![]() |
#1 |
![]() CHP'ye-Nazi Desteği
Deniz Feneri davasında Türkiye'deki resmi makamlardan önce CHP'yi bilgilendiren Almanya, CHP'nin Alman Ebert Vakfı'ndan aldığı yardımla ilgili Türkiye'ye bilgi vermeyi reddetti. ![]() Vakit gazetesinin CHP'nin Alman Friedrich Ebert Vakfı'ndan 2005'te 85.000 Avro para yardımı aldığını belgeleriyle ortaya koymasıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma Alman makamlarına takıldı. Vakit gazetesinin geçtiğimiz yıl belgeleriyle ortaya koyduğu yardım skandalından sonra harekete geçen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, başlattığı soruşturma kapsamında Alman makamlarından bilgi istedi ancak Almanlar, CHP'nin Ebert Vakfı'ndan yardım aldığına ilişkin soruşturmada bilgi vermek istemediklerini bildirerek, bu yardım talebini reddettiler. EBERT VAKFI'NIN CHP'YE YARDIM BELGESİ İÇİN TIKLAYIN VAKİT'İN HABERİ İHBAR KABUL EDİLMİŞTİ Deniz Feneri ve Bosna'ya yardım paraları davalarında Türk makamlarına her türlü bilgi ve belge desteği veren Alman makamlarının CHP'yle ilgili bir konuda, bilgi vermek istememeleri kafaları karıştırdı. Yargıtay, Vakit gazetesinin, CHP'nin Friedrich Ebert Vakfı'ndan 85 bin Avro yardım aldığına dair belgeli haberini ihbar olarak kabul ederek, inceleme başlatmıştı. Konuyla ilgili olarak başlatılan soruşturma çerçevesinde Yargıtay, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla, Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığı'ndan bazı soruların yanıtlanmasını ve bazı belgelerin örneklerinin gönderilmesini talep etti. BAŞSAVCILIK, ALMAN MAKAMLARDAN TALEP ETTİ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP ile ilgili başlattığı inceleme kapsamında Berlin Adalet Bakanlığı'ndan, Friedrich Ebert Vakfı'nın CHP'ye 85 bin Avro yardım yaptığına ilişkin belgenin Alman Dışişleri Bakanlığı'nca düzenlenip düzenlenmediği bildirmesini istedi. Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla 1954 ve 1970 tarihli Lahey Sözleşmesi hükümleri ile Türk ve Alman devletleri arasındaki hukuki anlaşmalar gereği Berlin Adalet Bakanlığı'ndan bilgi talep eden Başsavcılık ayrıca, belgeyi düzenleyen Dr. Alexander Kaminski'nin Alman Dışişleri Bakanlığı'nda çalışıp çalışmadığının tespiti konusunda da bilgi istedi. Başsavcılık, Kaminski'nin Dışişleri Bakanlığı'nda çalıştığının ve belgenin gerçek olduğunun anlaşılmasından sonra da Alman Dışişleri Bakanlığı ve Friedrich Ebert Vakfı'na da bazı soruların sorulmasını kararlaştırdı. ALMANLAR, CHP'NİN YARDIM ALDIĞINI FİİLEN KABUL ETTİ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu soru ve taleplerini ilettiği Dışişleri Bakanlığı da, resmi bir yazıyla Berlin Adalet Bakanlığı'na iletti. Dışişleri Bakanlığı kanalıyla gönderilen yazıya cevap veren Almanların cevabı ise ilginç oldu. 13 Mart 2009'daki yazıya göre Berlin Adalet Bakanlığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebinin siyasi parti yasaklama davasıyla ilgili olduğu gerekçesiyle yardım yapamayacağını bildirdi. Bu cevapla, fiili olarak CHP'nin Friedrich Ebert Vakfı'ndan yardım aldığını da kabul etmiş olan Berlin Adalet Bakanlığı'nın, yardım talebini geri çevirmesine gerekçe olarak da şunları gösterdi: "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi, siyasi parti yasaklama davasıyla ilgili incelemelere konu teşkil ediyor. Böyle bir konuda adli yardım talebi yerine getirilemez. Çünkü 28 Mayıs 1929 tarihli 'Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Devleti Arasında Hukuki ve Ticari Mevaddı Adliyeye Müteallik Münasebatı Mütekabiliyeye Dair Mukavelename' ve 1970 tarihli 'Hukuki ve Ticari Konularda Yabancı Ülkelerde Delil Sağlanması Hakkında Lahey Sözleşmesi' istenen bu yardımların yapılmasına imkan vermiyor. O nedenle adli yardım evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edilmiştir." CHP-ALMAN İSTİHBARATI İŞBİRLİĞİ Mİ? Alman makamlarının CHP'yle ilgili bir soruşturmada bilgi ve belge desteği vermekten kaçınması, Yargıtay'ın başlattığı soruşturmayı çıkmaza sokarken, Deniz Feneri ve Bosna'ya yardım paraları konusunda Türkiye'ye her türlü bilgi ve belge desteği sağlayan Almanya'nın CHP'yi neden koruduğu ise kafalarda soru işareti bıraktı. Almanya'daki Deniz Feneri davasında Türkiye'deki resmi makamlardan önce CHP'nin bazı dosyalara ulaşması, olayın Alman istihbaratıyla CHP arasındaki ilişkiden kaynaklandığı yorumlarına neden olmuştu. Zira, CHP'nin 85 bin Avroluk yardım aldığı Friedrich Ebert Vakfı da Alman Dışişleri Bakanlığı'nın desteklediği bir vakıf ve ‘Türkiye'nin ulusal birliğine karşı faaliyet yürüttüğü' iddia ediliyor. KARLIBEL: ALMAN DERİN DEVLETİ CHP'Yİ KORUYOR Vakit'e konuşan Araştırmacı Yazar Talip Doğan Karlıbel CHP-Alman istihbaratı arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. Karlıbel, CHP ile Ebert Vakfı arasında bir çıkar ilişkisi olduğunu belirterek, Alman derin devletinin bu ilişkiye ait belgeleri Türkiye'ye vermek istemediğini söyledi. Deniz Feneri davası dosyasının Türkiye'ye hemen gönderildiğini hatırlatan Karlıbel, şunları söyledi: “Buna Alman derin devletinin operasyonu diyebiliriz. Alman derin devleti, çıkarlarını savunan partinin (CHP) kapatılmaması için Uluslar arası Anlaşmalara rağmen gerekli bilgileri Türk yetkililere vermemiştir Çünkü CHP ile Ebert Vakfı arasındaki ilişki kapatma gerekçesi olarak gösterilmektedir. Anayasa'ya aykırı olduğu iddia edilerek reddedilmektedir” dedi. ALMANLAR, NASYONAL PARTİ'Yİ KAPATMIŞTI Karlıbel şunları söyledi: “Alman aşırı sağcı Nasyonel Parti'nin kapatılması için Alman makamları, Danimarka Adalet makamlarından bu partinin Danimarka'da aşırı ırkçı sağcı partilerle olan ilişkilerinden dolayı Danimarka Adalet Bakanlığı'ndan yardım talebinde bulunmuştur. Çok ilginç bir şekilde çifte standart uygulanıyor burada. Bu yardım talebi 2004 yılında gerçekleşmiştir. Ve Alman NPG'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi şu an aynı CHP'ye karşı yürütülen bir soruşturmanın aynısını Almanya'da yürütmektedir. Orda Alman federal savcılığı Danimarka Dışişleri Bakanlığı ve Federal Savcılık'tan yardım talebinde bulunmuştu. Burada bir çifte standart uygulanmaktadır. Çünkü CHP kapatılırsa Alman çıkarlarının sarsılacağı, Alman vakıflarının ciddi sorun yaşayacağını düşünüyorlar. Bu nedenle bu kararı vermişlerdir. Vakıflar ve CHP'ye yardım konusunda ciddi bir bloke ile karşı karşıyayız. Çünkü Alman gizli servisi tarafından örtülü ödenekten finans edildiği için çalışmaların deşifre olacağını düşünerek böyle bir bloke yapmışlar. Yani Alman derin devleti, Vakıflarımız ciddi bir sorun yaşar. Bu para yazışmalarını ve ödemeleri yaptığımızı teyit edersek bu vakıflar ciddi sorun yaşarlar, hatta kapanır. Ve bu Türkiye üzerindeki çıkarlarımızı ciddi bir şekilde tehdit etmiş oluruz diye düşünüyor.” “BELGELER GELİRSE CHP KAPATILIR” Almanya hükümetinin çifte standart içerisinde bulunduğunu belirten Karlıbel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı Adalet Bakanlığı, Refah Partisi kapatma davasında Almanya'dan aktarılan-biliyorsunuz bu Mercimek davası var- Refah davasında Alman makamlarından ciddi bir yardım talebinde bulunmuştu. Almanlar bu talebi kabul etmişti. Türkiye'den 5 tane milletvekili gelmişti. Soruşturmanın Almanya kolunu takip etmek için. Savcı, DYP, ANAP ve CHP milletvekillerini kovmuştu. Savcının işine karışılmaz cinsinden bir olay yaşanmıştı. Yani burada CHP'nin kapatılmaması için çok ciddi çıkışlar yaşandı. Bakın Deniz Feneri davası yargılama bittiği halde dosyaları buraya gönderiyor. Ama CHP'nin belgelerini göndermiyor. AK Parti'ye açılan kapatma davasında bile ‘yardım ve para akışı vardır' diye yardım etti. Yani Alman derin devleti, burada müdahale ederek bu soruşturmanın kapatılması veya bilgi verilmemesini istiyor. Çünkü belgeleri verirse CHP çok ciddi bir sorun yaşayacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bunu kabul etti. Birde bunu Almanlardan teyit etmek istedi. Ancak Alman makamlarını bunu reddediyor. Alman makamları bu belgeleri verirse CHP ya para cezası ya da kapatma davası ile karşı karşıya kalacak.” CHP, AVRUPA ÜLKELERİ İÇİN HAFİYELİK YAPIYOR CHP'nin Almanya ile olan ilişkileri konusuna ışık tutacak bir açıklamayı da Avrupa Türkleri Kültür Dernekleri Birliği Genel Başkanı Recep Yıldırım yaptı. Vakit'e konuşan Yıldırım, CHP yasakçılığının Avrupa'ya ulaştığını belirterek, bu partinin Avrupa'daki İslami cemaatlerle ilgili raporlar ulaştırdığını söyledi. Yıldırım, “CHP her şeye itiraz ederek bir taraftan ‘laiklik elden gidiyor' çığırtkanlığı yapıyor, bir taraftan da seçim öncesinde dini duyguları istismar ederek milletin oyunu almaya çalışıyor. CHP'liler, insanların yaptığı hayırlar bile başka maksatlara çekerek hayrı bile engellemeye çalışıyorlar. Avrupa'daki sözde Türk kökenli siyasetçiler, Avrupa'daki cemaatler hakkında CHP'ye raporlar veriyorlar. Bu sözde siyasetçiler CHP'nin seçim çalışmalarına katıldılar ve meydanlarda boy gösterdiler. Çirkef siyasetini buralara yerleştirmeyin. CHP zihniyeti, Avrupa'yı bile rahatsız ediyor. Almanya'daki Deniz Feneri, Mercimek, Bosna ve Filistin'e yardım konuları, CHP'nin hazırladığı raporlara riayet edilerek hazırlanmaktadır. CHP, huzuru bozacak girişimleri vazgeçsinler” ALMAN DIŞİŞLERİNİN CHP İÇİN GÖNDERDİĞİ YAZI Anayasa'nın 69. maddesinin 10. fıkrasına göre (Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyruklu olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partilerin temelli kapatılması) CHP'nin kapatılması için gerekçe olarak gösterilebilecek 85 bin Avroluk yardım ilk defa Vakit gazetesinde belgeleriyle yayınlanmıştı. Gazetemizin yayınladığı belgeye göre, Alman Dışişleri Bakanlığı'nın “Alman Devleti Vakfı” olarak bilinen Friedrich Ebert Vakfı'na gönderdiği 03.12.2005 tarihli resmi yazıda, “Türk Sosyal Demokrasi Partisi” olarak söz edilen CHP ile ilişkileri genişletmek amacıyla bu partiye finansal yardım yapılacağı, vakıfa CHP'ye aktarılmak üzere 85.000 Avro ödeme yapılacağı bildiriliyor. Ödemenin Bank Für Sozialwirtschaft üzerinden gerçekleştirileceği kaydediliyor. Yazının Türkçe'si şöyle: “İlişkileri genişletmek ve projelerini desteklemek için Türk sosyal demokrasi partisi CHP'ye finansal yardım yapacaktır. Türk sosyal demokrat partisi olan CHP, Sosyalist Erternasyonal üyesidir. Bu vesileyle de bu projenin tarafımız tarafından teşvik edilmesi iyi bir işbirliğinin ortaklar arası desteklenmesidir. Bu konu için 85 bin Avro'luk bir yardım öngörülmüştür. Bu projenin sonuçlanmasıyla ilgili 2006'nın Haziran ayına kadar yazılı şekilde projenin neticelenme sonucunu bize yazılı olarak bildirin. Ödememiz banka üzerinden yapılacaktır.” 2003'TE DELİL YETERSİZLİĞİNDEN YIRTMIŞTI 2003'te CHP'nin Alman vakıflarından yardım aldığı iddialarıyla gelen ihbarlar üzerine dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok tarafından da bu partiler hakkında soruşturma başlatılmış, soruşturmada iddialar yeterli görülmeyerek, söz konusu parti hakkında temelli kapatma davası açılmasına gerek olmadığına karar verilmişti. KANADOĞLU ‘KAPATILABİLİR' DEMİŞTİ CHP'nin Alman Friedrich Ebert Vakfı'ndan aldığı yardım Anayasa'ya göre kapatılmasını öngörürken, bu konuda cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 367 fikrini ortaya atarak meclisin kilitlenmesine sebep olan Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da aynı görüşü savunuyor. Kanadoğlu, CHP'nin Alman Vakfı'ndan aldığı yardım ortaya çıkmadan önce, Deniz Feneri davasını kastederek AK Parti hakkında kapatılma davası açılabileceğini ve “Anayasa'nın 69. maddesinin 10. fıkrasına göre bir tüzel kişilikten maddi yardım alan siyasi partinin temelli olarak kapatılması gerekir” demişti. VAKİT
![]() Konu Necip Fazıl tarafından (04-30-2009 Saat 08:13 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Chp'nin kimler tarafından beslenildiğini Türkiye öğrenmeli.
Türkiye'ye bilgi verilmese de davanın sonucu Türkiye'de ki süreci doğrudan etkileyecektir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|