01-31-2012, 12:52 | #1 |
CHP kimin sesi ? / Abdurrahman Dilipak
CHP! Sahi CHP kimin sesi. CHP'yi kim dizayn ediyor?
Sakın bana Kemalistler demeyin. O iş bitti. Hasan Fehmi Güneş eski defterleri karıştırırsa bulur.. CHP eskiden beri zaten o çevrelerin güdümündeydi.. Baykal'ı kim götürdü derseniz, bu sorunun cevabı, kim getirdiyse o! Peki Kılıçdaroğlu'nu kim getirdi? Baykal'ı kim getirdi ise o! Aslında bu işlerin arkasında hep aynı çevreler var.. Şimdi Kılıçdaroğlu'nu gönderecek olanlar da aynı çevreler.. Moiz Kohen'i bilir misiniz? Ondan beri Kemalizm hep aynı lobi tarafından dizayn ediliyor.. "Komunizm gelecekse onu da biz getiririz" diyenlerin arzı ihlas ettikleri loca aynı loca.. Ali Topuz bu işleri iyi bilir.. 12 Mart sonrası Ecevit'i iktidar yapmak için Sunalp paşa ile ne konuşmuşlardı? Kılıçdaroğlu kaset komplosunda suçüstü oldu.. Komplo onun eseri değil, ama komployu yapanlar ona oynadılar ve o da bu rolü kabul etti.. Hem zaten CHP'ye biraz Alevi oyu lazımdı.. Baykal, Alevi-Kürt hücrelerini dağıtmıştı.. CHP'yi tasfiye için tayin edilmiş Kayyum gibi idi.. Birileri Kılıçdaroğlu ile yola devam kararı aldı.. Baykal işmardan anlamadı. Direnmeye kalktı.. İpini en yakınındakiler çekti.. Baykal'ın bu işleri bilinmiyor değildi.. CHP'nin gençlik kolları gibi çalışan ADD ve ÇYDD elden gitti.. Ergenekon destekli derneklerde deşifre oldu.. YARSAV zaten partinin hukuk bürosu haline geldi.. CHP zaten Ergenekon'un avukatlığını üslenmemiş mi idi? Şimdi birileri var gücü ile CHP'yi yaşatmaya çalışıyor.. Ama asıl sorun şu; Kemalizm yaşatılmadan CHP nasıl yaşayacak! Kemalizm CHP'nin sırtında bir kambur gibi Kemalizmi taşıyarak daha fazla yol alamaz.. Önümüzde yerel seçimler var.. CHP bu günki pejmürdeliği ile seçimde bir başarı kazanması son derece zor.. Ne Kemalizmle, ne Kemalizm olmadan! Ergenekon'un avukatlığını bıraksa zeminini kaybedecek, devam etse siyasi anlamda bir varlık gösteremeyecek.. Hani, Ergenekon tutukluları çıkıp Meclis'e girseler, bu saatten sonra CHP için bunun faydadan çok zararı olacak.. Bunun farkına vardıkları için olsa gerek, artık seçilmiş tutukluları pek de ağızlarına almıyorlar.. Hani Haberal Meclis'e gelse, Genel Başkan kim olursa olsun, sonuçta herkes Haberal'ın ağzına bakacak.. BDP ile PKK arasındaki benzerlik gibi CHP ile Ergenekon arasında bir paralellik kurulacak.. Haberal partide "1 Numara" rolü üslenecek! Önder Sav bu süreçte "Kara kutu" rolü oynuyor.. Öyle anlaşılıyor ki, Sav-Baykal diyaloğu da bitti.. Bakalım bundan sonra bu işler nereye varacak. Görünen o ki, o kaset CHP'de hala gündem belirlemeye devam ediyor. Bakarsınız birileri yeni ve farklı bir kasedi servise koyabilir.. CHP'nin yeniden dizayn edilmesi, başka İstihbarat örgütlerinin de ilgisini çekebilir! Dün bir gazeteci Karadayı'dan, Çevik Bir'den önce sıranın Koşaner ve arkadaşlarına geleceğini söyledi ama, Özel savcılık elini çabuk tutarsa bakarsınız CHP'den birileri de sanık sandalyesine oturtulabilir.. CHP tezgahında, paşalar da var bazı Yargıtay ve Danıştay üyeleri de.. Bazı iş adamları var bu tezgahta, bazı gazeteciler de.. İşin yurtdışına uzanan boyutu da var.. Bu boyut ortaya çıkarsa CHP'nin sadece Ergenekon'un değil, aynı zamanda Yahudi lobisinin de avukatlığını üslendiği görülecektir.. O lobi de şimdi yeniden dizayn edilecek CHP için devrede olsa gerek.. Asıl sorun kaset olayı değil, kaset olayıyla birileri CHP'yi dizayn etmek, ona yeni roller, misyonlar yüklemek istiyor.. Burada asıl önemli olan nokta burası.. Bu işler biraz daha içinden çıkılmaz bir hal alırsa, bakarsınız Kılıçdaroğlu bırakıp gidebilir.. Baykal oyunu gördü.. Bu tezgahta kimlerin rol aldığını ve asıl planı da.. Savcı Sayan'ın iddiası, kaset işinin Baykal'ı göndermek için aylar öncesinden tezgahlandığının bir delili sayılabilir.. Baykal, aslında kendisine "git" diyenleri bildiğine göre, kasetin kaynağını da bilmesi gerekir.. İnan Kıraç adı da bu yeni süreçte sıkça geçen bir isim. CHP'nin beyaz Türkleri, diplomatları bakalım operasyonun sınırötesi ayağı ile yeni bir plan üzerinde anlaşabilecekler mi? Herkesin mutabık kaldığı bir çözüm yok.. Kılıçdaroğlu gidecek ve Baykal gelmeyecek? Peki bundan sonra CHP hangi genel başkanla yoluna devam edecek ve nasıl bir politika izleyecek? Kimsenin istediği olmayacak da, kimsenin istemediği "doğal bir aday" çıkarsa ne olur derseniz, cevap çok basit kavga çıkar. Çünki CHP doğal adaylara emanet edilecek bir parti değildir.. CHP sorunu çözülmeden Türkiye'nin sorunları çözülemez. CHP tasfiye olmadan derin devlet tasfiye edilmiş olmaz.. Selam ve dua ile.. Abdurrahman Dilipak - Akit
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
01-31-2012, 14:52 | #2 | |
Alıntı:
Baykal sevişme sahnesi çıktığında pisliğini Ak partiye bulaştırmaya çalıştı hemen,iyi oluyor çeksinler.Başbakan bile sustu sustu diline almadı,baktı iyice azıttı bunlar en sonunda vurmaya başladı Savcılarda vursun,bu gizli plan ortaya çıksın.Gerçi plan ortada herkes görüyor ama kimler var işin arkasında bu çıksın ortaya.Yazarın dediği gibi baykalda biliyor,kemalde biliyor,hatta önder sav bu olaydan sonra MAB'a konukl olduğunda,kasetin ortaya çıkmadan önce kendilerine ulaştığını haberdar olduğunu söylemişti.Savcı şimdi bunların alayını toplayıp ağzını arasın,kimler yayınladı ortaya serilsin.Madem baykal çıkıp devletin bunun üzerine gitmesini gerektiğini söylemişti zamanında,ahanda gidiliyor işte Yazarın dediği gibi bu ortaya çıakrsa bir çok şey ortaya çıkacak,ipin ucu bu sadece önemsiz ama başlangıç. Bir de Savcı Sayan var Yahu adama bitiyorum ama düz mantık onunki de. Dün çıkmış diyor ''muhalefeti bitirmeye çalışıyorlar,muhalefet bitince bu sefer de ülkeyi 'diktatörlük var' diye karıştırcaklar insanları ortaya dökecekler'' diyor,suriyeyi vs. örnek gösteriyor.Ama unuttuğu bir şey var,babadan oğlua geçen bir şey yok burada,halk seçiyor liderini Diğer ülkelerde seçim meçim bile yok,varsa bile göz boyamak amaçlı. Chp kafası işte ne beklenir Ama iyi güzel vuruyor kemali çok eğleniyorum Başbakan bile grup konuşmasında söyledi,'kılıçdaroğlu bize lazım' diye Puhaha salon kahkaha attı |
||
01-31-2012, 15:25 | #3 |
ister chp olsun, ister bdp, ister saadet, isterse Ak parti olsun, davası olmayan veya davasına sahip çıkamayıp iş koltuk kavgasına döndüğünde her kapı menfaate çıktığında hangi parti, birlik, cemiyet, cemaat olursa olsun, küçülmeye,çürümeye, yok olmaya, kesrette boğulmaya mahkumdur...
chp arkasına almış olduğu kişi ve kurumların foyaları zaten biliniyordu fakat hesapları sorulabildiği an chp zaten büyük bir kayıp yaşadı... artık hangi politikayı yürütürse yürütsün kapılar chpnin yıllardır sermayesi olan kör zihniyetlerin neticelerine çıkıyor... bu ak partinin karşısına çok daha güçlü muhalefetlere ihtiyaç var... şamil tayyar dün bir sözü çok hoşuma gitti, ergenekon gibi yapıların köşeye sıkışan muhalefet partilerin tek umut kapısı olduğundan dolayı onların umuduyla beslenir, onun için güçlü muhalefete ihtiyaç var dedi ve fakat malesef iki açığı kapatamadık 'cari açık' ve 'muhalafet açığı'.. dedi... |
|
01-31-2012, 16:11 | #4 | |
Alıntı:
Baykal'ın o dönemdeki avukatı Şahin Mengü soruşturmanın eksik kalmasına yol açacak şekilde başvuru yapmış.Diğer yandan, dosyada bir ilerleme kaydedemeyen Savcı Yücetürk ise Emine Ülker Tarhan döneminde YARSAV'a girmiş ve daha sonra başkan yardımcılığına getirilmiş. Savcıların eline yeni birşey geçtiğini zannetmiyorum Baykal'ın avukatı soruşturmayı eksik bırakacak şekilde başvurmuş.Ya burda olayın üstünü örtmeye çalıştılar yada Baykal'ı ayakta uyuttular. Ben Baykal'ın uyutulduğunu zannetmiyorum çünkü yapanların parti içerisinden olduğu düşünülürse dava tamda kaset skandalı üzerine devam etseydi Chp ye ulaşacak ve Chp görülmemiş bir kavgaya tutuşacaktı.Burada Baykal çok akıllıca davrandı bence...çünkü o gün kaseti çıkaranlar ortaya çıksaydı Deniz Baykal Chp'yi bitiren adam olarak tarihe geçecekti.Bence bu kaseti çıkaranlar bunu Baykal'ın gözünün içine baka baka yaptılar.Baykal'da uygun zamanda intikam almak için zaman kolladı ve soruşturmaya tekrar start verdirdi. Tabi bütün bu varsayımım Baykal uyutulmadıysa seçeneği üzerine kurulu... |
||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|