Cep Telefonu Çılgınlığı - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**SSS** · 02-06-2010, 00:13

Ne kadar iletişime düşkün bir milletmişiz, farkındamısınız ?
Cep telefonun hayatımıza girmesi yaklaşık on sene oldu. Hayatımıza bir girdi, pir girdi. Cep telefonu öncesindeki senelerde ne kadar sıkıntıdaymışız. Eğer bir iki sene daha gecikse imiş, toplum olarak topluca bunalıma girerek, topluca intihar edecekmişiz...
10. ve 11. yaşlara kadar çoluk çocuk herkesin elinde, cebinde, çantasında bir telefon.
Bir telefon mu dedim, pardon bir kaç telefon...
Daha daha, tek teleofona dahi bir kaç hat...

Şöyle bir sokağa , caddeye çıkıp biraz yürüyün ve etrafı gözlemleyin.
Kadın erkek genç ihtiyar, çoluk çocuk insanların ortalama yarısı hem yürümekte hem de telefonla konuşmaktadır.
Öyle bir konuşma ki, öyle bir konsantrasyon ki, dünya ile, bulunduğu mekan ile ilgisi kopmuş konuştuğu kimseye kilitlenmiş...
Bağıra çağıra, el yüz hareketleriyle yani jest ve mimiklerle...

Yolda gidiyorsunuz.
Arkanızda yüksekçe bir ses, birisi konuşuyor, sanki size sesleniyor.
İrkiliyorsunuz, dönüp bakıyırsunuz.
Aaaa.. Birisi kendi kendine konuşuyor ?
Biraz daha dikkat !
Ne o, elinde bir telefon yok ama başına monte edilmiş cihazlar, ağzının önünde mikrofon,
İnsanımız cep telefonu ile konuşuyor.
Yine yüksek kontrasyon.
Ve bulunduğu mekan ile ilgisi kalmamış...

Yine genç ve orta yaş grubu, kadın - erkek insanlar.
Hem yürüyorlar,
Hem de gözleri elindeki cep telefonlarında tuşlarla bir yerleri arıyor veya mesaj çekiyorlar.
Gittiği yeri, bastığı zemini görmüyorlar. Dünya ile ilişkisleri kopuk...

Yine yolda yürüyen insanlar.
Cep telefonu kulaklarında, dinliyorlar.
Konuşma yok.
Boşluğu dinliyorlar.
Her halde gaipten haberler bilgiler alıyorlar,
Veya telefonla vahiy veya ilham geliyor. Onları izliyorlar.
Kim bilir...

Bir hanımefendi veya beyefendi.
Arabasında sürücü mahallinde,
Bir eli direksiyonda,
Bir elinde cep telefonu.
Hem arabasını kullanıyor, hem telefonla birisiyle görüşüyor.
Görüyorsunuz, izliyorsunuz. Geçip gidiyor.
Siz tekrar yola ve kendi aleminize dalıyorsunuz.
Birden, metalik bir patlama sesi, yani gürültü.
İrkiliyorsunuz.
Gözleriniz etrafı arıyor. Biraz önce yanınızdan, sürücüsünün elinde telefonla geçtiği araba, trafik kazası yapmış.
Trafik karışmış...

Dostlar
Ne dersiniz bu işte bir terslik yok mu ?
Bu cihaz yolda yürürken, trafikte araba kullanırken konuşmak için mi icad edildi ?
Dışarda her an elimizde, cebimizde veya çantamızda bulunsun.
Ama arandığımızda bir kenara çekilip, özelimizi kimse ile paylaşmadan, kısık sesle konuşsak.
Bir kimseyi arayacaksak hareket halide değilde durağan bir halde iken arasak. Veya yine bir kenara çekilip arasak ve konuşsak daha güzel olmaz mı ?
Daha iyi olmaz mı ?
Görgülü ve aklı başında kimseler böyle yapıyor...

Ne dersiniz ?

02-06-2010, 00:13	#1
Kullanıcı Adı SSS	Cep Telefonu Çılgınlığı Ne kadar iletişime düşkün bir milletmişiz, farkındamısınız ? Cep telefonun hayatımıza girmesi yaklaşık on sene oldu. Hayatımıza bir girdi, pir girdi. Cep telefonu öncesindeki senelerde ne kadar sıkıntıdaymışız. Eğer bir iki sene daha gecikse imiş, toplum olarak topluca bunalıma girerek, topluca intihar edecekmişiz... 10. ve 11. yaşlara kadar çoluk çocuk herkesin elinde, cebinde, çantasında bir telefon. Bir telefon mu dedim, pardon bir kaç telefon... Daha daha, tek teleofona dahi bir kaç hat... Şöyle bir sokağa , caddeye çıkıp biraz yürüyün ve etrafı gözlemleyin. Kadın erkek genç ihtiyar, çoluk çocuk insanların ortalama yarısı hem yürümekte hem de telefonla konuşmaktadır. Öyle bir konuşma ki, öyle bir konsantrasyon ki, dünya ile, bulunduğu mekan ile ilgisi kopmuş konuştuğu kimseye kilitlenmiş... Bağıra çağıra, el yüz hareketleriyle yani jest ve mimiklerle... Yolda gidiyorsunuz. Arkanızda yüksekçe bir ses, birisi konuşuyor, sanki size sesleniyor. İrkiliyorsunuz, dönüp bakıyırsunuz. Aaaa.. Birisi kendi kendine konuşuyor ? Biraz daha dikkat ! Ne o, elinde bir telefon yok ama başına monte edilmiş cihazlar, ağzının önünde mikrofon, İnsanımız cep telefonu ile konuşuyor. Yine yüksek kontrasyon. Ve bulunduğu mekan ile ilgisi kalmamış... Yine genç ve orta yaş grubu, kadın - erkek insanlar. Hem yürüyorlar, Hem de gözleri elindeki cep telefonlarında tuşlarla bir yerleri arıyor veya mesaj çekiyorlar. Gittiği yeri, bastığı zemini görmüyorlar. Dünya ile ilişkisleri kopuk... Yine yolda yürüyen insanlar. Cep telefonu kulaklarında, dinliyorlar. Konuşma yok. Boşluğu dinliyorlar. Her halde gaipten haberler bilgiler alıyorlar, Veya telefonla vahiy veya ilham geliyor. Onları izliyorlar. Kim bilir... Bir hanımefendi veya beyefendi. Arabasında sürücü mahallinde, Bir eli direksiyonda, Bir elinde cep telefonu. Hem arabasını kullanıyor, hem telefonla birisiyle görüşüyor. Görüyorsunuz, izliyorsunuz. Geçip gidiyor. Siz tekrar yola ve kendi aleminize dalıyorsunuz. Birden, metalik bir patlama sesi, yani gürültü. İrkiliyorsunuz. Gözleriniz etrafı arıyor. Biraz önce yanınızdan, sürücüsünün elinde telefonla geçtiği araba, trafik kazası yapmış. Trafik karışmış... Dostlar Ne dersiniz bu işte bir terslik yok mu ? Bu cihaz yolda yürürken, trafikte araba kullanırken konuşmak için mi icad edildi ? Dışarda her an elimizde, cebimizde veya çantamızda bulunsun. Ama arandığımızda bir kenara çekilip, özelimizi kimse ile paylaşmadan, kısık sesle konuşsak. Bir kimseyi arayacaksak hareket halide değilde durağan bir halde iken arasak. Veya yine bir kenara çekilip arasak ve konuşsak daha güzel olmaz mı ? Daha iyi olmaz mı ? Görgülü ve aklı başında kimseler böyle yapıyor... Ne dersiniz ?

Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)