Cem Uzan birdenbire Genç Parti'yi kurduğu zaman (bundan hiç haberim olmamıştı, herkes gibi ben de bir yaz akşamı televizyon reklamından öğrenmiş, şaşırmış kalmıştım), bir arkadaş "MHP Light" demişti...
Eh, güzel bir "mazmundu" tabii...
Şimdi düşündüm de, bu buluşu araklayıp Mustafa Sarıgül'ün kuracağı partiye uygulasam, ona "CHP Light" desem acaba tutar mı?
Sarıgül, "ağır toplarını", politikacıların "siyasi kaçamak" yeri olan, sessiz sakin Abant'ta toplamış, tüzük ve program üzerinde çalışmışlar...
Henüz bilmiyoruz ama içinde bol bol "değişim, demokrasi, özgürlük, katılımcılık" falan geçeceğine kalıbımı basarım.
Ağır toplarına baktım: Onur Kumbaracıbaşı, Mehmet Moğultay, Yüksel Yalova, Hikmet Çetin gibi toplar... Bir de, kamuoyunda pek fazla tanınmayan Affan Keçeci, Sabri Erbakan, Zeynep Dereli, Seda Eyüboğlu, Elif Uluğ, Tonguç Çoban gibi isimler.
Yani, bir tür "CHP'nin B takımı"... Deniz Baykal muhalifleri, "gayrımemnunlar" ekibi... Parti içinde Baykal'ı devirmeleri mümkün olamayınca oradan kopup yeni bir "oluşum" arayanlar.
Eee, başka?
İktidara gelirse Moğultay adalet bakanı, Kumbaracıbaşı bayındırlık bakanı... Çetin de cumhurbaşkanı adayları olsa gerek, Beşiktaş kulübü başkanlığı topuna girmemişti... Bu kadarını anladık, eşek değiliz ya...
Başka? Belli değil.
Fakat "anaları" olan asıl CHP'den daha bir liberal, daha bir "piyasacı" olacakları varsayılıyor.
Vallahi fena da değil ha...
Ancak parti içi demokrasinin nasıl işleyeceğini de merak ederim. Örneğin, seçimde barajı aşamazsa, Sarıgül başkanlık koltuğunu diyelim Çetin'e mi devredecektir?
O kadar da safız demedik.
"Neyi değiştirecekler, nasıl değiştirecekler?" diye sormuştuk. Taraftarlarından hemen yanıt gelmişti: "Deniz Baykal'ın iktidara 'gelmeme' arzusunu değiştirdiler, bunlar çok farklılar, iktidara 'gelmek' istiyorlar, daha ne değiştirsinler?"
Bu tür taraftarlarla yola çıkmanın neye yeteceğini sormuyorum, ağzımın payını aldım!
"Baykal'a vermeyin, bize verin"den öte somut bir şeyler koyabilirlerse ortaya, kendilerini ciddiye almaya hazırım. Şimdilik, sözünü ettiğim ağır toplardan Abant'ta bir basın toplantısı düzenleyeni, "açılımın demokratikleşmeyle çözüleceğine inanıyoruz ama demokrasi bütün vatandaşlarımız için" gibi, üçüncü sınıf bir kasaba politikacısına, kaşarlanmış bir "Ankara esnafına" bile yakışmayacak laflar etmiş...
Haklısınız Sayın Kumbaracıbaşı, katılıyorum, ona bakarsanız dünya da güneşin çevresinde döner, su da yüz derecede kaynar vallahi...
Düşmanlarımın ileri sürdükleri üzere bu yeni partiden niçin "korktuğumu" ya da korkmam gerektiğini de, haftalardır düşünüyorum, bir türlü bulamıyorum. Demokrasi bütün vatandaşlar içinse, bana ne kötülük edecekler acaba? Yoksa Deniz Baykal'ı da astırırlar mı dersiniz?

SABAH