AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-27-2012, 22:23   #1
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Post Çamurcu'dan Başbakan'a ölüm tehdidi !

Çamurcu'dan Başbakan'a ölüm tehdidi !

İran'ın ajanlığını ve tetikçiliğini yaptığı söylenen Kenan Çamurcu, Twitter'da Başbakan Erdoğan'ı Suriye konusunda izlediği politikayı değiştirmesi için ,suikast ile öldürülen Lübnan eski başbakanı Refik Hariri'yi hatırlatarak, tehdit etti!

Bir şii ve fanatik bir İran'cı olan Kenan Çamurcu attığı bu mesajdan dolayı Twitter'da çok sayıda insandan tepki görmesi üzerine korkarak; o mesajda Refik Hariri'nin yerine Saad Hariri'yi kastettiğini iddia etti.

İşte konu ile ilgili haber:



Kenan Çamurcu’dan Çamurlar !!!



İrancılık ve Şia söylemleri ile bilinen yazar Kenan Çamurcu Başbakan Erdoğan’ı 2005 yılında suikast sonucu öldürülen Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri’ye benzetti.



Sosyal paylaşım sitesi twitter’de Gazeteci Rasih Yılmaz ile seviyesiz bir üslup ile tartışmaya giren Çamurcu, önce Fethullah Gülen cemaatine ardından da Başbakan Erdoğan’a ağır ithamlarda bulundu.

Hararetli geçen twitter tartışmasında Kenan Çamurcu’nun attığı twitler şöyle;

Kenan Çamurcu ‏ @KenanCamurcu
Erdoğan’a Suriye krizini anlattığım bir yıl boyunca Hariri’yi emsal gösterdim. Onun durumuna düşmek istemiyorsa barış yoluna girmeli.
Rasih Yılmaz tarafından retweetlendi

Kenan Çamurcu ‏ @KenanCamurcu
Gülencilik aleyhimizde ne iftira, yalan, tezvirat yaparsa yapsın beyhudedir. Yarattıkları fitneyi Allah her defasında başlarına geçiriyor.
Rasih Yılmaz tarafından retweetlendi

Kenan Çamurcu ‏ @KenanCamurcu
Gülenciliğin insan kaynağı zaten fazlasıyla amatör, iş yaptıklarını sanarken asıl emellerini her defasında ifşa ediyorlar
Rasih Yılmaz tarafından retweetlendi

Kenan Çamurcu ‏ @KenanCamurcu
Gülencilerin tipik özelliği yalancılık Evet, Suriye krizinden beri televizyonlarda Erdoğan’a Saad Hariri’yi hatırlatıyorum.

KENAN ÇAMURCU’YA DAİR



Türkiye’deki İran&Şii Lobisinin baş isimlerinden olan Kenan Çamurcu İran’ın yüzde yüz destek vererek Sünni kesimleri tasfiye ettirdiği Şii milis örgütlerin yoğunlukta olduğu Irak, Afganistan, Lübnan gibi ülkelerde yaşanan gelişmeleri ve tehdit algılamalarını gören, bilen ve duyurmaya çalışan kişi, yazar, düşünür, STK, vakıf, dernek, cemaat ve kanaat önderi başta olmak üzere siyasiler, başbakan, dışişleri bakanı her kim ve kimler varsa hedef tahtasına oturtmaktadır. Ancak dikkat çekici husus en temelde karşı olduğu, geçmişinde demonize ettiği hareketlere yanaşarak ilkeli bir tutum sergilememesidir. Bunun en başında Milli Görüş hareketi yer almaktadır.

Siyasi düşüncesi, partilere bakışı ve durduğu yer nokta-i nazara alındığında en temelde Sünni düşüncenin, Milli Görüş hareketinin, geleneksel İslami algılayışın, tarikatların ve sair oluşumların tam karşısında düşmanca bir tavır sergileyen Kenan Çamurcu’nun sırasıyla Saadet Partisi, Anadolu Gençlik Dergisi, Haber 5 ve TV 5 gibi Milli Görüş kuruluşları içinde aktif rol alması lobinin en ciddi sızma hareketi ve atağıdır.

İrancı/Şii kimliğinden zerre kadar taviz vermeyen Çamurcu’nun yazdıkları, vurduğu, saldırdığı yerler ve en üst perdede kullandığı tahripkar ve saldırgan metotların AKP karşıtlığı üzerinden olması satır aralarında ve en geniş kapsamda yürüttüğü dezenformasyonın boyutlarının ortalama bir okur tarafından özellikle partici damarı öne çıkanlarca anlaşılmasını engellemektedir.

AKP karşıtlığı üzerinden aslında Sünnilik ve Sünni Perspektifi demonize eden yazarın siyasete oynaması, HAS partiye daha yakın durması ve güven telkin etmemesi gibi sebepler Milli Görüş’ün Çamurcu’yu dışlamasıyla neticelenmiştir. Ancak yürüttüğü misyonu şimdi Nurettin Şirin devam ettirmektedir.

http://www.sapitanlar.com/index.php/...udan-camurlar/

 


Konu Özgür Suriye tarafından (05-28-2012 Saat 02:15 ) değiştirilmiştir..
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-27-2012, 22:30   #2
Kullanıcı Adı
barayev
Standart
'''doğruysa '''eyer Kenan Çamurcu denilen Müptezelin yüzüne tüküreyim..
Sayın Başbakan Erdoğan bu Mazlum Ümmet için Münafıkların, Kafirlerin ve Kanlı Katil Darbecilerin karşısına çıkmıştır ve HAKKI ve HAKİKATİ SAVUNMAKTADIR...
barayev isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-27-2012, 22:35   #3
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart

Doğru mu ne demek? Üste o twitlerin fotosunu eklemişim. Daha ne istiyorsun?

barayev, Kenan Çamurcu da senin gibi İran'cı ama o senden çok daha fanatik bir İran'cıdır.

Şu linke de tıklayabilirsiniz:

http://sehirmedya.com/genel/kenan-ca...ri-benzetmesi/

Konu Özgür Suriye tarafından (05-27-2012 Saat 22:43 ) değiştirilmiştir..
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-27-2012, 22:39   #4
Kullanıcı Adı
barayev
Standart
ben asla şiici veya sünnici ASLA DEĞİLİM ...
ben Müslümanım el-hamdulillah ve Ümmetin bir birine DÜŞÜRÜLMESİNE KARŞIYIM

Kenan Çamurcu denilen şirret de Ajan Pravakatördür ve FİTNECİDİR

Konu barayev tarafından (05-27-2012 Saat 22:43 ) değiştirilmiştir..
barayev isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-27-2012, 22:42   #5
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart
O zaman İran'cılık yapmaktan vazgeç!

İran'ı eleştiren herkese ''fitneci'' ve ''mezhepçi'' diye iftira atma!!!
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-27-2012, 22:45   #6
Kullanıcı Adı
barayev
Standart
EVET ben İran İslam Devrimi ve TC Hükümeti SEVDALISIYIM..
FİTNECİLERİN HASMIYIM.......
barayev isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-27-2012, 22:57   #7
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart
@barayev,

Sen koyu bir İran'cısın.

ALLAH (c.c.) sahte vahdetçi rafizilerin şerlerinden, Ümmeti Muhammedi korusun.

Kenan Çamurcu gibi İran şebbihalarını da ALLAH'a haval ediyoruz.
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-27-2012, 23:02   #8
Kullanıcı Adı
barayev
Standart
İran İslam Devletini ve TC HÜKÜMETİNİ SEVİYORUM.
barayev isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-28-2012, 00:14   #9
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart

TÜRKİYE’DE İRAN/ŞİA LOBİSİ – 4 (KENAN ÇAMURCU)


İRAN ANALİZ ÖZEL / Türkiye’de doğru, yanlış her şart ve durum altında İran’a, Humeyni’ye ve Şiiliğe dair ne varsa şiddetle ve savunmacı refleksle hareket eden, Beykoz belediyesindeki danışmanlık makamından ve çeşitli ihalelerden uzaklaştırıldığından dolayı ciddi şekilde AKP düşmanı haline gelen, nerdeyse kullandığı her paragrafta hakareti de aşan ifadeler kullanarak saldıran Kenan Çamurcu adlı İran Lobisi’nin önemli bir simasını ele alıyoruz.

Daha çok İranlı yazarların kitaplarını çeviren Kenan Çamurcu, Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere özellikle belediyelerin kültür daire başkanlıkları ve yayımları üzerinde bir dönem ciddi etkinlik sağladığını, uluslararası konferanslarda kendi düşüncesiyle paralellik arz eden ve bir klişe olmaktan öteye gitmeyen İranlı, Şii entelektüelleri Türkiye’ye tanıttığını hatırlatmak istiyoruz.

Siyasi anlayışı itibariyle kayda değer bir duruş sahibi olmayan bu şahıs dağıtıcılığı yaptığı Milli Gazete üzerinden 2003 sonrası süreçte özellikle Milli Görüş Hareketinin basılı-yazılı medyasında AKP karşıtlığı bağlamında en azından dişe dokunur eleştiriler getirebilmesi, bunu pazarlayabilme yeteneği sayesinde pirim yapması itibariyle yeniden yer edinmeye başlamıştır. Bir ara siyasi çıkar uğruna bir ilden Saadet Partisi başkan adayı olmaya çalışmışsa da teşkilat içi güç dengeleri sebebiyle engellenmiştir. Bir süre sonra Anadolu Gençlik Dergisinde yazılar yazmaya başlamış, sonrasında TV 5 adlı televizyon kanalında propagandadan ileri gitmeyen programlar yapmıştır. Çıkardığı kişilerin yarısından fazlasının Türkiye’de İran ve Şiiliğe yakın kişiler olduğu gözlerden kaçmamıştır.

Milli Gazete üzerinden Ebubekir Sifil, Mehmet Şevket Eygi ve benzeri çizgideki entelektüel ve ilmi derinliği olan, Sünni aidiyetleri güçlü olan ve İran-Şii tehdidini bilimsel düzlemde tartışarak kamuoyunu bilgilendirici makale yazarlarına şiddetli ve gayri ahlaki bir şekilde saldırmıştır. Yine İran’ın bölgesel, küresel denklemde İslam dünyası için ne tür tehditler içerdiği, bunun tarihsel, konjonktürel açıdan ele alındığı makaleleri kaleme alan her site, gazete, medya kuruluşu, yazar ve oluşum Kenan Çamurcu tarafından hedef alınmıştır, alınmaya devam etmektedir.

Siyasi düşüncesi, partilere bakışı ve durduğu yer nokta-i nazara alındığında en temelde Sünni düşüncenin, Milli Görüş hareketinin, geleneksel İslami algılayışın, tarikatların ve sair oluşumların tam karşısında düşmanca bir tavır sergileyen Kenan Çamurcu zikzaklarla dolu bir hayat sürecinde nerdeyse hayat hikayesini anlattığı birçok şeyden taviz vermiş ancak sadece İrancı/Şii kimliğinden zerre kadar taviz vermemiştir. Çamurcu’nun yazdıkları, bilgi olarak verdiği tenakuzlar, vurduğu, saldırdığı yerler ve en üst perdede kullandığı takiyyeci, tahripkar ve saldırgan metotlar dikkatle incelenmelidir. Bunların hepsi bir bütün olarak alındığında Çamurcu’nun yazdıklarını yüzde yüz Farsça yayın yapan ve Şii mezhebinin hükümferma olduğu İran İslam Cumhuriyeti devletinin resmi veya gayri resmi söylediklerinin Türkçe çevirisinden başka bir şey olmadığı gözlemlenmektedir.

Örneğin Irak’taki hadiselere dair, oradaki direniş mefhumu ve siyasi yapıya dair Kenan Çamurcu’nun ne yazdığını, ne düşündüğünü sorgulamadan önce İran merkezli veya Şii kaynaklı medya kuruluşlarında yazılanlara göz atmak sorulara cevap niteliği taşıyacaktır. Tamamen Sünni düşmanlığı üzerine kurulu el Belağe, Buratha adlı sitede yazılanlar, Keyhan ve Hizbullah’ın yayın organları el Menar, el İntikad’da dile getirilenler Kenan Çamurcu tarafından biraz allanıp pullanarak Türkçe servis edilmektedir.

Yine örnek vermek gerekirse Yemen’deki hadiseler ve Husi terörüne dair Çamurcu’nun ne yazdığından önce Husilerin resmi internet sitesi el Minber’e, yine Irak’ta Sünnilere karşı etnik temizlik operasyonları yapan el Hekim grubuna bağlı yayın organlarının ve elbette İran resmi haber ajansı, el Menar, el Alem ve Press Tv’nin ne dediklerine bakmak gerekmektedir. Sonrasında karşımızda mezkur yabancı sitelerin derlemesinden ortaya bir makale çıkmaktadır! Altında ise imza Kenan Çamurcu diye yer almaktadır!

Bir diğer örnek ise Bahreyn’dir. Ülkede masum halka saldıran, polisleri ezerek öldüren, hastanelere Sünni yaralıları bile almayan, Asya kökenli işçilerden onlarcasını tartaklayarak öldüren darp eden, sokakları ve caddeleri ayırarak ülkede kaos estiren, tamamen İran destekli Şii isyanı karşısında yaşanan hadiselere dair Kenan Çamurcu’nun ne düşündüğünün bir anlamı yok. Zira İran ve Şii kaynaklı medyaya iki üç dakika göz atıldığında bunların aynısının Türkçe ifade edilmekten başka bir şey olmadığı görülecektir.

Bu zatın gitgellerle dolu hayatına, ilişkilerine, hızlı yükselişine, İslami camia içindeki yerine, hırslarına ve yapmak istediklerine dair dosyamıza devam edeceğiz…

İran Analiz

http://irananaliz.wordpress.com/2009...kenan-camurcu/
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-28-2012, 01:03   #10
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart

TÜRKİYE’DE İRAN/ŞİA LOBİSİ – 5 (KENAN ÇAMURCU)


İRAN ANALİZ ÖZEL /Türkiye’deki İran&Şii Lobisini tanıtmaya matuf olarak yayımladığımız dosyanın Kenan Çamurcu ile ilgili kısmının ikincisi ile karşınızdayız. Yazılan bilgiler tamamen araştırmalara, belgelere ve ilgili şahsın düşünce dünyasının yansıdığı dergiler, kitaplar, makaleler, katıldığı konferanslar, sempozyumlar, paneller, çıktığı veya düzenlediği televizyon programları, yurt dışı temasları ve görüştüğü kişiler, temsilciler, kuruluşlar ile bunların basına yansıyan kısımlarından derlenmiştir. Yani bu dosya bir nevi yazarın otobiyografisi niteliğinde olup farklı bir yönden kendisini şahsiyet analizine tabi tutmaktan ibarettir. Türkiye’deki önde gelen lobilerden birisi olan İran&Şii lobisi mensuplarının kendi kimliklerini alenen ortaya koymaları, düşüncelerini hayatları ve eylemleri ile yansıtmaları gayet normal karşılanabilir; zira herkes kendi düşüncesini meşru ölçülerde ifade edebilir. Bu ilkeyi temel edinen İran Analiz sitesi prensipli yayın çizgisi doğrultusunda dosyanın ilgili kısımlarında tamamen bu lobi mensuplarının kendi ağızlarından ve yaptıklarından derlediği, ilişkiler ağını ortaya koyduğu bilgileri kamuoyu ile paylaşmaktadır. Hakaret, yalan, ilzam etme veya olmayanı varmış gibi kara propaganda araçlarına tevessül etmeden hakikatı ortaya koyma ilkeleriyle hareket edilmektedir.


Türkiye’deki İran ve Şia lobisinin önemli isimlerinden biri olan Kenan Çamurcu İran’ın yüzde yüz destek vererek Sünni kesimleri tasfiye ettirdiği Şii milis örgütlerin yoğunlukta olduğu Irak, Afganistan, Lübnan gibi ülkelerde yaşanan gelişmeleri ve tehdit algılamalarını gören, bilen ve duyurmaya çalışan kişi, yazar, düşünür, STK, vakıf, dernek, cemaat ve kanaat önderi başta olmak üzere siyasiler, başbakan, dışişleri bakanı her kim ve kimler varsa hedef tahtasına oturtmaktadır. Ancak dikkat çekici husus en temelde karşı olduğu, geçmişinde demonize ettiği hareketlere yanaşarak ilkeli bir tutum sergilememesidir. Bunun en başında Milli Görüş hareketi yer almaktadır.

Siyasi düşüncesi, partilere bakışı ve durduğu yer nokta-i nazara alındığında en temelde Sünni düşüncenin, Milli Görüş hareketinin, geleneksel İslami algılayışın, tarikatların ve sair oluşumların tam karşısında düşmanca bir tavır sergileyen Kenan Çamurcu’nun sırasıyla Saadet Partisi, Anadolu Gençlik Dergisi, Haber 5 ve TV 5 gibi Milli Görüş kuruluşları içinde aktif rol alması lobinin en ciddi sızma hareketi ve atağıdır. İrancı/Şii kimliğinden zerre kadar taviz vermeyen Çamurcu’nun yazdıkları, vurduğu, saldırdığı yerler ve en üst perdede kullandığı tahripkar ve saldırgan metotların AKP karşıtlığı üzerinden olması satır aralarında ve en geniş kapsamda yürüttüğü dezenformasyonın boyutlarının ortalama bir okur tarafından özellikle partici damarı öne çıkanlarca anlaşılmasını engellemektedir. AKP karşıtlığı üzerinden aslında Sünnilik ve Sünni Perspektifi demonize eden yazarın siyasete oynaması, HAS partiye daha yakın durması ve güven telkin etmemesi gibi sebepler Milli Görüş’ün Çamurcu’yu dışlamasıyla neticelenmiştir. Ancak yürüttüğü misyonu şimdi Nurettin Şirin devam ettirmektedir.

Siyasi bakış açısını tartışmaktan ziyade mezkur şahsın öne çıkan yönlerinden en göze çarpanlarına değinmek istiyoruz. Bunların en önemlisi 2006 yılında İstanbul’da düzenlenen ve bulunduğu ülkelerdeki Sünni direniş kesimlerini temsil eden önderlerin katıldığı Küresel Saldırganlığa Karşı Hamle: Irak’ın Zaferi adlı konferansı olmuştur. Özellikle Irak’tan katılanların Amerikan-İran işbirliğinin ve direnişe en büyük darbe vurarak Sünni camileri, imamları ve medeniyet eserlerini yok eden İran uydusu Şii terör örgütlerinin ifşa edilmesi Çamurcu ve lobiyi alarma geçirmiştir. Bununla ilgili olarak hemen karapropagandaya başvuruldu.

Ehli Sünnet kesimlerin temsilcilerinin katıldığı Lübnan, Somali, Irak, Afganistan, Sudan, Pakistan, Yemen vs birçok ülkeden katılımcının olduğu bu konferans öncesinde İran ve Şii kesimlerden ciddi yaygaralar çıktı. Kendisini açıkça İslam ve Direniş karşıtı oluşumlara karşı mücadeleye adadığını deklare eden Beyrut Merkezli Küresel Saldırganlığa Karşı Hamle adlı teşkilatın organize ettiği bu teşkilatın Türkiye’den kimseyle irtibata geçmediği, dahası tek bir resmi veya yarı-resmi kuruluşların dahi programa katılmadığı ortaya çıktı. (Buna rağmen basına yansığı kadarıyla Irak’ın Zaferi konulu programda videolar, belgeler ve açıkça Irak içinde yüzbinlerce Sünni müslümanın çok net bir şekilde Bedir Tugayları, Mehdi Ordusu, Irak Hizbullahı başta olmak üzere İran destekli Şii terör örgütlerince vahşi şekilde katletildiği deklare edildi.)

Türkiye’de belki ilk defa bu kadar açık, sert ve gayet alenen deklare edilen Safavi İran terimlerinin telaffuz edildiği bu konferans İran’ın rejim olarak ve Şii tehdidinin gerçek boyutunu gözler önüne serdi. Bundan elbette İran&Şii lobisi ve önde gelen isimlerinden birisi olan Kenan Çamurcu gibi şahıslar dehşete kapıldı ve hızla kamuoyunu yöneltmeye itti. Bu doğrultuda Milliyet gazetesi başta olmak üzere anti-İslamcı basın-yayın organlarına malzeme vererek enteresan bir ittifak ortaya konuldu.Bunun en başında konferansın “Taliban Konferansı”, el Kaide Konferansı olduğu iddiası ortaya atıldı. Oysa konferans katılımcılarının el Kaide’nin Irak direnişi tarafından bir Amerika-İran projesi olduğunu, direnişe ciddi darbe vurarak şüpheli planların uygulanmasında taşeron olduklarını ifade ettikleri gerçeğini elbette İran&Şii lobisi ve Kenan Çamurcu kesinlikle dile getirmedi. Neredeyse her üç makelesinden birinde Talibanlaşma, Taliban mantığı gibi Taliban düşmanlığını alenen ortaya koyan Çamurcu bu konferans vesilesiyle Taliban’ın tasfiye edilmesinde Amerikan işgalcilerine en büyük hizmeti veren ve bunu Bağdat işgalinde de açıkça ortaya koyan İran rejimi ile çalıştığını kanıtlamış oldu.


Öte yandan toplantıya katılan Adnan Duleymi, Şeyh Haris ed Dari gibi Sünni liderleri gözden düşürmek için çirkin ithamlar yaparak bunları komik bir şekilde Saddamcı, Baasçı vs yaftalarla isimlendirdi. Ancak zaman geçince bu kişilerin Saddam tarafından sürgüne gönderildiği, bir numaralı Baas düşmanı oldukları ortaya çıkınca bu yalanlar da anlaşıldı. Yine Şeyh ed Dari’nin başını çektiği Irak Müslüman Alimler Heyeti adlı direnişin mercisi olan bir kurumun lider kadrosunu, mensuplarını ve alimlerini hedef alıp tasfiye etmede birinci sırayı Kenan Çamurcu’nun iftiharla savunduğu Şii terör örgütleri, partileri (Mukteda Sadr, el Hakim, Sistani, Maliki, Bedir Tugayları, İran Kudüs Tugayları vs) yer almakta, Amerikan işgalcileri bile kamuoyunu galeyana getirmemek için mezkur örgüte bu denli basit, yavan ve geçersiz iddialarla saldırmamaktaydı.
Ancak en tehlikeli, sinsi ve düşündürücü bir saldırı Kenan Çamurcu ve İrancı kesimler tarafından bünyesinde belli başlı birçok İslami camiayı barındıran Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’na karşılık yapıldı. Her ne kadar TGTV adlı kurumun son dönemde iktidardaki partiyi destekler mahiyetteki siyasi adımları attığı yönünde eleştiriler olsa da da bünyesinde Milli Görüş başta olmak üzere birçok müslüman camiayı barındırıyor olması aslında birçok camianın hedef tahtasına oturtulduğunu gösteriyor. Dahası bir dönem ciddi teveccüh gördüğü basın-yayın-televizyonlarda boy gösterdiği Milli Görüş hareketinin önemli isimlerinden Recai Kutan başta olmak üzere yüzün üzerinde önemli şahsiyet bu teşkilatın kurucusu olarak yazılıyor internet sitesinde. Yazısında şunları söylüyor Çamurcu “TGTV, Kasım 2006’da İstanbul’da gerçekleştirilen ve Iraklı Şiilerin çağrılmadığı Sünni toplantısını düzenleyen örgüttür ve konu bu yönüyle sorgulandığında düpedüz tüymüş, ortadan kaybolmuştur.” Oysa bu vakfın tüm görüşmeleri, resmi açıklamaları, küçük ziyaretleri bile internet sitelerinde yayımlanırken, hadi olmadı Çeçenistan’a giden başkanı Av. Necati Ceylan’da olduğu gibi olmadı bir şekilde duyulurken nasıl oluyor da Çamurcu böylesi bir yazı yazıyor? İşte sorulması ve sorgulanması gereken önemli bir nokta?

Yoksa Nasrullah’ın yerini İsrail’e bildiren şahıs diye Ahmet Davutoğlu’na ve belirli kesimlere iftira atarken Çamurcu’nun aldığı istihbarat ile TGTV’ye dair ileri sürdüğü yukarıdaki uyduruk metnin kaynağı da aynı yer mi? BÜYÜK İHTİMAL KAYNAK AYNI; ANCAK ASLI ASTARI OLMASA BİLE SİNSİ VE BÖLGEDE HİZİPÇİ AYRIŞMAYI DERİNLEŞTİREN BÜYÜK PROJEYE HİZMET EDEN BU YAZILAR TERCÜMELERE YASLANMAK ZORUNDA KALAN İNSANLARI HEDEF ALIYOR…


Belki ilk defa kamuoyuna yansıyacak Kenan Çamurcu’nun gerçek yüzüne, hayatının gel gitlerine ve psikolojisine dair ciddi bir bilgi yer aldı…O da 2004 yılında düzenlenecek olan ve Çamurcu’nun BOP, ılımlı İslam diye saldırdığı TGTV toplantısı öncesinde çok enteresan şeylerin yaşandığıydı. Bu bilgi; muhatabı ve yazının konusu olan şahsın kamuoyuna dürüst bir şekilde açıklaması gereken bir bilgiydi. Cevabını gayet iyi bilen Çamurcu konferans üzerinden (tartışılması ve ilişkileri elbette konuşulması gereken bir konferanstır bu) Türkiye’deki irili ufaklı müslüman camianın tamamına yakının içinde yer aldığı TGTV’yi günah keçisi ilan ediyor, vurdukça vuruyordu. Çamurcu TGTV veya herhangi bir teşkilat hakkında “masumiyet” mefhumunu temel baz kabul ederek yazılar kaleme almaktadır. Oysa bu dosyamızı kaleme almaya iten saik tam da kendisinin kullandığı bu “masumiyet” sıfatını ve terimini tıpkı yüzlerce makalesinde olduğu gibi maslahat-ı şahsiyesine hizmet edecek şekilde kullandığını gözler önüne sermeye matufdur!

Ancak TGTV adlı kuruluşa saldırırken olayın arka planında farklı şeylerin olduğu bilgisi bilerek gizleniyor. Zira kendi sitesinde özgeçmişinde TGTV’nin bir kurultayını kendisinin yaptığını yazan Çamurcu’nun 2005 yılında yapılan ve yine kendisinin sonrasında saldırdığı İslam Dünyası STK’ları Konferansı’nın ihalesine girdiği yönünde haberler var! Yani Kenan ÇAMURCU tıpkı geçmişte olduğu gibi 2005 yılında da oldukça büyük katılımla yapılan Uluslararası İslam Dünyası STK’ları Konferansını yapmak istemiş; ancak reddedilmiş! Böyle olunca işin arkasında aslında ideolojik sebepler olsa bile maddi ve kişisel sebeplerin de bulunabileceği gözlerden ırak tutulmamalı.


Aslında yazar salt belirli derneklere, vakıflara veya kesimlere saldırırken bunu gayet bilinçli bir şekilde yapmaktadır. Ancak durdukları yer itibariyle sağlam bir duruş sergilememeleri nedeniyle TGTV gibi kurumların yıpratılması ve yazarın yazısını biraz daha kabullenebilir kılması mümkün oluyor. Ancak yazar bununla da yetinmiyor. Kendisini ve sahip olduğu zihniyeti ürküten, dehşete düşüren Ebubekir Sifil hocaefendiye, onun üzerinden Milli Gazete, Milli Görüşe ve temsil ettiği Ehli Sünnet vel Cemaat dünya görüşüne de alenen saldırıyor. İşte önemli ve kesinlikle üzerine gidilmesi gereken bir mesele tam da budur..
Ne yazıkki bir zihin kırılması ile karşı karşıya bulunduğumuz bir dönemde böylesi şahsiyetler Türkiye’deki müslüman camiada hiç bir şekilde layık olmadıkları şekilde takdir görmektedirler. Bunu Milli Görüş hareketine bağlı medya kuruluşlarının yapması ise anlaşılacak bir şey değil…

Yazarın kendi yazdıkları, söyledikleri ve yaptıkları üzerinden sadece küçük bir araştırmıyla ortaya konulan bilgiler gerçekten ne tür bir zihniyet yapısı ve şahsiyet olduğunu göstermektedir. Değerli kamuoyunu özellikle Milli Görüş camiasını bu şahsın TV5′te yaptığı program esnasında hangi konukları çağırdığını ve hangi konuları tartıştığını hatırlamalarını, araştırmalarını rica ediyoruz. Aradaki ilişkilere çok güzel bir örnek hatırlatma olması hasebiyle Caferilerin lideri olan Selahaddin Özgündüz’ün çağrıldığı gözlerden kaçmamalı…

Son


http://irananaliz.wordpress.com/2009...kenan-camurcu/

Konu Özgür Suriye tarafından (05-28-2012 Saat 01:16 ) değiştirilmiştir..
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi