09-01-2007, 00:59 | #1 |
Çocukların Bazı Problemleri!
DÜZENLİ UYKU VE ANNE-BABAYLA YATMA SORUNU Yaşına uygun psikososyal gelişim için ayrı yatakta ve odada yatması gerekliliği çocuğa anlatılmalıdır. KURAL:Herkes kendi yerinde yatmak zorundadır. Bu kuralı yerleştirmek zorundasınız. Anne-babanın yatağında yatmaya alışmak hiçbir çocuğun bağımsız ve ahenkli bir biçimde gelişmesine olanak tanımaz. Bunun için Ona katı bir şekilde, basitçe şöyle söyleyin ; Dinle yavrum, senin bizim yatağımızda uyumana izin vermemiz mümkün değil. Eğer daha önceden yatmasına izin veriyorduysanız şöyle söyleyin; Şimdiye kadar, babanla birlikte, bizimle yatmana izin verdik ama artık bu mümkün değil. Siz böyle yapınca O direniyor, kapıyı tekmeliyor, çarpıyor, gecenin ortasında krizi mi tutuyor? Bu normaldir. Ama siz davranışlarınızdan ödün vermeyin. Çok katı bir şekilde tepki verin, gerekirse azarlayın onu. Yine gecenin bu saatinde ona vurmaktan sakının. Onu yatağına ciddiyetle götürmeyi tercih edin. Ne krizlerine karşı meydan okumaktan korkun, ne de komşuları rahatsız etmekten. Katı olun. Uykusuz gecelere hazırlayın kendinizi, kendinizden emin olun. Bazı şeyler sizin kafanızda ne kadar net olursa, çocuğunuzun kafasında da o kadar net olur. Belki de birkaç gece boyunca bağırıp çağıracaktır. Ama sonra, herkes için sadece güzel geceler olacaktır. Bu açıklamadan sonra basamak-basamak çocuğun odasına geçmesi sağlanır. Bu basamaklar önce anne babanın yatağından ayrı yatma (aynı odada) , daha sonra farklı odada yatma şeklinde sağlanmaya çalışılır . Her basamaktan sonra çocuğun davranışı takdir edilip , ödüllendirilir. Çocuğun yalnız kalmaktan korktuğu durumlarda , anne veya baba çocuğu uyumadan önce yatağına götürür . Masal anlatarak veya bir miktar onunla konuşarak sakinleşmesini ve ortama uyum sağlamasını kolaylaştırır. Odanın kapısı açık tutulur ve çocuğun bu şekilde kendi odasına adaptasyonu sağlanmaya çalışılır. Çocuğun anne babanın odasında yatması ise sıra dışı durumlarda ve eşlik eden stres faktörleri döneminde geçici olarak izin verilebilir. Ama bu durumun geçici olduğu asıl yerinin kendi yatağı ve odası olduğu izah edilmeli ve bu konuda ısrar edilmelidir. Bilin ki çocuğumuz eğer anne-babadan birinde bir kararsızlık hissederse, işte o zaman alabildiğine zorbaca kendini gösterir. Yeterince kendinizden emin ve yeterince de katı olun. Bir dakika bir geçirilmeyecek bir saat kararlaştırın, şartlar ne olursa olsun ( çocuğunuzun hasta olması dışında) kararınızdan hiçbir şekilde dönmeyin. NEDEN ÇOCUĞUMUZUN BELİRLİ BİR YATIŞ SAATİ OLMALI ? ONUN YARARINA 1- Belirli bir ritim tutturabilmesi ve bunun devam etmesi için. 2- Ona gerekli sınırları koymak ve kendi kimliğini bulmasına yardımcı olmak için gereklidir. Yoksa her şeyi yapabileceğini sanan bir zorba oluştururuz. 3- Onun okul kurallarına uyum sağlayabilmesi için gereklidir. Bir çok öğretmen çocukların dikkatlerini toparlayamayacak kadar çok yorgun olduklarından yakınıyorlar. Anaokuluna başlar başlamaz, çocuklar artık uzun gündüz uykularından mahrum kalıyorlar. Akşamları da çok yorgun oluyorlar. Toparlanmaları için erken yatmaya ihtiyaçları oluyor. SİZİN YARARINIZA İster bütün gün çalışın ister yarım gün, sizin de akşamları eşinizle birlikte kendinize ayırdığınız özel anlara sahip olma hakkınız var. Eşinizle olan sağlıklı ilişkinizin devamı için bu durum gereklidir.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
09-01-2007, 01:00 | #2 |
Çocukların Bazı Problemleri!
ÇOCUĞUNUZUN YEMEK YEMEME PROBLEMİ
18 aylıktan 2 yaşına kadar çocuk, yetişkine karşı çıkmanın bir yolunu yemeklerde bulur. Ve daha sonra 3 ve 6 yaşları civarında, çocuk tat alma konusunda başka bir orijinal dönemden geçer. Hep aynı şeyleri sevmeye ve yemeye başlar. Genelde; makarna, pilav, patates kızartması, sosis, tavuk ve yumurta... Bu çocuğuna göre bir yada iki yıl sürebilir. Anne babalar için bu durum oldukça üzücüdür. Zira çocuk bu zamana kadar yiyeceklerin hepsini seviyordu. Çocuk okulda yemek yemeye başladığında yiyecek tercihleri daha da zenginleşir. Yemek olayını bazı çocuklar annelerine karşı koz olarak kullanabilirler. Genelde çocuklar anne babayı yönlendirebildikleri konularda ısrarcı olarak o konuda problem çıkarırlar. Bazı durumlarda anne babanın yanlış tutumu bu durumun pekişmesine neden olur. Normalde bir yaşından sonra çocuğun sofraya erişkinler ile beraber oturması ve yaşına uygun yemekleri yemesi beklenir. Belli bir dönem sonra yemek alışkanlığı gelişir. Çocuğun çok yönlü beslenmesi açısından , normal sosyal gelişimi açısından , psikomotor gelişimi açısından bu durum önemlidir. Bazı annelerin çocuğum yemek yemiyor diye çocuğa ısrarcı ve yanlış tutumları da bu davranış probleminin pekişmesine neden olur. Genelde bedensel ve psikiyatrik problem olmadıkça her çocuk acıkır ve öğün vakti geldiğinde yemeğini yer. Ama çocukta iştahsızlık gerçekten var ise o zaman bazı hastalıkları düşünmek gerekir. Yemek yeme konusunda anne babalara şu tavsiyelerde bulunacağız; 1- En başta öğün vaktine bir iki saat kala dönemden itibaren çocuğa kesinlikle ufak tefek gıda vermeyin , 2- ikinci olarak yemek konusunda çocuk sofraya çağırılmalı ,tabak önüne konduktan sonra kesinlikle iki -üç kereden fazla yemek yeme konusunda ısrar edilmemeli , Dört yaşında bir oğlum var. Eşim öğle yemeği için sofrayı hazırladı. Oğlumu yemeye davet ediyoruz, "Ben yemek yemeyeceğim" diye karşılık veriyor. Anne ısrar ediyor. O da direniyor. Ona diyorum ki; "Oğlum bak eğer oturmazsan akşam yemeğine kadar acıkırsın. Sonra ben acıktım diye gelirsen yemek yiyemezsin. Yemeğe oturur musun !.." O hala "Ben yemeyeceğim" diye direnmekte. Biz daha fazla üstelemeden yemeğimizi yiyor ve sofrayı kaldırıyoruz. Bir saat sonra "bizim delikanlı"; ben acıktım diye yıkıyor ortalığı. Annesine yalvarıyor, anne beni doyur diye. Onun ağlayıp, bağırmasına aldırmadan ona diyorum ki; "Oğlum ben sana demiştim. Neden daha önce oturmamıştın. Akşam birlikte yiyeceğiz." Ağlamalar bağırmalar devam ediyor. Eşim de çaktırmadan bana yalvarır gözlerle; "Vereyim mi?" diye soruyor. Ona da başımla "gaddar ve zalim bir baba " olarak; "HAYIR" ! diyorum. Akşam sofra atılır atılmaz bizim ki yemeklere saldırıyor ve inananın benden de fazla yiyor. 3- üçüncü olarak yemek yeme konusunda çocuk ile çok fazla konuşulmamalı . Unutmayınız ki yemek yeme o çocuğun sıra dışı yapması gereken bir olay değil, onun fizyolojik bir ihtiyacı . Bu yaşamsal ihtiyacı ve zevkle yapılması gereken bir şeyi işkence haline getirmemeli . 4- Bir başka nokta da yemek yapmadan önce çocuğun fikri (yemek çeşidi konusunda) alınabilir. Önemli besin kaynaklarını alması için aynı tür yemek değişik şekiller ile önüne getirilebilir. Aynı zamanda iştahı azaltan bol şekerli bisküvi ve çikolataları belli miktarda alması sağlanabilir. Bütün bu önlemlere rağmen devam eden iştah problemlerinde , doktora başvurarak altta yatan (varsa ) nedeni bulmak gerekebilir. Bizi asıl üzen durum; Anne-babaların çocuğu yemek yemediğinde soluğu doktorda alırken. Çocuklarının okul arkadaşı olmadığında, sessiz, suskun olduklarında, kendi içlerine kapandıklarında, sürekli büyüklük tasladıklarında ve zorbalık yaptıklarında hiç merak edip, endişelenmemeleridir. Oysa bütün bunlar daha ciddiye alınmalıdır. |
|
09-01-2007, 01:01 | #3 |
Çocukların Bazı Problemleri!
ÇOCUĞUNUZUN ALTINI ISLATMA PROBLEMİ
Altını ıslatma anne babaların en çok karşı karşıya kaldıkları problemlerin başında gelir. Özellikle belli bir tuvalet eğitimini aldıktan ve tuvalet alışkanlığı kazandıktan sonra , çocuğun altını ıslatmaya başlaması daha çok psikolojik nedenleri akla getirir. Eğer her hangi bir stres etkeni var ise bu durum görülebilir. Ancak çocuk bebekliğinden beri hiç tuvalet kontrolü sağlayamamışsa , o zaman genetik ve bedensel etkileri gözden geçirdikten sonra psikolojik etkilere bakmak gerekir. Çocuğun altını ıslatmaya başlamasında anne babalar endişeye kapılmadan çocuğun durumunu gözden geçirmelidirler. Önce; 1- Bu çocuğun herhangi bir stres etkeni var mı yok mu (kardeş doğumu, anne baba geçimsizliği , arkadaş sorunları , okula veya kreşe başlama ,göç , yakın kaybı ,anne babadan ayrı kalma , kronik hastalıklar , doğal afetler vb.) bu değerlendirilmeli ve stres etkeni ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. 2- Çocuğun sevgi ihtiyacı var mı? Var ise ilgi çekmek için bu problemi çıkarabilir. Özellikle bu durumla birlikte daha çok dikkat çektiğinin farkına varan çocuk davranışında ısrarcı olabilir. Yeni doğan kardeşinin durumunu gözlemleyen ve ona yönelik ilgiyi gören çocukta da bu türlü bir davranış görülmektedir. 3- İdrar yolu enfeksiyonlarında çocuğun idrarını tutamama durumu söz konusu olabilir .İdrar yolu enfeksiyonu çocuğun altının ıslak kalmasına bağlı olarak da ikincil olarak gelişebilir .Bu durumu anne babaların göz ardı etmemeleri gerekir. Sonra; 1- Çocuğun bu davranışını altına bez bağlamak destekleyeceği için bu türlü bir tavırdan kaçınılmalıdır. 2- Anne baba çocuğu aşırı cezalandırıcı ve suçlayıcı bir tavırdan kaçınarak bu durumu onun ile konuşmaları uygun olur. 3- Çocuğun altını ıslatmadığı zaman takdir ve övgü dolu sözler söylenmelidir. 4- Ufak bir çizelge ile çocuğa bulut ve güneş çizdirmek de duruma yardımcı olur. Israr eden durumlarda altta yatan neden ve genel durumu değerlendirmek için doktor yardımı gerekebilir. Çocuğun yaşına uygun , normal psikososyal gelişimi için bu durumun tedavi edilmesi gereklidir. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|