Çömez Savcı, berbat olan plan..! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Benide_Kapatın** · 03-18-2008, 01:26

Sosyal Güvenlik Reformu nedeniyle sendikalar onbinlerce işçi ve memuru sokağa dökmüşken, “Kapatma Davası” açmak iyi bir zamanlamaydı.

Sokağa düşmüş kitleler, üstüne kapatma kıskacı güçlü bir ivmeyle büyük vuruş için zemin oluşturabilirdi.

Tıpkı 28 Şubat öncesi Susurluk nedeniyle “sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eylemlerinin hükümete karşı evirilmesi gibi, Sosyal Güvenlik Reformu tepkileri de benzer mutasyona uğratılacaktı.

Zamanlama iyiydi de Tayip Erdoğan da artık pişti. Grup toplantısı dahil her açıklamasında reformu sonuna kadar, hem de en sert ifadelerle savunan Erdoğan, “tükürdüğümü yalamam” demedi ve kapatma davası duyulur duyulmaz reformu geri çekti. Şimdi dök milleti sokağa, dökebilirsen..

Aslında Üniversiteler Arası Kurul'un önderliğinde başlatılan direniş ve Doğan Grubu'nun yoğun yeni Anayasa ve türban muhalefetinin üstüne bu iyi bir fırsat olmuştu.

İşçi Partili gençlerin türbanlı kızların üstüne saldırması gibi provokasyonlara rağmen üniversite gençliği çatışmaya sürüklenemedi lakin geniş halk çatışmaları zaten öngörülmüyordu. Memleketin %47'si AKP'li olmuşken.

Bu sefer zeminden geniş çatışma yerine, zirveden çatışma yöntemi izleniyor. Bu yüzden sendikal hareketler bile yeter de artardı.

Sarıkız ve Ayışığı darbesinin planlayıcısı iki paşa Org. Eruygur ve Org. Yalman'ın Doğan Grubu'yla kavga ederek, grubun önemli üst düzey yöneticilerini veda yemeklerine bile çağırmayarak, görevden ayrıldıklarını düşünürsek, Doğan Grubu kilit noktadaydı.

Cumhuriyet Mitinglerinde Doğan Grubu aleyhine atılan sloganlar bu durumu daha iyi özetliyor. Doğan Grubu muhabirleri söz konusu eylemlerde hafifçe tartaklanmışlardı bile.

Tuncay Özkan'ın defalarca Ertuğrul Özkök'e küfredercesine KanalTürk'te yaptığı eleştirileri de buna ekleyin.

Paşaların ve Cumhuriyet Mitinglerine katılanların Doğan Grubu'na bu tepkiyi beslemeleri; Ayışığı ve Sarıkız'la başlayan ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesine kadar devam eden süreçte gerekli gerilim alanını oluşturmaktan geri durması nedeniyleydi.

Ama Anayasa değişikliği ve türban tartışmaları sürecinde Doğan Grubu asli rolüne dönmüş bulunuyor. Bu zemin oluşturmada her şeyden çok daha önemli bir gelişme olarak görülüyordu.

Adım adım ilerleyen planı bozan şey; Kapatma Davasının delillerinin son derece zayıf olması. Ertuğrul Özkök “iddianame eskisine göre (Refah) daha ciddi biçimde hazırlanmış” manevrası yapsa da gerçek öyle değil.

Kapatma davası hazırlığını sağırların bile duyduğu Ankara'da; AKP, manevralarını, A,B,C planlarını çoktan hazırlamıştır.

Bu acemi işi iddianame de AKP'ye çerez oldu.

C.Güven

03-18-2008, 01:26	#1
Kullanıcı Adı Benide_Kapatın	Çömez Savcı, berbat olan plan..! Sosyal Güvenlik Reformu nedeniyle sendikalar onbinlerce işçi ve memuru sokağa dökmüşken, “Kapatma Davası” açmak iyi bir zamanlamaydı. Sokağa düşmüş kitleler, üstüne kapatma kıskacı güçlü bir ivmeyle büyük vuruş için zemin oluşturabilirdi. Tıpkı 28 Şubat öncesi Susurluk nedeniyle “sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” eylemlerinin hükümete karşı evirilmesi gibi, Sosyal Güvenlik Reformu tepkileri de benzer mutasyona uğratılacaktı. Zamanlama iyiydi de Tayip Erdoğan da artık pişti. Grup toplantısı dahil her açıklamasında reformu sonuna kadar, hem de en sert ifadelerle savunan Erdoğan, “tükürdüğümü yalamam” demedi ve kapatma davası duyulur duyulmaz reformu geri çekti. Şimdi dök milleti sokağa, dökebilirsen.. Aslında Üniversiteler Arası Kurul'un önderliğinde başlatılan direniş ve Doğan Grubu'nun yoğun yeni Anayasa ve türban muhalefetinin üstüne bu iyi bir fırsat olmuştu. İşçi Partili gençlerin türbanlı kızların üstüne saldırması gibi provokasyonlara rağmen üniversite gençliği çatışmaya sürüklenemedi lakin geniş halk çatışmaları zaten öngörülmüyordu. Memleketin %47'si AKP'li olmuşken. Bu sefer zeminden geniş çatışma yerine, zirveden çatışma yöntemi izleniyor. Bu yüzden sendikal hareketler bile yeter de artardı. Sarıkız ve Ayışığı darbesinin planlayıcısı iki paşa Org. Eruygur ve Org. Yalman'ın Doğan Grubu'yla kavga ederek, grubun önemli üst düzey yöneticilerini veda yemeklerine bile çağırmayarak, görevden ayrıldıklarını düşünürsek, Doğan Grubu kilit noktadaydı. Cumhuriyet Mitinglerinde Doğan Grubu aleyhine atılan sloganlar bu durumu daha iyi özetliyor. Doğan Grubu muhabirleri söz konusu eylemlerde hafifçe tartaklanmışlardı bile. Tuncay Özkan'ın defalarca Ertuğrul Özkök'e küfredercesine KanalTürk'te yaptığı eleştirileri de buna ekleyin. Paşaların ve Cumhuriyet Mitinglerine katılanların Doğan Grubu'na bu tepkiyi beslemeleri; Ayışığı ve Sarıkız'la başlayan ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesine kadar devam eden süreçte gerekli gerilim alanını oluşturmaktan geri durması nedeniyleydi. Ama Anayasa değişikliği ve türban tartışmaları sürecinde Doğan Grubu asli rolüne dönmüş bulunuyor. Bu zemin oluşturmada her şeyden çok daha önemli bir gelişme olarak görülüyordu. Adım adım ilerleyen planı bozan şey; Kapatma Davasının delillerinin son derece zayıf olması. Ertuğrul Özkök “iddianame eskisine göre (Refah) daha ciddi biçimde hazırlanmış” manevrası yapsa da gerçek öyle değil. Kapatma davası hazırlığını sağırların bile duyduğu Ankara'da; AKP, manevralarını, A,B,C planlarını çoktan hazırlamıştır. Bu acemi işi iddianame de AKP'ye çerez oldu. C.Güven

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)