|
![]() |
#1 |
![]() Basın yayında sık sık görmeye alıştığımız(!); ama ruhsal olarak her okuduğumuzda kendimizi kötü hissettiğimiz ve yapılanlara kendimizi kesinlikle alıştırmayacağımız haberlerin başında geliyor çocuğa yapılan taciz/tecavüz olayları.
Neredeyse her on evden üçüne girmeye başladı. Ya akrabaları ya da dışarıdaki insanlar –aslında bu kişilere “insan” dememeliyim ama- tarafından cinsel istismara maruz kalan masum çocuklar. …sizlerden mailler geliyor… “…benim çocuğuma da böyle bir şey olursa ne yaparım?” veya “…aynı şey benim evladımın da başına geldi… ne yapabilirim…?” Her şeyden önce çok önemli bir bilgiyi vermem gerekiyor. Küçük yaşta istismara uğrayan ve cinsel taciz/tecavüz yaşayan çocukların, aileleri tarafından yeterince korunup, sevilmediklerini biliyor muydunuz? Sizler evlatlarınıza yeterince yakın davranmadığınızda, onları iteleyip kakaladığınızda, azarlayıp bağırdığınızda, “Ben zaten kendimden geçmişim… Seninle mi uğraşacağım be çocuk…!” modunda ortalıkta dolaştığınızda aslında tacizcilerin ekmeğine yağ sürüyorsunuz. Çünkü hiçbir sapık, çok iyi korunan, ailesiyle çok yakın ilişkisi olan, anne/babasının tabiri yerindeyse atmaca gibi koruduğu bir çocuğa yaklaşamaz. …nasıl yaklaşsın ki…? Aptal mı…? başına gelenleri gidip anne/babasına anlatacak, ailesiyle olanları paylaşacak ve travma yaşamadan yapılanları atlatmaya çalışacak bir çocuğa hangi sapık yaklaşır Allah aşkına…? Sapık bu insanlar! Ama asla aptal değiller…! Tacizciler, etraflarındaki çocuklar arasında seçim yaparken, sevgiye, yakın ilgiye aç olan grubu tercih ediyor. Annesinin/babasının yeterince dinlemediği, kendi halinde büyütülmüş çocuklar, bu terbiyesiz kişilerce özellikle seçiliyor. Niye dersiniz…? Çok basit… çünkü anne/babası zaten ilgilenmiyor… onunla konuşmuyor… azarlıyor… bağırıp/çağırıyor… çocuğuna özgüven duygusunu aşılayamıyor… kendi başının çaresine bakma, yaşadığı saçmalıkları normal hayattan ayırt edebilme yetenekleri geliştirilmiyor… Sapık ne yapıyor…? çocuğa önce ilgi gösteriyor, kendisine çekiyor… sonra istediği gibi davranıyor… yaptıklarına devam edebilmek için, tehdit edip, maduru kolaylıkla korkutabiliyor. Ailesiyle kaliteli ilişkisi olmayan çocuk, doğal olarak kendisine yapılanları ailesine söyleyemiyor… çekiniyor… korkuyor… ve tacizcinin ekmeğine yağ sürülüyor. … Etrafta gördüğünüz, haber bültenlerinde rastladığınızda kötü olduğunuz bu ve benzeri durumları yaşamamak için siz anne babaların bilmesi gereken bazı önemli bilgiler var sevgili okurlar… dilerseniz sizler için kısa bir sıralama yapayım. Öncelikle çocuklarınıza söylemeniz gereken en önemli bilgi şu: Onların cinsel organlarına, herhangi bir rahatsızlık ve yaralanma durumunda sadece anne/babaları ve doktorlar bakabilir. Bunun dışında kimseye cinsel organlarını göstermemeleri ve görmek isteyenler olursa şiddetle karşı çıkmalarını tembihleyin. Sevgili anneler… lütfen çocuklarınıza şu cümleyi mutlaka iletin… “Benin tatlı kızım/oğlum... cinsel organına durduk yerde bakıp/dokunmak isteyen birisi olursa kesinlikle izin verme. Kimsenin durduk yerde senin organına bakmaya hakkı yok. Eğer yaralanırsan veya hastalanırsan, organında senin canını yakacak bir durum olursa, seni iyileştirmek için ben, baban veya seni götüreceğimiz doktor amca/teyze bakabilir. Hatta doktorlar seni muayene ederlerken bile yanında ben olurum merak etme. Seni kesinlikle yalnız bırakmam. Elinden tutarım benim biricik evladım. Sen benim her şeyimsin… seni korumak ve birilerinin sana zarar vermesini önlemek için ne gerekiyorsa yaparım. Ve bu bölgelerimiz bizim için özeldir. Her canı isteyen onlara dokunamaz, bakamaz… kimsenin böyle bir hakkı yok anladın mı benim tatlı kızım/oğlum…” Kendilerini cinsel açıdan kötüye kullanmak isteyen birileri olursa, onlara “Hayır” demeleri gerektiğini anlatın. Bunun için ortalama şu türlü ifadeler işinize yarayabilir: “Benim tatlı kızım/oğlum… ben seni çoookkkk seviyorum. Ve seni korumak için ne gerekiyorsa yaparım. Eğer birileri senin istemediğin bir şeyleri yapmaya kalkarsa, kesinlikle izin verme. Onlara itiraz et… hayır de… oradan hızla uzaklaş … sakın onlara yaklaşma. Ve mutlaka hemen bana söyle…” Kendilerine rahatsız edici davranışlar yapıldığında, itiraz etme hakları olduğunu söyleyin. “Benim canım kızım/oğlum… eğer birileri sana bizim normal dokunuşumuz ve normal öpüşlerimizin dışında, seni rahatsız edecek ve garip gelecek biçimlerde dokunup/öperse hemen itiraz et. Ben bir anne olarak sana sarılıyorum, öpüyorum, okşuyorum… benim yaptığım gibi olmayan, sana garip gelen, bacak aralarına veya göğüslerine, kalçalarına dokunarak seni öpmeye çalışan, öperken garip sesler çıkaran insanlar olursa hemen itiraz et… bu kişiler kesinlikle yaklaşmaman gereken insanlar… hemen oradan uzaklaş ve mutlaka bana söyle… ben onlara ne yapacağımı çok iyi biliyorum… sana asla aynı şeyi yapamayacak… çünkü onu yaptığına pişman edeceğim…” Yukarıda söylediğiniz türden davranışları yapan kişilerle, olur ya tekrar karşılaşırlarsa, hemen ortamı terk etmeleri gerektiğini mutlaka söyleyin. Diyelim ki bakkalın çırağı, komşunun oğlu, halasının oğlu, teyzesinin kocası veya herhangi biri olabilir. O kişilerle karşılaştıklarında, hemen oradan uzaklaşmaları gerektiğini söyleyin. “Benim tatlı kızım/oğlum… eğer bize söylememiş olsan bile, sana garip davranışlar yaptığı için sevmediğin kişiler olursa, lütfen önce bize söyle… olur ya çekinip söylemediysen ve o adamla yine karşılaştıysan… ve yine sana bakmaya başlayıp sana yanaşmaya çalışıyorsa, hemen itiraz et… kesinlikle kendine yaklaştırma… dokundurma… gerekirse yüksek sesle bağırıp onu kaygılandır… ama en önemlisi bize söylemelisin… biz onu yaptıklarına pişman ederiz… kimse bizim biricik evladımıza bunu yapamaz… onu mahvederiz…” Cinsel taciz yaşayan çocuklar için en riskli durum, kendilerini suçlu hissetmeleridir. Taciz ve tecavüze uğrayan çocuklar, kendilerini suçlarlar. Bu nedenle çocuklarınıza, yapılanların onun suçu olmadığını mutlaka söylemelisiniz. Aksi halde, başlarına geleni size söylemeye çekinirler ve tekrarlayan tacizlerle baş başa kalırlar… “Benim tatlı kızım/oğlum… eğer başına bu tür bir durum gelirse sakın kendini kötü hissetme. Seninle hiçbir ilgisi yok… o adam hasta ruhlu… küçük çocuklara nasıl davranması gerektiğini bilmiyor. Mutlaka cezasını çekecek. Senin yerinde başka bir çocuk olsaydı ona da yapardı. Hasta bir adam yüzünden kendini kötü hissetmemelisin. Biz seni çok seviyoruz. Sen bizim bir tanecik tatlı kızımızsın/oğlumuzsun. Güçlüsün. Biz hasta ruhlu dengesiz insanlardan kurtulmanın yolunu birlikte buluruz ve keyifli hayatımıza hep birlikte devam ederiz. Önemli olan bir arada olmamız ve mutlu olmamız… ve bu hastaların hayatımızı mahvetmesine izin vermeyeceğiz…” Cinsel organlarına dokunan/okşayan kişilerle ilgili sırların saklanmayacağını söylemelisiniz. “Benim minik kızım/oğlum… seni çok seviyorum. Sen çok tatlı ve akıllı bir çocuksun. Sır saklamasını biliyorsun. Ama eğer birisi senin cinsel organına dokunursa, açıp bakmaya çalışırsa veya vücudunu saçma bir şekilde okşamaya kalkarsa, sakın bunun bir sır olduğunu sanıp saklama. Çünkü o kişi hasta ve sana zarar verebilir. Hemen bize söyle. Biz o kişiyi yaptığına pişman ederiz, ne gerekiyorsa yaparız…” Sevgili anne/babalar… tüm bu bilgileri evlatlarınıza iletirken çokkk dikkat etmeniz gereken bir durum var. Çocuklarınıza ne söylediğiniz kadar, onlara doğru bilgiyi nasıl ilettiğiniz de önemli. Gözlerinizi kocaman kocaman açarak ve korku dolu bir ifadeyle, dehşete kapılmış bir suratla anlatmaya kalkarsanız, çocuklarınıza erken travmalar yaşatabilirsiniz. Tam da bu nedenle, yukarıdaki bilgileri aktarırken, biraz esprili, komik, tiyatral bir dil kullanmalısınız… (keşke karşılıklı olsaydık da sizlere birebir gösterseydim J) yani hem ciddi bir bilgi verdiğinizi göstereceksiniz hem de tiyatral hareketlerle ve mimiklerle, durumun travmaya dönmemesini sağlayacaksınız. Aslında çok kolay. İnanın ki zor değil… oturtun karşınıza çocuklarınızı. Ve onlara deyin ki: “…biliyor musun tatlı kızım/oğlum… sana şimdi bir şeyler anlatacağım. Aslında biraz garip şeyler söyleyeceğim. İstersen gel şöyle karşıma otur… ben de sana anlatmaya başlayayım… bu aralar hasta insanlar ortaya çıktı. Etrafta buldukları çocuklara değişik davranışlar yapıyorlar. Çocukları yanlarına çağırıp veya bir köşeye sıkıştırıp, cinsel organlarına falan bakmaya çalışıyorlar.” Bu arada çocuklarınız gözlerini açıp size bakmaya başlar… Buz Devri 2’de vardı komik bir sahne. Fareler, ablalarına sarkıntılık yapan çizgi film kahramanına söylüyorlardı… “…pis sapık…!” diye. Çocukların anlayabileceği bir durum biraz. Ordan bile örnek verebilirsiniz. “…hani buz devrinde var dı ya ‘sapık’ diyordu fareler… işte onun gibi… ama bunlar gerçekten sapık… onlara yaklaşmamanız gerekiyor. Size onlarla ilgili bir şeyler anlatayım. Siz de duyduklarınızı kafanızın bir yerinde tutun. Olur ya karşınıza çıkarsa, şimdi anlattıklarımı aklınıza getirirsiniz… ve (gülerek komik bir ifadeyle ve mimiklerle de süsleyerek) BİZ DE HEPPP BİRLİKTE BU SAPIKLARDAN KURTULMUŞ OLURUZZZZ…” … Demek istiyorum ki sevgili anne/babalar… doğru bilgiyi, travma oluşturmayacak bir şirinlikte evlatlarınıza ulaştırmalısınız… bunları yaptığınızda büyük ihtimalle çocuklarınız kendilerini koruyacaklardır. Veya başlarına gelse bile kendilerini suçlamayacakları için olayın olumsuz etkilerini atlatmaları biraz daha kolay olacaktır. Söylediğim gibi… sapıklar aptal değil… kime yaklaşacaklarını biliyorlar. Kandırmaya ve asılmaya çalıştığı çocuğun, kendisini kurtaracak nitelikte olduğunu ve istismar edemeyeceğini anlayınca bozuntuya vermeden bırakır. Terbiyesizliğine devam edemez. Ve söylemeden yapamayacağım… bu gibi kişilerin en ağır cezaları almaları gerektiğine inanıyorum. Bana kalsa hepsine ne yapacağımı çok iyi biliyorum ama… söyleyemiyorum…!! Sevgiyle kalın… Mehtap Kayaoğlu
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Okurken bile tüylerim diken diken oluyor.. Allah herkesin çocuğunu ruh hastalarından korusun..
Bilgilendirici yazı için teşekkürler ;) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Âmin. Ruh hastaliklari olanlara da sifa versin, bizleri vesile kilsin
![]() Rica ederim ![]() |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|