sendikalarına olan bağlılıklarından dolayı özeleştiri veren TEKEL işçileri, “direnen işçilerin esas dostlarının kim olduğunu bugün görüldüğünü” ifade ettiler. “Ankara’daki eylemlerine destek veren ilerici, devrimci kurumları marjinal, provakatör diye isim isim bizlere söyleyen sendikalar ve emniyet güçleri bugün de aynı şeyi biz direnen işçilere yapmaktadırlar” diyerek, “çadırlarımızı ne devlet ne de polis kaldırabildi, çadırlarımızı Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz takvimsel eylemlerini iptal eden işçi düşmanı sendikalarımız kaldırdı” açıklamasında bulundular. Toplantıya katılan ve hemen hemen her TEKEL işçisinin söz alarak sürece dair görüşlerini sunduğu toplantıda ayrıca şu açıklamalar yapıldı. KESK ve DİSK ortak oldukları ihanet bildirgesinden imzasını çekmeli, Bütün yerellerde kamu emekçileri ve işçiler kendi sendikalarına basınç uygulamalı, Tek Gıda-İş’in Şube Başkanları göreve çağrılarak, Mustafa Türkel’in hegomanyasından çıkarılıp, TEKEL işçilerinin sendikası yapılmalı, KESK’in ve diğer sedika konfederasyonların Toplu İş Sözleşmesi süreçlerine işçiler ve emekçiler aktif katılmalı, 4-C ve 4-B’nin genel bir saldırı politikası olduğu, sürecin sadece TEKEL işçilerinin sorumluluğunda değildir, ülkenin tüm emekçilerinin ve muhalif kesimlerin geleceğine ve emeğine sahip çıkmasının gerektiği, Kitle yayın organlarında ve bulunulan her alanda emek sınıfına yapılan ihanetin teşhirinin yapılması, Danıştay kararıyla oyalanan işçilerin gerçek kazanımının fiili ve meşru mücadeleden 78 günlük direnişin öğrettiği ve öğrendiği bir süreç olduğu, Uzun Zonguldak Madenci Yürüyüşü ve Jaguarcı Şemsi Denizer’in de hatırlatıldığı toplantı 6 Temmuz’da yapılacak programın belirlenmesiyle sonlandırılırken, , TEKEL direnişiyle birlikte ezberin bozulduğu, 78 günlük direnişin çalışanlara umut, yönetenlere korku saldığı ifade edildi. 6 Temmuz 2010 tarihinde saat 10:00’da Petrol-İş’te buluşacak TEKEL işçisinin programı aşağıdadır: TBMM’ye gidiş, KESK Danışma Kurulu Ziyareti, KESK Şubeler Platformu ve DİSK Görüşmesi, TÜRK-İŞ Genel Merkezi Önünde Basın Açıklaması ve Siyah Çelenk Bırakma http://www.demokratikhaklarfederasyo...u-saliyor.html Konu xfce tarafından (01-06-2011 Saat 19:02 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|