Deniz Baykal geçtiğimiz günlerde “Böyle giderse Galatasaray’a döneriz” demişti!..
Ne olmuş Galatasaray’a?..
Fenerli duruşuna sahip bir arkadaşınız olarak ifade edelim ki “düşen”e bir tekme de biz atacak değiliz...
Galatasaray’a bir şey olduğu yok; her takımın başına gelebilir, şu anda “düşme” potasının üzerinde geziniyorlar o kadar.

•
Bu bir “Galatasaray” yazısı değil; bir “CHP” yazısı ve bir “Laiklik” yazısı!..
(Uygulamadaki haliyle) “Laiklik” denilen adamı ne yapar?..
Allah düşürmesin; bir adam bu “zorba” akımın tesirine girdi mi, suratına “nur” uğramaz olur.
Sapıtır!..
Misal mi?...
Bir bakın Allah aşkına, “laiklik saplantısı” olanların suratlarındaki nursuzluğa!..
“...Onlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.” (Rahman Suresi, 41)

•
Bu öyle bir saplantı ki, her girdiği yeri talan eder...
Misal mi?
Aha Galatasaray!
O muhteşem sürecini hatırlarsınız...
UEFA Kupası, Süper Kupa, peşi sıra lig şampiyonlukları...
O kadroya bir bakın; Arif, Emre, Hakan Şükür, Okan, Küçük Hakan...
Takımın belkemiğini “inançlı” futbolcular oluşturuyordu o zamanlar.
Oluşturuyordu ve kulübün “Mason” yani “Okullu” tarafı bundan büyük rahatsızlık duyuyordu.
Onlar için “Şampiyonluklar, dünya çapında başarılar” filan değil, kafalarındaki “Laiklik” anlayışı önemliydi...
Bu anlayış, bir ecnebinin milyonların gözü önünde istavroz çıkartmasını alkışlarken, bir “Müslüman Futbolcu”nun ellerini göğe kaldırıp dua etmesini, Cuma’ya gitmesini, hele hele vakit namazları kılmasını asla ve kat’a hoş görmez!..
Düşünün; bir şampiyonluk kutlaması ve şampanya patlatmayan, dansöz oynatmayan futbolcular!
Aman ne köylü, aman ne banâl!..
Bu herifler; Galatasaray’ı zirveye taşıyan o “çekirdeği” öyle bir dağıttılar ki...
Al sana bugünkü Galatasaray!
Hayır, sadece “Dindar”ların takımları başarılı olur demiyorum...
Dediğim o ki; siz sırf saplantılarınızdan, din düşmanlığınızdan, “laikliğiniz”den dolayı böyle bir dağıtma işlemine giderseniz, aha böyle çakılırsınız dibe...
Ha dibe dedik de; bu herifler için değişen bir şey yok aslında, saltanatları saltanat!..
Galatasaray için yaka bağır yırtan, evinin rızkını bu işe yatıran tribündeki avanak!..
(Ben de yıllar önce “Fener tribünlerindeki avanak”lardandım da, oradan bilirim bu işlerin acısını!..)

•
CHP’ye geçelim mi?..
Bu adamlara yıllarca ne dedik;
Oğlum, aslanım, Baykal’ım, Baytok’um...
Önder Sav’ım.
Dur Merter’im.
Dandi Kemal’im!..
Teşbihte hata olmaz;
Ayının dokuz şarkısı varmış, sekizi armut üzerine...
CHP’ninki de laiklik, laiklik, laiklik...
Dokuz şarkının sekizi laiklik, biri de afedersiniz “kasetlere konu” hadiseler üzerine...
Yapmayın etmeyin; biraz da şu garip milletle ilgilenin!..
“Dindar”lık şöyle dursun, hiç değilse Sosyal Demokrat olun!..
Gariban vatandaşa inin!..
Üretime kafa yorun; hükümeti eleştirecekseniz de, yok içki, yok dansöz, yok laiklik taraflarından eleştirmeyin...
Doğu’ya fabrika mı açmıyor, vur beline beline!..
Vatandaşa iş mi bulmuyor, vur!..

•
Sen partiyi bunca “laikliğe”, bunca “içki serbestisi”ne, bunca “kaset”e boğ...
Vatan, millet işleriyle hiç ilgilenme...
Fabrika deme, “yol” deme, “su” deme...
“Laiklik” de,
“Mahkeme” de,
“İptal davası” de,
“çatışma” de,
“hır” de,
“gür” de...
Ve...
Çık şimdi de...
“Bu gidişle Galatasaray’a döneriz” de!..

•
Ya ne can sıkıcı vaziyettir bu; ben “Atatürk Partisi”ni böyle mi görecektim?..
“Kümede kalmaya” bile sevinir hallere mi düşecekti benim partim!!!
Bu CHP’nin hali ne olacak...
Hadi sloganla bitirelim:
Türkiye laiktir laik kalacak!..
CHP düşmeyecek, hep kümede kalacak!..