01-20-2012, 14:33 | #1 |
Çin İran'ı petrole, 'yeni' Kral Amerika'yı Çin'e satar mı?
Çin İran'ı petrole, 'yeni' Kral Amerika'yı Çin'e satar mı?
Arap Baharı ile İndo-Pasifik denklemlerinin ortak kümesinde yer alan ülkelerden biri de Suudi Arabistan… Genel olarak Arap Baharı’na muhalif davrandı, istisnai olarak Suriye’de değişimi destekledi. Arap Baharı’nın kendisine sirayet edeceğine, Şam’ın tazelenmesinin ise İran’ı tökezleteceğine inandı. (Bu manada Türkiye ile hem ortak hem de rakip bakışa sahip gibi durdu!) Şu an Batı’da S.Arabistan üzerine yapılan tartışmaların ilk maddesi, Riyad tahtının boşalması halinde yaşanacaklar... Hanedanın bir ayağı çukurda desek yanlış olmaz... Kral çok yaşlı ve hasta ama.. Veliaht da farklı değil. Torunlar dahi 60’lı yaşları sürüyor. Monarşi söz konusu olduğunda akıl hep bir soyağacına meyleder ama isimler üzerinde durmayacağım.. Ama şunu söyleyelim; Prens Nayef bin Abdülaziz’in tahta çıkması bekleniyor ve katı bir lider olduğu söylenmeli. Bu tablo, Azrail’in Riyad rejiminin kapısını çaldığını gösteriyor.. Ancak Saray’ın çatısını tutan kimi 'ithal sütunlar' tahminlerden daha sağlam çıkabilir. Bunların dayanıklılığını anlamak önemli: Zira bir yandan İran çıkmazını, Arap Baharı etkisini, alarm veren Şii-Sünni kırılmasını kapsayan, diğer yandan uçları Çin’e, Hindistan’a, İsrail’e, Pakistan’a (!), Arap Yarımadası’na, elbette Amerika’ya giden, petrol etkisini biçimlendiren, nihayetin de bizi de düşündürecek bir resim bu. 'Körfez İşbirliği Konseyi', S.Arabistan’ın İran saldırıları ile demokrasi ataklarını karşıladığı önemli bir kalesi. Riyad’ın KİK’i oluşturan ülkelerde-ki hepsi monarşidir-Arap Baharı’nın yeşermesine izin vermeyeceği bellidir. (Bayreyn örneği. Üstelik ABD’nin bu ülkede bahar tazeliğini desteklediği unutulmamalı.) Yine de kale surlarının muhkem olduğu söylenemez... KİK ülkeleri, (S. Arabistan’a ek olarak; Bayreyn, Umman, BEA, Katar, Kuveyt.) ne birbirlerine büyük bir sevda ile bağlıdır ne de Riyad’a aşk beslerler. Zoraki demeyelim ama mantık evliliği sayabiliriz; İran’a ve bahara karşı bir birliktelik. (Bu noktada Katar-Türkiye ilişkisi ile Türkiye-S.Arabistan ilişkisinin kıyası manidar farklar sunabilir.) Washington-Riyad ilişkileri hep petrol odaklı okundu ve doğruluk payı yüksektir. Yine de tek maddelik ilişki olmaz... ABD hanedandan hoşlanmıyor! Ve bu yeni bir şey değil.. 11 Eylül’e giden geçmişi var... Saldırıları gerçekleştirenlerin çoğunluğunun Arabistanlı olmasından hareketle Amerika’nın Suud çekincesinden bahsedildi ama.. Washington’un derin aklı, olası Arabistan desteğine hep mim koydu. Kot pantolonlarla Oval Ofise’e gidip, ayak ayak üstüne atıp, Başkan Bush’la sohbet eden Suud elçileri döneminde bile bu hissiyat fark edildi. Şimdi El Kaide Yemen’den başını göstererek Suudi tahtını içeriden tehdit ediyor. Ülkenin politik dengesini bozacak kadar da etkililer. Garip olan ne biliyor musunuz?. El Kaide ile Arap Baharı’nın uyumlu olması! Hani laf, "ABD ile El Kaide”nin ortak noktası Arap Baharı" demeye gidiyor ama.. Şunu söyleyeyim bari: bahara "devrimci Tsunami" diyen El Kaide lideri Enver al Avlaki New Mexico’lu! Cümleyi şöyle kursanız çok laf eden çıkar: "Arap Baharı’nı tezgahlayan ABD’yi destekleyen El Kaide’nin lideri de Amerikalı." Hiç girmeyelim... Önceki yazımızın altına, "ABD’nin bölüneceği yerler"i yorumlayan okurlar düşünsün. Arabistan’ın huzursuz bölgelerinden biri Doğu Eyaleti; Şii nüfus ve petrol yoğunluğu olan bir coğrafya burası. Kimi bahar kalkışması denemeleri sertlikle sindirildi ama burada ayaklanma çıktı. İktidarın varlığını tehdit edecek denli güçlü değildi ama iç istikrarı bozacak nüve vardı.. Kadınlar da mutsuz bu ülkede ve en merak edilen de gençlerin durumu! S.Arabistan’ın iç dalgalarına çok dalmayalım.. Fakat "Hicaz"ı söylemeden geçmeyelim.. Bu kadar da kalsın. Müstakbel Kral’ın sertlik yanlısı olduğu kadar Amerika muhalifi olduğu da söyleniyor. “Ne kadar”ını zaman gösterir. İki ülke arasındaki ilişkiler zincirine "petrol ve silah"la su verildiğinden, 'kırılma olur mu, ne zaman olur' sorularını karşılamak zor. (Muhalif hareketlere yönelik sertlikler süreci hızlandırabilir.) Kimi yorumcular, iki ülkenin birbirine halisane duygular beslememesinden hareketle, Arabistan’ın yeni müttefikler aradığını iddia ediyorlar... İkisi önemli.. Ve bana kalırsa ikisi de Ankara’yı çok ilgilendirmeli! Pakistan tam bir Arabistan müttefiki olma yolunda uygun adım gidiyor… ABD ile ilişkileri zaten çökmüş durumda İslamabad'ın.. Sonraki seçimlerde sandıktan ülkenin eski Başbakanı Navaz Şerif çıkarsa, hep beraber "cive Arabistan" şarkısını söyleceklerini şimdiden garanti ederim! İkinci olası müttefik büyük resmin parçası.. Çin!.. Şu sıralar çok fazla temas yaşanıyor.. Suudlular Beijing'den çıkmıyor, Çinliler'in bir ayağı da Riyad’da. Petrol ana konu. Ama bazı şüpheler var! İran’ın arkasında duran neredeyse tek büyük güç Çin kaldı.. İlişkinin ana bağı da petrol.. İran’dan Çin’e giden petrolün Arabistan’dan ikame edilmesi başka plana işaret eder. Şüphe şurada; bu teori Arabistan’ın, "hem ABD yerine yeni müttefik arayışlarının hem de İran’a ağır bir darbe vurmanın" planı mı.. Yoksa, Washington imzası mı taşıyor? Söylemeliyim ki, parmak izleri ABD’ye çok benziyor.. Fakat S.Arabistanlı küçük resme uymuyor. Keza, 'Çin'e uyar mı' sorusu da var. Uyuyorsa Arabistan’a bahar gelir mi dersiniz? http://www.iyibilgi.com/artikel.php?artikel_id=29300
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
01-20-2012, 14:44 | #2 |
HaArP Arap Baharının S. Arabistan ayağınımı başlatmaya çalışıyorsun bakim ))
Devam Yazıda gerçekden her şeye değinmiş bir şey haricinde S. Arabistanın askeri açıdan ABD'ye bağımlılığı keşke bu noktayada değinseydi çünkü askeri bağımlılık önemli S. Arabistan eğer büyük oranda ABD'ye bağımlıysa kolay kolay bu ülkede ABD karşıtlığı oluşmayabilir ayrıca ABD yönetimi S. Arabistanı kaybetmemek için S. Arabistana bütün askeri teknolojilerin transferinde kolaylık gösteriyor . Bunlarda değinilmesi gerekli noktalar diye düşünüyorum bu güzel konu içinde teşekkürler . Konu EZEL tarafından (01-20-2012 Saat 14:54 ) değiştirilmiştir.. |
|
01-20-2012, 14:52 | #3 | |
Alıntı:
Bu yazıyı yazan adamın, Enver el-Evlaki'nin, Yemen'de ABD hava saldırısıyla şehid olduğundan haberi yok mu ? http://www.timeturk.com/tr/2011/09/3...olduruldu.html ''Evlaki Neden Önemli? (Video)'' http://www.pressmedya.com/index.php?...ArticleID=4383 |
||
01-24-2012, 00:03 | #4 | ||
Alıntı:
Alıntı:
a) Evlaki'nin şehid edildiğine dair bir delil söz konusu değildir... Çünkü Ölüm haberlerinden sonra Yemen'deki bazı kaynaklar yaşadığını söylediler... Elbette Abd uyduları haber kanallarına ''Öldü'' diye aktardı Eş şebab lideri gibi...! Sonuç belli değil Allahualem... b) Meselenin Stratejik yönüne işaret ediyor olabilir mi gibi...! El Kaide'nin komutanları genelde bellidir... Amerikan hapishanelerinden yahut adı el kaide adında bir çok ajan olabilmektedir örneğin Libya'da muhaliflerin liderliğini yapan guantanamodan çıkarılmış Cia ajanlarıyla hareket eden şahıs gibi...! |
|||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|