Bazı arkadaşların yorumları.. İç acıtan cinsten..
Bazı olayları, kişileri , değerleri yargılarken kendi sadece çerçevemizden yorumlarsak hak ve adalet namına zerreler bulunmaz yorumlarımızda.

Güzel bir şey..
Allah affedicidir.
Ve bazıları da unutmamalıdır ki Hz. Ömer'de kız evladını diri diri toprağa gömmüş idi..
Bir insanı öldürmek tüm insanları öldürmeye bedel olsa bile Allah'ın affı ve merhameti o bedelden çok daha üstün demek ki Hz. Ömer, Hz. Ömer olmuş..

Cem, imama sordu...


Tarih/Saat: 31 Ekim 2009 Cumartesi, 04:35:03


'Hangi sureyi okursam günahlarım affolur?'

Etiler’de başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun daha önce yattığı Maltepe Çocuk Cezaevi’nde pedagoji eğitimi almış 2 imamdan aldığı din dersi Silivri’ye nakledildiği için yarım kaldı. Cem Garipoğlu’na ders veren imamlar Erdem Erdem ve Mustafa Şahin, Cem’in kendilerine günahlarının affolması için okuması gereken sureleri sorduğunu anlattı.

8 Yıldır veriliyor

2001 yılında Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan bir protokolle cezaevlerinde çocuk mahkumlara din dersi verilmeye başlandı. Böyle bir hakkı olduğunu öğrenen Cem Garipoğlu da bir dilekçe vererek cezaevi imamlarından ders almak istediğini belirtti. Cem’in bu talebi uygun görüldü. Ve 10 gün önce Maltepe Çocuk Cezaevi’nin pedagoji eğitimi almış iki imamı ders vermek üzere Garipoğlu’nun koğuşuna gitti.

İmamlardan Mustafa Şahin’in anlattığına göre, Cem Garipoğlu o sırada koğuşunda bir haber kanalını seyrediyordu. Odaya girdiklerinde Garipoğlu’nun ayağa kalkıp “Hocam hoşgeldiniz” diyerek kendilerini karşıladığını belirten İmam Şahin, “Cem, birisi meal olmak üzere iki Kuran edinmiş. Bize günahlarının affı için hangi sureleri okuması gerektiğini sordu. Biz de ona Zümer Nisa surelerini önerdik. Pişman olduğunu söyledi” dedi.

“Ders yarım kaldı”

Cem’in 15 dakikalık ders boyunca hocalarının karşısında oturmayarak ayakta durduğunu belirten İmam Erdem Erdem ise şunları söyledi: “Cem daha önce eline hiç Kuran almadığını söyledi. ’Bizim aile yapımızda yoktu’ dedi. Ama artık öğrenmek istiyormuş.”

Kaynak: ihlas sondakika

Yaşı küçük ama yaptığı icraat büyük olan bu şahsın kör olası şeytanla ilişkilerini tamamen kesip doğru yola ulaşmasını bende diliyorum.
Hapishaneleri yaşadığımız Dünyanın küçük bir kabir örneği gibi düşünürsek buranın acı ve bir o kadar da buruk tadını alan kişilerin büyük çoğunluğunun fıtratı gereği Allah'a yönelmeleri kaçınılmazdır.En azından oradan kurtuluncaya kadar.Gene fıtratı gereği bir tarafında namkörlük de olduğu için oradan çıktıktan sonra yeniden şeytanın yakın markajına kolaylıkla girebildiğinden eski hayatına kaldığı yerden tekrar devam da edebilmektedir.
O zaman benim aklıma şöyle bir şey geliyor.Vaazlerde de dinlediğimiz üzere günahkar olarak ölen ve Allah'tan yeniden bu Dünya'ya dönüp bir yaşam şansı daha isteyen bir insanın yeniden aynı günahkar tavırlarını devam ettirecek olmasını elbetteki şüphesiz daha iyi bilen Allah namkörlüğü sürekli cebinin bir tarafında taşıyan insanoğluna onun için mi bu şansı bir daha vermiyor acaba?

Gerçekten çok ilginç ve en iyisini Allah bilir diyelim.