|
12-19-2007, 15:11 | #1 |
Cumhuriyet Halk Partisi (1992)
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 12 Eylül Darbesi sonrası kapatılan CHP'nin yeniden kurulmasıyla oluşan siyasi partinin adıdır. Eski siyasi partilerin yeniden kurulabilmesine imkan tanıyan 1992 tarihli yasa sayesinde, 9 Eylül 1992 tarihinde kurulmuştur.
CHP 9 Eylül 1992 Haziran 1992'de 12 Eylül rejiminin ürünü eski siyasî partilerin aynı adla tekrar açılmasını engelleyen yasa kaldırıldı. Eski partilerin açılabilmesi sağlandı. Bu karar en fazla CHP tabanını etkiledi. 3 Mayıs 1992'de CHP'nin hayatta olan son Genel yönetim Kurulu üyeleri bir bildiri yayımladılar. Cumhuriyet Halk Partisi yeniden açılıyordu.Bildirinin altında imzası bulunanlar şu isimlerdir: Erol Tuncer, Hayrettin Uysal, Altan Öymen, Metin Somuncu, Metin Tüzün, Erdoğan Bakkalbaşı, Coşkun Karagözoğlu, Orhan Akbulut, Avni Gürsoy, Güler Gürpınar, Mehmet Gümüşlü, Hayri Öner, Celal Doğan, Nebil Oktay, Nail Atlı, Mehmet Dedeoğlu, Çetin Bozkurt, Hüseyin Doğan, İlyas Kılıç, İsmet Atalay, Orhan Vural. CHP tabanı bu bildiriyle hareketlendi, 12 Eylül öncesi gençlik kolları bir araya geldi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin doğum tarihi de belirlenmişti:9 Eylül 1992 9 Eylül 1992'de CHP 25.kurultayı 1980 öncesinde son kurultaya katılan delegelerle toplandı. Parti tekrar açılmıştı.Deniz Baykal ve Erol Tuncer'in girdiği genel başkanlık yarışını 679 oyla Deniz Baykal kazandı. Tuncer 425 oy alabildi. Böylece Deniz Baykal; Atatürk,İnönü ve Ecevit'ten sonra dördüncü CHP genel başkanı oluyordu. CHP'nin maksadı diğer iki sol partiyi de bünyesine alarak tek güç haline gelmekti ancak SHP Genel Başkanı İnönü birleşmenin SHP'de olmasını istiyordu, Ecevit ise işbirliğine yanaşmıyor ve DSP ile yola devam edeceğini açıklıyordu. Erdal İnönü de SHP'de birleşelim dedi. 15 Mart 1993'de ilk parti meclisinde genel sekreterliğe Ertuğrul Günay seçildi. Genel başkan yardımcıları İsmail Cem, Erol Çevikçe, Hasan Fehmi Güneş, Adnan Keskin, İstemihan Talay, Ali Topuz'du. İlk etapta 21 milletvekili SHP ve DSP'den ayrılarak anayasanın parti değiştirme engelini aşmak için Bütünleşme Partisi ni kurdular ve bu partinin daha sonra CHP'ye katımasıyla CHP,TBMM'de grup kurmayı başardı. 1993 yılı Türkiye açısından oldukça önemli olayların yaşandığı bir yıl oldu.24 Ocak 1993 günü Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu öldürüldü. Suikast uzun yıllar boyunca karanlıkta kaldı.Ancak siyasette bütün taşları yerinden oynatacak gelişme Nisan ayında yaşandı. 17 Nisan 1993'te Cumhurbaşkanı Turgut Özal vefat etti. Cumhurbaşkanının kim olacağı merakla beklenmekteydi.DYP Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel cumhurbaşkanlığına aday oldu ve 16 Mayıs 1993'te yapılan üçüncü tur oylamada koalisyon ortağı SHP'nin desteğiyle dokuzuncu cumhurbaşkanlığına seçildi. CHP bu seçimlerde İsmail Cem'i aday göstermiştir. Bu gelişmeyle DYP-SHP hükümeti de sona ermiş bulunuyordu. 3 Haziran 1993'te Tansu Çiller,DYP Genel Başkanı seçildi. 6 Haziran'da ise SHP Genel Başkanı İnönü Eylül ayındaki kurultayda siyaseti bırakacağını açıkladı. 25 Haziran'da 1991'de kurulan DYP-SHP hükümeti Tansu Çiller başbakanlığında tekrar göreve geldi. 2 Temmuz 1993'te yaşanan sivas olayları ve 37 aydının Madımak Oteli'nde yakılarak katledilmesi ülkeyi iyice gerdi.SHP olaylara karşı ilgisiz kalmakla suçlanmaktaydı. Eylül ayındaki kurultayda Murat Karayalçın, SHP'nin başına geçti. CHP-SHP Birleşmesi 26 Mart 1994 yerel seçimlerine aynı kulvardaki SHP,DSP ve CHP ayrı ayrı girdi.Sonuç tek kelimeyle hüsrandı. Çünkü 3 sol partide toplam ancak %25 oy alabilmişti.bir önceki seçimde kazanılan büyük kentler Refah Partisi'ne teslim edilmişti. CHP bu seçimlerde sadece %4.7 oranında oy alabildi. Sol oylar gitgide eriyordu ve birleşmekten başka çare yoktu. Çalışmalar başladı. 18 Şubat 1995'te toplanan kurultayda 1003 delege birleşmenin CHP, 635 delege de SHP çatısı altında olması yönünde oy kullandı. Bunun üzerine hemen toplanan SHP Kurultayı'nda 121'e karşı 508 oy ile parti feshedildi ve CHP'ye katılım kararı alındı. Hikmet Çetin oybirliğiyle CHP Genel Başkanı seçildi. Çetin, CHP'nin 5. Genel Başkanı oldu. Birleşme sürecinde CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay, partiden istifa etti, yerine Adnan Keskin getirildi. Birleşmeden sonra 25 Şubat'ta yapılan seçimde Adnan Keskin Genel Sekreter oldu. 9 Eylül 1995'deki kurultayda ise Deniz Baykal genel başkanlığa geldi. 30 Ekim'de DYP ve CHP bir koalisyon hükümeti kurdu. Bu hükümette CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak yer aldı.TBMM seçimlerin 24 Aralık 1995'te yenilenmesi kararı aldı. CHP bu seçimde kılpayı %10 barajını aşarak TBMM'ye girdi. Seçimlerin galibi ise Necmettin Erbakan'ın başında bulunduğu Refah Partisi olmuştu.RP %21.3 oyla 158 milletvekili kazanmıştı.DYP:135,ANAP:132,DSP:76,CHP:49). CHP %10.7 oyla ancak 49 milletvekili elde edebilmişti. SHP ile birleşmek yetmemişti.Diğer tarafta DSP %14 oy almıştı.Seçimlerden sonra öncelikle Mesut Yılmaz başbakanlığında ANAP-DYP koalisyonu kuruldu ancak hükümetin güvenoylaması Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilip iptal edilince başbakanlık görevini alan Necmettin Erbakan Haziran 1996'da DYP ile Refahyol koalisyonunu kurdu.Ancak RP rejim karşıtı güçlere cesaret verivi uygulamalar yönelince 28 Şubat 1997'de hükümet MGK'da uyarıldı.Haziran 1997'de de Erbakan istifa etti.RP daha sonra kapatıldı. ANAP-DSP-DTP koalisyonu kuruldu.CHP bu koalisyona dışarıdan destek verdi.Ancak 1998 Kasım ayında Türkbank ihalesi yolsuzluğuna Başbakan Mesut Yılmaz'ın adı karışınca CHP hükümete gensoru verdi ve koalisyon düşürüldü.Uzun süren hükümet çalışmaları sonucunda DYP,DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit başbakanlığında kurulacak bir azınlık hükümetine destek vereceğini açıkladı ve Ecevit 11 Ocak 1999'da 21 yıl sonra tekrar başbakan oldu.Başbakanlığı sırasında yıllardır Türkiye'de kan döken terör örgütü PKK'nın başı Abdullah Öcalan Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirildi.Bu olay soldaki DSP'ye seçimlere gidilirken büyük prestij sağladı. 1999 Seçimleri CHP TBMM Dışında 18 Nisan 1999 günü yapılan seçimlerde Bülent Ecevit'in DSP'si %22.1 oy alarak 136 milletvekili kazandı ve birinci parti oldu.( MHP:129, FP:111, ANAP:86, DYP:85,BĞM:3).Sol oyların bu şekilde DSP'de toplanması CHP'yi askeri darbeler dönemi dışında ilk defa meclis dışına itti.CHP %8.7 oy almış ancak %10 barajını geçemediği için TBMM dışında kalmıştı.Seçimlerden sonra koalisyon pazarlıkları başladı ve 28 Mayıs 1999'da Bülent Ecevit başbakanlığında DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti kuruldu. Deniz Baykal seçim yenilgisinden kendisinin sorumlu olduğunu belirterek 22 Nisan 1999'da genel başkanlıktan istifa etti.22 Mayıs 1999'da toplanan IX.Olağanüstü kurultayda Altan Öymen genel başkanlığa seçildi.Haziran ayındaki X.Olağanüstü Kurultay parti meclisi seçimleri içindi.Tarhan Erdem genel sekreter seçildi. Deniz Baykal'ın CHP ile ayrılığı kısa sürdü.Bir yıl sonra 30 Eylül 2000 tarihinde toplanan XI.Olağanüstü kurultayda Baykal genel başkanlığa döndü .CHP genel sekreterliğine ise Önder Sav seçildi. CHP ,TBMM dışında olmasına rağmen iktidardaki koalisyona karşı muhalefetini sürdürdü.Özellikle Şubat 2001 krizinden hükümeti sorumlu tutarak muhalefetini şiddetlendirdi.2002 yılı Mayıs ayında koalisyonun başbakanı Ecevit rahatsızlandı.Ekonomik gidişat zaten krizler nedeniyle iyi değildi.Ekonomi 2001 krizinden sonra ABD'den gelen iktisatçı Kemal Derviş'e teslim edilmişti.Başbakanın sağlık durumunun bozulması koalisyonda sarsıntıya neden oldu.Yaz aylarında koalisyon ortağı MHP ,kendisinin bulunmadığı hükümet modelleri konuşulmaya başlanınca 3 Kasım 2002'de erken seçime gidilmesini talep etti.Koalisyonun büyük ortağı DSP'de ise Ecevit'in rahatsızlığından kaynaklanan iktidar mücadelesi partiyi böldü.DSP grubunun yarısı partiden ayrılarak İsmail Cem genel başkanlığında Yeni Türkiye Partisi'ni kurdu.Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş önceleri YTP içinde siyaset yapacağının sinyallerini versede Ağustos ayında CHP'ye katıldı.TBMM Ağustos ayında toplanarak hem 3 Kasım'da erken seçim kararı aldı hem de Avrupa Birliği uyum yasalarını çıkardı.CHP 3 Kasım seçimlerine umutlu gidiyordu.Kemal Derviş'in partiye katılımı ivme kazandırdı.Öte yandan Türk-İş başkanı Bayram Meral,sanatçı Zülfü Livaneli,İlahiyatçı Prof.DrYaşar Nuri Öztürk de partiye katıldılar ve milletvekili adayı oldular. 3 Kasım 2002 Seçimleri ve CHP'nin Muhalefet Yılları 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu AKP tek başına iktidara geldi.AKP seçimlerde %34.4 oyla 363 milletvekilliği kazandı.CHP %19.4'le 178 milletvekilinde kaldı.Geri kalan üyelikleri bağımsızlar kazandı.diğer partilerin hiçbiri %10 barajını aşamadı.TBMM yanlızca iki partiden oluşuyordu.(Aralık ayında seçim kurulu Siirt ilindeki seçimleri iptal etti ve 1 AKP,1 CHP,1 de bağımısız 3 milletvekilinin üyeliği düştü.Mart 2003'te Siirt'te seçimler yenilendi ve 3 milletvekilliğini de AKP kazandı.) İktidardaki AKP'nin genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan milletvekili seçilmekten yasaklı olduğu için hükümeti AKP Kayseri milletvekili Abdullah Gül kurdu.Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağının kalkması için mecliste yapılan anayasa değişikliğine CHP destek verdi.Erdoğan Mart ayında Siirt'ten milletvekili seçilerek başbakanlık koltuğuna oturdu. Anamuhalefetteki CHP ile iktidardaki AKP arasındaki ilk ciddi tartışma 1 Mart günü tezkere oylamasında ortaya çıktı.ABD,Irak'ı işgal etmek niyetindeydi ve bu yüzden Türkiye topraklarını kullanmak istiyordu.CHP buna şiddetle karşı çıktı,AKP içinde de ciddi bir muhalefet vardı.1 Mart günü CHP ve AKP'li bir grup milletvekilinin oylarıyla hükümet tezkeresi reddedildi. 2003 yılı Ekim ayında yapılan 30.Kurultayda Baykal ve ekibi tekrar seçildiler.Tüzük değişikliği sert tartışmalara sebep olsa da kabul edildi.Kemal Derviş parti meclisine girdi.28 Mart 2004 yerel seçimlerinde CHP başarılı olamadı.AKP %41 oy alırken CHP sadece % 18 oy almıştı.İllerin büyük çoğunluğunda belediye başkanlıklarını AKP kazandı.Yıllardır CHP'nin kalesi olarak nitelendirilen bölgelerde bile iktidar partisi kazanmıştı.Gerçi 1999 yerel seçimlerine göre CHP%13 olan oyunu %18'e çıkarmıştı ama Baykal'a karşı muhalefet oldukça gergindi.Muhalefetin başında ise İstanbul Şişli ilçe belediye başkanlığına %65 oy alarak seçilen Mustafa Sarıgül bulunuyordu.Sarıgül CHP'yi iktidara taşıyacağı söylemiyle Anadolu'yu dolaşmaya başladı.Elbette bu eylem genel merkezi rahatsız etti ve genel başkan Deniz Baykal 3 Temmuz 2004'te XII.Olağanüstü kurultayı topladı,delegelerden güvenoyu istedi.781 oyla güvenoyu alan Deniz Baykal,Sarıgül'e karşı güçlenmişti.Ayrıca 24 Ekim 2004'te Yeni Türkiye Partisi kendisini feshetti ve CHP'ye katıldı.Sarıgül ise muhalefetini sürdürdü.CHP adına mitingler ve toplantılara devam etti.Bunun üzerine yönetim Sarıgül'ü disiplin kuruluna sevketti.Kurul Sarıgül'ün ihracını 7'ye karşı 8 oyla reddetti.Genel Başkan Deniz Baykal kararın rüşvetle alındığını belirterek 29 Ocak 2005'te Olağanüstü Kurultayı toplayacağını söyledi.Kurultay öncesinde üç isim başkanlığa aday olarak ortaya çıktı.Baykal,Sarıgül ve Livaneli.Daha sonra Livaneli adaylıktan çekildi.Baykal ve Sarıgül'ün hesaplaştığı 13.Olağanüstü Kurultay çok gergin geçti.Büyük kavgalar çıktı,yaralanmalar yaşandı.Baykal ve Sarıgül arasında çok şiddetli tartışmalar yaşandı.Sonuçta Deniz Baykal 674 oyla güven tazeledi.Kurultay sonrası partiden istifalar oldu ancak meclis grubunun büyük kısmı partide kaldı.İstifa eden milletvekillerinin bir kısmı bağımsız kalırken bir kısmı da SHP'ye geçti.19-20 Kasım 2005'te toplanan 31.Olağan Kurultayda Deniz Baykal 1158 oyun tamamını alarak genel başkanlığına devam etti. CHP iç çalkantılar yaşarken bir yandan da AKP iktidarına karşı da sert muhalefet yapıyordu. Özellikle Avrupa Birliği'ne verilen tavizler,yanlış ekonomik ve sosyal politikalar,yapılan özelleştirmeler,kadrolaşma ve laiklik konularında iktidarla büyük tartışmalar yaşandı. Deniz Baykal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında gerek TBMM'de gerekse diğer platformlarda büyük çekişme vardı. 2006 yılı sonunda seçimlerin yenilenmesi konusunda CHP çaba gösterse de AKP buna yanaşmadı. CHP 2007 Nisan ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'ın adaylığına şidettle karşı çıkmaktaydı. CHP bu yolda bütün anayasal hakların kullanılacağını belirtti. 24 Nisan 2007 günü AKP cumhurbaşkanı olarak Abdullah Gül'ü belirleyince CHP bu konuda uzlaşılmadığı için TBMM'de yapılacak seçimi Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini açıkladı. 27 Nisan 2007 günkü oylamada 367 milletvekili bulunmayınca CHP mahkemeye başvurdu ve Anayasa Mahkemesi 1 Mayıs 2007 günü CHP'yi haklı görerek 11.cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasını iptal etti. Bu gelişmeler üzerine cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda taktik değiştiren AKP, ANAVATAN ile uzlaşarak erken seçime gidilmesi ve cumhurbaşkanını 5+5 yıllığına halkın seçmesi gibi değişiklikleri kabul etti. Deniz Baykal ise erken seçim kararını desteklemesine rağmen, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini onaylamadığını belirterek yeni meclisin yeni cumhurbaşkanını seçmesi yönünde taleplerde bulundu.Genel seçimlerin 22 Temmuz 2007'de yapılması kesinleştikten sonra solda güçbirliği arayışları hızlandı ve 17 Mayıs 2007 günü CHP ve DSP Genel Başkanları Deniz Baykal ve Zeki Sezer seçimde güçbirliği yapacaklarını açıkladılar.8 Haziran 2007'de Yaşar Okuyan'ın Genel Başkanı olduğu Hürriyet ve Değişim Partisi,CHP'ye katılacağını açıkladı.22 Temmuz seçimlerinde CHP umduğunu bulamadı ve % 20,8 oy alarak 112 milletvekili çıkartabildi.İktidardaki Ak Parti,% 46 oyla 341 milletvekili çıkartarak tek başına iktidarını sürdürdü.Seçimlerden hemen sonra Baykal muhaliflerinin tepkileri başladı ve Genel Başkan Deniz Baykal istifaya davet edildi.Kendisine istifa edip etmeyeceğini soranlara Medya heyecan arıyor. cevabını vererek istifa etmeyeceğini söyledi.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|