|
06-09-2010, 17:03 | #1 |
D. Mehmet Doğan "Yüz yıl bekleyecek miyiz?"
Mehmet Âkif, Balkan Harbi’nin acıları içinde “hem babam, hem hocam” dediği babasına seslenir: Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk, Bak, nasıl doğranıyor? Kalk, baba, kabrinden kalk!
Arnavutlar, Osmanlı’dan ayrılıp devlet olmak için düşmanla işbirliği yapmıştır. Ardından “bağımsız” bir Anavutluk kurulur. Ama ne “bağımsız”, ipleri Avrupa’nın, ekseriya İtalya’nın elindedir! Arnavut nüfusun çoğunluğu da bu devletin sınırları içinde değildir! Arnavutluk’un sonraki tarihi, acılar, yokluklar, sefaletler içinde geçmiştir. Enver Hoca Komünizm adına, halkını ezmiş, aç sefil yaşamaya mecbur etmiştir. Hâlâ da Arnavutluk ve bir kısmı Kosova’da, bir kısmı da Makedonya’da bulunan Arnavutlar, yüz yıllık acıları çekmeye devam etmektedir. Mehmed Âkif şiiri, Bunu benden duyunuz, ben ki evet, Arnavudum.. Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum! .. mısralarıyla bitirir. Fakat, şiirin daha önceki bölümlerinde Müslüman Osmanlı toplumunun etnikçilik belâsından çekecekleri konusunda söyledikleri vardır: İşte ey, unsur-ı isyan, bu elim izmihlâl Seni tahrik eden üç beş alığın marifeti! Ya neden beklemiyordun bu rezil akıbeti? • Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri! Arabın Türk’e; Laz’ın Çerkes’e yahut Kürd’e; Acemin Çinliye rüçhanı mı varmış? Nerde! Müslümanlıkta anasır mı olurmuş? Ne gezer? Fikri kavmiyeti tel’in ediyor Peygamber • Ne Araplık, ne de Türklük kalacak aç gözünü! Dinle peygamber-i zîşanın ilahî sözünü! Türk Arapsız yaşamaz. Kim ki yaşar der, delidir! Arabın, Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir. Mehmet Âkif bu şiiri, bundan yaklaşık yüz yıl önce yazdı. Bu yüz yıl içinde neler olmadı ki? Onun bir ara sansürlenen mısralarda söylediği gibi, ortada ne hilafet, ne de din kaldı!.. Türkiye batı uydusu bir devlet olarak kurumlaştırılırken, çok sayıda Arap devleti türetildi. Arap bölgesindeki petrol böylece sömürgecilere akıtıldı. Batının meşhur şiarı, Müslüman toplumlar söz konusu olunca terkedildi: Bir millet, bir devlet! Hadi Mağribi bir tarafa bırakalım, Ortadoğu’daki farklı Arap devletleri için nasıl bir mazeret bulacaklar? Yüz yıla yakındır Arapların devlet(ler)i var, fakat kudretleri yok! İsrail bir çıbanbaşı olarak Arap devletlerini kuran irade tarafından Ortadoğu’ya monte edildi. Akan kan ve gözyaşının haddi ve hesabı yoktu. Ortadoğu’da etnik temelli Arap devlet(ler)i kurulmasaydı, İsrail olamayacaktı! Osmanlı Devleti yıkılmasaydı, İsrail kurulamayacaktı. Bir asırlık tarih, Türklerden ayrılmanın Araplara yaramadığını gösterdi. Arap kamuoyu, Türk düşmanlığı üzerine kurulu siyasetin yanlışlığını artık kabulleniyor. Arap aklı yüz yıl sonra yerine geldi! Ortadoğu 20. yüzyılı kaybetti. Başka kimler için yüz yıl bekleyeceğiz acaba? Kitap hattı: Taşranın Gri Aydınlığı. Şener Öztop’un yazıları. Merkez-taşra ayrımı artık önemini kaybetmiş gibi görünüyor. Üniversiteler yayıldı, Uşak da üniversite şehri artık. Uşak’da mukim Şener Öztop Üniversite kurulmadan çok önce çeşitli yayın organlarında yayınlamaya başladığı yazılarını bir araya getirmiş. İyi de etmiş. Edebiyatla, fikir ve sanatla ilgili yazıların sahibi gerçek bir kitap meraklısı olan yazar, esasında resim öğretmeni. Bu yüzden kitabında bu yönünü yansıtan yazılar da yer alıyor. Şehirlerimizi taşra olmaktan çıkaracak olan, böyle yazarlar ve kitapları...
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|