Dağdan indirmek... Nasıl?

Şu sıralarda, herkesin kafasını meşgul eden en önemli sorulardan biri de bu: Dağlardaki silahlı militanlar, terör inlerinden çıkarılıp aşağı indirilebilecek mi? Soruya olumlu cevap verilse bile, bu defa ikincisi geliyor: Nasıl indirilecekler? Öyle ya, bugüne kadar terör örgütünün ağına düşmüş binlerce genci, oradan kurtarmak için kaç kez af çıkarıldı, “eve dönüş” veya pişmanlık veya şartlı salıverme vs. düzenlemeleri yapıldı!.. Ne yazık ki, her seferinde, beklenen netice bir türlü alınamadı. Sütten ağzı yananlar, haliyle yoğurdu üfleyerek yiyor. Hükümet yetkilileri, bu konuda “af uygulaması” gibi anlaşılacak herhangi bir tasarrufun gündemde olmadığını, ısrarla ve kesin olarak kayda geçiriyor. Aynı zamanda, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı da olan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, hükümetin bu duruşunu kararlılıkla ifade ediyor.
Bunun yanında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bir süreden beri seslendirdiği yaklaşım var: Başbakan teröristlere seslenerek; “silahı bırakıp ana- babalarınızın yanına dönün...” tavsiyesinde bulunuyor. Erdoğan’ın bu çağrısına bölücü örgüt militanları, ne kadar ilgi gösterecektir? Burası son derece meşkuk... Militanların terör örgütünü terk ederek gelip teslim olması halinde, göreceği muamele ne olacak? Devletin bu konuda teşvik edici tavrı var mı? Varsa nasıldır? Bu konuda, henüz belirlenmiş bir durum yok. Ancak Başbakan, teröristlere silahı bıraktırıp onları yeniden topluma kazandıracak bir düzenlemenin yapılabileceğini söyledi. Yardımcısı Cemil Çiçek de, kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini belirtti.
Hükümet cenahından doğrudan veya dolaylı olarak yansıyan bilgilere göre; iki aşamalı bir çalışma söz konusu... Birincisi, öncelikle dağa çıkışların önlenmesi. Bunun için gerekli siyasi, ekonomik ve sosyal çalışmaların gecikmeden yapılıp sonuçlandırılması. Bu konuda içeride ve dışarıda devam eden faaliyetler kısmen de olsa biliniyor. Terör örgütünü izole etme yönündeki gayretlerin, kayda değer ölçüde sonuç vermeye başladığını da söyleyebiliriz. Ancak burada, uzun soluklu ve çok geniş kapsamlı bir çalışma gerekiyor. Bugünden yarına bitecek iş olmadığı için zamana ihtiyaç var.
Muhalefet cephesinde de, çok farklı bir hava gözleniyor. CHP ve MHP, bir taraftan; (niçin sınır ötesi geniş bir operasyon hemen başlatılmıyor) diye iktidara yükleniyor. Diğer taraftan her iki parti de; hükümetin muhtemel yeni bir “eve dönüş yasası” girişimlerine karşı ağır suçlamalarda bulunuyor. Deniz Baykal, adeta niyet okuyarak, hükümetin doğrudan veya dolaylı biçimde terör örgütü ile pazarlığa oturup ona cesaret verecek bir hareket içine girme ihtimalinden bahisle, durumu “safdillik ve aymazlık” olarak nitelendiriyor. Bu açıkçası peşin yargıdan başka bir şey değil!..
MHP Lideri Devlet Bahçeli de; öteden beri bilinen bir söylemi tekrar ediyor. Bahçeli; “Teröristler için tek kurtuluş yolu gelip devlete teslim olma ve Türk Adaletinin vereceği hükme razı olmaktır...” diyor. Bu söylemde yeni bir unsur yok. On yıllardan beri hemen bütün devlet ve siyaset adamlarının seslendirdiği şeyler bunlar. Lakin, bugüne kadar bu söylemler hangi sonuçları doğurdu? Ona bakmak lazım... Devlet Bahçeli de, teröristleri dağdan indirme konusunda, hükümetin ve Başbakanın yaklaşımını tehlikeli buluyor. Bunu “Başbakan ateşle oynuyor!..” biçiminde ifade ediyor. İktidar yetkilileri muhalefet partilerine özel kanallardan herhangi bir bilgi vermişler midir, bilmiyoruz. Lakin hali hazırda kamuoyuna mal olmuş bir kanun veya benzeri düzenleme bilgisi bulunmadığına göre; acaba hangi kıstaslardan hareketle, Sayın Bahçeli bu suçlamayı yapıyor? Bunu bilme imkanımız yok.
DTP de, teröristlerin dağdan indirilme gayretlerine son derece soğuk ve mesafeli duruyor. DTP’nin tavrı şaşırtıcı olmasa da, tuhaf doğrusu... Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, hükümetin çalışmasını kast ederek, “Bu yol çözüm değil” diyor. Peki DTP’nin çözüm diye öne sürdüğü, “hiç denenmemiş bir yol” çözüm olabilir mi? Tabii ki hayır! Bu noktada söylenebilecek söz şudur: İktidar, devletin ilgili bütün birimlerinin de işbirliği ile bulunacak rasyonel çözümü, kararlı bir şekilde uygulamaya koymalıdır. Sadece terör değil, sebepleri de ortadan kalkmalıdır. Başka yolu da yok!..

Noktalar
İsmail Kapan