AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 06-05-2008, 10:21   #1
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart CHP bu yanlışlarını düzeltip, özür dilemeli
Yaşananların görmezden gelinecek yanı yok. İki olay CHP’ye son derece gereksiz puan kaybettirdi. İlki kamuoyunu günlerce meşgul eden ve sonunda CHP’yi vuran Önder Sav’ın dinlenilmesi hikayesi. İkincisi de, Tuncay Özkan’n Kanal Türk ile parti arasındaki akçeli ilişkinin her geçen gün biraz daha genişlemesi ve delillerin artık yalanlanamayacak bir noktaya ulaşması.

Yaşananların görmezden gelinecek yanı yok.

İki olay CHP’ye son derece gereksiz puan kaybettirdi.

Bunlardan biri, Tuncay Özkan’ın Kanal Türk ‘ü ile parti arasındaki akçeli ilişkinin her geçen gün biraz daha genişlemesi ve delillerin artık yalanlanamayacak bir noktaya varması.

Ben bir partinin kanal sahibi olmasını normal karşılayanlardanım. Ancak önemli olan, bunun açık seçik ortaya konmasıdır. Yoksa, Tuncay Özkan’ın ve CHP yönetiminin uyguladıkları gibi, gizli kapaklı ilişkiler kurulmamalıdır. .

Hem Tuncay Özkan, hem de CHP etik davranmamışlardır. Partinin, kitabına uydurup para verdiği ortaya çıkmış, Tuncay Özkan da bu ilişkiyi gizlemiştir.

İkinci olayı artık sağır sultan dahi duydu.

Sav’ın dinlenme olayı.

CHP’nin kendini ortaya atması ve iktidarı suçlaması .

Olmadı.

Bu iki olayın tevil edilecek yanı yok.

Parti yönetimi, bırakın kendi kamuoyunu, Türk toplumuna karşı bir açıklama yapmalıdır. Emin, olun “özür dileriz, hata ettik” demek kimseyi küçültmez. Aksine büyütür.

Bu ülkenin CHP’ye, her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Oysa ortaya çıkan hatalar güven sarsmakta, partinin çıkışları hakkında kuşku ve kaygıları arttırmaktadır.

Deniz Baykal ,bunca yıllık deneyimiyle benim ne demek istediğimi en iyi bilen kişilerden biridir. Zira toplumun nabzını çok iyi tutar. Eminim şimdi için için kendini yiyordur.

Şimdi herkes aynı görüşte :

“ Baykal katiyyen özür dilemez”

* * *


TELEFONLA KONUŞMA OLSUN BİTSİN !

Ben bu toplumu anlayamıyorum.

Ufak tefek konularda dünyayı birbirine sokarız, bakanları istifaya çağırır, hükümetlerin canına okuruz, sonra en önemli konuların üstünde pek durmayız.

İşte en son örnek: Güvenlik Kuvvetleri tarafından dinlenilmemiz.

Dünyanın hiçbir yerinde bir toplum, kendi devleti tarafından böylesine fütursuzca izlenmez, vahşice dinlenmez.

Bizde nedense garip bir hoşgörü var.

“Canım, güvenlik kuvvetleri tabi ki dinleyecekler. Adamlar terörle nasıl mücadele etsinler ? Hırsız huysuzu nasıl kovalasınlar, bizim için yapıyorlar” deyip geçeriz.

Oysa kimseler, güvenlik kuvvetlerinin işinin kolayına kaçtığını, çok daha farklı metotlar kullanmak yerine dinleme ve izlemelere öncelik verdiğini göremiyor.

Lütfen şu duruma bakın, her kurum bizleri dinliyor veya izliyor. Hatta birbirleriyle dinleme ve izleme konusunda yarışıyorlar. Rekabet halindeler.

Emin olun inanamıyorum.

Böyle seyirci mi kalacağız?

Baksanıza, Bakan dahi” Konuşursanız izlenir veya dinlenilirsiniz” diyebiliyor.

Aslında Binali Yıldırım temelde doğru söylüyor. Bir yerde çaresizliğini de gösteriyor. Zira, bırakın devletin dinlemesini, bir de yasa dışı dinlemeler var ki, bu da engellenemiyor.

* * *


YARGININ İLK GÖREVİ DEVLETİ KORUMAK...

Başından geçenler yakından bilirler, Türk yargısı bireylerden çok devleti korur. Yargıçlarımızın eğitimi böyledir.

Devlet kutsanır.

Haksız dahi olsa, devlet kollanır. Devletin taraf olduğu ve Cumhuriyet’in ilkeleri (etnik sorunlar ve laiklik) , güvenlik sorunları, hatta dış politika konularını kapsayan davaların büyük bölümünde Devlet kayırılır. Çok büyük haksızlıklar değil de, göz ardı edilebilinecek noktalarda, yargıcın tercihi bireyi değil, devleti kollamak olur.

Hele akçeli davalarda, durum daha da ciddidir. Devletin haksız tutumları dahi görmezden gelinebilir. Bireyler hırsız, Devlet namuslu muamelesi görür.

Geçen haftaki 32.GÜN programında emekli Başsavcı Vural Savaş, bu genel yaklaşımı hiç saklamadı. Yargıçların Devletten yana tutum almalarını doğal da karşıladı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıçlarından Rıza Türmen de, yazılarında ve konuşmalarında hep aynı saptamaları yapar. Yargıçlarımızdaki genel refleksin devletten yana olduğunu, buna karşılık Avrupa yargıçlarının ise, bireyi devlete karşı korumayı ön plana çıkardıklarını söyler.

Gerçekte budur.

Bundan hareket edip, yargıçların, hangi dava olursa olsun, içeriği ne olursa olsun devletten yana karar verdikleri anlamını da çıkarmamak gerekir. Tümüyle genelleştiremeyiz. Ancak, eşit durumlarda tercihlerin devletten yana geliştiğini de bilelim.


M.Ali BİRAND
Posta

 

Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-05-2008, 11:25   #2
Kullanıcı Adı
Akl-ı Selim
Standart CHP bu yanlışlarını düzeltip, özür dilemeli
[quote=yalçın ]
Parti yönetimi, bırakın kendi kamuoyunu, Türk toplumuna karşı bir açıklama yapmalıdır. Emin, olun “özür dileriz, hata ettik” demek kimseyi küçültmez. Aksine büyütür.


Chp bunu yapamaz kanımca , çünkü iktidara karşı bilenmiş , milletin değerlerine karşı koyduğu mesafe ile elindeki zümreyi mutlu etmek varken onların katı ve sert yönlerini boşa cıkarmaya cesaret edemez , milleti kazanma gibi bir derti olmayan partinin tek dostu ve seveni olur sistem , sistemin ne tarz dünya görüşüne sahip olduğu CHP nin tavırlarında gizlidir Aslında bu tarz her şey sistem sahiplerinin , büsbütün görüşlerini ortaya seriyor hoş ta oluyor gelecek namına teşekkürler paylaşım için güzel insan
Teşekkürler Üstat yalçın abi, kelime dünyan kavramlarla dans ederken eteklerinden tutunmak istiyoruz.Sizi takip ediyorum bir süredir.Yazılarınız yorumlarınız bir solukta okunmadığı taktirde kazanım eksik oluyor. Gelelim paylaşım konumuza ; milletin iradesi olan hükümetle bu derece densizce uğraşan bir beyin ve avenelerinden önce hükmete yönelttikleri yalan yanlış suçlamalar için ; sonrasında milletin iradesiyle uğraşmalarından dolayı kamuoyundan özür dilemeleri na mümkün görünüyor. Çünkü onların beyinlerinde kamuoyu ve etkisi diye bir şey mevcut değil. Onların tek dostu ve yardımcısı var O da üstadın dediği gibi sistem . yani biz de o sisteme dahil olmadan ağzımızla kuş tutsak onlara yaranamayız.İt ürür kervan yürür.
Akl-ı Selim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi