İsmail Ağa Cemaati'nin önde gelen isimlerinden Cübbeli Ahmet Hocaefendi, Bursa vakıf Külliyesi'nde yaptığı sohbette iktidara ve yanlışların yanında durmaya devam edenlere sert eleştiriler yöneltti.

Cübbeli Ahmet Hocaefendi, ‘Kuran-ı Kerim'in surelerini alaya alanlarla beraber olanlar ve onların yüzlerine gülenler' hakkında ikazlarda bulundu. Şia'nın özellikle yöneticiler tarafınfan Müslümanlığın bir mezhebiymiş gibi sayılmaya başlandığını vurguladı. Ahmet Hoca, Yeni Şafak'ın sahibi Ahmet Albayrak'ın dini gerçekler yerine, dünya menfaati için konjonktüre uyduğunu belirtti.

İsmail Ağa Cemaati'nin dergisi Marifet'in Şubat sayısında ‘Ehli Sünnet'i iktidar kurumlarıyla yıkmak' başlıklı yayınlanan makalenin ardından cemaatten iktidara sert eleştiriler gelmeye devam ediyor. Geçen Cumartesi günü, Bursa vakıf Külliyesi'ndeki geleneksel sohbetinde Ahmet Mahmut Ünlü, devletin bir bakanın, Bakara suresine makara diyerek dalga geçmesinin ardından iktidarın takındığı tavrı sert bir dille eleştirdi. Cübbeli Ahmet Hoca, “Adam Kur'an'ın Bakara suresine makara dedi. Hala adamla oturanlar, kalkanlar var. Hala adamla yüzüne gülenler muhabbet edenler var.” dedi. Cübbeli sözlerine şöyle devam etti, “Allah beni muhafaza eylesin. Bana dünyaları teklif etseler, Bakara'ya makara diyen birinin suratına bakabilir miyim? Güleç yüzle suratına bakıp onunla oturabilir miyim acaba? Ben kadere inanmayan, sahabeyi sevmeyen birini sevebilir miyim? Ben böyle olabiliyorum da sen niye olamıyorsun? Bende Müslümanım sende Müslümansın ne farkımız var?”

Cübbeli Ahmet Hoca bazı devlet yöneticilerine ve belediye reislerini isim vermeden eleştirdi. Cübbeli, “İstanbul da ki büyük bir ilçenin belediye reisi… Hem 5 vakit namaz kılıp Müslümanım diyeceksin. Diğer yandan Allah ve Resulüne (S.A.V) karşı gelenlerle dostluk edeceksin. Bir de kalkmış diyor ki Caferilik hak mezheptir. Yahu sabah akşam Hz. Ebubekir'e, Hz. Ömer'e, Ayşe Validemiz'e söven adamlara nasıl hak mezhep dersin. Hiç Allah Resulü'nün (S.A.V) sende hatırı yok mu? Peygamberin kıymetli eşinin bir hatırı yokmu? Ben'den sonra Hz. Ebubekir'e, Hz. Ömer'e uyun sözünün bir hatırı yok mu? Onları sevmeyen beni sevmez sözünün bir değeri yok mu? Sen hala Şia'yı Caferi'dir şudur budur diyerek nasıl Müslüman nazarında görüp onlarla dostluk etmeyi içine sindirebiliyorsun? Bu nasıl bir imandır? ” diye sordu.

Y.Şafak'ın sahibiAhmet Albayrak'a: Dünya menfaati için konjonktüre uyuyor

Cübbeli Ahmed Hoca, Yenişafak gazetesinin sahibi Ahmet Albayrak'ın, şeyhi Mahmut Efendi Hazretleri'nin tavsiyesine uymak yerine dünya menfaati için konjonktüre uyduğunu söyledi. Mahmut Efendi Hazretleri ile Albayrak'ın diyaloğunu aktaran Cübbeli, “Mahmut Efendi Hazretleri gibi bir zat, Yeni Şafak Gazetesi'nin sahibini arıyor benim yanımdan. Yahu bu adam bak böyle şeyler yazıyor. Yazmasına müsaade etmeyin. Albayrak'ta diyor ki, ben Mahmut Efendi Hazretleri'ne bağlıyım. Senin bağlı olduğun şeyh sana telefon ediyor ve diyor ki bu adam yanlış şeyler yazıyor, yazdırmayın. Albayrak da Mahmut Efendi'ye diyor ki , Cübbeli Ahmet Hoca belki de yanlış aktarmıştır size. Mahmut Hocaefendi'de ona Ahmet yanlış anlamaz. Bu seferde diyor ki ya o yazar hocadır öyle şeyler yapmaz. Bunu kime diyor Mahmut Efendi gibi bir zat'a diyor.” İfadelerini kullanıyor. Görüşmenin devamında ise en ufak bir dünya menfaati için Allah (cc) ve Resulü (s.a.v) için vazgeçilmediğini şu cümlelerle anlatıyor, “ Bunun üzerine Mahmut Efendi, Albayrak'a , ‘Yahu açıkça kabak gibi yazıları var, yanlış yapıyor diyor.' Ve sonucunda Albayrak kimi tercih ediyor, Peygamberini, şeyhini tercih etmiyor, konjonktürünü tercih ediyor. Anladınız mı şimdi. Nerede imtihan? Sen nerede ananı, babanı, karını, kocanı bırakacağın, sen nerede mal dan geçicen can dan geçicen? Sen daha en ufak bir dünya menfaatinden Allah (cc) ve Resulü (S.A.V) için vazgeçemeyen adamsın- sen derken belirli bir adama söylemiyorum kendime söylüyorum- Onun için bizim muhabbet ve sevgi iddiamız samimi değildir. Allah için sevgilerimiz sorgulayalım.”

Kaynak