Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail basınının, terör örgütü PKK'ya yönelik muhtemel sınır ötesi operasyonla İsrail'in Filistin işgali arasında benzerlik kurma girişimlerine geçit vermedi.

İsrail'in Kanal 2 Televizyonu ve Maariv Gazetesi'nin kendisine bu yönde yönelttiği sorulara Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin terör ile mücadelesinde uluslararası bütün kurallara riayet ettiği ve herhangi bir ülkeyi işgal etmediğini vurgulayarak karşılık verdi.

Kanal 2 röportajında Gül'e, Türkiye'nin kaçırılan 8 askerinin serbest bırakılmasında büyük başarı gösterdiği, İsrail'in bir yıldan fazla süre önce Gazze Şeridi sınırında kaçırılan askeri Gilad Şalit'in serbest kalması için ne yapması gerektiği şeklinde soru yöneltildi. Abdullah Gül, Türkiye'nin terör ile mücadelesinde uluslararası bütün kurallara riayet ettiği cevabını verdi. Bu cevabın ardından gelen "İsrail'in uluslararası kurallara riayet etmediğini mi söylemek istiyorsunuz?" sorusuna karşılık olarak ise, "Yorumu size bırakıyorum." diye konuştu. Cumhurbaşkanı, Maariv Gazetesinin yazarı Ben Caspit'e verdiği mülakatta benzer bir soruyla karşılaştı. Türkiye'nin PKK'ya karşı muhtemel sınır ötesi operasyonunu hatırlatan Caspit, "İsrail de Gazze Şeridi ve Lübnan'da aynı durumda. Bizde de sınırlarımız içinde başlayıp, dışarıya yayılan tarafımızdan hiçbir provokasyon olmamasına karşın uluslararası sınırımızdan bizi aralıksız vuran terör söz konusu. İsrail'in Gazze Şeridi ve güney Lübnan'daki teröre karşı önlem hakkını tanısanız...'' yorumunda bulundu. Bunun üzerine Gül, "Bunlar farklı şeyler, biz başka bir halka ait yerleri işgal etmiyoruz. Sınırlarımız uluslararası toplum tarafından tanınıyor. Başka ülkelerin topraklarını kullanan içteki terörle mücadele ediyoruz; ama beni yanlış anlamayın. İsrail'e yönelik şiddet ve saldırıları ki buna Kassam saldırıları da dahildir, tasvip etmiyoruz. Buna karşı olduğumuzu her fırsatta açıkça dile getiriyoruz.'' diye konuştu. Caspit'in, "Öyleyse saldırganların peşine düşüp, bulundukları topraklara girme hakkımız var mı, yok mu?'' şeklindeki devam eden sorusu üzerine ise Gül, "Herkesin terörle mücadele etmeye hakkı var. Yine de uluslararası hukuka uygun bir şekilde davranmak gerekir. Türkiye, Kuzey Irak'ın tamamını yok edecek, taş üstünde taş bırakmayacak güce sahip. Bu, gücümüzü kullanacağımız anlamına mı gelir? Tabii ki hayır.'' karşılığını verdi.

Türkiye, Annapolis toplantısına katılacak

Abdullah Gül, röportajda ABD'nin Annapolis şehrinde düzenlenecek Ortadoğu Barış Konferansı'na Türkiye'nin de katılacağını söyledi. Gül, "Barışa katkımız olacağı beklentisi varsa orada olmamız beklenir. Türkiye orada olacaktır." dedi. İsrail uçaklarından Türkiye topraklarına düşen yakıt tanklarıyla ilgili olarak İsrail hükümetinin geç de olsa izahatta bulunmasından memnun olduklarını, aksi takdirde Türkiye'nin çok rahatsız olacağını aktaran Abdullah Gül, Türkiye'nin bölgede barış çabalarını sürdüreceğini kaydetti. Ankara, Kudüs, aa

Ermeni sorusuna Kudüs'lü cevap
Cumhurbaşkanı Gül, Maariv'e verdiği mülakatta, "Ermenilerin sürgüne gönderildiği ve bu sırada bir milyondan fazla insanın öldüğüne dair deliller var. Acaba kabullenip özür dileseniz daha mı iyi olur?'' şeklindeki soru üzerine, Yahudi soykırımı ve Kudüs'ü hatırlattı. Gül şöyle konuştu: ''Türk tarihinde ve kültüründe soykırım kavramı yoktur. Sizin bunu herkesten iyi bilmeniz gerekir. İspanya'dan kovulmalarından sonra Yahudiler dünyanın her bir tarafına dağılmışlardı. Avrupa'ya kaçanların akıbeti malum. Osmanlı İmparatorluğu'na sığınanlara ise hiçbir zarar gelmedi. Osmanlı'da herkese adil ve hoşgörülü davranıldı. Kudüs'ü yönettiğimiz dönemde şehirde üç din arasında sükunet ve uyum vardı.''



11 Kasım 2007, Pazar

Gülümüz kapak yapmış gazetecilere...he he he....nasıl vakur duruyorlar dış ülkelere karşı....onların karşılarında süklüm püklüm durmamak neymiş hükümetimizle öğrendik ;)

Özlemiştik bu günleri.

diklenme demedim ki zaten...tabii dik duruştur.....yani eceviti falan hatırlayınca....bir de kırmızı ışıkta durmak gibi üstün meziyetlere sahip kimseyle görüşmeyen eski c.başkanımızı düşününce.....

aslında türkiye uluslar arası hukuka saygı duyduğu için değil gücü yetmediği için bir şey yapamadı eğer israil gibi güçlü bir ülke olsaydık taş üstünde taş bırakmazdık.bütün kuzey ıraka girerdik. israilin yaptığı güçlü devlet olmanın verdiği; zengin ülke olmanın verdiği rahatlıktır. Lübnanda,bm binasını vurdular ve bm ancak 1 hafta sonra protesto edebildi ;kınama bile yapamadı.israile hiç bir arap ülkesi ve müslüman ülke, sen, devlet terörü yapıyorsun diyemedi. türkiye israil gibi güçlü bir ülke olursa;değil sekiz ,1 tane askeri kaçırılırsa dünya yı alt üst eder ne uluslararası hukuk takar nede diplomatik çözüm.

işin özünde israil gibi güçlü olmayada gerek yok ,1 mart tezkeresini geçirseydik ve amerikanın iranı vurmak istemesinde ,büyük bir destek verseydik, o zaman da herşey farklı olurdu

israilin güçlü olduğu için yaptığına katılıyorum ama kesinlikle türkiye güçsüz ya da korkak olduğu için değil çok başka sebeplerden dolayı girmedi k.ıraka ki henüztam net de değil....

Yok saliha alıntı yaptım mesajımı öyle verdim sadece.Sen demedin tabi ki

: :-[