06-07-2009, 17:33 | #1 |
'CHP 20 Defa Kapanmıştı'
Deniz Feneri'nin AKP ile bağlantısı haberlerine sert çıkan Bülent Arınç, CHP'ye şimdiye kadar 20 defa kapatma davası açılırdı dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Almanya'daki Deniz Feneri'nden AK Parti'ye para aktarıldığı yönündeki iddialara sert tepki gösterdi. Arınç, "AK Parti'nin alnı açıktır. AK Parti, Türkiye dışında hiçbir kurum ve kuruluştan bir kuruş para temin etmez ve etmemiştir. Dışarıdan ne paraya ihtiyacımız var ne de böyle bir saçmalığı yapacak akılsızlığımız var." dedi. AK Parti'nin gelir ve giderini internet sitesinden yayımlayan tek parti olduğuna işaret eden Arınç, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu tür dedikodularla meşgul olsaydı daha önce CHP hakkında bir vakıftan alındığı iddia edilen parayla ilgili olarak şimdiye kadar 20 defa kapatma davası açardı." ifadesini kullandı. Arınç, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın da kendisine yakışanı yapacağını söyledi. Arınç, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ege İlleri 2. Tanıtım Fuarı'nın açılışından sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Arınç, bir soru üzerine RTÜK Başkanı Akman'ı doğrudan görevden alamayacakları ortadayken, bu konunun istismar edilmesinden yakındı. Arınç, şöyle konuştu: "Hâlâ 'bir bürokratı görevden almayan Başbakan Yardımcısı kendisi istifa etsin' diyorlar. Bu kadar sulu, bu kadar temelsiz saçma sapan bir şey olamaz. Bana o yetkiyi verin, ne yapacağımı size göstereyim. Öyle bir yetkim yok. Ben sadece yargı sürecinde etik olarak Sayın Akman'a ne yapması gerektiğini söyledim." ZAHİD AKMAN, KENDİNE YAKIŞANI YAPMALI Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, RTÜK Başkanı Akman'ın kendisine yakışanı yapması gerektiğini söyledi. Arınç, RTÜK üyeliklerine seçimin TBMM tarafından yapıldığına dikkat çekerek, "Ne benim ne Sayın Başbakan'ın, ne Akman ne de bir başkasını doğrudan görevden alması mümkün değil.'' dedi. Başkanlık görevinden ayrılmasını istediğine yönelik açıklamasının Akman tarafından kamuoyuna farklı şekilde yansıtıldığını da savunan Arınç, "Ben Habertürk Televizyonu'ndaki konuşmamı tekrarladım. Bu doğru olandır. Bir başkasının bunu başka türlü söylemesi veya tekzip etmesi, beni ilgilendirmez. Ben söylediğimin ne olduğunu biliyorum." ifadelerini kullandı. Arınç, Deniz Feneri e.V davasıyla bağlantılı soruşturmayla ilgili 18 kişinin mal varlığına ihtiyati tedbir kararı konulduğu hatırlatılarak, "Akman'ın istifasının gerekip gerekmediğinin'' sorulması üzerine ise şunları kaydetti: "Yargı süreci içinde RTÜK başkanı konumunda bulunan Sayın Zahid Akman'ın benim söylediğim söz çerçevesinde belki ondan daha farklı olarak gelişen durum karşısında bir an önce kendisine yakışanı yapması lazım. Zahid Akman, benim bürokratım değil. Atamasını ben yapmadım. Hükümetimiz de yapmadı. Dolayısıyla gerektiği zaman onu görevden almak imkânına sahip değilim.'' Arınç, yargı sürecini izlediğini vurgularken Almanya'daki Deniz Feneri davasının Türkiye ile ne tür bağlantıları olduğunu görmeyi beklediğini anlattı. Suç işleyenlerin, yanlış yapanların cezalandırılmasının kamuoyunu tatmin edeceğini belirten Arınç, böyle bir bağlantının kurulamaması durumunda ise üzerlerinde spekülasyon yapılan insanların saygın birer kişi olarak kamuoyunda selamlanması gerektiğini dile getirdi. Arınç, Akman'ın durumunu Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmediğini de kaydetti. Arınç, bir soru üzerine Almanya'daki Deniz Feneri e.V soruşturmasıyla AK Parti arasında hiçbir bağın olmadığının altını çizdi. Arınç, "Hiç kimse bağlantı kuramaz, bağlandırılamaz.'' dedi. Türkiye'de AK Parti dışında gelir ve giderini, harcamalarını, Hazine yardımını günü gününe internet sitesinden yayımlayan parti olmadığını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: "AK Parti'nin alnı açıktır. AK Parti, Türkiye dışında hiçbir kurum ve kuruluştan bir kuruş para temin etmez ve etmemiştir. Dışarıdan ne paraya ihtiyacımız var ne de böyle bir saçmalığı yapacak akılsızlığımız var. Biz hiçbir kurum ve kuruluştan Anayasa'nın temel ilkesine aykırı olarak bir kuruş temin etmiş değiliz. Hiç kimsenin elinde de böyle bir belge ve bilgi olamaz. Buna yürekten inanıyorum. Ama ne yazık ki Türkiye'de hâlâ korkular, vehimler, acabalar, ortalığı bulandırmak için yazılar yazılıyor, dedikodu, fısıltı gazetesi devam ediyor. Bunların hiçbirisine değer vermeyiz. Eğer Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu tür dedikodularla meşgul olacak idiyse daha önce CHP hakkında bir vakıftan alındığı iddia edilen parayla ilgili olarak şimdiye kadar 20 defa kapatma davası açmış olurdu. Bir kişinin sözüyle, bir kişinin bir yerde dedikodu etmesiyle yüksek yargı hiçbir zaman meşgul olmaz. Ancak biliyoruz ki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm siyasi partiler hakkında bilgi ve belge toplar. Partilerin dosyası vardır ve o parti hakkında sicil her zaman tutulur. Bunlardan birisi de Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Dedikodularla uğraşacak vaktimiz yok. Bütün bunlara toplumda da hiç kimse inanmıyor.'' stratejikboyut.com
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|