Takvim yazarı Emin Pazarcı, CHP’deki delege seçimlerinden kimi gariplikleri kaleme almış

İŞTE O YAZI:

Bizde, seçimlerde sandık kaçırılması alışılmış hadisedir. Haberden bile sayılmaz. Ancak, bu defa iş iyice abartıldı. Konya Çumra'da,CHP'nin ilçe binası kaçırıldı. Şimdi herkes mahalle delegeliği için oy kullanmak amacıyla fellik fellik CHP Çumra İlçe Binası'nı arıyor.

Kapatılmış, nerede olduğu belli değil, yok!

CHP'de olağan kurultay sürecinin başlaması ile birlikte garip olaylar peş peşe gelmeye başladı. 21 Ocak Cumartesi günü bazı illerde mahalle delegeliği oylaması yapıldı.
Ankara'nın Çankaya ve Yenimahalle ilçelerinde pek çok üyeye seçimin nerede yapılacağı bildirilmedi. Bazılarının eline de yanlış adresler verildi. Onlar adres arayadursun, seçimler yapıldı ve sonuçlar alındı! Çankaya'da Tunceli-Sivas ittifakı ile Çorum-Yozgat-Erzurum ittifakı kapıştı.

Çünkü, onlar sandıkların yerini biliyordu.

Seçimden, Doğan Taşdelen ile Haydar Yılmaz'ın başını çektiği Sivas-Tunceli ittifakı galip çıktı!

Yenimahalle'de de ittifaklar vardı. Yine malum gruplar öne çıktı. İlginçtir, Genel Merkez'in atadığı Tekirdağlı İlçe Başkanı Şerafettin Terzi, listeye giremedi, mahalle delegesi bile olamadı. Çünkü, Tekirdağ doğumluydu ve ittifakların içinde yer alamadı!
Yanlışlıkla Önder Sav ve ekibine selam verenler, baştan kaybetti. Onların yüzüne bile bakan olmadı!

* * *
İstanbul'da da durum farklı değildi. Orada da Gürsel Tekin ile Erdoğan Toprak taraftarları çarpıştı. Bazı yerlerde Baykal'a yakın isimler öne çıkmaya çalıştıysa da olmadı. "Siz faşistsiniz" suçlamaları ile anında bastırıldı. İstanbul'da da ittifakların içinde yer almayan CHP'liler "Nerede bu sandıklar?" diye aradılar. Kendilerine ilçe yöneticileri tarafından "Genel Merkez'den talimat var.
Muhaliflerin hiç birini yazmıyoruz.
Sandığı da ne zaman istersek o zaman koyarız" cevabı verildi. Bu sözler, durum tespiti için gelen noter tarafından tutanağa bağlandı. Bir örneği de Ankara'ya Kılıçdaroğlu'na gönderildi.
Erdoğan Toprak'ı destekleyenler, kendi delege listelerinin üst köşesine Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafını yerleştirdiler.
Gürsel Tekin taraftarları "Biz Kılıçdaroğlu karşıtı mıyız?" diye tepki gösterince kıyamet koptu.
Bakırköy'deki listelerin, ilçe yönetiminin düşmesi için istifa eden, daha sonra Genel Merkez tarafından tekrar atanan isimler tarafından yapıldığı ileri sürüldü. İzmir ve Mersin gibi illerde de "sandık kaçırma" iddiaları birbirini izledi.

* * *
Kılıçdaroğlu, Malatya'da baba ile oğlu birbirine düşürdü. Malatya'da muhalifleri tasfiye etmek için İl Başkanlığı'na atama ileEnver Kiraz getirildi. O da hemen babasına yöneldi. Yeni CHP Malatya İl Başkanı'nın ilk icraatı, Yeşilyurt İlçe Başkanlığıkoltuğunda oturan babası Hamit Kiraz'ı görevden almak oldu.
CHP'nin mahalle seçimleri tam bir orta oyununa döndü! Muhaliflerin tasfiye edilmesi için ne gerekiyorsa, o sahnelendi. Bütün bunlar yaşanırken, Seydişehir eski İlçe Başkanı Yunus Uysal, Konya İl Başkanı Cumhur Koyuncu hakkında"yolsuzluk" iddiası ile Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

* * *
Bunca hay-huy ve itiş-kakış arasında önemli ayrıntılar da gözden kaçtı. Kılıçdaroğlu, önceki gün bir televizyon programında, bacanağı Ali Rıza Yakar'ın Sarıyer'de delege seçilmesi üzerine "Ne bacanağımın, ne kardeşlerimin parti içinde etkin bir görevde bulunmalarını istemem" dedi.
Oysa, bir süre önce ağabeyi Yusuf Ziya Kılıçdaroğlu'nu, Tunceli İl Yönetim Kurulu Üyeliği'ne kendisi atadı. Kardeşi o göreve CHP MYK kararı ile gitti.
Kendisine "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" diye soran olmadı!

* * *
En önemlisi ise, mahalle seçimlerinin bitiş tarihi, 28 Şubat yerine 5 Şubat'a çekildi.
CHP, yine yargıya gitmeye aday bir karar aldı.
Böylece, Kılıçdaroğlu'nun CHP delegesine güvenmediği, bu yapıyı ne pahasına olursa olsun değiştirmek istediği ve 3 Mart'ta yapmayı düşündüğü Kurultay'a kendi seçtiği delegelerle gitmeyi planladığı netleşti.
Bütün bu gelişmeler de gösterdi ki, "parti içi demokrasi" nutuklarının hepsi yalan.
CHP'de tek gerçek var, o da koltuk!