![]() |
#1 |
![]() Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy, 27 Mayıs'ın asker değil, CHP'lilerin de içinde bulunduğu gizli bir yapılanmanın işi olduğunu savundu.Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Bayar Gürsoy, 27 Mayıs'ın sadece asker değil, Cumhuriyet Halk Partililer'in de içinde bulunduğu gizli bir yapılanmanın, cuntanın işi olduğunu savundu...
Adnan Menderes ve iki bakanın idamıyla sonuçlanan 27 Mayıs darbesi mağdurlarından dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Bayar Gürsoy, darbeyi Cumhuriyet Halk Partililer'in (CHP) de aralarında bulunduğu karanlık bir gücün adeta dantel işler gibi hazırladığını ileri sürdü. Önce şartlar hazırlandı Darbenin Türkiye'de şok etkisi yarattığını ve toplumda büyük bir travmaya sebep olduğunu belirterek, 27 Mayıs'ın sadece asker değil, CHP'liler'in de içinde bulunduğu gizli bir yapılanmanın, cuntanın işi olduğunu savunan Gürsoy, darbenin ülke çapında yürütülen dezenformasyonla başlatıldığını söyledi. Gürsoy, "Bu dezenformasyon 27 Mayıs günü değil çok önceden başladı. Adeta dantel işler gibi adım adım 27 Mayıs'a doğru gidildi. Önce şartları hazırlandı" diye konuştu. DP'lileri tehdit ettiler DP'nin kuruluşunun da çok kolay olmadığını belirten Gürsoy, dönemin TBMM Başkanı Refik Koraltan'ın eşine misafirliğe gelen Halk Partili bazı vekil eşlerinin, "Ne cesaretle kuruyorsunuz Demokrat Parti'yi. Bu işin sonu darağacında biter! En kalın ipi de Koraltan'a saklıyorlar" şeklinde tehditlerde bulunduklarını söyledi. Gürsoy, Koraltan'ın eşi Makbule Koraltan'ın, o tarihten sonra hastalandığını dile getirdi. CHP'nin DP'yi karalamak için "Yalan yayma komitesi" adında bir yer altı teşkilatı kurduğunu ileri süren Nilüfer Bayar Gürsoy, yine CHP'liler'in de içinde olduğu bazı kişilerin darbe öncesi DP'lilerin evlerini belirleyerek ihbar ettiğini ifade etti. Çeşme'de yaşadığı bir anıyı da anlatan Gürsoy, "Artık ihbar yapmayın" yazılı afişlerin darbenin ardından sokaklara asıldığını belirtti. Gürsoy, bu ihbarların Yassıada davalarının temelini de bu yalan ihbarların oluşturduğunu kaydetti. Bir askerin mücadelesi Darbenin yapıldığı anı hüzünlenerek anlatan Gürsoy, gece yarısı gürültü ile yatağından kalktığını ve korku ile şaşkınlık arasında bir hisse kapıldığını ifade etti. Bayar'ı korumakla görevli Muhafız Alayı Komutanı Osman Köksal'ın henüz iki ay önce göreve başladığını ve eski komutanın ise ortaya atılan yalanlarla görevinden aldırıldığını anlatan Gürsoy, tarihe "9 subay" olarak geçen kişilerin Köksal'ı köşke yerleştirdiğini belirtti. Darbe gerçekleştirildiğinde Köksal'ın çağrılmasına rağmen Bayar'ın yanına gitmediğini söyleyen Gürsoy, nizamiye kapısında bir askerin ise tek başına darbecileri içeri sokmamak için mücadele verdiğini ifade etti. “Aç kapıyı girsinler” Muhafız Alayı Komutanı Köksal'ın, "Aç kapıyı girsinler" demesi üzerine askerin, "Demek sen de onlardansın" diyerek Köksal'a tepki gösterdiğini aktardı. Gürsoy askerin, komutanı Köksal'ın ısrarı üzerine kapıyı açmak zorunda kaldığını anlattı. Demirel yüzünden AP’den ayrıldım Darbeden sonra Adalet Partisi'nden (AP) siyaset teklifi geldiğini belirten Nilüfer Bayar Gürsoy, teklifi Yassıada'da yargılanan eşi Ahmet İhsan Gürsoy'a mektupla şifreli şekilde yazdığını belirtti. Eşinden yine şifreli bir şekilde, "Bursa'ya gidersen Adalet teyzene uğra" cevabını alan Gürsoy, AP'nin teklifini kabul ettiğini söyledi. Bir süre sonra AP ile yollarını ayırma kararı alan Gürsoy, sebep olarak Süleyman Demirel'in söyledikleri ile yaptıklarının birbirini tutmamasını gösterdi. Demirel'in 27 Mayıs yasaklılarına siyasi hakların verilmesi tartışmalarında da zorlaştırıcı rol oynadığını savunan Gürsoy, "İnsan olarak gayet saygılı. Ama sözlerle hareketler birbirini tutmayınca, ayrılık olunca, hükmünüzü verebiliyorsunuz. Demirel'in cesaretle bizleri müdafaa etmediğini söyleyebilirim" diye konuştu. bugün.com
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|