Çocuğunu kıskanan bir eş miyim acaba? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

01-10-2010, 00:18

Nilay Hanım eşinden sıkça güzel söz işitmeyi, yeri geldiğinde eşi tarafından bir çocuk gibi sevilmeyi isteyen bir hanımdır. Eşi Kenan Bey ise hanımının bu beklentisi karşısında çok verici olamamaktadır. Kendisine göre bunun nedeni yetiştirilme tarzıdır ve babasından öyle görmediği için eşine tatlı hitaplarla, şımartan sevgiyle yaklaşamadığını söyler. Hanımı bu durumdan dolayı üzüntü yaşasa da “Eşimin yaradılışı böyle, ne yapalım” diyerek durumu iyi-kötü idare etmeye çalışır.

Ancak ilk çocukları dünyaya geldikten sonra o donuk erkek gitmiş yerine yavrusunu “Agucuk, gugucuk”larla seven, bebeğini öpücüklere boğan, ilgi dolu bir baba gelmiştir. Bu durum aslında pek çok hanım için imrenilir bir hadisedir fakat eşinden ilgi beklentisi içinde bulunan Nilay Hanım onun süper babalığından memnun olsa da bu mutluluğu kana kana yaşayamaz. Çünkü sevgisini açıkça göstermeye müsait bir yapıda olmadığını söyleyen eşi, aslında hiç de o kadar soğuk mizaçlı olmadığını göstermiştir. Çocuğunu içtenlikle seven eşini gözlemleyen Nilay Hanım, onun tarafından bebeği kadar önemsenmediğini düşünür. “Yoksa artık çocuğunu kıskanan bir anne miyim” diye de endişelenmekten kendisini alıkoyamaz.

“Eş olma” duygusunu her zaman fark ettirin

“Önce eşiniz mi gelir çocuğunuz mu” türünden sorulara pek çoğumuz muhatap olmuşuzdur. Çoğu eş bu soruya kendince bir mantık geliştirerek “Önce eşim”, “Önce çocuğumuz” türünden cevaplar verir. Böyle bir öncelik belirlemek ister istemez ikisinden birini geri plana almayı ima eder. Oysa dengeli davranıldığında, aile bireyleri arasında herkesin hakkı verilebilir. Aile fertlerinin duygusal durumu göz önünde bulundurulur. O an için kimin daha fazla sevgi ve ilgiye ihtiyacı varsa ona göre davranış geliştirilmelidir. Her halükarda öncelikle kaliteli karı-koca ilişkisi geliştirilmeli ve burada oluşan olumlu hava yuvanın diğer fertlerine yansıtılmalıdır. Aksi halde Nilay Hanım’ın yaşadığı sıkıntıya benzer durumlar pek çok eşin başına gelebilir.

Bir taraf daha fazla ilgi ihtiyacı hissedebilir

Evlilikte taraflardan biri diğerine göre daha fazla ilgi istiyor olabilir. Beklentisi giderilmeyen eş, çocuk doğduktan sonra eşinin bebeğe gösterdiği sevgi ve ilgiyi kıskanabilir. Bu sebeple aile bireylerinin duygusal iniş çıkışlarını da göz önünde bulundurmak yerinde olur. Daha fazla ilgi bekleyen kişiye eşi, sevgisini belli etmeye özen gösterir. Eşinin ne yaptığında sevildiğini hissettiğini öğrenmeye çalışır ve onun sevgi anlayışını tespit eder. Eşinin beklediği dilden ona sevgisini hissettirir.

Hikayenin devamına gelince… Kafası karışan Nilay Hanım bir gün eşine duygularını açar. Kendisini anlaşılır bir şekilde ifade etmeyi başarır. Eşi kırılmadan onu dinler, büyük oranda da hak verir. Sonraki dönemde hanımına karşı da çocuk sevecenliği ile yakınlaşmaya çaba gösterir. İlk etapta bunu tamamen başarabilmesi mümkün olmamıştır. Fakat Nilay Hanım eşinin küçük gayretlerini dahi fark edip mutlu olabilecek olgunluğa sahip olduğundan, sorunlarını eş olarak büyük oranda hallederler.

“Eşiniz çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi kıskanabilir”

Evlilik ve aile terapisti Yasemin Yalçın Aktosun, çocuğun dünyaya gelmesinden sonra eşlerden birinin kıskançlık duygusuna kapılabileceğini bildiriyor. “Eşiniz çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi kıskanabilir. Kıskançlık, çoğunlukla eşlerin yanlış tutumundan kaynaklanır. Bunun nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
• Eşlerin anne-baba olduktan sonra, eş olma rolünü arka planda tutması veya unutması, her durumda önceliği çocuğa vermesi ve eşi ihmal etmesi.
• Çocuk bakımıyla ilgili konuların eşler arasında tartışmaya yol açması, çocukla ilgili bir konuda eşe kırıcı konuşmak.
• Çocuğu bahane göstererek eşin isteklerine cevap vermemek.
• Eşlerin, birbirleri hakkında sürekli “Annemiz, babamız” şeklinde bahsetmesi (eşiniz yalnızca çocuğunuzun annesi veya babasıdır; sizin değil!)

Bunun gibi sebeplerden dolayı eşiniz çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi kıskanabilir ve hatta bu nedenden ötürü ebeveynlik rolünü ihmal edebilir.” Eşinizin, çocuğunuza olan sevgisini ve ilgisini kıskandığını düşünüyorsanız kaybedecek vaktiniz yok demektir. Bir an önce harekete geçmeli ve eşinizin sevgi hanesini doldurmalısınız.

Çocuk sahibi olduktan sonra yapılan 8 hata!

1- Bazı babalar çocuklarına karşı daha verici davranırken eşlerine saygıda ve nezakette ihmalkar davranabilir. Bu durumda eşiyle arasında sevgi boşluğu gündeme gelebilir. Sevgi ve saygı konusunda ihmal edilen eşlerin, çocuklarının sevgisini kıskanması çoğunlukla bu tür davranışların sonucunda ortaya çıkar. Dengeli davranmak ve rolleri karıştırmamak bu noktada önemli.

2- Çocuk eğitilirken eşler arası ilişkide denge bozulabiliyor, iyi anne-baba olmayı başaramayan çift, uyumlu eş resmi de çizemiyor. Bu durum çocuğun karakter gelişimini de olumsuz yönde etkiliyor. Kaliteli ebeveyn olmak için bol okuma yapmak çeşitli eğitim aktivitelerine katılmak ve gerektiğinde uzman desteği almak eşlere yardımcı olacaktır.

3- Çocuklara yaklaşımda bulunurken eşler birbirlerini rakip gibi algılama hatasına düşebiliyor. Çocuğun olumsuz özellikleri hakkında “Babasına çekmiş, annesine çekmiş” gibi sözlerle, eşler birbirlerini incitebiliyor. Bunun yerine çocuğun iyi huyları için eşe iltifatta bulunulduğunda “Annesi gibi becerikli, babası gibi akıllı” gibi ifadeler kullanılırsa, hem çocukta ebeveynlerine saygı artar hem de eşler arsı sevgi ve saygı bağı güçlenir. Eşler nefislerini öne çıkarmak için çocukların özelliklerini kullandığında, hem çocuklarına hem de evliliklerine kötülük etmiş olur.

4- Kendisini herkesten akıllı gören eş “Çocuklar benim istediğim gibi yetişecek” “Sen ne anlarsın bu işlerden” yaklaşımında bulunabiliyor, kendisinin önceden haber verdiği olumsuz sonuç meydana geldiğinde ise “Bak gördün mü, benim dediğim gibi oldu” gibi iğneleyici sözlerle eşini incitebiliyor. Biz bir aileyiz fikrini her zaman canlı tutmak ve eşinin iyi bir ebeveyn olacağına inanmak bu noktada önemli.

5- Eşlerden birinin olur dediğine diğeri olmaz diyebiliyor. Çelişkili anne-baba tutumu çocuklarda yuvaya güven eksikliği ve suistimali gündeme getiriyor, eşler arsında ise aile bağlarına duyulan inancı azaltıyor. Bu durum çoğunlukla eşler arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklanıyor. Ailede ortak tutum geliştirmek için eşlerin sürekli iletişim halinde olması ve istişare yapmaları problemin çözümünde etkili olacaktır.

6- Eşlerden birinin çocuğa kazandırmaya çalıştığı güzel davranışı diğeri sekteye uğratırsa uğraşı veren taraf eşine karşı kötü duygular besleyebiliyor. Örneğin çocuğun yalan söylemesi durumunda baba hassas davranır anne ise müsamahakar yaklaşırsa arada gerginlik olması kaçınılmazdır. Burada da eşler birbirlerine saygılı yaklaşmalı, çocuğa verilmeye çalışılan değerin farkında olarak aynı tepkiyi göstermeye dikkat etmelidir.

7- Çocuk anne-babayı birbirlerine karşı kullanabilir, aralarının açılmasına neden olabilir. Çocuğa, anne-babanın aynı kanıda olmadığı konularda dahi eş olarak bir ekip ruhuna sahip olunduğu hissettirilmeli. Çocuğa söylenecek “Bu konuyu annenle halledersen daha iyi olur”, “Babana bu saygısızlığı yapmana izin veremem”, “İkimizin de görüşünü alman gerekiyor” gibi yaklaşımlar eşleri birbirlerine daha sıkı bağlayacaktır. Çocuk eğitimi konusuna kafa yoran eşler kendilerine ve ilişkilerine daha bir çeki düzen verirler.

8- Anne-baba birbirlerine iyi eş olamadığında, saygılı davranmadığında çocuk da hor görülen ebeveynin rolünü küçümseyecek, sağlıklı bir kişilik gelişimi gösteremeyecektir. Sevgi ve saygı duygusu aile bireyleri arasında her vakit kendisini gösterirse böyle bir sıkıntı çoğunlukla gözlenmez. Evlilikte eş olmanın yanında anne-baba sorumluluğu, ebeveyn olmanın yanında eş olduğu bilinci unutulmamalıdır.

Neslihan Beyhan
Semerkand dergisi

**Ukbâ** · 01-10-2010, 13:58

Nilay hanımın sert mizaclı olan beyinin şefkatli yönünü çocuk yaparak gidermiş , hiç de gömülü filan değilmiş aslında hemen acığa cıkıvermiş ,cocuğuna yeteri kadar sempatik ve sevecen olan bey neden se hanımına karşı ilgisiz . Sonrasında nasıl olurda kadın kendi cocuğunu kıskanır beyine karşı anlamak güç.

01-10-2010, 14:13

Nilay hanimin besledigi duygu çocugunu kiskanmak degildir. Nilay hanim esinin kendisine verecegi ilgiden çalip çocuguna vermesini kiskaniyor. Ki, bu erkekler tarafindan anlasilir mi bilmiyorum, fakat gayet normal bir süreç olarak algiliyorum. Bir kadin esinden ilgi ister, eger bütün ilgi çocuga odaklanirsa, bir sekilde kadin huzursuzluk yasar.

**Ukbâ** · 01-10-2010, 14:19

Alıntı:

Minikkelebek Nickli Üyeden Alıntı

Nilay hanimin besledigi duygu çocugunu kiskanmak degildir. Nilay hanim esinin kendisine verecegi ilgiden çalip çocuguna vermesini kiskaniyor. Ki, bu erkekler tarafindan anlasilir mi bilmiyorum, fakat gayet normal bir süreç olarak algiliyorum. Bir kadin esinden ilgi ister, eger bütün ilgi çocuga odaklanirsa, bir sekilde kadin huzursuzluk yasar.

Nilay hanım sucludur burda, bunda behis istemiyorum

sevginin, ilginin dağıtım şebekesi olarak çocuğun bedenin olması böyle durumlarda hoş karşılanmaz. Bey zaten hiç te o kadar kötü durumda değil baksanıza evlat ile gürleşen duygu sağnağı yaşıyor demekki bayan kocasına yeteri kadar ilgi gösteremiyor ilgi alamıyor.

01-10-2010, 14:29

Kenan bey'in yetistirilme tarzi söz konusu; esine besledigi ilgiyi göstermeyen bir insan. Fakat çocukla beraber Nilay hanim esinde ilgi gösterme kapasitesi oldugunun farkina variyor, ve haliyle kiskançlik duyuyor. Kenan bey'in esine karsi duygu beslememesi söz konusu degil, sorun Kenan bey'in esinin sevgi dilini kesfetmemesinde.

**Ukbâ** · 01-10-2010, 14:39

Alıntı:

Minikkelebek Nickli Üyeden Alıntı

Kenan bey'in yetistirilme tarzi söz konusu; esine besledigi ilgiyi göstermeyen bir insan. Fakat çocukla beraber Nilay hanim esinde ilgi gösterme kapasitesi oldugunun farkina variyor, ve haliyle kiskançlik duyuyor. Kenan bey'in esine karsi duygu beslememesi söz konusu degil, sorun Kenan bey'in esinin sevgi dilini kesfetmemesinde.

Nilay hanımla bir sorunum yok ama Kenan beyide aklamıyorum burda

ilgi verilmek zorunda kalan bir şeymiki vermek zorundayız böyle olacağına ilgiyi hakederek karşı tarafından duygularından taşan bir ruh hali olsa çok daha iyi olmazmı benim üstüne basa basa ifade etmek istediğim bu bir hakmış gibi bekleme yerine onu hak ederek karşı taraftaki duyguyu açığa cıkarmanın çok daha makul olduğunu düşünüyorum bu sadece bayanın erkekden beklediği değil çoğu zaman kadının erkekden bekledikleri ile bir dengelenir. Aslında her kötü şartta bile kadını çocuğa gösterilen ilgileden bayanın rahatsız olmaması gerekir ee haliyle kadın duygusaldır kıskanabilir ama yinede beyinden alamadığı şeylerin bakiyesini çocuğun üstüne kurgulamamk lazım benim vurguladığım bu hususdur. Bu arada böyle erkekleri kınıyorum burdan.

01-10-2010, 14:48

Galiba ben anlatamadim Aile egitiminden gelen bir süreçle duygularini ifade edemeyen beyler mevcut. Bu durumda bayan'in esine hitap etmemesi söz konusu degildir, eslerin arasinda bir bag vardir, ve her ne kadar bayan evlilik hayatinda elinden geleni yapsada erkek kadinin bekledigi bir sekilde karsilik vermiyordur. Kadin'in istedigi pahali hediyeler de degildir hani, birkaç tatli sözcük, ama evin beyi bu sekilde yetistirilmediginden bu konuda bir hayli zorlaniyor.

**Ukbâ** · 01-10-2010, 14:56

Alıntı:

Minikkelebek Nickli Üyeden Alıntı

Galiba ben anlatamadim Aile egitiminden gelen bir süreçle duygularini ifade edemeyen beyler mevcut. Bu durumda bayan'in esine hitap etmemesi söz konusu degildir, eslerin arasinda bir bag vardir, ve her ne kadar bayan evlilik hayatinda elinden geleni yapsada erkek kadinin bekledigi bir sekilde karsilik vermiyordur. Kadin'in istedigi pahali hediyeler de degildir hani, birkaç tatli sözcük, ama evin beyi bu sekilde yetistirilmediginden bu konuda bir hayli zorlaniyor.

Bayan bir sanatkardır , ulvi duruşu ve ağırlığı ile yamuk olan beyini bile olgunlaştırır.Aile kavramından gelen eksiklikler her zaman olur kimse bütün hasletlerini aile çekirdeğinden alamayabiliyor, çok kötü şartlarda yetişen bireyler oluşturdukları aile kavramında hiçte hoş olmayan şeylerede imza atabilirler , böyle aksak durum varsa mesüliyetin ağırlığını hisseden eş her şeye rağmen dümeni bırakmaması gerekir , her tür ilgisizliğe rağmen , duygusuzluğa rağmen evlatına gösterilen ilgiden kıskanmaması gerekir.

) bu bir kaç tatlı sözcüklerin asrı bitti

) her şey madde gözü ile değerlendirilir olmuş , kısacası asrın fitnesi eşlerin her tarafını ezmiş durumda , ne bayan asli görevlerini mesüliyetlerini yerine getiriyor nede Erkek islami hassasiyetlere uyarak hanımının haklarına rihayet ediyor , iki taraflı çöküşlerin ihalesi çocukların üstüne kalıyor. Mevlam hayırlı beraberlikler ihsan etsin bizlere.

01-10-2010, 15:16

Âmin.

Bir bey olarak bu kiskanma meselesini anlamadiniz, ama neyse "Yuva'yi disi kus yapar" diyerek sorumlulugun altindan kalkiyorsunuz, ne âlâ... Nilay hanim gereken herseyi yapmis olacak ki son çare olarak bir aile terapistine basvurmus.

Ayrica bayanlarin hepsini maddeye bagli birer yaratik olarak görmeniz üzücü...

**Ukbâ** · 01-10-2010, 15:24

Alıntı:

Minikkelebek Nickli Üyeden Alıntı

Âmin.

Bir bey olarak bu kiskanma meselesini anlamadiniz, ama neyse "Yuva'yi disi kus yapar" diyerek sorumlulugun altindan kalkiyorsunuz, ne âlâ... Nilay hanim gereken herseyi yapmis olacak ki son çare olarak bir aile terapistine basvurmus.

Ayrica bayanlarin hepsini maddeye bagli birer yaratik olarak görmeniz üzücü...

Yok anladım ama işime gelmiyor kabullenemiyorum .

Yuvanın kurucusu konumunda olan bayan üstüne vazife olan şartların zorluğu karşısında bile zor olan bu duruşu sergilemesi gerekir. Burdaki düşüncem erkeklerin sosyal hayatın içinde bu mesuliyetlerden uzaklaşarak aile kavramını yitirmesinden sebeptir. Yozlaşan erkek bakışlarına binaen bayan her şartta o kutsal daireyi devam ettirmesine binaendir. Üzücü olan kısmı sizi üzmesin dikkat ederseniz konu fenalıklar üzerine kurgulanıyor erkekleride genelliyoruz burdaki genellemeler bozuk olan birliktelikleri nazara alınarak yapılmıştır. Üzülmeniz yersiz.

01-10-2010, 00:18	#1
Kullanıcı Adı Kur'ânTalebesi	Çocuğunu kıskanan bir eş miyim acaba? Nilay Hanım eşinden sıkça güzel söz işitmeyi, yeri geldiğinde eşi tarafından bir çocuk gibi sevilmeyi isteyen bir hanımdır. Eşi Kenan Bey ise hanımının bu beklentisi karşısında çok verici olamamaktadır. Kendisine göre bunun nedeni yetiştirilme tarzıdır ve babasından öyle görmediği için eşine tatlı hitaplarla, şımartan sevgiyle yaklaşamadığını söyler. Hanımı bu durumdan dolayı üzüntü yaşasa da “Eşimin yaradılışı böyle, ne yapalım” diyerek durumu iyi-kötü idare etmeye çalışır. Ancak ilk çocukları dünyaya geldikten sonra o donuk erkek gitmiş yerine yavrusunu “Agucuk, gugucuk”larla seven, bebeğini öpücüklere boğan, ilgi dolu bir baba gelmiştir. Bu durum aslında pek çok hanım için imrenilir bir hadisedir fakat eşinden ilgi beklentisi içinde bulunan Nilay Hanım onun süper babalığından memnun olsa da bu mutluluğu kana kana yaşayamaz. Çünkü sevgisini açıkça göstermeye müsait bir yapıda olmadığını söyleyen eşi, aslında hiç de o kadar soğuk mizaçlı olmadığını göstermiştir. Çocuğunu içtenlikle seven eşini gözlemleyen Nilay Hanım, onun tarafından bebeği kadar önemsenmediğini düşünür. “Yoksa artık çocuğunu kıskanan bir anne miyim” diye de endişelenmekten kendisini alıkoyamaz. “Eş olma” duygusunu her zaman fark ettirin “Önce eşiniz mi gelir çocuğunuz mu” türünden sorulara pek çoğumuz muhatap olmuşuzdur. Çoğu eş bu soruya kendince bir mantık geliştirerek “Önce eşim”, “Önce çocuğumuz” türünden cevaplar verir. Böyle bir öncelik belirlemek ister istemez ikisinden birini geri plana almayı ima eder. Oysa dengeli davranıldığında, aile bireyleri arasında herkesin hakkı verilebilir. Aile fertlerinin duygusal durumu göz önünde bulundurulur. O an için kimin daha fazla sevgi ve ilgiye ihtiyacı varsa ona göre davranış geliştirilmelidir. Her halükarda öncelikle kaliteli karı-koca ilişkisi geliştirilmeli ve burada oluşan olumlu hava yuvanın diğer fertlerine yansıtılmalıdır. Aksi halde Nilay Hanım’ın yaşadığı sıkıntıya benzer durumlar pek çok eşin başına gelebilir. Bir taraf daha fazla ilgi ihtiyacı hissedebilir Evlilikte taraflardan biri diğerine göre daha fazla ilgi istiyor olabilir. Beklentisi giderilmeyen eş, çocuk doğduktan sonra eşinin bebeğe gösterdiği sevgi ve ilgiyi kıskanabilir. Bu sebeple aile bireylerinin duygusal iniş çıkışlarını da göz önünde bulundurmak yerinde olur. Daha fazla ilgi bekleyen kişiye eşi, sevgisini belli etmeye özen gösterir. Eşinin ne yaptığında sevildiğini hissettiğini öğrenmeye çalışır ve onun sevgi anlayışını tespit eder. Eşinin beklediği dilden ona sevgisini hissettirir. Hikayenin devamına gelince… Kafası karışan Nilay Hanım bir gün eşine duygularını açar. Kendisini anlaşılır bir şekilde ifade etmeyi başarır. Eşi kırılmadan onu dinler, büyük oranda da hak verir. Sonraki dönemde hanımına karşı da çocuk sevecenliği ile yakınlaşmaya çaba gösterir. İlk etapta bunu tamamen başarabilmesi mümkün olmamıştır. Fakat Nilay Hanım eşinin küçük gayretlerini dahi fark edip mutlu olabilecek olgunluğa sahip olduğundan, sorunlarını eş olarak büyük oranda hallederler. “Eşiniz çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi kıskanabilir” Evlilik ve aile terapisti Yasemin Yalçın Aktosun, çocuğun dünyaya gelmesinden sonra eşlerden birinin kıskançlık duygusuna kapılabileceğini bildiriyor. “Eşiniz çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi kıskanabilir. Kıskançlık, çoğunlukla eşlerin yanlış tutumundan kaynaklanır. Bunun nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: • Eşlerin anne-baba olduktan sonra, eş olma rolünü arka planda tutması veya unutması, her durumda önceliği çocuğa vermesi ve eşi ihmal etmesi. • Çocuk bakımıyla ilgili konuların eşler arasında tartışmaya yol açması, çocukla ilgili bir konuda eşe kırıcı konuşmak. • Çocuğu bahane göstererek eşin isteklerine cevap vermemek. • Eşlerin, birbirleri hakkında sürekli “Annemiz, babamız” şeklinde bahsetmesi (eşiniz yalnızca çocuğunuzun annesi veya babasıdır; sizin değil!) Bunun gibi sebeplerden dolayı eşiniz çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi kıskanabilir ve hatta bu nedenden ötürü ebeveynlik rolünü ihmal edebilir.” Eşinizin, çocuğunuza olan sevgisini ve ilgisini kıskandığını düşünüyorsanız kaybedecek vaktiniz yok demektir. Bir an önce harekete geçmeli ve eşinizin sevgi hanesini doldurmalısınız. Çocuk sahibi olduktan sonra yapılan 8 hata! 1- Bazı babalar çocuklarına karşı daha verici davranırken eşlerine saygıda ve nezakette ihmalkar davranabilir. Bu durumda eşiyle arasında sevgi boşluğu gündeme gelebilir. Sevgi ve saygı konusunda ihmal edilen eşlerin, çocuklarının sevgisini kıskanması çoğunlukla bu tür davranışların sonucunda ortaya çıkar. Dengeli davranmak ve rolleri karıştırmamak bu noktada önemli. 2- Çocuk eğitilirken eşler arası ilişkide denge bozulabiliyor, iyi anne-baba olmayı başaramayan çift, uyumlu eş resmi de çizemiyor. Bu durum çocuğun karakter gelişimini de olumsuz yönde etkiliyor. Kaliteli ebeveyn olmak için bol okuma yapmak çeşitli eğitim aktivitelerine katılmak ve gerektiğinde uzman desteği almak eşlere yardımcı olacaktır. 3- Çocuklara yaklaşımda bulunurken eşler birbirlerini rakip gibi algılama hatasına düşebiliyor. Çocuğun olumsuz özellikleri hakkında “Babasına çekmiş, annesine çekmiş” gibi sözlerle, eşler birbirlerini incitebiliyor. Bunun yerine çocuğun iyi huyları için eşe iltifatta bulunulduğunda “Annesi gibi becerikli, babası gibi akıllı” gibi ifadeler kullanılırsa, hem çocukta ebeveynlerine saygı artar hem de eşler arsı sevgi ve saygı bağı güçlenir. Eşler nefislerini öne çıkarmak için çocukların özelliklerini kullandığında, hem çocuklarına hem de evliliklerine kötülük etmiş olur. 4- Kendisini herkesten akıllı gören eş “Çocuklar benim istediğim gibi yetişecek” “Sen ne anlarsın bu işlerden” yaklaşımında bulunabiliyor, kendisinin önceden haber verdiği olumsuz sonuç meydana geldiğinde ise “Bak gördün mü, benim dediğim gibi oldu” gibi iğneleyici sözlerle eşini incitebiliyor. Biz bir aileyiz fikrini her zaman canlı tutmak ve eşinin iyi bir ebeveyn olacağına inanmak bu noktada önemli. 5- Eşlerden birinin olur dediğine diğeri olmaz diyebiliyor. Çelişkili anne-baba tutumu çocuklarda yuvaya güven eksikliği ve suistimali gündeme getiriyor, eşler arsında ise aile bağlarına duyulan inancı azaltıyor. Bu durum çoğunlukla eşler arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklanıyor. Ailede ortak tutum geliştirmek için eşlerin sürekli iletişim halinde olması ve istişare yapmaları problemin çözümünde etkili olacaktır. 6- Eşlerden birinin çocuğa kazandırmaya çalıştığı güzel davranışı diğeri sekteye uğratırsa uğraşı veren taraf eşine karşı kötü duygular besleyebiliyor. Örneğin çocuğun yalan söylemesi durumunda baba hassas davranır anne ise müsamahakar yaklaşırsa arada gerginlik olması kaçınılmazdır. Burada da eşler birbirlerine saygılı yaklaşmalı, çocuğa verilmeye çalışılan değerin farkında olarak aynı tepkiyi göstermeye dikkat etmelidir. 7- Çocuk anne-babayı birbirlerine karşı kullanabilir, aralarının açılmasına neden olabilir. Çocuğa, anne-babanın aynı kanıda olmadığı konularda dahi eş olarak bir ekip ruhuna sahip olunduğu hissettirilmeli. Çocuğa söylenecek “Bu konuyu annenle halledersen daha iyi olur”, “Babana bu saygısızlığı yapmana izin veremem”, “İkimizin de görüşünü alman gerekiyor” gibi yaklaşımlar eşleri birbirlerine daha sıkı bağlayacaktır. Çocuk eğitimi konusuna kafa yoran eşler kendilerine ve ilişkilerine daha bir çeki düzen verirler. 8- Anne-baba birbirlerine iyi eş olamadığında, saygılı davranmadığında çocuk da hor görülen ebeveynin rolünü küçümseyecek, sağlıklı bir kişilik gelişimi gösteremeyecektir. Sevgi ve saygı duygusu aile bireyleri arasında her vakit kendisini gösterirse böyle bir sıkıntı çoğunlukla gözlenmez. Evlilikte eş olmanın yanında anne-baba sorumluluğu, ebeveyn olmanın yanında eş olduğu bilinci unutulmamalıdır. Neslihan Beyhan Semerkand dergisi

01-10-2010, 13:58	#2
Kullanıcı Adı Ukbâ	Nilay hanımın sert mizaclı olan beyinin şefkatli yönünü çocuk yaparak gidermiş , hiç de gömülü filan değilmiş aslında hemen acığa cıkıvermiş ,cocuğuna yeteri kadar sempatik ve sevecen olan bey neden se hanımına karşı ilgisiz . Sonrasında nasıl olurda kadın kendi cocuğunu kıskanır beyine karşı anlamak güç.

01-10-2010, 14:13	#3
Kullanıcı Adı Kur'ânTalebesi	Nilay hanimin besledigi duygu çocugunu kiskanmak degildir. Nilay hanim esinin kendisine verecegi ilgiden çalip çocuguna vermesini kiskaniyor. Ki, bu erkekler tarafindan anlasilir mi bilmiyorum, fakat gayet normal bir süreç olarak algiliyorum. Bir kadin esinden ilgi ister, eger bütün ilgi çocuga odaklanirsa, bir sekilde kadin huzursuzluk yasar.

01-10-2010, 14:29	#5
Kullanıcı Adı Kur'ânTalebesi	Kenan bey'in yetistirilme tarzi söz konusu; esine besledigi ilgiyi göstermeyen bir insan. Fakat çocukla beraber Nilay hanim esinde ilgi gösterme kapasitesi oldugunun farkina variyor, ve haliyle kiskançlik duyuyor. Kenan bey'in esine karsi duygu beslememesi söz konusu degil, sorun Kenan bey'in esinin sevgi dilini kesfetmemesinde.

01-10-2010, 14:48	#7
Kullanıcı Adı Kur'ânTalebesi	Galiba ben anlatamadim Aile egitiminden gelen bir süreçle duygularini ifade edemeyen beyler mevcut. Bu durumda bayan'in esine hitap etmemesi söz konusu degildir, eslerin arasinda bir bag vardir, ve her ne kadar bayan evlilik hayatinda elinden geleni yapsada erkek kadinin bekledigi bir sekilde karsilik vermiyordur. Kadin'in istedigi pahali hediyeler de degildir hani, birkaç tatli sözcük, ama evin beyi bu sekilde yetistirilmediginden bu konuda bir hayli zorlaniyor.

01-10-2010, 15:16	#9
Kullanıcı Adı Kur'ânTalebesi	Âmin. Bir bey olarak bu kiskanma meselesini anlamadiniz, ama neyse "Yuva'yi disi kus yapar" diyerek sorumlulugun altindan kalkiyorsunuz, ne âlâ... Nilay hanim gereken herseyi yapmis olacak ki son çare olarak bir aile terapistine basvurmus. Ayrica bayanlarin hepsini maddeye bagli birer yaratik olarak görmeniz üzücü...

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)