|
![]() |
#1 |
![]() Deniz Baykal’ın halk önünde tartışalım önerisini kabul etmek cesaretini gösteremiyor.
Oysa Baykal’ın önerisi üç olasılığı içeriyor: a- Başbakan’la canlı yayına çıkıp her şeyi tartışalım. b- Bunu kabul etmezse Başbakan’la benim dokunulmazlıklarımız kaldırılsın, ikimizle ilgili her şey araştırılsın. c- Eğer bunu da kabul etmezse o zaman sadece benim dokunulmazlığımı kaldırsınlar, hakkımdaki iddialar didik didik edilsin. RTE’nin kamuoyunda giderek yer eden bu önerilere verdiği yanıt hayli eğlenceli. “Benim öyle prim yaptırma diye bir gayretim yok” diyor. Baykal makaraya taktı ya RTE’yi, halk önünde gırgıra alıyor: “Niye kendine güvenmiyorsun? Karşı karşıya gelirsek o prim yapar, ben yapamam diye mi? Belki sen prim yaparsın, geliver canım!” Yok, geliveremiyor. Gönlü de kafası da elvermiyor. Hükümet olarak icraatı, önceki ve bugünkü kişisel maddi durumu ortaya dökülecek, halkın gözünden kaçan pek çok gerçek açıklanacak diye korkuyor. Prim yaptırmam diye sudan bir bahane ile ana muhalefet liderinin çok boyutlu önerisinden kaçmak, Kasımpaşalılığa yakışıyor mu? *** Bir başka açıklaması basına kapattığı AKP grup toplantısından sızdırıldı. Korkunun bir başka belirtisine işaret ediyor. Diyor ki; “(Baykal) Bizi kendi minderine çekmek istiyor.” Gerilimin, kavganın partisine yararı olmadığını söylüyor. Öyle ifadeler ki, sanki son aylarda toplumda gerginliği yaratan kendisi değil de başkaları. Herhalde ana muhalefet. Oysa bütün kavgaları başlatan bizzat kendisi. Son örnek ortada. Medyaya durup durduk yerde saldırdı. Hürriyet Almanya’daki Deniz Feneri soruşturmasını haberleştirdi. Vay efendim, sen misin benim fenerime dokunan diye ayağa kalktı RTE ve Alman Deniz Feneri’ne sempatisini, ilgisini örtmek, asıl nedeni gizlemek için Doğan medyasının AKP’yi un ufak etmeye giriştiği gibi dam üstünde saksağan vur beline kazmayı türünden saldırıya geçti. Günlerce sürdürdü bu kampanyayı ve ne çare gerçeğin üstünü örtmeye nefesi yetmedi. Tek başına iktidar olmanın avantajıyla medyayı yerden yere vuramayacağının bilincine vardı mı bilmek olanaksız elbette. Oradan buradan derken girdiği çıkmaz yoldan kurtulmak için örneğin Baykal’ın mal varlığıyla ilgili tartışmayı gündeme getirdi. İnanılması güç bir durum yaratıyor. Kavgaları çıkaran kendisi değilmiş gibi yarattığı dayanaksız gerginliğin içinden çıkmak için olayları başkalarına fatura etmek gibi boşuna bir çaba harcıyor. Herkese hesap sorabileceğini, ancak hesap vermeyeceğini sanan bir kafa yapısı, bir anlayış sergilediğinin farkında değil. *** Baykal’dan açıklamasına karşın hâlâ mal beyanı isterken RTE, acaba oğlunun eğitim parasını yakın bir arkadaşına ödetecek kadar maddi güçten yoksun olduğunu, buna karşın son mal beyanına göre maşallah trilyonlara nasıl eriştiğinin tartışılabileceğini hesaba katmıyor. Çevresindekilerin, kimi bakanların varlıklarını dünden bugüne ne kadar büyütüp genişlettiğinin gün gelir hesabı sorulacağını düşünmüyor. Örnek mi, işte Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ailesi. Mısır kısır derken ailenin bir ampul sevdasına düşmesindeki nedenleri neden araştırmıyor. Olay çok basit. Basit yoldan büyük paralar kazanmayı sağlayacak türden bir olay. Başbakanı bir genelge yayımlıyor. Kamuda elektrik giderlerini asgari düzeye indirmek için tasarruflu ampul kullanılmasını istiyor. Genelgenin yayımlanmasından 20 gün sonra Unakıtan ailesi şıpın işi tasarruflu ampulleri ithal edecek bir şirket kuruyor. Şirketin büyük ortağı Kemal Bey’in kızı. 10 milyonluk sermayeli getirisi yüksek bir şirket. Baba Kemal Unakıtan şirketi “sınırlı sermayeli ve o kadar ampul alamaz” diye savunuyor. RTE’den ses yok. Tıpkı DMM Fırat’ın hayali ihracatla ve diğer kimi olaylarda suçlandığı zaman iki numaralı adamını savunmadığı gibi... ampul şirketi girişimini de duymazlıktan geliyor. *** AKP dünyası ve hükümet icraatı ile ilgili olaylara hemen her gün bir yenisi eklenirken; RTE Baykal’la canlı yayına çıkıp neyi savunacak? Oy hesabı ile fakir fukaraya devlet kesesinden dağıttığı katrilyonları, iç ve dış siyasetteki sapmaları, laiklik düşmanlığını, belirli bir kadronun, AKP’li yerel yöneticilerin altı yılda zengin olduklarını nasıl savunacak? Henüz bilinmeyen savunamayacağı kimi olayların ortaya çıkabileceğinden ve dokunulmazlığının kaldırılıp yargı önünde hesap vereceğinden korktuğu için... mesnetsiz gerekçelerle canlı yayına çıkmaktan kaçınıyor, kaçıyor! Cumhuriyet
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a RTE demek bir eleştiri biçimi mi? Yoksa karakter, seviye göstergesi mi?!
Baykal kendini akıllı sanıyor, aklı sıra canlı yayın teklifi yaparak Başbakan'ı köşeye sıkıştıracaktı.. Aldı ağzının payını oturdu aşağı! Che Guevera küçük resimi ile Cumhuriyet okuru olmayı nasıl bağdaştırabiliyorsun?.. Bunu merak ettim. Ayrıca konuyu yanlış yere açmışsın.. Köşe Yazısı |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Arkadaşım birincisi che guevera ile cumhuriyet arasındaki kurdugun şaşırtıcı bag için tebrik ederim.Diger mesele ise deniz baykal RTE ye belki 7 kez canlı yayın teklifinde bulundu başbakanda doganın tv kanallarına pirim için çıkmam dedi.O zaman her hangi bir kanala çıksın bu ister kanal 7 ister STV Olsun.Tv ye çıkmaya niye bu kadar korkuyo...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Doğan'ın kanallarıyla ilgili değil o. Baykal kendini nimetten sanacak. Otursun aşağı, gitsin millete anlatsın derdini.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() en azından rte gibi köşe bucak bi yerlere kaçmıyo.Hodri meydana karşı.Kaçış Süper Bir Taktik.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|