05-03-2011, 01:29 | #21 | |
Alıntı:
|
||
05-03-2011, 01:29 | #22 |
Vidioyu izliyemiyorum. Mümkün olursa yeniden eklenmesini rica edecegim.
Mehmet Aydin beyin pek hos olmayan bir kac söylemini bende okumustum. Hele böyle bir sey söylemisse kendine yazik etmis. |
|
05-03-2011, 01:30 | #23 |
|
|
05-03-2011, 01:31 | #24 |
|
|
05-03-2011, 01:47 | #25 | |
Alıntı:
saadettin ustaosmanoğlu aylar önce ahmet mahmut ünlü hocayı uyarmıştı... peşinde cemaate zarar vermek isteyen güçler var sen bu camiayı bilmezsin fazla açılma diye... 1-2 yıl öncesine kadar sadece videoalrda görebilirdik ahmet hocayı çok popüler oldu açıkçası iyi değil gibime geliyor çok iyi niyetli bir insan kurtlar aleminde bu iyi niyeti her türlü suistimal ederler... |
||
05-03-2011, 01:47 | #26 |
Tesekkür ederim kardesim...izledik...aydinlandik.
|
|
05-03-2011, 01:49 | #27 |
EFENDİ HAZRETLERİMİZE İSLÂM'A ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLÜ
Hepinizce malumdur ki, 24 Ekim 2010 Pazar günü bugüne kadar yaşanmamış bir olay meydana geldi. Dünya tarihinde hiç kimseye verilmeyen, bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün ulemalar, evliyalar, Allah dostlarına nasip olmayan bir merasim gerçekleşti. Bu olayı biraz açacak olursak, Hindistan uleması başta olmak üzere, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan, Lübnan, Fas, Yemen, Ürdün, Bahreyn, Irak, İran, Pakistan, Somali, Afrika ülkelerinden ve Avrupa ülkeleri İsveç, İngiltere, ABD gibi tam 42 ülkeden 320 ehlisünnet uleması ve Ülkemizin doğusundan batısına kadar yüzlerce âlimin bir araya gelip,"Uluslararası İslam'a ve İnsanlığa Üstün Hizmet Ödülü" adıyla bir ödül verilmesine kâinat ilk kez şahitlik ediyordu. Bugüne kadar böyle bir olay vukuu bulmamıştır. Bundan sonrada vukuu bulacak mı bilinmemektedir. Ödül töreninde ödül verenlerden ve bu muhteşem organizeyi düzenleyenlerden, Dünya Âlimler Birliği Başkanı, Yusuf el Karzavi hazretleri şöyle açıklamada bulundu; "Dünyada nice cemaatler ve nice âlimler gördüm. Bazıları çok aşırı gidiyorlardı. Bazıları da çok gevşek ve rahatlardı. Ancak "Şeyh Mahmut Efendi" hazretleri ifrat ve tefrite kaçmadan ehlisünnet yolundan şaşmadan istikametle devam eden büyük bir zatı muhteremdir." Hindistan Âlimler Birliği Başkanı ve Şeyh Muhammed Kasım Nanutevi hazretlerinin torunu, Şeyh Halid Seyfullah Rahmani hazretleri niçin bu ödülü verdiklerini şöyle açıklıyordu; Bundan tam 150 yıl evvel Hindistan'da vefat etmiş olan, Şeyh Muhammed Kasım Nanutevi hazretleri Hindistan'da yaşamış ve orada medreseler kurup, talebe ve hocalar yetiştirmiştir. Hindistan'da temeli atılan medreseler, daha sonra Pakistan, Afganistan, Suriye, Mısır, Lübnan başta olmak üzere birçok ülkeye yayılmıştır. Bu büyük zat, medresede hoca, meydanlarda âlim, kürsülerde vaiz, esaret yılları zamanında da bir mücahit gibi çarpışmıştır. Hem dünyevi hem de uhrevi ilimleri maddi ve manevi ilimleri, hak ile hakikati birleştirmiş olup çift kanatlı büyük bir ulema ve Allah dostudur. Onun yolundan giderek bizlerde İslam'ın ve Müslümanların garip kaldığı, fitne ve fesadın çoğaldığı böyle bir zamanda, Şeyhimiz Muhammed Kasım Nanutevi hazretleri adına "Uluslararası İslam'a ve İnsanlığa Üstün Hizmet Ödülü" vermek istedik. Şu anda yeryüzünde bu ödüle layık kim var? Kime verelim diyerek yapılan istişareler neticesinde bu ödülü Şeyh Mahmut Efendi el Müceddidi, el Halidi, el Nakşibendi, el Ofi (k.s) hazretlerine vermeye karar verdik dedi. Programa katılan 320 ehlisünnet uleması adına genel bir konuşma yapan Lübnan Akkar Müftüsü ve Adalet Bakanı,Şeyh Usame Rufai hazretleri şöyle bir açıklama yaptı; "Şeyh Mahmut Efendi el Müceddidi, el Halidi, el Nakşibendi hazretlerinin hayatına ve çalışmalarına baktığımızda; İslam'a ve Müslümanlara sahip çıkan, dini ve davası için bıkmadan, usanmadan, yılmadan malıyla, canıyla hizmet eden, kendileri Türkiye'deki medreselerin kurucusu, medresede hoca, kürsüde hatip, meydanlarda bir mücahid gibi cihadına devam eden, maddi ve manevi ilimleri tedris edip insanlara yaşatan, ifrat ve tefrite düşmeden, hak ve hakitati, tarikat ve şeriatı layığıyla yaşayan ve yaşatan, 50 yıllık mürşitlik hayatında " Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in dört bin e yakın sünneti vardır, benim dört tane sünneti yapmadığımı görürseniz bana tabi olmayın" diyerek sünneti seniyyeye sımsıkı sarılıp, sarığı, sakalı, cübbe ve şalvarıyla Resulullah Efendimize hakkıyla tabi olan ve O'nun yolundan giden, teheccüd namazını asla kaçırmayan, 5 vakit namazını çocukluğundan beri cemaatle kılan, nafile ibadetleri de harfiyyen uygulayan, şeriattan asla taviz vermeden devam edip böyle garip bir zamanda insanlara örnek olan çok büyük bir Meşayihi Kiramdır. Kurmuş olduğu medreselerde yüzbinlerce hafız ve hoca yetişmesini sağlayan, Türkiye'nin ve Dünyanın dört bir köşesine yetişen hafız ve hocaları göndererek oralara da çalışmaların ulaşmasını sağlayan, mürşitlik hayatı boyunca milyonlarca insanı hidayete ulaştıran, sünneti seniyyeyi tüm dünyaya yayan, emri bil maruf, nehyi anil münker, insanlara hakkı ve hakikati anlatmak için dünyanın dört bir yanına gidip tebliğ ve irşad vazifesini yerine getiren, ilim ile tasavvufu bir arada bulunduran çift kanatlı büyük bir Meşayihi Kiramdır. Simasına Mevla'nın rahmet tecellilerinin zuhur ettiğini gördüğümüz bir zattır. Mevlam ömrüne bereket versin. "Alimler peygamberlerin varisleridir" hadisi şerifi gereğince yeryüzündeki en hakiki varis kendileridir. Biz kendilerine biat ediyoruz. Bu ödüle kendisinin ihtiyacı yoktur ancak, bizim daha çok ihtiyacımız vardır. Bizleri bu şerefe layık gördüğü için kendilerine en içten duygularımızla şükranlarımızı sunuyoruz." Böyle veciz ifadeler kullanarak salonda bulunan yüzlerce âlim ve binlerce cemaati duygulandırdı. Ödül törenine geçildiğinde Mahmut Efendi Hazretleri, "Ben bu ödülü cemaatim ve bütün âlimler adına kabul ediyorum" buyurdu. Üstadımız, sultanımız, bütün dünyanın büyüklüğünüzü kabul edip size, "yeryüzündeki en hakiki mürşit sizsiniz" diyerek saygıyla önünüzde boyun büküp durduklarında, siz, en mutlu, en güzel, en muhteşem anda bile biz aciz ve muhtaç müritlerinizi unutmadınız. Tıpkı Resulüllah (s.a.v) Efendimizin Miraç gecesi Mevla ile buluştuğu anda ümmetini unutmadığı gibi! Efendim, bütün dünya uleması bir araya gelip, sizi taltif edip, en hakiki mürşit sizsiniz dese de, siz zaten bizim gözümüzde ve gönlümüzde öyleydiniz zaten bunda hiç şüphe yok! Efendim, biz layık olmasak ta siz bizi hiçbir zaman unutmaz ve asla elimizden bırakmazsınız. Mevlam bizi layık eylesin size. Sultanımız, siz her şeyin en iyisine, en güzeline ve en büyük derecelere layıksınız. Size layık olacak güzel işler yapmayı Mevlam nasip eylesin bizlere. Sizin sevdiğinizi, müritliğe kabul ettiğinizi, bütün meşayihler ve Resulullah (s.a.v) Efendimizde kabul eder. O'nun kabul ettiğini hazreti Allah'ta kabul eder. Mevlam bizlere birbirimizi sevmeyi, kucaklaşmayı, kardeşçe birlik ve beraberlik çatısı altında yaşamayı nasip eylesin. Sizi üzmekten, darıltmaktan, mahcup etmekten muhafaza eylesin bizleri. Sizin ideallerinizi en güzel şekilde yaşayan ve yaşatanlardan olmak nasip olsun bizlere. İnşaallah yakında Marifet derneği tarafından Ahıska Yayınevinden bu sempozyum DVD'si yayınlanacaktır.Sempozyumun tamamını konuşmaların tercümesi ile birlikte bu DVD'de bulabileceksiniz... |
|
05-03-2011, 12:04 | #28 | |
Alıntı:
Her mürşid nasıl Müçtehid olacak Mürşid müridlerinin manevi yolla kendine bağlandığı Tarikat Şeyhine denir.. İmamı Azam ömrünün son iki yılı Tarikata girdi ama Müçtehiddi.. Müçtehid olabilmek için çok büyük ilim lazım en azın dan İmamı Hanbeli gibi 1 milyon hadisi ravileriyle birlikte ezbere bilmeyi örnek verebiliriz.. Müceddid ise her asır da Dini yenileyen anlamın da Dine sokulan bidatları,hurafeleri yok edip, ilmi yayan kişilere denir.. Bunlar birbiriyle çok farklı kavramlar.. Cübbeli Hoca sempatizanların'ın ne dediğin'in bir önemi yok önemli olan cemaatin önde gelenlerin'in böyle bir açıklamasın'ın olmayışı.. Müceddidliği kime niye ilan edecekler ki dediğim gibi bu cemaati bağlıyordu ama bu toplantı da açıkça alimler ilan etti onun için bu artık bizi değil büyük bir kesimi kapsıyor.. O gelen alimler Dünyan'ın önde gelen alimleri Lübnan baş müftüsü,Halep müftüleri,Fas,Pakistan dan gelen bakan seviyesinde ki İslam profesörleri,Arabistan'ın tanınmış alimleri telefonla katılan Mısırın en büyük alimi Yusuf El Kardavi,Zaten organizasyonu yapanlar Dünyan'ın en büyük İslami cemaati sadece talebeleri 20 milyonu aşkın.. Yeni Şafak kıskançlıkları ve çekememezlikleri yüzünden toplantıyı iptal ettirmedi mi Kendileri diyalog teranesine 5 bin kişi güç bela toplarken böyle yüzbinlerin katılacağı organizasyon onları ürküttü.. |
||
05-03-2011, 12:13 | #29 |
Yazacağım çok şey vardı ama meseleyi benim cemaatim senin cemaatini döver yaptınız yazacak bir şey kalmadı.Vesselam!
|
|
05-03-2011, 12:16 | #30 |
Yeni Şafak gibi Cübbeli Hoca Mahmud Hocayı kandırıyor,yok adını kullanıyor vs.. diyenlere bu video kapak olmuştur umarım..!!
Hemen yalan söylüyor,iftira atıyor ona buna sataşıyor oluyor.. Tabi bazıları kendilerini ülken'in tek hükümranı sandıkları için istedikleri gibi at koşturmalarına sonsuza kadar devam edeceklerini sandılar.. Aslında bu zamana kadar bile sessiz kalınması kabahatti Yeni Şafağın çirkin iftirası bardağı dolduran son damla oldu.. Çıkan montaj kasetinde'de parmakları olduğu gerçeği ne tür bir zihniyet olduklarını gösterdi.. Kabede ki Umreye bile Türkiye'den müdahale etmeye çalışacak kadar hazımsızlıklarını gösterdiler.. Bunlar söz ettiğimiz camiaların tamamını bağlamaz bu tür çirkeflikleri yapan hazımsızları ve onlara destek verenleri bağlar.. Artık bu ülkede millet sadece bazıların'ın fikirlerinizi dinlemeyecek farklı fikirleri ve yanlış olduğu söylenen şeyleri hazmetmeyi öğrenecek..! Onun için bu ülkede Ehli Sünnet dışı bir görüşü,fikri,ideolojiyi yayma çabasın da olan kim varsa bunun hiç kolay olmadığını iyice idrak edecek her yırtık açtıkların da arkaların da elinde yamayla gelen birilerini görecekler..! Yıllarca kanallar da ahkam kesip hiç bir tepki almazken iyiydi şimdi tepki görünce birilerin'in zoruna gitti tabi.. Vatikan projesine hizmet edip ülkede %10 gayri müslim nüfus oluşturmaya çalışanlar bunu rahatça yapabileceklerini sanıyorlar.. Bu ülke kimsen'in babasın'ın çiftliği değil eleştirirsiniz,şu yanlış,bu yanlış dersiniz ama hiç kimsen'in önüne set koymaya kimsen'in hakkı yok.. Şimdiye kadar ki üslup bir şey kazandırmadı demek ki bu dil onlara uymuyor bizde dilimizi değiştiririz.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|