![]() |
#1 |
![]() Sabah gazetesinden Sevilay Yükselir, önceki gün yazdığı yazıda Ahmet Hakan Coşkun'la ilgili 'yanlış bilinen' bir gerçeği yazacağını söyleyince, AH Coşkun bugün 'kazadan dolayı dalağını aldırdığını' ima etti. Yükselir'in daha sonra yazacağını söylediği yazısında Coşkun'un askere gitmemek için dalağını değil, midesini kestirdiğini yazıp yazmayacağı merak konusu. İşte Yükselir'in Sabah'taki o yazısı... Özkök, Ahmet Hakan'ı neden klonladı? İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde okurken, hocamız Oktay Verel'in, "Gazetecilik, ders kitaplarındaki bilgileri yutmakla öğrenilecek iş değil. Muhakkak öğrendiğiniz bu bilgileri pratiğe dökecek bir yayın kuruluşunda çalışmanız lazım" tavsiyesini şiar edinmiştim kendime. O nedenle de her yaz tatili başında, stajyerlik için Bab-ı Ali sokaklarında dolaşmak bir alışkanlık haline gelmişti bendenizde. İşte yine o yazlardan birinde bu kez rotamı, bir aile dostumuzun, "Günlük ama yerel bir gazetede senin gibi gençlere ihtiyaç var. Bu yazı boş geçireceğine, git orada tecrübe kazan" sözleri ile işaret ettiği Hürbakış adlı gazeteye çevirmiştim. Görüşme talebi için aradığım gazeteden, "Hemen gel" çağrısı ise bende acayip heyecan yaratmış ve o heyecanla gazetenin Büyükçekmece'deki merkezinin kapısını çalmıştım... Ancak birkaç saat öncesine kadar bir yerel gazetede muhabirlik yapabileceğinin hayali ile yanıp tutuşan ben, gazeteye adım atar atmaz karşıma çıkan ukala, soğuk aynı zamanda radikal İslamcı görüntüsü veren daha önce adını sanını hiç duymadığım bir yetkilinin tavırları karşısında donup kalmış, kendi kendime, "Allah'ım ne günah işledim ben?" diyecek kadar şoke olmuştum... Alaylılığından mı, yoksa ancak bir yerel gazetede çalışabilme imkanı yakalamış olabilmenin getirdiği kompleksten mi bilinmez, ezik ruhunu derinden hissedebildiğim o adamla ikinci kez karşılaşmam Kanal 7 ekranında olmuştu! İslami kesimin sesi olarak bilinen ekranın en popüler ve en güçlü ismi olan Ahmet Hakan'ın anti cumhuriyetçi, anti laikçi ve anti TSK'cı politikaları beni hiç şaşırtmamış ve bende ilk uyandırdığı intibayı destekleyen mahiyetteki o duruşunu sorgulama gereği dahi duymamıştım... SABAH'a yazar olduğunda da, Hürriyet gazetesine ilk transferinde de aynı görüşümü devam ettirmiş ve onun bu yükselişini her zaman profesyonellik açısından değerlendirmeye almıştım... Ancak, ne zamanki onu o yapan, onun değerlerine değer katan toplumu alaya almaya ve içinden çıktığı mahallenin kodlarını tartışmalı üslubu ile deşifre etmeye başladı... İşte o zaman ben de milyonlarca insan gibi kendi cephemde yeni Ahmet Hakan'ı tartışmaya açtım... İster istemez, sormaya başladık hep beraber, "Ne yapmaya çalışıyor bu adam?" diye... Kimimiz, "Yediği kaba pisleyen adam" dedik... Kimimiz "İslamcı dönek"... Kimimiz, "Kalemini şana şöhrete satan adam"... O ise kendisiyle ilgili bu ağır ve hakaretamiz benzetmelerin hiçbirine aldırış etmeden bildiğini okumaya devam etti. Daha da ileriye gitti. Açıldıkça açıldı. Düne kadar günahkar ve hain ilan ettiği kesimin gözüne hoş görünmek adına çirkince saldırdı etrafa ve istediği, hedeflediği zirveye oturdu çok kısa zamanda. Ancak, son günlerde ilginç bir gelişme yaşanıyor Ahmet Hakan cephesinde. Onu o yapan Ertuğrul Özkök, ne hikmetse Ahmet Hakan'ı klonlama ihtiyacı duyarak, "Süper bir haylaz buldum. Bayılacaksınız! İslami kesimin kodlarını artık o çözecek" diyerek anonsladı yeni İslamcı yazarı Ahmet Arsan'ı. Peki neden? Neden Özkök, gerçeği zehir zemberek yazılarıyla gazetesinde yazmaya devam ederken onu klonlama ihtiyacı hissetti? Nedeni basit! Çünkü, Ertuğrul Özkök'ün eski Ahmet Hakan'a, yani, "İslamcı kesim de Hürriyet'i okusun" diyerek transfer ettiği ilk Ahmet Hakan'a şiddetle ihtiyacı var da ondan... Çünkü, "Bizden biri" diyerek peşinden gelen ve Hürriyet'i takibe alan İslamcı okuru hiç ummadığı bir biçimde dezenformasyona uğrayan Ahmet Hakan sayesinde çoktan kaybetti de ondan... Artık, Ahmet Hakan'ın yazdıklarının, söylediklerinin Özkök'ün, "öteki mahalle"sinde hiçbir anlamı kalmadı da ondan... İşte tek derdi, bir zamanlar hasbelkader gazetesine uğrayan öteki mahalle insanlarıyla yeniden buluşmak olan Özkök, hala o cenahı çok iyi bilen Ahmet Hakan'ı klonlayarak Ahmet Arsan ismiyle piyasaya sürdü... Sürmesine sürdü de, bakalım o, "ötekiler" Özkök'ün bu son numarasını yiyecek mi? Bekleyip, göreceğiz... Not: Sevgili okurlar. Bilinmeliki, bu makale kesinlikle Ahmet Hakan'a sataşan ya da onunla polemiğe giren şana şöhrete kavuşur niyetiyle yazılmamıştır. Aslında bu yazı bir sonraki yazının başlangıcıdır. Cuma günü size Ahmet Hakan'la ilgili bilinmeyen daha doğrusu bilindiği sanılan ama yanlış bilinen bir gerçeği anlatacağım. Onun dalağını yazacağım... Hem de o operasyonun bir numaralı şahitlerinin aktardığı biçimde. Benden söylemesi sakın kaçırmayın. Cuma'ya "Dalak" başlıklı yazıda görüşmek üzere hoşçakalın... SEVİLAY YÜKSELİR / SABAH
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|