08-03-2010, 20:08 | #1 |
Çocuklarla İletişim ve Sohbet Etme Sanatı
Çocuklarla İletişim ve Sohbet Etme Sanatı 5-6 YAŞ ÇOCUKLARLA SOHBET ETME SANATI Çocuk ve sohbet deyince akla oyun geliyor hemen. Ebeveyn olup da çocuğu ile oyun oynamayan var mıdır? Varsa çok şey kaybediyordur elbette. Oyun oynama yakınlığına giremediğiniz bir çocukla ne kadar sohbet edebilirsiniz ki… Çocukların en bilgece yönlerinden biri de, çocuk sevenlerle çocuk sevmeyenleri, sahte sevgilerle gerçek sevgileri çok iyi ayırt etmeleridir. Bu da gerçek bir sohbeti kiminle yapabileceklerini bilmelerini sağlar. Çocuğun her şeyi bilinmeli midir? Hayır. Ama bilmemizi gerekenleri bilebilmek için onunla konuşabiliyor olmamız gerekir. Ayakta değil çömelip, elimizdeki işimize bakaraktan değil göz göze gelerek, ne anlatacağını merak ederek, dinlediğimizde… İşte böyle olduğunda çocuk o güzel dünyasını açar bize. Artık onu gerçekten bilebilir, gerçekten koruyabilir, gerçekten annesi, babası, abisi, ablası olabiliriz. Biz onu dinlediğimizde, o da bizi dinler. Çalışan anne babaların en büyük derdidir çocuğu ile zaman geçirememek… Uzun zaman geçiremiyoruz, o zaman kaliteli zaman geçirmeliyiz diye düşünürler. Fakat burada çok tehlikeli bir viraj vardır, eğer yorgunsanız, içinizden gelmediği halde çocuğunuzla “kaliteli zaman geçirmeliyim” bilinci ile kendinizi zorlayıp “15 dk” vakit geçirmeye çalışıyorsanız, çocuk bunu çok çabuk algılar. Sıkıldığınızı fark eder, ama sebebi yorgunluğunuza değil kendisinden sıkılmış olmanıza verir. Buradan yola çıkıp kendisinin sıkıcı olduğu fikrine bile kapılabilir. O yüzden içinizden geldiği zaman, içinizden geldiği kadar, içinizden geldiğini iyi ifade ederek zaman geçirilmelidir çocuklarla. Bu zamanlardaki sohbettir tüm ilişkiyi belirleyen, o ilişkiye yön veren… Beğenilmeyen çocuklar, sık eleştirilen çocuklar, kendisinden yapabileceğinin üzerinde şeyler beklenen çocuklar, agresif anne babanın çocukları bu sohbetlerden yoksun kalırlar. Başkaları ile konuşmaya başlayabilirler, içlerine kapanabilirler. Çoğu çocuk anne babasına dokunmayı, kucağa oturmayı iki minicik öpücük almayı sever. 5-6 yaş çocuğu rüyalarını anlatmaya bayılır. Rüyalarını anlatarak dünyasını, korkularını, endişelerini dile getirir. Günlük hayatta konusu geçmeyebilecek pek çok şeyin konuşulması sağlanmış olur. Her anne babanın rüya kanalını değerlendirmesi gerekir. Her çocuğun çok sevdiği bir oyun vardır. O oyunda anne babasını görebilmek onun için paha biçilmez oranda değerlidir. İçinizden geldiğinde, gerçekten müsait olduğunuzda bu oyunu çocuğunuzla oynamanız kesinlikle önerilir. O oyunda konuşulanlar her iki taraf için de paha biçilmez olacaktır. Rol değiştirip, onu anne veya baba yapmak, anne veya babanın da çocuk olması; ebeveynliğiniz hakkında çok zengin bir bilgi sunar ve çok şey gözle görünür hale gelir. Annenin de çocuk rolünde, kendi çocuğunun sıkıntılarını mizahi bir üslupla dile getirmesi, mız mızlanması, yemek yemek istememesi çocuğa çok şey katar. Belki de o davranışlarını değiştirmesine yol açar. Çocukla birlikte resim yapmak, özellikle de aile ve arkadaş resimlerinin çizilmesi yine onun dünyasına girmenin ve onun dünyasından onunla sohbet edebilmenin bir başka önemli yoludur. Kimi kimin yanına çizmiş, kimi arkaya kimi öne almış, kiminle ilgili ne anlatıyor hepsi tek tek sorulabilir, öğrenilebilir. Kendisini çizmesi istenip, sonra da “bu çocuk nasıl bir çocukmuş bana anlatır mısın” denerek çocuğun ağzından çocuk dinlenebilir. Yarım masallar anlatıp devam edip masalı tamamlamasını istemek, çocukla sohbet etmenin bir başka yoludur. Anne baba anlatır çocuk tamamlar veya çocuk anlatır anne baba tamamlar. Günlük hayatımızın içinde yer alan bir çocuk, bizimle şekillenir. Anneannesiyle, amcasıyla nasıl sohbet ettiğimize dikkat eder. Onlara dair ilk bilgileri bizden alır. Bu yönüyle bakıldığında sohbet etme tarzını da bizden öğrenir. Bizim verdiğimiz tepkileri kopyalar, aynen bizim gibi tepki verir. Mimiklerini dahi bizimkilere benzetir. Fiziki olarak size benzemeyen çocuğunuz mimikleriyle tıpkı “siz” olur. Çocukla sohbet sanattır. Lakin her çocuğun konuşkan olmasını, okula gidip gelince neler yaptığını neler yediğini anlatmasını beklemek haksızlık olur. Çocuğu kendi bireyselliği içinde değerlendirmek ve yukarıdaki yöntemlerden hangisinden daha çok hoşlanıyorsa ona o şekilde yaklaşmak yerinde olacaktır. Muhhabetiniz bol olsun… Uzm. Psk. Dan. Ömer Akgül
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|