ÇOCUKLARIMIZI BAŞÖRTÜSÜNE ALIŞTIRMA EĞİTİMİ - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Beritan** · 08-18-2008, 21:48

ÇOCUKLARIMIZI BAŞÖRTÜSÜNE ALIŞTIRMA EĞİTİMİ

İstiklal savaşı gazisi, rahmetli dedemin kucağına oturmuş, tatlı tatlı sohbet ediyordum. Çocuk aklımla sordum; "Dede! Niçin kurtuluş savaşına katıldın?" Dedemin verdiği cevap, bugün yaşadığımız Türkiye'yi utandıracak türden, "Evladım! İngilizlerle savaştık, İngilizlere benzemeyesiniz, Fransız'la, İtalya’nla savaştık onların değerleriyle büyümeyesiniz, saçınızın bir telini namahrem görmesin, sizler Müslüman olasınız diye savaştık.
Dedem bugün mezarından kalkıp, sokaktaki kendini çağdaş zanneden kızlarımızı görseydi, yazıklar olsun, bizler bunlar için mi şehit olduk demez miydi?

Odacılık yapan bayanın başörtüsü takmasında mahzur yok, okumuş bayan başörtüsü takmamalı. Başörtülünün eğitim hakkı elinden alınmalı. Rahmetli dedemin savaştığı düşmanların istediği de zaten bu idi, istedikleri de oldu. Zira bu ülkede başörtüsüne karşı savaşın aslında İslam’a karşı verilen savaş olduğunu bilmeyen yok. İrtica İslam’ın kod adı, İslam’a yapılan her ne saldırı varsa irtica yaftasıyla sürdürülmekte.
Kızlarımızın başörtüsü, bir yerde istiklal Savaşı'nın devamı hükmündedir. Bu nedenle bizler kızlarımıza daha küçük yaştan tesettür şuuru kazandırmalıyız ki, bu mücadeleyi kaybetmeyelim. Kayıp edip de 'ın arzını günahlarla kirletmeye izin vermeyelim.

Çocukları Başörtülüne Alıştırma Eğitimi Nasıl Verilmelidir?
Çocuklarımız başörtüsünü takmak istemiyorlarsa duygusal veya düşünce eksikliği nedeniyle takmak istemiyorlardır. Çocukları başörtüsüne alıştırırken eğitimin duygu ve düşünce boyutuna dikkat etmemiz gerekir.

1- ALIŞTIRMANIN DUYGU BOYUTU: Kızlarımız düşünce olarak tesettür şuuruna varsalar da, bu düşüncelerini harekete geçirecek duygusal olgunlukta olmaları gerekir. Aksi halde duygularıyla düşüncelerinin çatışması sonucu kızımız zorluklar yaşayabilecektir. Çocuklar 7–8 yaşlarına geldiklerinde, duygusal olarak başörtüsüne hazırlamak amacıyla, çocuk başörtüsü olsa dahi, sürekli takması için telkinde bulunulmalıdır. Başörtüsünü takmada, kızlarımızı etkileyen duygusal etkenleri şöyle özetlenebilir:

A- Başörtüsünün Biyolojik, Fiziki Baskısı: Çocukluğundan itibaren başını, kulaklarını ve boynunu örten örtüye alışmamış genç kızımız, ilk etapta eşarbın fiziki baskısından rahatsız olabilir. Bu nedenle çocuklarımızı başörtüsüne alıştırırken daha küçük yaşta, hem saçlarının düzenli olmasını sağlayacak, bant, şapka gibi süs araçları ile başlayıp, çiçekli, kuşlu çocuk başörtüsü gibi malzemelerle bu alıştırmaya devam edilmelidir.

B-Süslü Görünme: Kız çocukları erkek çocuklarından daha fazla beğenilme ve süslü görünme eğilimindedirler. Bu çocuktur diye açık ve hoş olmayan giysilerin kız çocuklarına giydirilmesi, çocuklarımızın tesettür şuurunu zedeleyecektir. Kızımız nasıl takarsa taksın başörtüsü taktığında mutlaka, güzel olduğunu, ona başörtüsünün yakıştığı, anne babası ve büyükleri tarafından söylenmelidir. Bu hareket çocuğun bilinçaltında başörtüsüyle kızlar daha güzel oluyor düşüncesini yerleştirecektir.

C- çevre: Tesettür, dışarıya verilen bir inanç mesajıdır. Ben inançlı Müslüman bir bayanım hitabıdır. Çocuğunuzun yakın çevresinde tesettürlüye öcü gözüyle bakılıyor, arkadaş çevresinde, başörtülüye ikinci sınıf insan muamelesi yapıyorsa, okulda, çevrede güzellik anlayışı, başı açıklık model ise, kızımızın çevresini değiştirmeden başörtüsü takmasını beklemek zorlama olacaktır. Bu nedenle kendi arkadaş çevremizi seçerken, çocuğumuzun öğretmenini, okulunu ve arkadaş çevresini seçerken Müslüman şuuru ile hareket etmeliyiz.

2-ALIŞTIRMANIN DÜŞÜNCE BOYUTU: Bir bayan, başörtüsünü "Geleneklerim gereği", "Ailemin isteği üzerine", "Kocamın abimin zoruyla", "Ortamın gereği." gibi gerekçelerle takıyorsa, tesettürde bilinç ve düşünce eksikliği yaşıyordur. Aile ortamınızda, dini konulara karşı tutumunuz, çocuğunuza vereceğiniz sevgisi ve eğitim, çocuğunuzun isteyerek severek, başörtüsü takmasına neden olacaktır. Vicdan gelişiminin başladığı 9–10 yaşlarında başörtüsü takmanın gerekliliği, (c.c)'ın emri kızımızın anlayabileceği dilde açıkça anlatılmaya başlanmalı, İslami şuur kazandırılmaya çalışılmalıdır. Kızlarımızın tesettür düşüncesini etkileyen etkenleri §öyle özet¬lenebilir:

A- inanç Ve Emir: Tesettür güzelliği göstermek için değil, örtmek için vardır. Nice başı kapalılar var ki, başı açıklardan daha açıktır. Baş örtüsü, tesettürün ayrılmaz bir parçasıdır. Birçok kızımızın fıtratı İslami olduğu halde, tesettürsüz olmasının nedeni inanç ve bilinçlerinin vicdanlarını harekete geçirecek kadar güçlü olmamasındandır, Ebeveyn olarak, tesettürün ne olduğunu nasıl olduğunu niçin örtündüğümüzü hakkıyla çocuklarımıza öğretmemiz görevimizdir.

B-Televizyon: Televizyonun kumandası' mutlaka ebeveynlerin elinde olmalıdır. Birçok TV kanalı, seküler, hayat tarzını yaşam modeli olarak sunmakta ve özendirmektedir, yayınlanan film ve programlarla çıplaklık, çocuklarımızın bilinçaltında normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Ebeveyn çocuğun en fazla bir saat TV izlemesine izin vermeli ve izleyeceği kanal, programı önceden seçmelidir.

E.BULUT KARADAĞ

**OoOo47** · 11-22-2008, 03:11

Yahu yazık yaa... Dedeni alet etme bari

bunu dediğine herkesin önünde 'allah şahidimdir ki dedem böyle dedi' der misin?

O zaman söz inanırım.

**Akl-ı Selim** · 11-22-2008, 12:02

Alıntı:

OoOo47 Nickli Üyeden Alıntı

Yahu yazık yaa... Dedeni alet etme bari

bunu dediğine herkesin önünde 'allah şahidimdir ki dedem böyle dedi' der misin?

O zaman söz inanırım.

gücenme ama tahammül de bir yere kadar sen ne uyumsuz bir insansın...........

08-18-2008, 21:48	#1
Kullanıcı Adı Beritan	ÇOCUKLARIMIZI BAŞÖRTÜSÜNE ALIŞTIRMA EĞİTİMİ ÇOCUKLARIMIZI BAŞÖRTÜSÜNE ALIŞTIRMA EĞİTİMİ İstiklal savaşı gazisi, rahmetli dedemin kucağına oturmuş, tatlı tatlı sohbet ediyordum. Çocuk aklımla sordum; "Dede! Niçin kurtuluş savaşına katıldın?" Dedemin verdiği cevap, bugün yaşadığımız Türkiye'yi utandıracak türden, "Evladım! İngilizlerle savaştık, İngilizlere benzemeyesiniz, Fransız'la, İtalya’nla savaştık onların değerleriyle büyümeyesiniz, saçınızın bir telini namahrem görmesin, sizler Müslüman olasınız diye savaştık. Dedem bugün mezarından kalkıp, sokaktaki kendini çağdaş zanneden kızlarımızı görseydi, yazıklar olsun, bizler bunlar için mi şehit olduk demez miydi? Odacılık yapan bayanın başörtüsü takmasında mahzur yok, okumuş bayan başörtüsü takmamalı. Başörtülünün eğitim hakkı elinden alınmalı. Rahmetli dedemin savaştığı düşmanların istediği de zaten bu idi, istedikleri de oldu. Zira bu ülkede başörtüsüne karşı savaşın aslında İslam’a karşı verilen savaş olduğunu bilmeyen yok. İrtica İslam’ın kod adı, İslam’a yapılan her ne saldırı varsa irtica yaftasıyla sürdürülmekte. Kızlarımızın başörtüsü, bir yerde istiklal Savaşı'nın devamı hükmündedir. Bu nedenle bizler kızlarımıza daha küçük yaştan tesettür şuuru kazandırmalıyız ki, bu mücadeleyi kaybetmeyelim. Kayıp edip de 'ın arzını günahlarla kirletmeye izin vermeyelim. Çocukları Başörtülüne Alıştırma Eğitimi Nasıl Verilmelidir? Çocuklarımız başörtüsünü takmak istemiyorlarsa duygusal veya düşünce eksikliği nedeniyle takmak istemiyorlardır. Çocukları başörtüsüne alıştırırken eğitimin duygu ve düşünce boyutuna dikkat etmemiz gerekir. 1- ALIŞTIRMANIN DUYGU BOYUTU: Kızlarımız düşünce olarak tesettür şuuruna varsalar da, bu düşüncelerini harekete geçirecek duygusal olgunlukta olmaları gerekir. Aksi halde duygularıyla düşüncelerinin çatışması sonucu kızımız zorluklar yaşayabilecektir. Çocuklar 7–8 yaşlarına geldiklerinde, duygusal olarak başörtüsüne hazırlamak amacıyla, çocuk başörtüsü olsa dahi, sürekli takması için telkinde bulunulmalıdır. Başörtüsünü takmada, kızlarımızı etkileyen duygusal etkenleri şöyle özetlenebilir: A- Başörtüsünün Biyolojik, Fiziki Baskısı: Çocukluğundan itibaren başını, kulaklarını ve boynunu örten örtüye alışmamış genç kızımız, ilk etapta eşarbın fiziki baskısından rahatsız olabilir. Bu nedenle çocuklarımızı başörtüsüne alıştırırken daha küçük yaşta, hem saçlarının düzenli olmasını sağlayacak, bant, şapka gibi süs araçları ile başlayıp, çiçekli, kuşlu çocuk başörtüsü gibi malzemelerle bu alıştırmaya devam edilmelidir. B-Süslü Görünme: Kız çocukları erkek çocuklarından daha fazla beğenilme ve süslü görünme eğilimindedirler. Bu çocuktur diye açık ve hoş olmayan giysilerin kız çocuklarına giydirilmesi, çocuklarımızın tesettür şuurunu zedeleyecektir. Kızımız nasıl takarsa taksın başörtüsü taktığında mutlaka, güzel olduğunu, ona başörtüsünün yakıştığı, anne babası ve büyükleri tarafından söylenmelidir. Bu hareket çocuğun bilinçaltında başörtüsüyle kızlar daha güzel oluyor düşüncesini yerleştirecektir. C- çevre: Tesettür, dışarıya verilen bir inanç mesajıdır. Ben inançlı Müslüman bir bayanım hitabıdır. Çocuğunuzun yakın çevresinde tesettürlüye öcü gözüyle bakılıyor, arkadaş çevresinde, başörtülüye ikinci sınıf insan muamelesi yapıyorsa, okulda, çevrede güzellik anlayışı, başı açıklık model ise, kızımızın çevresini değiştirmeden başörtüsü takmasını beklemek zorlama olacaktır. Bu nedenle kendi arkadaş çevremizi seçerken, çocuğumuzun öğretmenini, okulunu ve arkadaş çevresini seçerken Müslüman şuuru ile hareket etmeliyiz. 2-ALIŞTIRMANIN DÜŞÜNCE BOYUTU: Bir bayan, başörtüsünü "Geleneklerim gereği", "Ailemin isteği üzerine", "Kocamın abimin zoruyla", "Ortamın gereği." gibi gerekçelerle takıyorsa, tesettürde bilinç ve düşünce eksikliği yaşıyordur. Aile ortamınızda, dini konulara karşı tutumunuz, çocuğunuza vereceğiniz sevgisi ve eğitim, çocuğunuzun isteyerek severek, başörtüsü takmasına neden olacaktır. Vicdan gelişiminin başladığı 9–10 yaşlarında başörtüsü takmanın gerekliliği, (c.c)'ın emri kızımızın anlayabileceği dilde açıkça anlatılmaya başlanmalı, İslami şuur kazandırılmaya çalışılmalıdır. Kızlarımızın tesettür düşüncesini etkileyen etkenleri §öyle özet¬lenebilir: A- inanç Ve Emir: Tesettür güzelliği göstermek için değil, örtmek için vardır. Nice başı kapalılar var ki, başı açıklardan daha açıktır. Baş örtüsü, tesettürün ayrılmaz bir parçasıdır. Birçok kızımızın fıtratı İslami olduğu halde, tesettürsüz olmasının nedeni inanç ve bilinçlerinin vicdanlarını harekete geçirecek kadar güçlü olmamasındandır, Ebeveyn olarak, tesettürün ne olduğunu nasıl olduğunu niçin örtündüğümüzü hakkıyla çocuklarımıza öğretmemiz görevimizdir. B-Televizyon: Televizyonun kumandası' mutlaka ebeveynlerin elinde olmalıdır. Birçok TV kanalı, seküler, hayat tarzını yaşam modeli olarak sunmakta ve özendirmektedir, yayınlanan film ve programlarla çıplaklık, çocuklarımızın bilinçaltında normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Ebeveyn çocuğun en fazla bir saat TV izlemesine izin vermeli ve izleyeceği kanal, programı önceden seçmelidir. E.BULUT KARADAĞ

11-22-2008, 03:11	#2
Kullanıcı Adı OoOo47	Yahu yazık yaa... Dedeni alet etme bari bunu dediğine herkesin önünde 'allah şahidimdir ki dedem böyle dedi' der misin? O zaman söz inanırım.

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)