27 Mayıs 1960 darbesinden önceki dönemde CHP ve iktidardaki DP arasında "ilan edilmemiş bir savaş"ın olduğunu ve DP yönetimine karşı muhalefetini sertleştiren İnönü' nün iktidara darbe tehditlerinde bulunduğunu...
İsmet İnönü'nün o zamanki demeçleri arasında:
* "Seçim güvenliği üzerinde ısrar edeceğiz. Vermezsen gideceksin hem de çok fena gideceksin." (17 Ekim 1958),
* "Biz ihtilal ve inkılap rejiminden geldik." (18 Ekim 1958),
* "Sabık Başbakan olmaktan korkan zatın korktuğu en kısa zamanda başına gelecektir. " (17 Ocak 1960) gibi yakışıksız ifadelerin bulunduğunu . . .
Mayıs 1960'a yaklaştıkça demeçlerin daha da sertleşerek:
* "Biz ihtilal metodlarını izleriz.",
* "Biz ihtilalden yetişmiş insanlarız.", "Eğer insan hakları yürütülmez, vatandaş hakları zorlanırsa, baskı rejimi kurulursa, ihtilal mutlaka olur". ,
* "şartlar tamam olduğu zaman, milletler için ihtilal meşru haktır. ",
* "Eğer ihtilalden başka Vatandaş için başka çıkar yol yoktur' kanaati zihinlere yerleşirse, meşru bir hak olarak kullanılacaktır. Bundan kaçınmak mümkün değildir." şekline dönüştüğünü...
27 Mayıs darbesinin liderlerinden Orhan Erkanlı'nın da, yıllar sonra hatıralarında bu sözlerin kendilerini nasıl etkilediğini:
'İsmet Paşa'nın Meclis'te 'Şartlar tamam olduğu zaman ihtilal meşru olur' dediği günün gecesi, İstanbul'da bulunan arkadaşlarla toplanarak bu sözün manasını değerlendirdiğimizi hatırlarım. Bizim için en önemli problemlerden biri, İsmet Paşa faktörü idi. O gece anlaşıldı ki, paşa bizimle olmasa dahi, ihtilalin karşısında vaziyet almayacaktır. Bu sonuç bize güç ve hız verdi.
Paşanın bizim örgütümüzle direkt bir irtibatı hiçbir zaman olmamıştır. Eminim ki haberi olsaydı bizi resmi makamlara bildirirdi. Fakat bizim için bu sözler birer yeşil ışıktı. Paşanın da durumu bizim gibi görmesi, maneviyatımızı yükseltiyordu" diyerek itiraf ettiğini...
Biliyor muydunuz?..
Alıntı:
K: Mehmet Yalçın - "CHP'nin Günah Dosyası",Aktüel dergisi,5-14 Ağustos 1991,sayı 5,sayfa 29